TANRIÇA (WARRIOR WOMEN SERİSİ...

By abdussamed0022

253 77 18

DÜNYA KURULDUĞUNDAN BERİ BEŞ KATMANA AYRILIR HAVA KÜRE, SU KÜRE, TAŞ KÜRE, ATEŞ KÜRE, VE AĞIR KÜRE VE BUNLAR... More

1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9.BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM

19. BÖLÜM

6 1 0
By abdussamed0022

EVET CANLAR MERHABLAR BU BÖLÜMÜ YAYINLARKEN ELİM AYAĞIM TİTİRİYOR ÇÜNKÜ BUNDAN SONRAKİ BÖLÜM TANRIÇA KİTABI İÇİN BİR SON OLACAK BUNUN İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM AYNI ZAMANDA DUYGUSALIM AMA WARIROR WOMEN EVRENİ İÇİN BİR BAŞLANGIÇ OLACAK BUNDNA SONRA YAYINLANACAK WARRIOR WOMEN SERİSİ KİTAPLARINDA KAREKTERLER FARKLI AMA  ANA KONU BAĞLANTILI OLACAKTIR O ZAMAN SONDAN ÖNCEKİ BÖLÜME BAŞLAYALIM


🎶SKALD - NORORLJOS 🎶   


🌎

HAVA KÜRE "KRALİYET" -MİNE - İMKARİN-

O gün saraya geldiğimde ne yapacağımdan emindim simona karşı aşkımı içime gömecektim amacımı unutmayacaktım amacım üstüne yemin etmiştim söz vermiştim sözümü tutmalıydım aşkımı içime gömecektim. Sarayın içerisine geldim ve bir durup öylece saraya baktım üzerimde gerçekten de ağır bir sorumluluk vardı üstesinden gelmeye başarmıştım ama aşk yine her şeyi mahvetmişti. Odama gittim ve yatağın üzerine oturdum ve bir plan düşünmeye başladım bir saat sonra bir plan aklıma geldi ve authoronun yanına gittim 

"Author"

"Ne oldu imkarin konuştun mu carla ile"

"Konuştum da senden bir şey istiyeceğim"

"Ne istiyeceksin"

"Botulinum zehrini nerde bula bilirim"

"Onu bulamasın ancak ürete bilirsin dur bunları dışarıda konuşamayız odama geçelim"

"Tamam"

Dedim ve odasına doğru yürümeye başladık bir süre sonra odasının kapısının önüne geldik ve odasını girdik. Odasında ki masaya oturduk ve bana anlatmaya başladı

"Botulinum toksini Clostridium Botulinum adındaki bakteri tarafından üretilen bir proteindir. Kas-sinir bileşkesinde, sinir ucundan asetilkolin denilen, kasa kasılma emrini taşıyan molekülün salınmasını önleyerek, sinirden kasa olan iletimi belli bir süre engeller"

"peki ölüme sebebiyet veririmi"

"Botulinum dünyanın en öldürücü toksinidir. Çünkü kilogram başına milyarda bir gram, yani bir kum tanesi kadarı Botulinum 9600 kişiyi öldürmeye yeterlidir"

Dedikleri karşısında şok olmuştum nasıl bu kadar çok şey biliyordu 

"Bunları nereden biliyorsun sen"

"Ben lordken doğaya baya ilgim vardı haliyle bunları da öğreniyoruz"

"Authoro doğru söylüyordu daha önce doğadaki bu tarz şeylerle ilgilendiğini duymuştum"

"Peki bu hücreyi nerede bulabilirim"

"Botulismus veya botulismus, bakterisinin ürettiği kaynaklanan bir türü. Çoğunlukla, evde hazırlanmış ve uygun şekilde sterilize edilmemiş kaynaklanır. Bununla birlikte açık yaralardan da enfeksiyon kapılabilir. botulinum bakterisi toprak altında oksijensiz ortamda yaşar ve ısıya dayanıklı üretir. Sporların tamamen yokedilmesi için, gıdaların en az 120 °C sıcaklıkta kaynatılması gerekir ki bu sıcaklığa ancak veya endüstriyel ocaklarda ulaşılır. Normal tencerede kaynatma yeterince güvenli değildir. Ancak, konservede üreyen bakterilerin ürettiği zehir ısıya çok dayanıklı değildir ve gıdalar yemeden önce en az 2 dakika 70 °C sıcaklıkta pişirilirse toksinler tamamen yokolur. Botulizm, ender rastlanan ancak tehlikeli bir Klostridial enfeksiyondur. Botulismus, genel olarak toksienfeksiyöz bir hastalıktır. Hem etkenin patojenik etkisi hem de ürettiği botulismus toksini etki gösterir"

