Gidiyorum

By nisanur_0n9nn

718K 25K 4.4K

"Anlıyorum çok iyi anlıyorum ben sizi, orda ne duygular içinde olduğunuzu anlıyorum." "Anlayamazsın öğretmen... More

-1 -
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-34-
-35-
-36
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
🥳
-53-
-54-
-55-
KURGU
-56-
-57-
-58-
FİNAL
VEDA
YENİ KURGU

-37-

7.5K 318 65
By nisanur_0n9nn

Merhaba umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.

"Herkes kusurları ile kusursuzun peşinde."

BORA KARALAN'DAN

Göreve geldiğimizden beri 1 hafta geçmişti. Masal'ı çok özlemiştim hala bana kırgındı ama gönlünü alacaktım.

Timin yanına gidince görev hakkında yapacaklarımızı anlatmaya başladım.

"Yine iki iki ayrılacağız destek ekip zaten gelecek biz oradayken baskın yapmalarını bekliyoruz ama ilk ataktan sonra kimse olduğu yerden çıkmayacak hiç kimse."dedim.

Metin "sığınaklar hazır zaten elektrikler kesildiğinde hazırda bekleyin ama çıkmayın."diye ekledi.

"Dışarı çıktıktan sonrada herkes bölgesine geçecek gerisini biliyorsun tek bir kişiyi bile bırakmayacaksınız."dedim.

Herkes onayladıktan sonra sığınaklara geçtik. Yer altındaydı ve kamufleydi bulunması imkansıza yakındı.

Herkes hazır bir şekilde bekliyordu. Aradan geçen yarım saatten sonra elektrikler kesildi. "Kimse hareket dahi etmesin."dedim kulaklığa doğru.

Biraz sonra tekrar gelen elektrikle derin bir nefes aldım. Sorun yoktu.

"Komutanım baskın yok beklemedeyiz."diyen Canla "tama-"tekrar elektrik kesintisi ile sözüm yarım kalmıştı.

"Noluyo amına koyayım oyun mu oynuyorlar yoksa elektriğin kendisi mi sıkıntılı."diyen Metinle bilmiyorum anlamında kafamı salladım.

Ne olduğunu bende çözememiştim.

Elektrik tekrar geldiğinde "Komutanım hareketlilik var."diyen Burçinle Metine döndüm.

"Bu piç kurularının amacı ne lan böyle."dedim elektriklerin bu kadar gidip gelmesi normal değildi. Oyun oynuyordu resmen şerefsizler.

Biraz sonra yakınımıza düşen bombayla hemen arka tarafa doğru ilerledik. "BAŞLADILAR KİMSE SAKIN DIŞARI ÇIKMASIN."dedim.

Bir bomba daha geldikten sonra on taraftaki küçük cama yaklaştım. Batı yönünden geliyordu gelen her şey.

"Burçin, Can Batı tarafından geliyor saldırı ilk siz çıkacaksınız biz çıkıp kuzey tarafa ilerleyeceğiz onlar size doğru gelirken sıkıştıracağız anlaşıldı mı?"dedim.

"Anlaşıldı komutanım."

Yaklaşık yarım saat sonra "komutanım iki kişi yetmiyor artık."diyen Can'ın sesini duydum.

"Destek ekip geliyor. Bizde çıkıyoruz."dedim.

Hazırlanıp dışarı çıktık. Çıkar çıkmaz kendimizi çatışmanın içinde bulmuştuk zaten. Biz Metinle arkalarından Can ve Burçin önlerinden destek ekipse her yerden sıkıştırıyordu.

Yavaş yavaş hepsi ortaya toplanmıştı.

"İşte şimdi en sevdiğim kısım car."diyen Burçinin sesiyle ne yapacağını anlayınca yüzümde bir gülümseme oluştu.

Soysuzların hepsi birazdan geberip gidecekti.

Burçinlerin tarafından atılan bomba ortada sıkışıp kalmış itlerin ortasına düştüğünde kaçmaya çalışmışlardı ama hala biz silahlarla vurmaya devam ederken kaçmaları imkansızdı.

Bombayla birlikte oluşan patlamayla resmen geceden gündüze dönmüştü. Aydınlık gökyüzüne bakıp etrafı kontrol ettim.

Birden gelen iki ateş sesiyle etrafa baktım.

"Komutanım Üsteğmen Can vuruldu. Keskin nişancıları varmış. Bizim Keskin nişancımız da onu vurdu."diye haber veren destek ekiple sinirle gözlerimi yumdum.

