İyi okumalarrrr dilerimmmm...
Oylamayı unutmayınnn lütfen..
Muahhh😽💗
Mesajla uzun süre bakıştık.
Ben Ayaza karşı bir şey hissetmiyordum ki ona bunu söylesem fazla mı kırıcı olurdum?
Ama o benim topraktan hoşlandığımı biliyor bu kadar çabuk onu unutamam ki.
Bir bildirim daha geldi ve ben sohbete kaldığım için hemen görüldü oldu..
Bir ip ve sandalye lütfen.
Ayaz: Şaka yaptım güzelim.
Ayaz:Ve bana bir cevap vermeni şuan istemiyorum çünkü seni anlıyorum.
Ah anlayışlı çocuk ya, şakası komik değil yalnız.
Bende onla benzer bir durum yaşamıştım ama o beni beklediğini resmen söylüyor ben olsam bunu yapabilir miydim? Yani sevdiğim kişinin sevdiğini bildiğim halde bekler miydim?
Galiba hayır, Toprak başkasını seviyor ve ben onu buna rağmen beklemem.
Zümra:Zor değil mi?
Ayaz: Neymiş zor olan?
Zümra: Belkide gelmeyecek birini beklemek?
Ayaz: Aşk sadece sevmek değildir, bazen gelmeyecek olanı beklemektir;)
Yıkılmadım uzanıyorum.
Bu mesajı yıldızladım , anlamı o kadar büyük ki...
Zümra:Ayaz ben bu sevgini hak etmiyorum ki , seni bugüne kadar görememiş kor olmuş biri için bu sevgi fazla.
Bu mesaj üzerine evden büyük bir çığlık geldi.
Telefonum yere düştü,o ses galiba annemin sesiydi. Hızla odamdan çıktım annemlerin yanına geldiğimde babam anneme kolonya veriyordu.
Lan biri öldü sandım.
Kimse ölmemiş,babam abimin bir zamanlar sahiplendiği yılanını getirmiş,evet yılan.
Annem o zaman kapalı bir kapsülün içinde olmasına rağmen korkuyordu ve şuan serbesti.
Serbesti!?
Annemin çığlığındana daha büyük bir çığlık attım ve evden dışarı kaçtım.
Evin içinde kocaman bir yılan vardı.Arkandam babam geldi "Kızım gel bir şey yapmıyor" dedi demesine ama ben da sanki ayağımın altında bir şey varmış gibi zıplıyordum.
Babam da durmuş bana gülüyordu.
Lan yılan var evde yılan ve serbest. Bende mi sıkıntı var? hayır ben normal olanı yapıyorum.
Abim az sonra yılanını büyük bir şeyin içine koymuş şekilde getirdi "Tamam korkma bak serbest değil artık" ben bu abimi sevdim eski hali olsaydı o yılanı üzerime salar yalvarmamı isterdi.
Derin bir nefes aldım ama hala kalbim hızla çarpıyordu. Abim yılanı içeri götürdü ve babam da bana yardım etti.
İçeri geçtiğimde yılan ortada yoktu abim elinde suyla bana geliyordu. Eski abim bunu yüzüme dökerdi ama yeni abim elime vermeden bana içirdi.
Vay be.
Demek istese gayet tatlı bir abi olabiliyormuş.Annemin halı de benim halimden pek farkı yoktu, hala korkuyordu.
Biz bu şahısla aynı evde 1 ay kalmıştık ama üzerinden çok uzun zaman geçmişti ve ilk defa serbestken görmüştüm.
Abim oturmam için kolumdan tutup koltuğa götürdü,babam da annemin yanına geçmişti.
Babam bir anda "Şu eve giren hırslar hakkında polise gidip bir sorayım dedim, onların haberi yokmuş mektubu verdim biri size şaka yapmıştır ama bulunursa suç sayılır dedi kapı kilidini izinsiz değiştirmekten" babamın söylediklerine şaşırmamıştım çünkü altında başka bir şey yatıyordu.
Annem buna baya şaşırmıştı "Ne diye bunu yeni söylüyon bey " dedi annem babamla bir bakışma yaşadılar. "Oğlan böyle oldu benimde aklımdan çıkmış,polis araştıracakmış ama bir sonuç bulamayız dediler çıkarsa kiliten çıkarmış ama oda az ihtimalliymiş"
Ben bir şey çıkacağını sanmıyordum.
Saat geç olmuştu odama geçtim telefonum yoktu. Nereye attım ki ya? Yerlere baktım ama yoktu yere eğildim yatağın altına baktım heh burdaymış.
Ve Ayazın mesaj yerinde kalmış Allah kahretsin.
Bir sürü mesaj atmış ve görüldü olmuş.Ve en son mesajında ise geliyorum yazmış.
Geliyorum yazmış!?
Ayy nereye geliyor,gelmesin lan. Ben hızla yazdım
" Gelme lan gelme iyim"
Ve bu mesaj ile zilin çalması aynı anda gerçekleşti.
Anam yandım ben valla yandım.
Kapı açıldı, Annemin sesi geldi ama ne dediğini anlamadım, ayy ayaz konuştu şimdi de onun dediği de anlaşılmadı.
Annemin seslenmesi ile yerimden sıçradım.
"Zümra gelsene kızım" aha ölüm fermanım.
Gecenin bu vaktinde erkeğin biri (ayaz) eve gelmişti.
Derin çok derin bir nefes alıp kapının yolunu tuttum. Yavaş adımlarla çıktım salona geçmişlerdi.
