Deniz Kızı (Gerçek Ailem)

By zeyneptuana269

293K 15.1K 6.6K

Annesi ve babasının şehit düşmesi ile yetimhaneye verilmesi Denizin hayatını değiştirmişti. Bir gün ansızın b... More

1.Bölüm Her şey Yalan
2. Bölüm Tanışma
3.Bölüm Ön yargı
4.Bölüm Hastane
5.Bölüm Gizli Saklı Şeyler
6.Bölüm Son İki Gün
7.Bölüm 29 Ocak
8. Bölüm Hayatınızdan Çıkıyorum
9. Bölüm Seçim senin
10. Bölüm Feda Beni öldür
11. Bölüm Boşluk ve Geçmiş
12. Bölüm İntihar
13. Bölüm Geç Kalınmış Pişmanlık
14.Bölüm Vedalar
15. Bölüm Yalanlar ve Gerçekler
16.Bölüm Huzur
18.Bölüm Yaşam
19. Bölüm Gerçekler ve Pişmanlıklar
20 . Bölüm Kıyamet
21.Bölüm Huzur ve Veda
Final
Teşekkürler
Alternatif Final
Özel Bölüm Geriye Kalan Mektuplar
200 Bin 💓
Özel Bölüm Tepki'ler
EFSUN GERİ DÖNDÜ 🎉

17.Bölüm Özür

7.7K 511 192
By zeyneptuana269

- Kolundaki yaralar efendim?

+Tutunurken öyle oldu Olric.

-Ya yüreğindeki yaralar efendim?

+ Tutulurken öyle oldu Olric!

- peki ya gözlerindeki suskunluk ne efendim.

+ Hiç dokunma. Sus Olric.

17.Bölüm Özür
...........................

Ekrandaki vidoyu kaç kez izledim bilmiyorum ama her izlediğimde, kalbim çok ağrıyordu .

Tanya ise hıçkırarak ağlıyordu.

“Deniz,”diyen Polat'ın sesi ile ona döndüm gözleri kızarmış bir şekilde bana bakıyordu.“bu iş çok tehlikeli olmaya başladı, hiç bir şey yapamıyoruz. Kuzenim yani kuzenimiz kendisi polis o bize bir ihtimal bile olsa yardım edebilir.” dedi.

Bunalmıştım artık,düşünmekten, ağlamaktan,ölümlerden, unutulmaktan , insanlardan.

Polise çok kez gitmişim ama sonuç yoktu.  Kendisi çok güçlüydü , yanında olan bir sürü kişi olduğunu bilmiyordum.

Denemekten başka çaremiz yoktu.

“Bir şey çıkacağını düşünmüyorum ama denemekten başka çaremiz yok.” dedim.

“Annemler, onlar ne zaman öğrenecek.” dedi Tanya sesizce.

“Yakında ama kesinlikle şimdi değil.” dedim net bir ses ile.

Onlar öğrenirse iş kötüye giderdi aslında Polat'ın öğrenmesi bile kayıplara yol açabilirdi, onların öğrenmesi ile durmazdı.Yapacağımız iki şey vardı, ya ölümü beklemek yada savaşmak.

Biz savaşmayı seçtik , iyi mi yaptık kötümü bilmiyorum ama ölmek istemiyorlardı .

Onlar için savaşmayı seçtim çünkü İzgi 'ler bunu hak etmiyordu.

Belki de hak ediyorlardı.

“Ben artık çok korkuyorum abi .” dedi Tanya . Gözlerinde belliydi , korkuyordu.

Kendimi suçladım çok kez ama benim bir suçum yoktu.

Hiç birine bir şey olmasın diye elimden geleni yaptım ve verilen zarar bana oldu. Kendimi suçlamayacaktım artık.

Kapımın tıklatılması ile daldırdım yerden kafamı hızlıca kaldırdım.

“Deniz gelebilir miyim ?”dedi , bu ses   Alparslan'a aitti.

Tanya anında ayağa kalktı ve banyoya ilerledi.

Alparslan'ın kendisini böyle görmesini istemiyordu.

