AY PARÇASI

By danesssy

3.2K 201 87

Başlama tarihi: 10.06.2023 Herkesin bir ortak noktası vardır. Ama benim yoktu. Benim kimsem yoktu. Ben kimse... More

1.BÖLÜM 'Siyah Maske'
2. BÖLÜM 'Gölge'
3. BÖLÜM 'Ay Parçası'
4.BÖLÜM 'Anı'
5.BÖLÜM 'Şarkı'
6.BÖLÜM 'Yanlış'
7.BÖLÜM 'Buz pateni'
9.BÖLÜM ' çikolata'

8.BÖLÜM 'sarıl'

247 26 23
By danesssy

Okuma tarihinizi yazınn.

Selamm.

Nasılsınızz.

Size iyi okumalarr.

"Neyine bağlandım ki bu kadar,
Bana bakmayan gözlerine
Mi yoksa
Benim olmayan kalbine mi?"

(ÖZDEMIR ASAF)

İKİ HAFTA SONRA...

Hakkari

İki hafta oldu. Safir'in göreve gitmesi üzerine. Ve halâ gelmemişti. Aslında merak ediyordum bir şey oldu mu? Diye.

İki haftadır sadece bunu düşünüyordum. En son mesajlaştığımız zamandan beri,attığım hikayelere bile  bakmamıştı.

Hava karanlıktı. Uyuyamamıştım. İçimde garip bir his vardı. Kafamı sola çevirdiğimde saate baktım.
Altıyı yirmibeş geçiyordu. Uyuyamadığım için erken kalkmıştım.

Yataktan kalkıp dolabımdan bir tane hırka aldım ve terasa çıktım.

Hava  karanlık olduğu için her taraf simsiyahtı. Sokak lambaları yanıyordu ama pek bir işe yaramıyordu.

Sol tarafıma baktığımda boştu. Kimse yoktu.

Aklıma Safirle karşılaştığım zaman geldi. Benim puantiyeli eşofmanım,Safirin ise yüzünden hiç çıkarmadığı maskesi vardı.

Bunları düşünürken sırıtıyordum.

Üşüdüğümü hissederek terastan çıktım.

Hakkariye geldiğimden beri koşu yapmıyordum. Bu yüzden vücudum biraz sarkmışa benziyordu. Ya da ben öyle hissediyordum.

Dolabıma tekrar gelip kalın bir uzunkollu bir bluz aldım.

Altıma ise beni sıcak tutan bir tayt aldım.

Üsutümü giyinip mutfağa gittim.
Yanıma bir tane şişe ve bir tane bar bisküvi aldım.

Aklıma odada kulaklığımı unuttuğum geldi odama tekrar çıkıp kulaklığımı aldım.

Fortmantodan ince olan montumu aldım. Kapıyı açıp dışarı çıktım spor ayakkabımı giyip kapıyı kapattım.

Kapımın önünde durup kulaklığımı telefona bağladım.

Telefondan haritaralara girip arama yerine sahil yazdım. Çıkan yer askeriyenin yakınlarındandı yakın çıkınca gülümsedim en azından yakındı. Diyerek daireden çıktım.

______

Askeriyenin önünden geçerken durdum. Helikopter sesi geliyordu bir yerden. Sesin geldiği yöne bakarken helikopterin merdiveninden Safiri fark ettim. Ama bir sıkıntı vardı. Zorlanarak iniyordu Onun olduğu çok belliydi. Vücudundan.

Merdiven bitince arkasını döndü.
Beni gördu. Şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu.Askeriyenin tam önünde olduğum için ben onu,o beni görüyordu.

Hava aydınlanmaya başlıyordu. Arkadan vuran ışık Safiri çok yakışıklı
Gösteriyordu.

Safire gülümseyerek baktım. Bu gülümsemi hiç beklemiyormuş gibi daha çok şaşırdı.


Önüme dönüp yürümeye başladım.
Kulaklığımı açıp müzik dinlemeye başladım.

Gelen şarkıyla gülümsedim. Bu şarkıyı dinleyince aklıma eski anılarım geliyordu.