"Peki diyelim ben bozulmuş konserve buldum nasıl anlayacağım o bakterinin içinde olduğunu"

"Sen getir bana varsa ise o bekteriyi süzer sana bir şişeye katarım"

"Tamam sana birazdan bir sürü bozuk konserve getireceğim"

Dediğimde ikimizde kahkaha attık ve ben ayağa kalkıp kapıya yöneldiğimde dedi ki 

"Bekliyorum"

"Geleceğim"

Dedim ve odadan çıktım ama nasıl bulacağım bozuk konserve biraz bahçeye çıktım çok daralmıştım. Bahçeye çıktığımda Agathanın elinde bir çöp poşeti olduğunu gördüm ve onu durdurdum 

"Agatha dur"

"Ne oldu efendim"

"Onlar ne"

"Bozuk konserveler çoktandır sarayda yoktum bir aydır dolaptaymış bozulmuş"

"He tamam peki"

Dedim ve çaktırmadan arkamı döndüm bu konservleri o gittikten sonra alacaktım o atıp gittikten sonra hızlıca çöpün içinden beş tane konserve aldım ve koşarak authoronun yanına gittim kapıyı tıklatarak girdim içeriye ve elimdeki konserveleri gösterek 

"Bunlar olur mu?"

Şaşkınlıkla bana baktı ve dedi ki 

"Nereden buldun bunları"

"Şans"

Dedim komik bir sırıtışla oda kahkaha attı ve dedi ki 

"Tamam gel senle laboratuvarıma gidelim"

Evet Authoronun bu tarz şeylerle uğraştığını bildiğimiz için ona bir laboratuvar yaptırmıştık bir süre gittikten sonra sarayın bodrum katında ki laboratuvara geldik Authoro dedi ki 

"Sen burada bekle bir şey çıkarırsam ben sana şişede vericem"

"Tamam peki bekliyorum"

Uzun bir bekleyiş geçirdikten sonra authoro elinde küçük cam bir şişe ile geldi ve dedi ki 

"Buldum"

Gözlerimden bir anda sevinç fışkırdı ve dedim ki 

"Teşekkürler authoro çok teşekkürler"

"Ne demek planında başarılar Su küreyi de alacağız"

"Umarım" 

"Umarım değil olacak"

Dedi ve ona gülümsedim ve yukarı çıkıp simonun yanına gittim ve dedim ki 

"Can mayam"

"Efendim can mayam"

"Ben geldiğimden beri asla su küreye gitmedik onlar geldi ama ben asla oraya gitmedim bu akşam oraya yemeyğimi gitsek"

"Gidelim can mayam gidelim Berte haber göndereyim hemen"

"Tamam can mayam"

Dedim ve odama gittim bir süre sonra Simon yanıma geldi

"Can mayam hazırlan gidiyoruz"

Sahte bir mutlulukla

"Yaşasın can mayam"

Dedim ve boynuna sarıldım oda benim dudaklarımdan öptü ve dedi ki

"Ben hazırım zaten sen giyin hadi"

Bende üstüme uzun siyah bir elbise giydim elbisenin göğüs kısmı ve bacak kısmı tamamen beyaz tüydü ayağımı siyah sivri uçlu bir stiletto kulaklarımı pırlantı bir küpe takıp elimede tüylü bir çanta aldım ve zehri çantamın üçüne katıp odadan çıktım Simon bana hayranlıkla bakıp dedi ki 

"Can mayam muhteşemsin"

"Teşekkürler can mayam sende muhteşemsin"

Simon üzerinde beyaz gömleği altında siyah pantolonu ile muhteşem derecede yakışıklı gözüküyordu. Yaklaşıp onun dudaklarından öptüm ve tam çekileceğim sırada sert ve acıtarak kolumdan tuttup kendine yapıştırdı beni 

"Canın acıdımı"

Dediğinde nefes nefeseydi dedim ki aynı şehvetle 

"Hoşuma gidiyor"

Kalçalarımı elleri ile kavrayıp sert bir tokat attı bu bana aşırı dercede zevk vermişti

"Çok güzel dedim"