Ben ise elimin tersi ile göz yaşlarımı silip kendime çeki düzen verdim.

Kapı birkez daha tıklatıldı. “Giriyorum bak.” dedi. “Gelebilirsin Alparslan.” dediğimde kapı anında açıldı ve içeriye girdi.

Gözleri ilk beni buldu sonra yanımdaki Polat'a kaydı.

“Yalnızsın sanmıştım ve sizin bu hâliniz ne ?” dedi ve Polat'ın yanına oturdu ve beni incelemeye başladı .

“Sen ağladın mı?” dedi .

“Hayır , ne alaka ?” dedim yalan söyleyerek.

“Abi senin bu kardeşin beni mal yerine koydu duydun mu?”dedi yalandan ağlıyormuş gibi yaparak.

“Oğlum seni mal yerine koymuyor zaten senin mal olduğunu biliyor.” diyen Polat ile gülmemek için dudağımı ısırdım.

“Abi biliyor musun ?” diyerek Polat'a döndü.

Polat ise göz devirerek “Nerden bilebilirim Alparslan ?”dedi gelecek şeyi beklerken .

“Sen çok büyük şerefsizsin.” dediğinde Polat kafasına bir tane  şaplak attı.

“Lan  sen bana şerefsiz mi dedin?” diye sorduğunda kendimi tutamadım ve gülmeye başladım.

Hayat buydu işte, saniyeler içinde ağlatıyor ve sonra hiç bir şey olmamış gibi gülerdik.

Polat'ın yüzünde az önceki acı kaybolmuştu.

Onlar tartışırken ben ise sesizce onları dinliyordum.

Banyonun kapısı açıldığında oraya döndüm, Tanya kızarık gözleri ile Alparslan'a baktı ve gözlerini kapatıp açtı, sesizce koltuğa doğru ilerledi ve oturduğu an Alparslan'nın bağırışı ile yerinden sıçradı.

“Aaaaa cin var.” dedi ve ayağa fırladı.

Tanya olduğunu gördüğünde derin nefes aldı.

“Otistik kardeşim niye sesizce gelip insanların ödünü bokuna karıştırıyorsun acaba.”dediğinde Tanya hâlâ kızarık gözleri ile ona boş bir şekilde bakıyordu.

Alparslan'nın yüzünde ki gülümseme yavaşça kayboldu . Tanya'nın yanına oturdu , Tanya ise yere bakıyordu. Alparslan Tanya'nın çenesini tuttu ve yüzünü kendine doğru çevirdi.

Alparslan'nın bu evde en çok değer verdiği kişi Tanya'dı , bunu anlamak zor olmamıştı.

“Tanya ,”dedi yutkunarak “niye ağladın abiciğim , ne oldu güzelim ,bir şey mi oldu, birimi  sana bir şey yaptı?”dedi art arda soruları sıralayarak.

“Yok bir şey abi uyumuştum burada, kâbus gördüm etkisinde kaldım o yüzden biraz ağladım.” dedi yalan konuşarak.

Alparslan ona inanmamış bir şekilde bakıyordu ve kasları çıkmıştı.

“Yalan söylüyorsun,” dedi sesizce  ve bana döndü “Yalan söylüyorsunuz.”dediğinde başımı yere eğdim.

“Üçünüz bizden bir şeyler saklıyorsunuz.” dedi sinirle.

Alparslan aslında neşeli biriydi ,bunu Polat ile yakınlaşmadan önce her yemekten sonra gizlice hepsini izlediğim zaman anlamıştım.

Ben ilk geldiğimde bana fazla bir şey söylememişti ama arkamdan beni istemediğini söylediğini duymuştum.

Ne kadar o zamanlar umursamaz gibi davranıyormuşum gibi davransam da, fazlası ile kırılıyordum.

Onların her gece ben odamda ağlarken, aşağıda kâhkahalar ile sohbet etmeleri üzüyordu beni.

Alparslan hâlâ bağırıyordu.

“Sakladığınız şey ne ise sizi üzüyor ve bize her şeyi açıkladığınız da çok geç olucak .” dedi son kez bize bakıp, kapıyı sertçe çarparak, odadan çıktı.