"Can durumun nasıl?"dedim.

Can'dan ses gelmemişti "komutanım bir şeyi yok karın boşluğundan vurulmuş da bu salak bir anda ben nasıl vuruldum diye panik yapıp bayıldı."dedi.

Derin bir nefes alıp "tamamdır her yer temizlendi toparlanın."dedim.

.

.

.

MASAL ÖZTÜRK'DEN

Hastaneden çıkarken ilkay "turp gibisin maşallah bende havuç gibi."diyerek kendince espriler yaparken bu haline gülmekle yetindim.

Dikişlerim alınmıştı ve artık yavaş yavaş yürüyebiliyordum başlarda bacaklarımda çok ağrı oluyordu ama düzelmiş sayılırdı.

"Aynen ilkay havuçsun."dedim.

Arabaya binince radyodan rastgele bir şarkı açmıştı.

Karadeniz şarkısıydı ve aklıma bir haftadır olduğu gibi Bora gelmişti. Hiç bir haberim yoktu yaşıyor mu, yaralı mı?

Aldığım nefes bana yetmezken camı açtım. Ve sadece şarkıyı dinlemeye başladım.

"Giderim dalga gibi bir ileri bir geri."

"Baktumda göremedun
Yüreğimu sen felek..."

"Oturupta ağlarsun
Derdimi bilsen felek..."

Derdim vardı derdi olmayan insan olmazdı.

"Bu haftalar ay oldu
Aylarda sene olsun
Bırakup gittun beni..."

Gözlerimi kapattım ve gelen rüzgarla birlikte dünyadan soyutlanmaya çalıştım.

"Dert büyük izdıraptur
Bakarsun eller gibi
Dayan yüreğum dayan
Dayan yüreğum..."

Araba durunca gözlerimi açtım. Lojmana gelmiştik.

Eve girince ağrıyan karnımla "ben odamdayım."diyerek odama geçtim.

Yatağa yattığımda karnımın ağrısıyla uyumaya çalıştığımda çokta derin olmayan uykuma dalmıştım.

Bir kaç saat sonra daha çok ağrıyan karnımla uyandığımda hava kararıyordu.

Banyoya girdiğimde regl olduğumu farkettim. Belliydi zaten sürekli karnım ağrıyordu bu dönemde.

Mutfağa geçerken annem ve İlkayın salonda oturduğunu gördüm. "Günaydın kızım, karnın ağrıyor dedi ilkay geçti mi?"dedi annem.

"Geçmedi geçmezde bugün Regl olmuşum."dedim.

İlkay yandan "lan şu hayatta sizin canınızı bu kadar acıtan ağrıyı çok merak ediyorum."dedi.

Ayağa kalkıp yanıma geldi. Elini karnıma koyup okşarken "masaj yapayım mı?"diye sormasıyla yanağını öpüp "yemek yiyeyim sonra."dedim.

Mutfağa geçip biraz yemek yedikten sonra çalan kapıyla "ben bakarım."dedim.

Kapıyı açtığımda karşımda elinde büyük bir kutuyla kurye duruyordu. "Masal Öztürk?"demesiyle başımla onaylayıp "benim."dedim.

"Bu size gönderildi."dedi.

Kutuyu alıp kapıyı kapatınca annem ve İlkayın meraklı bakışlarıyla "odamda açacağım."dedim.

Odaya geçince kutuyu açmamla gülümsemem bir oldu.

İçinde bir sürü çikolata, kahve ve abur cubur vardı. Üzerindeki kağıdı alıp okumaya başladım.

"Benim, bana kırgın sevgilimin karnının ağrıdığını duydum. Keşke elimden gelse ve acını alabilsem şimdi uzaktan bu kadar oluyor. Seni seviyorum. Özür dilerim..."
-sevgilin-

Okuduğum notla birlikte gülümsedim. Ordayken bile buraya bir şeyler yollamıştı.

Telefonumu alıp mesaj attım.

Siz
-Teşekkür ederim🖤

Mesaj tek tik kalmıştı. Telefonu yan tarafa bırakıp içerisinden çikolata seçtim ve yemeye başladım.

(Temsili)

Ben çikolatayı yerken odama şafak operasyonuna girer gibi giren İlkayla "oha oha yavaş."dedim.

Omuz silkip "vay anasını eniştemden böyle büyük bir şey beklemezdim."dediğinde "belki o göndermedi?"dedim.

