primadonna | taekook

By hopesjin

37.2K 6.7K 2.7K

ve senin bana acımanı istemiyorum sadece yanımda birini istiyorum text + düzyazı More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
12
13
14
15
16
17
18
19

11

1.9K 374 293
By hopesjin

başım çatlıyor.

ayrıca bütün vücudum sanki uykumda dayak yemişim gibi ağrıyor.

odama giren ışık beni rahatsız ediyordu. bu yüzden kendimi gözlerimi aralamaya zorladım ve bu bile canımı acıttı. gece ben ne içmiştim?

yorgun bir şekilde yerimden doğruldum. üstümde sadece iç çamaşırım vardı. uyurken sıcakladığım için buna şaşırmamıştım.

daha sonra yatağımda birinin yattığını fark ettim.

ve siktir bu biri taehyung'dan başkası değildi.

siktir siktir siktir.

neden yatağımda yatıyordu? neden üstünde hiçbir şey yoktu? neden ikimiz de soyunmuş bir şekilde beraber uyumuştuk.

gece ne halt etmiştik biz?

taehyung ile yatmış mıydık? soyeon'u aldatmış mıydım? siktir ama geceye dair neden hiçbir şey hatırlamıyordum?

ellerimi saçlarımın arasında dolaştırıp yüzümü oluşturduğum sırada yatağımın tam karşısında ölüm saçan gözleriyle bana bakan soyeon'u gördüm.

ellerini beline yerleştirmişti, dilini sertçe yanağında gezdiriyordu ve yüzündeki ifadeden ne kadar sinirli olduğunu anlayabiliyordum.

"günaydın." dedim yutkunarak. soyeon bir cevap vermemişti, beni yaklaşık otuz saniye daha izledi ve sessizce odamdan çıktı.

hızla yatağımdan fırladım, dolabımdan bir eşofman altı aldım ve hızlıca giyip odadan çıktım. soyeon salonda oturuyordu. başını ellerinin arasına almıştı ve durmadan bacağını sallıyordu.

"soyeon-"

"beni aldattın."

hayır bile diyemiyordum çünkü geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordum.

bara gittiğimi hatırlıyorum, sonra namjoon'u aramıştım. ne demiştim ki ona? bardan dışarı sürüklendiğimi hatırlıyorum, eve geldiğimi de yarım yamalak hatırlıyorum. ama gerisi yok.

taehyung ile yatsaydık hatırlardım herhalde, değil mi?

"aldatmadım demedin." dedi soyeon dolmuş gözleriyle bana bakarken. "hatta hiçbir şey demedin, diyemedin."

"gece ne oldu hatırlamıyorum." dedim fısıldayarak.

"hatırlamazsın tabi." güldü. "ama neyse ki ne olduğunu görebiliyoruz."

"yanlış anlaşılma olduğuna eminim soyeon ben seni aldatmam." emin olmasam da bir şeyler söylemek zorunda hissettim kendimi. eğer aldattıysam ilişkimiz zaten bitmişti, taehyung uyanıp neler olduğunu anlatana kadar onu sakin tutmam en iyisiydi.

"taehyung neden yatağında o zaman? nedem çıplaksınız? sen senelerce onu sevmişken dokunuşlarına kapılmadığının, beni aldatmadığının nasıl garantisini verebilirsin?"

"sence gece taehyung ile yatsam buna dair hiçbir şey hatırlamaz mıydım? eve gelince sızdığıma eminim çünkü eve geldiğim andan sonraki hiçbir şeyi hatırlamıyorum."

"sen sızdın diyelim, o neden yatağında? neden ikiniz de soyunmuşsunuz? bunun altında GERÇEKTEN masum bir şey aramamı mı bekliyorsun?"

yerdeki kıyafetlerime baktım, aynı şekilde taehyung'un ceketi de yerde bir yere atılmıştı. tanrım, soyunarak yatak odasına kadar ilerlemişiz gibi görünüyordu. sanırım büyük sıçmıştım.

"gidip taehyung'u uyandırayım. o neler olduğunu anlatsın."

"onun lafına mı güveneceğim? gözümün içine bakıp evet kendimi nişanlına siktirdim mi diyecek?"

"böyle konuşma." dedim uyarıcı bir tonda ama sadece omuz silkti.

"nişanlımla yatan adam hakkında nasıl konuştuğuma dikkat etmeyeceğim."

ayağa kalktım ve parmaklarımı saçlarımın arasında gezdirdim. karşı da çıkamıyordum çünkü sikeyim gece ne olduğunu bilmiyordum.