Çıktıktan sonra uzun bir sesizlik olmuştu odada.

Odada ki sesizliği Tanya bozarak “Biz hata yapıyoruz.” dediğinde ikimizde ona döndük.

“Ailemiz onlar bizim ,gerçekleri bilmiyorlar bizim çektiğimiz acıları bilmiyorlar , abim haklı biz her şeyi açıkladığımız da çok geç olucak.” dediğinde sinirlenmiştim çünkü hâlâ onlara söylediğimiz de olacak tehlikeyi anlamamıştı.

“Tanya farkında mısın bilmiyorum ama onlara söylediğimiz an hepsini gözümüzün önünde öldürecek , ben çok mu meraklıyım bu gizeme?” sesim biraz yüksek çıkmıştı “mecburuz ,bak bu olay şimdilik üçümüzün arasında kalacak, zaman geldiğinde onlarda öğrenecek.”dedim daha sakin bir ses ile.

Polat sadece sesizce bizi dinliyordu.
“Peki.” dedi Tanya.

Böyle bir şeye kırılması saçmaydı, bu yüzden umursamayacaktım.

Telefonum çalmaya başladığında gözüm oraya kaydı. Lavin arıyordu.

Dört gün sonra hemde.

Açmak istemedim onun bana yaptığını yaparak.

Telefonumu uçak moduna aldım. Tanya ve Polat notlar hakkında bir ipucu arıyorlardı ama boş arıyorlardı.

Kaç kez okudum hepsini ama hiç bir şey yoktu.

Tek bildiğimiz şey Uraz beyin ve Efsun hanımın gecmişinde olan biriydi.

Onlara söylediğimiz an kim olduğunu öğrenme ihtimalimiz vardı ama önümüzde çok engel vardı.

Tanya notları okurken ağlıyordu.

“Abi bizden ne istiyor ,Tolga'dan ne istedi o çok küçüktü. Beni korumak istemişti , keşke o gün onun yerine ben ölseydim.”dedi hıçkırarak ağlayarak.

Keşke hiç bunlar yaşanmamış olsaydı Tanya.

Polat onu göğüsüne çekti.“Tanyam, keşke kimseye zarar gelmeseydi , keşke hiç böyle şeyler yaşamasaydık.”dedi .

“Keşke abi , o güne dönüp o arabayı engelleyebilseydik , Su'yun yaptıklarını engelleyebilseydik belki çok huzurlu bir hayatımız olurdu .” dediğinde, gözlerimin dolmaması için kendimi zor tuttum.

Tanya ne kadar beni sevse de  bana hâlâ alışamamıştı.

Polat ,“Keşke, Su hiç hayatımızda olmasaydı ve Deniz bizimle büyüyebilseydi .” dediğinde , sol gözümden bir damla yaş düştü .

Hava almak istediğim için ayağı kalktım ve askıda olan montumu alıp, üzerime geçirdim.

“Nereye?” dedi Polat.

Polat'ı ika etmek vardı bide.

“Hava alıp geri geleceğim.” dedim telefonumu cebime koyarken.

“Bende geliyorum.” dedi ayağa kalkmak için Tanya'yı kaldıracakken onu durdurdum.

Tanya'nın uyumak üzere olduğunu göstermek amacı ile elimle onu gösterdim.

“Sen bugün Tanya'nın yanında dur , kız tek başına bunları atlatamaz ,ben başımın çaresine bakarım .” dediğimde bir şey demesine fırsat vermeden odadan hızlıca çıktım.

Evde olan şey sadece sesizlikti.

De javu.

Anahtarlıkta olan bir anahtarı aldım ve cebime koydum.

Evden biraz uzaklaştıktan sonra gözümden yaşlar düşmeye başlamıştı.

Gözüme çarpan çocuk parkına doğru ilerledim. Yağmur yağdığı için  kimse yoktu, hava soğuktu.

Boş banka oturdum ve bacaklarımı kendime doğru çektim.

Telefonumu elime aldım ve uçak modundan çıkardım.