Sahile geldiğimde koşu bölümüne geçtim. Telefonumu açıp koşu takibini açtım. Yüksek tempoyla koşmaya başladım.

O sırada şarkının nakaratı geldiğinde
Söylemeye başladım.

Etrafta kimse olmadığı için rahatça söylüyordum.

Kendime gelemedim hâlâ  dün

geceden beridir.

Uçtum ardından,ama düşsem

yeridir

İçimde bir his varkı,tanıyamadım

Sanırım yenidir,ah ,ölsem yeridir

Gelemem ben sana gelemem ben

Öperim seni doyamam ben

Uzandım,kaçtın tuttum

Sandım şimdi gelmesende gelemem ben sana gelemem ben

Şarkı bitti. Ardından yine bir şarkı çaldı. O şarkı bitince yeniden başka bir şarkı çalmaya başladı.

Güneş yavaş yavaş doğmaya başlamıştı.

Koşmamı kesip nefesimi düzenlemeye çalıştım. Uzun zamandır yapmadığım için tıkanmıştım.

Denizin önündeki banklara oturup elime suyumu aldım.

Suyu içip yerine koydum. Ardından bur tane bar alıp yemeğe başladim.

Elime telefonumu alıp kronometreyi durdurdum. Bir saat koşmuştum ve üç kilometre koşmuştum. Bu benim için iyidi. Şuan Saat yedi buçuktu. Ayağa kalkıp geldiğim yerden yürüneye

Koşudan geldikten hemen sonra banyo'ya girmiştim. Şuan ise saat tam sekizdi.

Saçlarımı hafiften kurutup, giyinme dolabımı açtım. Üzerime, kalın koyu kahve bir kazak giydim. Altıma ise siyah kalın bir tayt giydim.

Portmanto'dan uzun olan montumu giydikten sonra telefonumu cüzdanımı aldım.

Kapıyı açıp evden dısarıya çıktım. Ugg'larımı giyip anahtarı deliğine sokup kapıyı kilitledim.

Gelen dürtüyle Safir'in kapısına baktım.
Postalları yoktu.Kapısın önüne geçip kapıyı tıklattım.

Uzun süre ses gelmeyince bir daha tıklattım. Yine ses gelmeyince önüme dönüp, merdiven tarafına yürüdüm.

Arkamdan kapı sesi gelince oraya döndüm. Safir. Yüzünden hiç çıkarmadığı maskesi hâlâ yüzünde idi. Beni görünce şaşkın bakışları gözlerinden belli oluyordu. Üzerinde siyah bir tişört altında siyah eşofman ike çok yakışıklı duruyordu.

Onun tarafına dönüp konuştum.

"Şey, ben evde misin diye tıklatmıştımda. Uyuyordun galiba" dedim

"Az önce gelmiştim. Koltukta uyuya kalmışım. Uykuda derin olunca duyamadım. Kusura bakma."

"Asıl sen benim kusuruma bakma. Görevden gelmişsin hemende seni rahatsız ettim."dedim mahcup bir sesle.

"Yok rahatsız etmedin."

İçime dolan rahatlıkla sırıttım.

"Tamam o zaman ben seni daha rahatsız etmedim uzaklaşayım."

Gülümseyip konuştu.

"O zaman sana kolay gelsin."

"Sağol. Sen bugün gelmiyor musun?"

"Görev uzun sürdüğü için izin aldık dinlenmek için."

Kafamı sallayıp önüme döndüm.


_______

Safir'le konuşmamızdan sonra aradan dört saat geçmişti. Kolunu merak ediyordum. Acaba nasıl oldu diye.

"Erna hanım."

Birinin ismimi seslenmesi ile oraya baktım. Bu hemşire Derin idi.

"Efendim."

Yanıma gelip konuştu.

"Aslında bunu Yarkın komutana söyleyecektim. Ama bugün gelemediği için söyleyemedim. Kolundan yaralanmış görevdeyken. Seni Yarkın komutan ile yakın görüyorum.Sen Yarkın komutana Koluna yatmadan önce pansuman yapabilir misin?"

Derin'in bu dediğine şaşırdıktan sonra konuşmaya başladım.

"Tamam yapabilirsem yaparım."

