Çizik. -aile kurgusu

By Sekersizbonibonlar

393K 31.9K 7.7K

"Uyan, kavga et, sigara iç, dolandır, uyu. Hayır, ben bundan ibaret değilmişim.." K.T. Bir dolandırıcı çetesi... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10/k.t.-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17, ig-
-18-
duyuru
-19-
-20-
-21-
-22-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-

-23-

8.6K 723 231
By Sekersizbonibonlar

Selammm!

Bol bol yorumlarınızı bekliyorumm!💘

23.Bölüm: Kavga alameti.

Taşkın'ların evinde bugün diğer günlerin aksine sisliydi.

Son yaşanan olay yüzünden kimse ne yapacağını kestiremiyordu bu yüzden de ortam iyice geriliyordu.

Karmen ise tavır yaptığı için akşam yemek yemeye inmemişti.

Eve gelince direkt odasına gidip uyumuştu çünkü buna çok ihtiyacı vardı. Bütün gece yarı ayık kafayla uyanık kaldığı yetmezmiş gibi sabah Akgün'e, kahvaltıya ve alışverişe gitmişti. 24 saatten fazla ayakta kaldığı ve bayılmadığı için şükrediyordu.

Uyuyup uyanalı birkaç dakika olmuştu ve saat akşam 8'i geçiyordu.

Genç kız bir süre olan biteni hatırlamak adına öylece yatakta yattıktan sonra en sonunda ayaklanmıştı. Banyoya gidip işlerini hallettikten sonra üstüne rahat bir tayt ve sweat giyinmiş ve aşağıya inmeye karar vermişti.

İkişer ikişer basamaklardan inip salona girdiğinde ona dönen ev ahalisine bakmıştı bir süre. Ancak umursamadan bir koltuğa geçip bağdaş kurarak oturdu ve saçlarını savurdu. Onlara döndüğünde ise kimsenin çıtı çıkmıyordu.

Salonda sadece Hazar, Pamir ve Pusat vardı. Pusat genç kızın yüzü dışında her yere çatık kaşlarıyla bakarken Pamir kendi halinde takılıyordu. Karmen gelmeden önce bir şeyler anlatan Hazar ise susmuştu.

Karmen onlara dik dik bakarken kollarını göğsünde birleştirdi ve arkasına yaslandı. Pusat zaten geç kızdan yediği laflar yüzünden muhtemelen bir süre daha onun yüzüne bakamayacaktı.

Zaten yaptığı şeyin yanlış olduğunu en başından beri bildiği icin en başından beri kendini rahatsız hissediyordu. Üstüne Karmen'den yediği laflarda eklenince iyice kafası allak bullak olmuştu.

"Ne oldu çok mu rahatsız oldunuz?" Diye soran Karmen ile üçü de birden ona dönmüştü. Hiçbiri farkında olmasa da aslında Karmen onlara içten içe bir sürü şans vermişti.

Sırf çabalamaları için yanlarına gidiyor ve konuşuyordu ancak hiçbiri farkında dahi değildi. Genç kız içten içe kendilerini affettirmek için bir adım atmalarını bekliyordu ama kendisi bile farkında değildi aslında.

"Olmadık." Dedi Pamir agresifce ona bakarken. Karmen kuşlarını çatarak ona döndün. "Bu olmamış haliniz mi?" Diye sorunca Pamir sesli bir nefes verdi.

"Niye gelip duruyorsun yanımıza Karmen?" Diye sorunca ortam bir anda gerilmişti. "Hepimiz yanına ayrı ayrı kırk defa gelip dil döktük ama sen her seferinde bizi yolladın. Amacın ne?" Diye sorunca Karmen güler tibi bir ses çıkarttı.

"Dil dökmek neye yarar? Hiçbir şey için çabaladığınız yok. Şimdi bana tavır almaya hakkınız yok çünkü iki tane kuru sözle boynunuza atlamam." Demesiyle Pamir iyice çattı kaşlarını. "Siz sadece dil döktünüz ve benden bir çaba beklediniz ama burada çaba göstermesi gereken taraf sizsiniz!" Diye ekledi sertçe.

"Sen dil dökmeyi çabalamak olarak görmüyorsan bu senin sorunun." Demesi ile Karmen dehşetle ona baktı. "Çabalamak mı? Çabalamak ne biliyor musun? Babanızın beni hapise tıkmak için seni hapise attıracağım demek yerine bunu yapmak için uğraşması, kanıtlar araması. Bu çabalamak iste." Dediğinde sinirle onlara bakıp ayaklandı genç kız.

"Hiçbir şeyi haketmiyorsunuz." Diyerek arkasına dönmüş ve salondan ayrılmıştı.

Pamir sert bir çocuktu, duygularını kolay kolay belli etmezdi. Çabalamak ve sevgi göstermek nasıl olurdu kimse ona öğretmemişti ki.

Ama bunları asıl bilmeyen kişi Pusat'dı.

Babası oldukça sert ve otoriter olduğu için oğullarını ne kadar severse sevsin asla bunu belli etmezdi. Aralarında her zaman bir duvar olurdu ve bu duvar otorite üzerine dikili olurdu.