Telefonumda olan şey iki bildirimdi.

Lavin'den gelmişti.

Mesajı okumaya başladım.

Lavinim💌: Deniz telefonu açmadın, seninle son kez konuşmak istemiştim ama olmadı. Öncelikle senden defalarca özür dilerim. Artık o adamdan tehdit mesajları almaktan bıktım. Üzgünüm ama artık seninle konuşmak istemiyorum. Bana çok yardımın oldu , sana binlerce kez teşekkür ederim . Hayatıma renk katan sendin ama ben her gün bu korku ile yaşayamam. Abimin sözünü tutamadım, senden vazgeçtiğim için beni affetme , çünkü ben olsam affetmezdim. Kendine çok iyi bak Deniz.

Lavinim 💌: Hoşçakal Deniz Mira , hayatımda bir sen geçtin ve bitti.

Lavinim 💌 kişisi sizi engelledi

Gözümden akan yaşlar hızlanmıştı.

Ben bir kez daha terk edilmiştim.

“Hayır.”dedim ağlayarak.

Kaç kez aramaya çalıştım ama olmadı.

“Aradığınız kişi şuanda meşgul , lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.” aldığım tek cevap buydum

“Oda gitti , ben bir kez daha terk edildim .”dedim kendi kendime ağlayarak.

Sustum ve kabullendim.

Haklıydı , kim bu belayı başına almak isterdi ki .

“Yoruldum.” dedim fısıldayarak.

Ağladım , bir kez daha yarı yolda bırakılmama ağladım.

“Ağlama Mira , yalvarırım ağlama.” arkamdan gelen ses ile anında ayağa kalktım ve oraya döndüm.

Asil karşımda duruyordu.

“Korkutmak istemedim , özür dilerim.” dedi ve banka oturdu.

Bunun burada ne işi vardı?

Uzun süre gözlerinin içine boş bir şekilde baktım ve arkama döndüm.

Kolumdan tutup beni çekmek için hamle yapacakken kolumu kendime çektim ve dişlerimi sıkarak konuşmaya başladım “Bana dokunma Asil.” dedim  .

“Beni dinle o zaman Mira , bırak bir konuşayım dur bi kızım dur ,dinle beni.” dedi yüksek sesle.

“Bağırma bana .” dedim gözlerinin içine bakarak.

“Tamam bağırmıyorum ama dinle.” dedi.

“Dinliyorum , hadi anlat .” dedim.

Dinleyecektim .

Yanına geçtim ve önüme baktım kâr durmuştu.

“Yanında olmak zorundaydım ama olamadım ben de kardeşimi kaybetmiştim ve ben onun hâlâ mezarı nerde bilmiyordum bile. Senin yanında olmadım Mira  ama bir sebebi var.” dedi ve sustu.

“Ne sebebin vardı Asil?” dedim sesimi yükselterek.

Asil derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

“Mira kendine gel sen bu değilsin, benim tanıdığım Mira benimle empati kurardı ve beni sesizce dinlerdi nerde o eski Mira.” dediğinde gözümden akan yaşlar hızlanmıştı.

“Siz değiştirdiniz beni Asil beni bıraktınız, sizinle beraber Mira'da gitti öldü. Eski Mira yok , Mira hiç yok. Siz benim hayatımın içine sıçtınız lan . Benim kalbim artık çok ağrıyor Asil  , her gece ben sizi düşündüm. Ben senin nerelerde olduğunu düşündüm . Aral  biliyormusun bilmiyorum ama,” dedim derince yutkundum ve devam ettim “ölmemiş Asil , Aral yaşıyor.” dediğimde Asil şaşırmadı.

“Biliyorum , çünkü o gün bende oradaydım. Merak etme benden güzel dayağını yedi .”dediğinde şaşırmıştım.

“Orada ne işin vardı senin?” dedim .

“Sizi o adamdan korumak için gelmiştim ama benide yakalatırdı.” dedi.

“Onu bunu boşver, ben sana şimdi herşeyi tüm gerçeği ile anlatacağım ” dedi.