"O göndermiş hem yüzündeki gülümsemeden belli hemde sana bunu yollayacak adamın yarın selasını okurduk. Eniştem kıskanç bir adam."demesiyle "maşallah ilişki uzmanımız."dedim.

"Ablaa bende yiyebilir miyim?"demesiyle kafasından iterek kendimden uzaklaştırdım. "Bas git ilkay benim bunlar."dedim.

"Amaa ya abla yiyim bak ilerdeki sevgilime alırım kıskanırsın."demesiyle "al be al."dedim.

Bir tane çikolata almasıyla "hadi film izleyelim uzun zamandır izlemedik."dedi.

Onu başımla onayladıktan sonra odadan çıkıp laptopu alıp geri geldi. Yatağa yerleşip avatar açtık.

Film bittikten sonra "uykum geldi benim ya."dedim.

Bilgisayarı alıp komodine koyup "uyuyalım."dedi.

Ben düz yatarken bir eliyle karnıma masaj yapmaya başladı. "Hayret sen bu kadar ilgilenir miydin benimle?"dedim şakayla karışık.

"Aşk olsun abla hiç yapmıyor muyum?"demesiyle "yapıyorsun tabii ki ama bu sefer daha bir ilgisin."dedim.

Gerçekten ilkay böyle dönemlerde gelip masaj yapardı ya da sıcak bitki çayları yapıp getirirdi hakkını yiyemezdim bu konuda.

"Hem bir hafta önce seni tamamen kaybetme korkusunu yaşadım, hem babamın minik kızısın, hem de enişteciğim bol tehditli bir mesajla özel gününde daha da sahip çıkmam gerektiğini söyledi."diyerek mırıldandı.

Bora pişmandı görebiliyordum ama ona her baktığımda aklıma eve gelip bana bağırıp çağırıp evden çıktığı an geliyordu gözümün önüne.

Daha fazla açık tutamayarak gözlerimi kapatıp derin bir uykuya dalmıştım.

Sabah telefonumun sesiyle uyanmıştım. Baktığımda Bora'nın aradığını gördüm. Kalp atışlarım istemsizce hızlanmıştı. Bir şey mi olmuştu.

"Alo."

"Sevgilim, sesini duymak istedim."

"Anladım...şey iyi misin?"dedim merak ediyordum bir şey olup olmadığını.

"İyiyim ben, Can vuruldu ama hastanede bir kaç gün sonra geliriz."demesiyle aklıma Neşe geldi.

Bilmiyordu sevdiği adamın canının yandığını.

"Can nasıl?"dedim.

"İyi kurşun karın boşluğuna geldiği için tehlike yoktu."dediğinde derin bir nefes verdim.

"Anladım, geçmiş olsun o zaman. Kolay gelsin size."dedim.

"Görüşürüz, seviyorum seni."dediğinde sessiz kaldım bende onu seviyordum.

"Görüşüz."diyerek telefonu kapattım.

Yatağın diğer tarafına baktığımda ilkay hala uyuyordu. Aklıma gelen şeyle telefonumu da alıp odadan çıktım.

Neşeye haber versem iyi olabilirdi. Bilmek onunda hakkıydı.

İkinci çalışta açılan telefonla Neşenin o neşeli sesini duydum. "Yengeciğim günaydın rüyanda mı gördün beni."dedi.

"Sana da günaydın da şey diyecektim ben Boralar göreve gitti ya."diyebildim sadece nasıl denirdi ki birine sevgilin vurulmuş diye.

Durumu iyi olsa bile zor bir şeydi bunu söylemek.

"Abimi mi özledin yoksaa."diyerek güldüğü belli olan bir sesle konuşunca "yok yani evet de neyse konu bu değil. Can."dedim.

"Can? Nolmuş?"dediğinde "Can vurulmuş ama merak etme durumu iyiymiş tehlikeli hiç bir durum yokmuş ortada."dedim.

"Nasıl vurulmuş ya nolmuş, iyi miymiş gerçekten bak Masal abla ben sakin olayım diye böyle söylemiyorsun değil mi?"diye telaşlı bir şekilde konuşmasıyla "hayır hayır bak gerçekten iyiymiş ameliyat etmişler bir kaç güne geleceklermiş."dedim.

"Tamam tamam ben ilk uçakla geleceğim tamam mı? Rahat edemem ben."dediğinde bir şey diyemedim haklıydı sonuçta "tamam canım bana haber ver."diyerek telefonu kapattım.