Ayaz babamın yanına oturmuş sohbet ediyorlardı. Babamın hasas noktası olan futboldan konuşuyorlardı. Lan bu çocuğun ilgi alanı hiç bitmiyor be.
Babamla oturmaları yerine buna şaşırmama şaşırmayın lütfenn.
Beni gördüklerinde bana döndüler. Ayaz pişkin pişkin bir de güldü. Gamzeside çıktı evet.
Annemin yanına geçtim, abim ortalarda yoktu. "Kızım ayazla tanış babanla amcası yakın arkadaş" anne şey biz zate-
Babamla amcası arkadaşmıymış
Ayaza döndüm bana bakıp göz kırptı inşallah kimse görmemiştir."Memnun oldum Zümra" lan hareketlere.
Anneme Ayazdan hiç bahsetmemiştim Ozanı ve Toprağı biliyordu. Belki de sonradab geldiği içindi ama ayazı hiç görmediğimi şuan daha net anladım.
Kafamı sallayıp "Bende" dedim. Sonra annem beni dürttü, evet dürttü "Kalk çay koy" fısıldayarak dediği için zor anlamıştım. Ayaz beye bir de çay koyalım oldu.
Ayağı kalkmış tam gidiyordum ki " Ben artık kalkayım geç oldu daha fazla rahatsızlık vermeyeyim" dedi. Evet bencede git.
Annem ve babam hızla ayağı kalkıp "Biraz daha dursaydın oğlum" bunu diyen annemdi.
Ayaz kafasını sallayarak "Yok nesli teyzecim ben kalkayım" dedi dua edelim de anne demedi.
Hep beraber uğrulamak için kapıya yöneldik, kafamı kaldırıp ona baktım bana bakıyordu.
Şey üzerimde panda desenli pijama vardı. Bunu yeni farkettim.
Babamla sarıldılar,anneme kafasını salladı bana ise sarıldıı.
Şaka şaka o kadar yürekli değil yani.
Evden çıktı, ellerini saçlarına daldırıp düzelti. Bunu hep yapıyordu.
El sallayıp gitti.
Yürüyüşünde asalet var yalnız.(evet yürüyüşte de asalet olurr, hayır diyeni döverim)
Annemle mutfağa gittik,"Anne bu saatte niye gelmiş ki" diye sordum.
Annem masaya oturup "Amcasında babanın tespihi kalmış,o dedenden kalan işte, amcası kazım Almanya'ya iş için gitmiş, tesbihi babana vermesi için ayaza vermiş ayaz da burdan geçiyormuş vereyim demiş" dedi annem.
Kafamı sallayıp odama geçtim.
Telefonumu aldım. Ayaz bey yazmıştı.
Ayaz: Artık çok geç..
Ayaz:Pandalı pijama linki gelir mi??
Ayaz: Çift giyeriz?
Ayaz:heh olmaz mı?
Ayaz:Sen niye bu kadar tatlısın?
Ayaz:Utanmasam yanaklarını sıkcaktım lan.
Bu ne yaşıyor lan!?
Yürüme sanatı baya iyiymiş.
Zümra:He bekle atıyorum link.
Zümra:https://pin.it/7cKGHoRtB
Zümra:hak ettin.
Hayır nah falan atmadım.
Anında bildirim geldi
Ayaz: lan, döverim kızım seni
Ayaz: yakışıyor mu sana heh
Zümra:He döversin.
Ayaz: karışında çikolatalı süt içerim.
Hasas noktamı da biliyor.
Zümra:O kadar yapmazsın.
Zümra: Yaparsan da yani çikolatalı sütü burnundan getiririm.
Öyle bir esnedim ki çenem çıktı galiba.
Ayaz: Yaparsın sen
Ayaz:Hadi uyumaya.
Bencede.
Zümra:İyi geceler.
Ayaz:iyi geceler prenses.
Lan!?
Ben az önce güldüm mü? Yok canım daha neler. Az önce prenses dediği için tabiki de gülmedim.
Azcık sırıtmış olabilirim ama az.
Sabah biraz geç kalkmıştım. Kahvaltı yapıp evden çıktım,ders çalışmak için kütüphaneye gidecektim ama vazgeçtim şuan toprağı görmek istemiyordum.
Geçen geldiğim kafeye geldim,şuan şarkı yoktu o yüzden iç bölüme geçtim. İki kısımdan oluşuyordu. Şarkı dinlemek istemeyenler için ayrı bir yer vardı.
Ama ben şarkı dinlemek istiyordum adamın sesi çok güzeldi.Ama derste çalışmam gerekti o yüzden diğer kısma geçtim.
Biraz ders çalıştıktan sonra, diğer bölüme gittim ve aynı kişinin sesini duydum,bir kahve isteyip oturdum ve bu defa şarkı söylen kişiyi tam gördüm.
Ve kalakaldım.
Ayaz.
Göz göze gelmemizle duraksadı ama sonra devam etti ve gözlerini benden ayırmadan.
Kapkara zifir olur
Gözyaşım nehir olur
Senin adın zehir olur bu dilimde
Bu aşk değil kibir olur, kalbime bıçak yara olur
Sen deniz bense kaybolurum içinde...
(Pera-zehir)
Gözlerimin içine bakarak bu şarkı söylüyordu. Her kelimesinde içimde bir şeyler oldu adını bilmediğim,daha önce yaşamadığım bir şey.
Veee bölüm bitterrr....
Oylamayı unutmayınnn lütfen..
Seviliyorsunuzz💗💞
Kalp.kalp.kalp
~M