“Dinliyorum .” dedim yüzüne bakarak.

“Birini daha çağırmamız gerek ama ,” dediğinde kaşlarımı çattım.

“Kim?” dedim .

“Onunda sana anlatması gereken şeyler var Mira.” dedi.

Kim olduğunu anlamıştım.

Mira demesinden rahatsız olmadım çünkü , çünküsü yoktu.

“İznin olursa çağıracağım.” dedi , başımı sıkıntı yok anlamında salladım.

Asil ile karşıdaki çardağa geçtik.

Uzun bir sesizlik sonra Asil ayağa kalktı.“Aral hoşgeldin koçum.” dediğinde anlamıştım zaten onun geleceğini.

Ona döndüğümde elinde mavi güller vardı, yüzüne baktıktan sonra Asil'e döndüm.

“İşim var hızlıca anlatın hepimiz yollarımıza gidelim.”dedim ikiside birbirine baktı ve Aral konuşmaya başladı.

“O gün Nehir için yıllarımı sattım çünkü mecburdum, bilmiyordum bende çocuktum, inandım ona fakat ben o adadan çıktıktan sonra Nehir'e bir şey yapmaz sanmıştım . Plan hazırdı sana öldü diyecekler di  benim için seni kandırdırmaktı tek kurtuluş, sonra o adam beni kaçırdı ve kimse bunu anlamadı. Ben yaklaşık beş yıldır o adam tarafından çok şey yaşadım. On yedi yaşıma bastığımda ise dayanamadım ve İshak ile kaçtım , ” dedi ve gözlerini kapatıp açtı sonra devam etti .

“beni serbest bıraktı fakat bir şartı vardı ,seninle iletişime girmeyecek ve kendimi sana göstermeyecektim.” dedi “ Asil'i ise eğer senin karşına çıktığı an seni öldüreceğini söylemiş yani büyük bir oyunun içindeyiz.” dediğinde üzülmüştüm.

Benim yüzümden kendilerini yıpratmışlardı.

“Mira bak bizim  altı yılımız çalındı. İçimizden en fazla yara alan sensin ama bizde kolay şeyler yaşamadık bizi affet ve bizi anla .” dedi Asil .

Ben onları affetmiştim fakat anlattıkları ağırdı anında kabulleneceğim şeyler değildi.

“Eskiye dönme şansımız var Mira , Eski Mira'yı getirme şansımız var.” dedi bu sefer Aral.

“Eski Mira hiç bir zaman gelmeyecek Aral , ben o gün iki can kaybettim , yani öyle sanıyordum. Benim için Mira bitti çünkü Mira güçsüzdü. Mira yapamazdı ,Deniz en azından çabaladı ama Mira kendini suçlardı , Mira benim için sadece ismimin yanında olan değersiz,geçmişteki acıları hatırlatan ve canımı acıtan bir kişi benim için. ”dediğimde ikiside bunu beklemiyordu.

“Haklısın , sonuna kadarda haklısın Mira ama bizide anla be kızım bizide affet.” dedi Asil.

“Sizi affettim Asil fakat bunları kaldırımam lazım, hemen kabullenemem , hayatıma ölü olarak bildiğim biri dirildi geri geldi , biri beni bıraktı diye biliyorken anında hayatıma geri geldi , biri beni tamamen sildi yavaş gelin biraz kaldıramıyorum .” dedim.

Ayağa kalktığımda Aral'da ayağı kalktı.

Elindeki gülleri bana doğru uzattığında önce güllere sonra yüzüne baktım.

“Mavi gülleri çok seviyordun , sözüm vardı sana alacağım demiştim , sözümü tuttum .” çiçeği elime aldım inceledikten sonra Asil'e doğru uzattım.

“Senin olsun.” dediğimde Aral şaşırmıştı.

“Nefret ediyorum artık bu çicekten ,” dedim ve devam ettim “verdiğin sözler önemi yok artık, öğrendim sözlerin hiç bir zaman tutulmayacağını , ben unuttum sende unut ve sanada söyleyeyim , söz diyenlere inanma çünkü hiç bir zaman o sözleri tutamıyorlar.” dedim ve yüzüne son kez bakıp,omuzuna çarpıp ilerlemeye başladım.