"ABLA."diyerek arkamdan gelen bağırma sesiyle elimi kalbime koyup arkamı döndüm. "Aklım çıktı İlkay!"dedim.

Omuz silkip "hadi bana patates kızart çok açım."diyerek tatlı olduğunu düşündüğü bir şekilde gülerek bana bakıyordu.

Gerçekten tatlı duruyordu şu an ama tabii ki ona bunu söylemedim "öyle bakınca tatlı olmuyorsun yürü mutfağa."dedim. Birlikte mutfağa gidip kahvaltı hazırladık.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra salona geçip telefonuma bakmaya başladım.

.

.

.

TUĞÇE COŞKUNSOY'DAN

Sabah bir haftadır olduğu gibi mide bulantımla banyoya koymuştum. Midemde ne varsa çıkarmaya başlamıştım.

Kendime gelince elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim. Aklıma gelen şeyle takvime baktım. Üç gün önce regl olmam gerekiyordu ama olmamıştım.

Aklıma gelen ihtimalle dudağımı ısırdım olur muydu?

Burçinle en son bir hafta önce ondan bir ay önce birlikte olmuştuk. Hamile olma ihtimalim vardı.

Elim istemsizce karnıma gitmişti. Bugün izinliydim hazırlanıp evden çıktım ve bir eczaneye gidip hamilelik testi aldım.

Eve geldiğimde testi yaptım ve beklemeye başladım. Keşke Burçinde yanımda olsaydı ve birlikte bekleseydik şu an.

Gerginlikle dolaşırken saate baktım bir dakika daha beklemem gerekiyordu.

Aradan geçen süreden sonra teste baktım. Gördüğüm çift çizgiyle gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

Hamileydim.

Bebeğimiz olacaktı Burçin ve benim bebeğim bizden bir parça.

Hem gülüp hem ağlarken elimi karnıma koydum.

"Anneciğim miniğim ordasın değil mi?"dedim.

Hastaneye gitmem gerekiyordu düşük bir ihtimal de olsa bu testin yanlış çıkma ihtimali vardı. Yanlış çıkmasını hiç istemiyordum.

Burçin ve benim bebeğim olsun istiyordum.

Hemen evden çıkıp çalıştığım hastaneye gittim.

Sıramı beklemeye başlarken bir elim yine karnımdaydı onun orda olduğunu hissetmeye ihtiyacım vardı.

İsmimin yanmasıyla içeriye girdiğimde arkadaşım beni görünce "Tuğçe hoşgeldin."dediğinde "şey ben sanırım hamileyim test yaptım ama emin olmam lazım."dedim.

Yüzündeki tebessümle "gel tabii bakalım."dediğinde sedyeye geçtim.

Karnıma losyonu sürüp bakmaya başladı. Bende başımı ekrana çevirerek baktığımda "o mu?"dedim çok minik bir nokta vardı.

Başını olumlu anlamda sallayıp "ordalar."demesiyle ona döndüm.

"İkiz mi?"dedim gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.

Ekranı tam görmediğim için sadece birini görebilmiştim.

"Evet çok küçükler 3 haftalık hamilesin çok yeni daha."dedi.

Peçeteyle karnımı silip üzerimi düzelttiğimde "ne yapıp yapmayacağını zaten biliyorsun. Bir ay sonra tekrar bekliyorum."dedi.

"Tebrik ederim canım benim. Çok sevindim senin adına."dediğinde sarılıp "teşekkür ederim."dedim.

Lojmana doğru giderken "şimdi miniklerim babanız sizi nasıl öğrense ki?"dedim.

Özel bir şey olmasını isterdim ama o kadar ince ruhlu biri değildim ki.

Aklıma gelen şeyle gülerek "buldum bile bebeklerim."dedim.

Mutluydum yıllar sonra Burçin hayatıma girdi gireli mutluydum. Hep böyle olmayı dileyerek binaya girdim.



SON

Merhaba umarım beğenmişsinizdir.

Bol bol oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

🪖 Görmek istediğiniz sahneler?

🪖 Bora'nın hediyesi?

🪖Evet çılgın kızımız hamile???

Bir sonraki bölüm görüşmek üzere

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 147 7
Normal bir yaşam sürüyordum. Hayatımı yaşıyordum. Bir baktım gelin olmuşum. Şaşkınlığın hikayesi 🌹🌹🌹🌹🌹
4.9M 229K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.3M 88.8K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
1.7M 109K 59
Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır. Mine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru ke...