Dedim bende onun kalçalarını kavrayarak. Bir anda beni önüme çevirdi ve kalçamı kendi bedenine yapıştırdı 

"İstersen gitmeyelim"

Derken elleri belimden inip alt bedenime doğru iniyordu bir an onu kendimden iterek 

"Olmaz gitmemiz lazım"

Bir an duraksadı ve dedi ki 

"Peki öyleyse gidelim"

Dedi ve kollarıma girdi ve birlikte kapıda bekleyen at arabasına doğru yürümeye başladık 

SU KÜRE "İMPARATORLUK" -İMKARİN - MİNE-

Yemek masasına oturuyorduk sohbet baya akıp gidiyordu gülüşmeler kahkahalar havalarda uçuşuyordu dedim ki gayet kibar bir şekilde 

"İzniniz ile  lavaboya gideceğim"

Alicce dedi ki 

"Tabii ki ne izni"

Ona hafifçe ama içte bir gülümseme sundum ve aya kalkıp lavabo ayağına mutfağa gittim mutfakta kimse yoktu ama yemekler hazırdı hızlıca cebimden zehri çıkarttım ve üstünde alicce nin isminin yazdığı kaseye zehirden beş damla damlattım. Sonra bertin isminin yazdığı kasyede beş damla damlattım ve mutfaktan çıkıp yemek salonuna doğru gideceğim sırda arkadan bir ses geldi 

"Sen zehir kattın"

Dehşete düşmüş ve olduğum yerde çakılıp kalmıştım bu kim olabilirdi acba hizmetlilerden birimiydi kimdi bu ya alicce ise arkamı dönmeye zerre cesaretim yoktu ama bir an kaşlarım çatıldı ve nelere cesaret ettim aklıma geldi ve arkamı döndüm 

BU AUTHOROYDU 

"Author!"

Dedim bir yandan oh çekip bir yandan şok olmuştum 

"Allah belanı versin authoro"

"Ne oldu ya"

"Ödümü kopardın neden beni takip ettin"

"Sana verdiğim zehri ne yapacağını merak ettim"

"Bilmiyor muydun zaten"

"Aslında biliyordum"

"Eee"

Ellerini havaya kaldırarak dedi ki 

"Tamam  itiraf edeyim heyecan istedim"

"Salaksın"

"Evet"

Dedi ve hızlıca pencerden atalayıp gitti yaşadığım bu garip ve heyecan dolu an beni tuhaf his ettirmiştim bir an elimde ki zehre baktım içinde daha vardı dedim ki

"Güzel lazım olacaksın"

Dedim ve cebime kattım zehir masaya gittim ve oturdum halen sohbet ediyorlardı sahte bir tebessümle masaya oturdum ve sohbet ediyorlardı Simon dedi ki 

"Maila kum tobası seçtin mi"

"Nasıl yani kum torbası"

Bert dedi ki 

"Ha sen bilmiyorsun"

"Neyi"

Dediğimde halen gülümsüyordum 

"Simon"

Diyerek devam ettirdi bertin lafını Alicce 

"Simonun sarayda kendine özel spor odası varya"

"Evet biliyorum"

"Orada kum torbası olmaz ise olmaz sana demedimi bunu"

"Evet dedi ama asla hiç bir yerde kum torbası bulamadım"

"Can mayam" Dedi Simon ve devam etti 

"Bulunmayacak ne var kölelerden birini al getir"

"Hiç" Dedi Bert benim ise kanım donmuştum bunlar bir insanı kum torbası olarak mı kullanıyorlardı Simon dedi ki 

"Maila sende bir zamanlar bir kum torbasıydın gerçi şimdi de bir farkın yok beni tatmin etme aracısın"

Alicce dedi ki

"Mailacım biz kraliçe olabiliriz ama ama bir eşyayız"

"Evet" Diyerek onayladı Bert kanım donmuştum an itibariyle simon dan soğumuştum yemekler gelene kadar onlar konuştular ama benim ağzımı bıçak bile açmamıştı kaşlarım çatık bir şekilde oturuyordum en son yemekler geldiğinden bir an doğruldum heyecandan elim ayağım titriyordu önce alicce bir kaşık oldu çorbasından 

"Hım garip bir tadı var ama güzel"

Sonra bert bir kaşık aldım 

"Evet hafif garip ama güzel"

Dedi ve yemek yemeğe devam ettik bir süre sonra Alicce dedi ki 

"Ay benim kalbim sıkışıyor bilmiyorum niye.."