"Tamam o zaman ben sana çıkarken malzemelri vereyim nasıl yapıcağınıda gösteririm olur mu?"

"Tamam. Ha bir de bana hanım deme, direkt Erna diyebilirsin."

"Tamam Erna görüşürüz."

"Görüşürüz."

Derin gittikten sonra Miray'a döndüm gülümsüyordu telefonuna bakarak.
Bugün elinden hiç indirmemişti telefonu.

"Sen sabahtan beri kiminle yazışıyorsun?" Dedim. Miray bu dediğimi duymadı. Miray diye seslendim ama yine duymamıştı.

Son anda elinden telefonu hızla çektim.
Miray bana napıyorsun gözlerle baktı.

"Sabahtan beri seni çağırıyorum duymuyor musun beni?" Deyip telefonunu tekrar eline vardim

"Ha pardon duymamıştım biriyle yazışıyordumda."

"Yoksa!"

"Evet."

"Sevgilimi oldunuz?"

"Aslında hayır.Ben seviyorum onu ama o bana uzak biraz yani, korkuyor."

"Nasıl korkuyor? Niye?"

"Onu bende bilmiyorum. "

______

"Erna!" Dedi arkamdan gelen bir sesle arkamı döndüm. Derindi. Yanıma yaklaşıp konuştu.

"Aslında sana sabah söylemiştim,ama unuttun galiba."

"Ah! Ben çok özür dilerim  unuttum ben onu kusura bakma."

"Yok sorun değil sen al bunları,Yarkın komutana yaparsın. Nasıl yapıcağınıda söyliyeyim. "

Derin nasıl yapıcağını anlattıktan sonra bende kafamı sallayıp evime doğru yol aldım.

Dış kapıya gelip anahatarı deliğine sokup  daireye girdim.

Evine girip,kendi odama girdim. Üzerime rahat bir  şeyler giyip odadan çıktım. Salona tekrar geldiğimde saatime baktım aslında saat daha geç olmamıştı ona ıslak kek yapabilirdim.

Mutfağa gidip  malzemleri çıkardım ve ıslak keki yapmaya başladım. Kekin hamurunu yaptıktan sonra hamuru kek kalıbına doğru güzelce döktüm.

Kap'ta kalan hamuru temiz bir  kaşıkla yedim.

Kalıbı fırına koyup pişmesini bekledim.

Yarım saat sonra kek pişmmişti. Keki soğuması için onu balkona koydum  o sırada sosu yapmaya başladım.

Kek soğuyunca keki alıp  sosunu döktüm.

Küçük dolabımdan bur tane kab alıp içinr kekleri koydum. Süs olsun diyede hindistan cevizi koydum.

Masadaki telefonu ve pansuman malzemelerini ve keki alıp evden çıktım.

Anahatrı pas pasına altına attıktan sonra Safir'in kapısının zilini bastım.

Kapıyı açtığında gözleri şaşkınla aralandı. Ama üzgün görünüyordu. Ona gülümseyerek keki ve pansuman malzemelerini  gösterdim. Safir'in  üzerinde yine ona yakışıcak bir sweatshirt altında gri eşofman  vardı.

Eliyle gel işreti yaptıktan sonra  terliklerimi çıkarıp evine girdim. Evden gelen Safir'in kokusu ile mayıştım. Her yer Safir kokuyordu. Salondan geçip otyrma odasına gittim. Ev daha çok lacivert siyah ağırlıklıydı. Televizyonun karşısındakinbir koltuğa geçip oturdum. Safirde yanıma gelip oturdu.

"Selam."

"Aleyküm selam."

"Şimdi niye geldin diye sorucaksın. E tabi bu en büyük hakkın. Neyse  seni sabah görmüştüm. Hava biraz karanlıktı pek fazla göremedim. Ama galiba kolundan yaralanmışsın. O yüzden  geldim. Bunlarıda Deein hemşire verdi Safir komutan yapar mısın diye. Bende yaparım dedim. Neyse sonra kendi kendike dedim ki hasta ziyaretine kek yapim dedim ve sana ıslak kek yaptım. Bilmiyorum sever misin ama yaptım yinede." Bunları söylerken yorulmuştum.