Pusat az çok kardeşlerine babalık yapmış ve ilgi göstermişti. Babalarının göstermediği sevgiyi kardeşlerine o göstermişti ama o.. ona kimse göstermemişti sevgi.

Nasıl çabalanır bilmiyordu, nasıl sevgisini gösterirdi bilmiyordu. Kimse ona bunları yapmamıştı ki, nereden bilecekti?

📸
Karmen'den..

Saçlarımı kuruttuktan sonra güzelce taradım ve aynadan kendime bakarak makyaj yaptım. Rimel sürüp küçük bir eyeliner çektikten sonra rujumu sürmüş ve aynadan kendime bakmıştım.

Üstümde ki siyah eteği ve beyaz gömleği kontrol ettim. Gömleğin ilk iki düğmesi açıkken kravatını takma gereği duymamıştım. Botlarımı giyindikten sonra çantamı omzuma taktım ve doğruldum.

Bugün okulun ilk günüydü.

Derin bir nefes alarak deri montumu aldım ve aşağıya doğru adımladım. Yemek odasına girdikten sonra herkese kısaca bakıp boş bir yere oturdum. Akgün yoktu, niye eve gelmediğini artık çok daha iyi anlıyordum.

Sağımda Alpay otururken solumda Hazar vardı. Kahvaltı sandığımdan da sessiz geçerken hiç kimse ağzını açıp da bir şey demiyordu. Sanırım hala olay yüzünden şok içindeydiler.

Birkaç şey atıştırdıktan sonra ayağa kalkmıştım. Yerden çantamı alınca çıkacakken duyduğum ses beni durdurmuştu.

"Karmen," Diyen Pars Taşkın ile ona döndüm. Ceketinin cebinden çıkarttığı kimliği bana uzatınca kaşlarımı uzatarak aldım ve üstüne baktım. "Yeni kimliğin." Dedi.

Anne adı: Damla
Baba adı: Pars
Soyadı: Taşkın.

Gülerek onlara döndüm. "Ne bu şimdi? Utanmadan bu kartı elime verip gururunuzu mu okşuyorsunuz?" Diye sorduğumda Pars Taşkın'ın sert sesini duydum.

"O okula başka bir soyisimle mi gitmeyi düşünüyordun?" Diye sorunca ona dik dik bakıp göz devirdim ve odadan tamamen çıktım. Bahçeden de çıkacakken yine biri adımı seslenmişti.

"Karmen!" Diyen Pusat ile ona döndüm. "Sizi bugün ben bırakacağım." Demesiyle gülümsedim alayla. Kendince vicdanını böyle mi rahatlatacaktı yani?

Onun arabasına bindiğimizde Hazar ve Alpay da binmişti arabaya. Sessizce otururken Pusat sessizliği bozmuştu.

"Bugün çıkışta da seni ben alacağım Karmen, birlikte yemek yeriz sonra eve geçeriz. Olur mu?" Diye sorması ile kendimi tutamayarak güldüm, anlamayarak kaşlarını çatmıştı.

"Ne yani? Böyle hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaksınız? Bir özür bile dilemeden." Dememle duraksamıştı. "Yoksa o büyük egonuz özür dilediğiniz zaman incinecek mi?" Diye sordum alayla. Kimseden cevap alamazken göz devirip camdan dışarıya bakmaya başladım. Kimseden ses çıkmıyordu.

Bir gün bende aynı böyle susacaktım onları karşısında.

Sessiz geçen yolun ardından araba okulun önünde durmuştu. Onları beklemeden kapıyı açıp indiğimde birkaç kişi bana dönmüştü ama önemsemedim. Sırt çantamı tek omzuma taktıktan sonra diğerlerini arkamda bırakarak tamamen okula girdim.

Onların da arkamdan geldiğini biliyordum ancak umursamamıştım. Okula tamamen girince direkt kapının yanında olan müdür odasıyla durup kapıyı çaldım.

"Gir!" Diyen müdür ile içeriye girdiğimde adam bana dönmüştü. "Ben Karmen, yeni öğrenciyim. Sınıfımı öğrenmek için geldim." Dediğimde adam bir kağıda bakıp bana döndü.

"Karmen Taşkın?" Diye sorunca onu sessizce onayladım. "Önce o düğmelerini ilikle ve kravatını tak." Demesiyle kaşlarım sertçe çatılmıştı. "Unutma ki soyadınla burada bir ayrımcılık yapmayız, boşa beklentiye girmemen için söylüyorum. Burslu bir öğrenci gözümüzde neyse sende osun." Dediğinde göz devirdim.

"Artık sınıfımı öğrenebilir miyim?" Dedim sabırsızca. "11-Y, yabancı dil sınıfı. Üçüncü katta C blokta." Demesiyle hiçbir şey demeden odadan çıkmıştım.

Sessizce o kata çıkıp sınıfımı bulduğumda içeriye girdim. Bakışlarım hemen hemen dolu olan sınıfta dolaştığında gözlerim bir çocukla kesişmişti.