Cümlesini bitirmeden yere yığıldı sahte ama gerçekçi bir endişe ile ağaya kalktım ve dedim ki 

"Alicce uyan!"

Bağırışım tüm sarayı inletmişti Alicce ilgilenmeye kalmadan simon dedi ki 

"Başım ağrıyor , yüreğim sıkışıyor ben.."

Oda cümlesini bitiremeden yere yığıldı evet ikisi de ölmüştü 

1 AY SONRA SU KÜRE (İMPARATORLUK) "İMKARİN - MİNE"

Arada tamı tamına bir ay geçmişti ve artık Su küre tahtında ben ve simon oturuyorduk ama planımı halen tamamlamış değildim saat akşam sekizdi dedim ki simona 

"Can mayam birer şarap içermiyiz"

İçki tüketmiyordum bilerek yapıyordum oda dedi ki büyük bir gülümseme ile 

"Olur can mayam"

Aya kalktım ve mutfağa doğru ilerledim Hava kürenin yetkisini peale vermiştim Becca ise sağ kolu olmuştu becca artık usta bir savaştı katmanların en büyük ve en yetenekli savaşçılarından biri haline gelmişti namı her yerde duyuluyordu evet yetkiyi Peale vermiştim ama pealde Alexandra de ortalıklarda yoklardı nerelerdelerdi bilinmiyordu ama Felix ve tetradan iz bulmak için bir yolculuğa çıktıklarını her kes biliyordu. Mutfaktan iki kadeh içki aldım ve bir kadehe zehir attım zehir olan kadehi simona verdim tek içişte bitirdi ve bir anda kollarıma yığıldı 

"Can mayam"

İstemsizce gözlerim doldu 

HAYATIMIN AŞKI SİMON ÖLÜYORDU VE ONU BEN ÖLDÜRÜYORDUM...

1 AY SONRA

Kölelikle geldiğim bu katmanlara İmparotor olmuştum artık katmanlar yoktu Skova vardı 

"İmkarin bak başardın"

"Evet ben başardım calra"

"her zaman inandım başaracağına"

"Çok şeyden vaz geçmem gerekti en önemlisi de çok sabır etmem gerekti "

"Unutma sabır ettin ve çabladığın her şeyin sonu iyidir"

"Doğru söylüyorsun"

Evet artık kendi everenime gidiyordum Carla arkamdan bir geçit açtı ve dedi ki 

"Hoş çakal imkarin yani mine"

"Hoş çakal"

Dedim ve tam geçitten gireceğim sırada bir ses yükseldi 

"İmkarin dur!"

Arkamızı döndüğümüzde Peal bağırıyordu Alexandra da yanındaydı ve kan revan içinde bize doğru koşuyorlardı Alexandra bağırdı 

"Geliyorlar!"

Diye bağırmayla bir gümbürtü koptu ve anında saray yerle bir oldu ve ben bilincimi kaybettim bilincimi kaybetmeden önce duyduğum tek diyolog şuydu 

"Geldim imkarin ve seni öldürdüm"

"Öldü mü?"

"Evet patlamada öldü"

"Birde çok güçlü derlerdi bu kız için öldürdük işte"


🌎


EVET CANLAR BU GÜNKİ BÖLÜM BU KADARDI BUNDAN SONRA ARTIK WARRIOR WOMEN SERİSİNİN BİRİNCİSİ OLAN TANRIÇANIN FİNALİNE GELECEĞİZ OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER BİR DAHA Kİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE..

Continue Reading

You'll Also Like

313K 4.1K 23
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
20.4K 1.4K 16
Bir uyuşturucu çetesiyle yıllarca mücadele eden genç bir kızın, hayatını yeniden kurmak isteyen iki adamdan yardım istemesiyle başlar her şey. Ve bir...
246K 14.4K 53
"Âşık olacağımız kişiyi kendimiz seçmeyiz, derler. Ama ben bu düşünceyi desteklemiyorum. Ben seni seçtim, Leyla. Bu yüzden; kalbini kazanana kadar se...
420K 23K 66
{tamamlandı} Ş.O.T: Numaramı nereden buldun? Siz: Muhtemelen Cemre'nin telefonundan. Ş.O.T: ??? Siz: Ulan ne geri zekalı herifsin ya, her şeye '???' ...