"uzatmanın bir anlamı yok." soyeon yerinden kalktı sinirle. "güvenilmez bir orospu çocuğunun tekiymişsin. ama arkadaşlarım bunu zaten diyordu bana."

"arkadaşların güvenilmez olduğumu mu söylüyordu?"

"senin kadınlardan hoşlanmadığını ve beni yönelimini saklamak için kullandığını söylüyorlardı."

"soyeon saçmalıyorsun artık." istemsizce sesimi yükselttiğimde güldü.

"kim aynı anda kadınlardan da erkeklerden de hoşlanır ki?"

"ben."

"ilk fırsatta yatağına adamın birini almışsın."

"soyeon ben seni aldatmam." dedim çaresiz bir tonda "dün gece ne oldu bilmiyorum ama yönelimi saklamak için seni kullanmıyorum. ben öyle biri değilim."

"bana bunu nasıl yaparsın?" bir anda ağlamaya başladı. yumruk yaptığı ellerini sertçe çıplak göğsüme vurdu ve alnını yasladı. "beni nasıl aldatırsın?"

onu aldatmadığımı söylemek istiyordum ama sikeyim gerçekten hatırlamıyordum.

"taehyung'u uyandıracağım." dedim yutkunarak "uyandıracağım ve dün olanları anlattıracağım. seni aldatmadığımı göreceksin."

"gerek yok. taehyung ne anlatırsa anlatsın aramızdakiler bitti."

"yapma böyle."

"ne yapmayayım?!" birden bağırdı ve göğsüme sert bir yumruk daha attı. "sen durumun ciddiyetinin farkında değil misin? aynı şeyi ben yapsaydım ne olurdu, hm?"

"haklısın-"

"haklıyım tabi ki. yarı çıplak bir şekilde başka adamlarla yatak paylaşan ben değilim sensin!"

"jungkook ile aramızda bir şey olmadı." taehyung'un sesi odanın içinde duyulduğunda başımız o yöne dönmüştü. giyinikti. üstünde benim tişörtüm vardı, onun tişörtüne ne olmuştu ki?

"jungkook sıcakladığı için çıkarmıştı üstünü. benim de tişörtüme kustu."

soyeon dolu gözleriyle onu dinliyordu. yumruk yaptığı elleri hâlâ göğsümde dinleniyordu.

"ve ben-" boğazını temizledi "jungkook ölecek gibi hissediyorum demişti gece. o yüzden yanında kaldım. birkaç kere ufak panik ataklar geçirdiği için de endişelendim, gece yanında kaldım."

soyeon birkaç saniye soluklandıktan sonra önümden çekildi ve taehyung'un üstüne atlamaya kalkıştı.

bileklerinden tuttum ve gitmesini engelledim ama hala taehyung'u dövmek için çabalıyordu. beni savurmaya çalışıyor, tırnaklarını ellerime geçiriyor ve gözünden akan yaşları umursamıyordu.

taehyung eğildi, yerde duran ceketini aldı ve yüzümüze bakmadan evin dışına yürüdü. kapının açılıp kapanma sesini duyduk. taehyung gitmişti.

"yüzsüze bak!" soyeon bağırdı ve tutuşumdan kurtardı kendini. "senin için endişelenmiş de yanında kalmış! bahanesi hazır tabii. çok endişelendiyse beni çağırsın, namjoon'u çağırsın. salonda koltukta yatsın. soyunup senin koynuna girmiş resmen!"

"sakin ol." dedim soyeon sinirle kendi saçlarını çekerken "aramızda bir şey olmamış, sana dediğim gibi."

"aldatmak illa fiziksel mi oluyor jungkook? sen onu aklından çıkaramazken beni aldatmadığını mı sanıyorsun? bana ihanet etmiyor musun?"

"sana defalarca söyledim, taehyung'u aştım ben. aklımdan çıkaramadığım bir durum yok."

"öyle mi?" dedi siyeon gülerek. siniri gülüşünde bile rahatça hissediliyordu. "dün gece sen evde içiyordun? ne oldu da taehyung senin yanına geldi hm? sarhoşken onu mu aradın? aşkını mı itiraf ettin?"

harbi, en son bara gitmiştim. taehyung neden yanıma gelmişti ki?

namjoon benim için endişelenirken "nerede olduğumu sadece taehyung'a söylerim." demiştim. sonra ikisi gelip beni buraya getirmişti.

ben bir aptalım.

"bara gitmiştim. namjoon ve taehyung da beni eve getirdi."

"neden yanında namjoon değil de taehyung kaldı?"

"bilmiyorum. namjoon işe sabah erken gidiyor diyedir büyük ihtimalle."

"taehyung da fırsat kolluyormuş resmen."