Arkamdan Asil'in görüşürüz gibi bir şey söylediğini duydum ama cevap vermedim.

Son kez Aral'ın “Sana yemin ederim ki eski Mira'yı geri getireceğiz beraber.” dediğini duymustum ve oradan uzaklaşmıştım.

Geç olmuştu ve Polat yüz kere aramıştı.

“Eyvah!”dedim mırıldanarak.

Arama tuşuna basarak , Polat'ı aradım.

İlk çalışta açılmıştı telefon.

“Deniz.” dedi bağırarak.

“Abi.”dedim , Polat'ı nasıl yumuşatacağımı iyi biliyordum.

“Deniz sen nerdesin çok korktum , iyi misin ?”dedikten sonra bir sürü soru sıraladı.

“İyiyim Polat , eve doğru yürüyorum, telefon sesizdeidi duymamışım.” dedim.

“Yüreğimiz ağzımıza geldi Deniz geleyim mi seni almaya ?” dediğinde anında redettim son kez dikkatli gelmemi söyledikten sonra telefonu kapattı.

Yolda yürürken düşünmeye başladım.

İki seçenek vardı elimde .

Ya Lavin'nin yaptığı gibi onu silecektim , yada peşine düşecektim.

Lavin'nin yaptığını yapacaktım onun beni bu konu için silmesi gibi bende onu silecektim . Son zamanlarda haraketlerinden anlamıştım bir şey olduğunu.

İçim açıyordu çünkü Lavin benim ikinci annem gibiydi.

Deniz sen alışıksın  insanların senin yarı yolda bırakmasına,  salaklık yapma .

Aklımdaki sesi dinlememeye çalıştım.

Evin önüne geldiğimde içeriden bağırış sesleri duyduğumda göz devirdim Uraz bey yine kime kızıyordu acaba.

Bahçeye giriş yaptığımda gördüğüm görüntü karşısında kaçmak istedim.

Karşımda İzgi ailesi dururken, arkası dönük bir şekilde yanında kanlı bir beden olan  Juntar'ı görmeyi beklemiyordum.

Tanya ve Efsun hanım çığlık atarak ağlıyorlardı.

İlk kozunu oynamıştı.

“Baş rol geldiğine göre gerçekler ortaya dökelim.” dediğinde bana döndü.

O bedeni gördüğüm an ağzımdan bir çığlık koptu ve geriledim.

“Tanışmak ister misin?” dedi.

Kestik
................

Sınır 150
Yorum sınırı İstediğiniz kadar

Selammm

Özür dilerim maalesef bölümler gecikti, özel hayatımda bazı olaylar oldu maalesef ama bomba gibi geri döndüm.

Sizce elinde tuttuğu beden Yaşıyor mu Yaşamıyor mu?

Neyse sizi çok seviyorum.

Bazıları Juntardan sıkılıyor ayol sıkılmayın yakında gidicek yada biz öyle bileceğiz.

Herneyse evet beni uyuyor bilen arkadaşlarım ,yalan söyledim ehe ehe.

Neyse öptüm bayyyyyyyyyğ.

Sınır 150
Yorum sınırı İstediğiniz kadar
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Yazım yanlışı varsa özür dilerim 💙











Continue Reading

You'll Also Like

428K 14.6K 41
İÇİNDE KUMA'DA VARDIR!!! Aşiret bir ailesinin olduğunu öğrenen Mina erkeklerle anlaşamamasına rağmen 9 tane abisi olduğunu ve birde erkek kardeşi old...
568K 19K 39
Klasik bir aile hikayesi , hastanede karışan küçük, masum bir bebek ve zor hayatı , kendini bulma mücadelesi. Ve yeni ailesinin mafya olması...
637K 32.9K 34
17 yaşında hayatını kendi müziği ile iyileştirmeye çalışan Doğa'nın hayatı bir anda tepetaklak olursa ne mi olur? Onu okumak için buradayız. Hiçbir...
690K 32K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...