"Aa, cimcime?" Diyerek yanına gelmesiyle gülümsedim. "Sende mi bu sınıftasın Miraç?" Diye sormamla güldü.

"Evet! Seninle aynı sınıfa düşmeyi hiç beklemiyordum! Gelsene, benim yanımda ki raporlu olduğu için gelmiyor. Geçici bir süreliğine boş yani. O geldiğinde kıçına tekmeyi basarız sen oturursun!" Dediğinde peşinden gitmiştim. En arkadan ikinci sıradaydı. Çantamı kenara koyunca montumu sandalyenin arka kısmına asmıştım.

"Valla Damla abla bu okula geleceğini söylemişti ama dil olduğunu hiç tahmin etmemiştim, daha çok eşit ağırlıkçı tipi var sende." Demesiyle sıraya otururken gülmüştüm.

"Sende de hiç dilci tipi yok." Dememle o da sırıttı. "Teneffüste bizimkilerin yanına gideriz seninle. Kızım var ya seninle derslerde dedikodunun dibine vuracağız!" Demesiyle kaşlarımı çatmıştım.

"Sizinkiler kim?" Diye sorunca omuz silkti. "Hazar ve Umut. Aslında Umut bu sınıfta da dersi astı pezevenk" Demesiyle yüzümü buruşturdum.

"Yok ben almayayım." Dediğimde tam cevap verecekti ki hoca gelmişti. Hemen yoklama aldığında derse bakmaya bile tenezzül etmeden kafamı kollarıma yaslayarak sıraya yatmıştım.

Güzel bir uyku iyi gelecekti ama uyumamıştım. 40 dakikalık dersin hepsinde sadece amaçsızca yatmıştım.

Güzel bir uyku iyi gelecekti, özellikle okul sırasında bir uyku.

Tabii bu uyku zil çalana kadardı.

Zil çaldığında güzel uykumdan uyanmıştım.

Hemen Miraç bana döndü. "Bekle beni cimcime benim acil tuvalete gidip gelmem
lazım yoksa patlayacağım." Demesiyle aceleci tavrıyla gülmüştüm.  O hızlıca sınıftan çıkıp giderken bende ayılmak adına yüzümü ovuşturarak etrafa bakmıştım.

Birkaç kişi bana bakarak konuştuğunda sinirle derin bir nefes aldım ve en sonunda ayağa kalkıp sınıftan çıktım.

Su almak için kantine inerken birkaç kişinin bakışlarına maruz kalmıştım maalesef. Göz devirerek kantinden su aldığımda parayı kantinciye uzattım. Arkamı döndüğümde ise gördüğüm şeyle duraksamıştım.

Alpay ve birkaç çocuk daha masada otururken keyifle buluşup konuşuyorlardı. Ta ki Nilin onlarla konuşup ve gitmelerini sağlayana kadar. Kaşlarım çatılırken Nilin bosalan yere oturup Alpay'a döndü. O gülerek bir şeyler konuşuyordu ancak Alpay ona sinirle bakıyor ve agresifçe bir şeyler söylüyordu.

Bir süre onları izledikten sonra daha fazla umursamayarak sınıfa çıkmıştım. Kendi yerime geçerken yanıma Miraç gelmişti. Sandalye yerine önündeki masaya oturup bana dönmüş ve sırıtmıştı.

"Ee, bugünün yıldızı nasılmış? Beğenmiş mi okulu?" Diye sorduğunda yanaklarımı şişirerek etrafa bakınıyordum. "Nedense içimde kötü bir his var, her an herkesin saçlarını yolup eline verebilirim." Dememle kahkaha atmıştı.

"Sakın ol şampiyon!" Dediğinde sırıtıp göz kırptım. "Bak bizim sınıf biraz çürük olsa da okul kafa dengidir, çabuk alışırsın. Mira burada olsaydı çok iyi olurdu ama şansına küs, o tam bir inek olduğu için Galatasaray lisesini kazandı. Ha bu arada hangi takımıydın sen? Ben Fenerbahçeliyim de!" Dedi gururla.

"Galatasaraylıyım ben." Dedim gülerek, anlık olarak yüzü buruşmuştu. Ona gülerken bakışlarım sınıf kapısında dikilen kişiye döndü.

İceri girdiğinde gözlerimiz anında kesişmişti. Nilin gülümseyerek buraya geldiğinde Miraç ciddileşmiş ve ona dik dik bakmaya başlamıştı.

Bu bakışma bir kavganın alametiydi.

📸

KESTİKKK!

Nilin ve Karmen?

Miraç?

Sizce özür dileyecekler mi abi tayfası?

Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalınnnn!💕

Continue Reading

You'll Also Like

25.5M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
737K 32.9K 19
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
Savaş Kraliçesi By Rana

Mystery / Thriller

1.7K 254 30
Geçmişe gidebilmenin mümkün olduğunu düşünün. Ama çok eskilere. Ortaçağ dönemi sene 1400... Polis Jovite'nin terfi alıp gitmesi gereken yeri zarfla...
880K 61.2K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...