"Çok konuştum değilmi?"diye sordum mahcup sesle.

Safir bu dediğime kahkaha attı. Zaten zor tutuyordu kendini sonunda patlamıştı. Çok güzel sesi vardı şerefsizin. Ardından ciddileşerek konuştu

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Ilk defa biri benim endişelendi ve kek yaptı ve bu benim için çok değişik bir duydu."

Safir'in bu dediğine şaşırmıştım. Ilk defa birinin ilki olmuştum.

"Safir." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

Safir'e  birazcık yaklaşıp hiç yapmayacağım bir şey yaptım. Kollarımı onun boynuna sarıp kafamı onun boyun girintisine koydum.

Safir bu yaptığıma şaşırıp kalmıştı. Uzun süre haraket  etmedi . Bende daha  fazla yanlış anlamasın diye geri çekildim.

Kollarımı boynundan çekicektimki Safir'de beni belimden tutup bana sarıldı. Safir'de benim gibi yapıp kafasını boyun girintime koymuştu.

Safir derin nefesler alıyordu. Kokumu içine çekmek istercesine.

"Benim babam yok." Diyerek Safir söze başladı.

"Feyza,yani kardeşimin doğumundan sonra babam terk etti. Zaten babamı pek fazla tanımıyordum. Ben o zamanlar dört yaşındaydım. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Tek bir fotoğrafımız bile yok."son dediği cümlede belimi sıkarak  daha çok sarıldı bana,sanki güven istermişcesine.

"Annem beni sevmezdi. İstediğim hiç bir  şeyi almazdı yapmazdı. Hepsini Feyzaya alırdı. Ama ben yine yılmadım annemin beni sevmesi için yalvardım. Ama olmadı hala sevmiyor. Kardeşim Feyza onu çok seviyorum o olmasa belki asker olamazdım onun sayesinde yaşıyorum hatta."

Boynumda hissettiğim sıcaklıkla ağladığını  analdım.

Kollarımı boynundan çekiyordumki Safir konuştu.

"Lütfen lütfen  biraz daha kal kokun beni rahatlatıyor." Dedi titrek  sesle.

Kollarım tekrar onun  boynunu bulurken derin bir nefes aldım ve konuştum.

"Biliyor musun benimde annem beni sevmiyor. Ablamı seviyordu. Benden nefret ediyordu. Görünüşümden, konuşmamdan, ve yaptığım hiçbir şeyi.
Annem bende bu yüzden çok travma yarattı. O gün güzel bir günüm olduysa annem gelip mahvediyordu. Ablamı hep övüyordu,beni hep dövüyordu."

"Baksana seninle aynı tarafımız varmış." Safir'in bu dediğine gülümseyip konuştum.

"Aynen,hiç beklemezdim."

Bir süre daha konuşmayıp birbirimize sarıldık. Safir'in  açıkta kalan boynuna dudaklarımı bastırdım. Minik minik öpücükler yapıyordum. Safir ise kaskatı kesilmişti.

Kollarımı boynundan ayırıp Safir'e baktım. Gözleri kızarmış ama. Şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Ben özür dilerim. Bi anda kendimi tutamadım. Kusura bakma."

"S-sorun yok bi an yapınca şaşırdım sadece."

Televizyonun önüne dönüp televizyonu izlemeye başladım. Kafamı geriye yatırıp öyle izlemeye başladım.

Kafamı sola döndürdüğümde Safir'in beni izlediğini gördüm.

Bende onu izledim. Safir elini havaya kaldırarak elini yanağıma sürttü.

Üzgünüm.

Vote ve yorum yapmayı unutmayınn.

Sınır:5 oy 5 yorum

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 49K 26
asker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben...
395K 16.4K 34
Bir komutana anonim olarak mesaj atarsak en fazla nolur? ‹ ·_· › Başlangıç: 04.03.2024
271K 14.4K 48
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.
106K 6.8K 36
Bakışlarım son kez telefonumun açık olan ekranına kaydı. 00.00 Dudaklarımda acı bir tebessüm oluşurken telefonuma gelen bildirimle birlikte kaşları...