"soyeon." dedim yüzümü ovuşturarak "taehyung'dan hoşlanan bendim. o neden fırsat kollasın?"

"özlemiştir belki onun etrafında pervane olmanı? bütün ilgini ona vermeni? ben onun beni kıskandığını daha ilk günden anlamıştım. sen bana aranızda olanları anlatmadan bile önce."

"artık saçmalıyorsun."

"sen gece onunla yarı çıplak yatarken saçmalamadın mı sence?!"

"saçmaladığımı kabul ediyorum. hata yaptım ve bir daha da tekrarı olmayacak. ama kimse seni kıskanmıyor, kimse ilişkimizi baltalamak istemiyor. ben de seni aldatmadım."

"bu yaptığın aldatmak sayılmıyorsa ben de sadece külot giyerken yarı çıplak adamın biriyle aynı yatakta yatayım."

"adamın biriyle yatmadım ben taehyung benim sekiz yıllık arkadaşım. sen de istersen miyeon ile yatabilirsin soyeon."

"ah ama aradaki kocaman bir farkı unutuyorsun. ikimiz de kadınlardan hoşlanmıyoruz ve ben miyeon'u altı yıl boyunca sevmedim."

verecek bir cevabım yoktu. tamam evet haklıydı, ama konuyu fazla mı uzatıyordu? bilmiyorum. objektif bakamıyordum.

"kalırsın öyle işte." dedi soyeon. tekrar koltuğa yürüdü ve ucuna oturdu. ben de yanına oturduğumda bana değil de yere bakıyordu.

"bu ilişkinin yürümesini istiyorsan taehyung ile bir daha asla görüşmeyeceksin. düğüne de gelmeyecek."

tanrım, neden kalbim bu kadar acıyordu?

onunla bir daha görüşmemeyi başarabilir miydim?

"anlaştık mı?"

bir yanda dört ay sonra evleneceğim insan, diğer yanda ise en yakın arkadaşım vardı. tanrım, aralarında nasıl seçim yapacaktım ki?

"anlaştık mı dedim?!"

"anlaştık." diye fısıldadım. taehyung'a veda etmek istemesem de soyeon'u seçmek zorundaydım. onunla yeni bir ülkede yeni bir hayata başlayacaktık. o benim ailem, evim olacaktı.

çünkü evlilik denen şey buydu, değil mi?

onu özleyecektim.

"ayrıca güvenimi geri kazanman gerekecek." soyeon yanıma yaklaştı ve ellerimi tuttu. "ama üstesinden geleceğiz."

parmaklarımı okşamaya başladı, yüzünde gülümseyen bir ifade vardı. düğüne dört ay kala böyle bir yola girmemiz doğru değildi belki de ama zorundaydık. dün akşam o bara giderek hayatımın hatasını yapmıştım.

soyeon'un parmakları yüzük parmağımın üstünde duraksadı. yüzündeki gülüş yavaşça soldu ve eğilip elime baktı.

"yüzüğün nerede?"

siktir.

"ben-"

"sakın kaybettim deme çünkü seni boğarım."

"hayır kaybetmedim. masamın çekmecesinde."

"neden?"

"çıkarmıştım, orada kalmış."

"ne zaman çıkardın?!" sinirle ayağa kalktı ve yumruklarını sıktı.

"bara gitmeden önce-"

"yetti." soyeon kendi yüzüğünü tuttu ve parmağından hızla çıkardı. "yetti gerçekten."

"soyeon-" ben daha konuşamadan yüzüğü suratıma sertçe fırlattı ve arkasını dönüp dış kapıya doğru ilerledi.

"bitti jungkook."

kapıyı sertçe kapatıp çıkmadan önce son söylediği ise bu olmuştu.

-

bölüm sonu

jungkook bokkkkk gibi bir partner jaıshazuahahzua ben açıkçası uykusunda boğardım

Continue Reading

You'll Also Like

18.2K 2.2K 20
kim taehyung caz barına her akşam uğramaya başlayan jeon jungkook'a bir gecede aşık olmadı.
31.6K 3.9K 9
Kim Taehyung, komedi şovlarından keyif alan üniversiteli bir gençti. Yine bir hafta sonu canlı seyretmek için gittiği bir şovun tekrarını haftalar so...
6.6K 923 10
kendisinin en büyük düşmanı olarak bilinen jeon jungkook'tan gizlice hoşlanan taehyung, ona anonim bir şekilde mesaj atmaya karar verir.
62.1K 7.7K 30
taehyung deniz erkeği olmak bu devirde zor vesellam hırlısı var, hırsızı var, sapığı var... ha bir de, psikopat jeon jungkook'u var! texting, düzyazı...