Aşık?
Söyledikleri kulağımda yankılanıyordu sanki
"Aşık?" Tüm söylediklerinden aklımda kalan tek kelime.
Gülümsedi. Elleri yanağımı okşuyordu
"Sırılsıklam" dedi
Dişlerimin hepsini gösterecek şekilde sırıtıyordum
"Ha bunu laf olsun diye demiyorum, gerçekten sırılsıklam aşık olmuştum. O an yağan yağmur ikimizide güzelce ıslatmıştı"
Ben neden o anı hatırlamıyordum?
"Anlatır mısın?" Konuşmasını istiyordum, benim bilmediğim ikimizin hikayesini anlatmasını istiyordum
Pasta tabağını komodinin üzerine bıraktı. Yatağa uzandı ve benide göğsüne çekti. Başımı göğsüne koydum, ve kokusunu içime çektim. Kokusu huzurdu, kokusu gözlerimi kapattıracak kadar huzur veriyordu...
"İlk karşılaştığımız, benim seni ilk gördüğüm zamanı anlatayım. Bizim büyük ağaç var ya, çinar ağacı. Hani o gövdesinde sanki kalp şekli var... tüm aşıkların mekanı artık orası. Ama tabii eskiden öyle değildi, çok insan uğramazdı. Aslında o gün bende oraya hiç uğramayacaktım, ama işte kendimi orada bulmuştum. Seninle karşılaşacağımı bilseydim daha erkenden giderdim. Çinar ağacının yanına vardığımda orada biri olduğunu görünce geri dönmek istedim, çünkü yalnız kalmak istiyordum. Ama orada saçları havada uçuşan, parmak uçlarını ağacın gövdesinin üzerindeki kalp şeklinde gezdiren, ve heyecanla kendi kendine, ama sonradan anlamıştım ağaçla konuştuğunu" dedi gülerek.
Saçlarıma öpücük kondurup tekrar konuşmaya devam etti
"Olduğum yerdece kalıp izledim seni, öyle güzel, öyle heyecanla konuşuyordun ki, ağaçla. Ağaç duramayıp dil açıp konuşacak zannettim. O an kaç addım ileri sana doğru atıp geri çektiğimi sayamadım" dedi
"Sendeki ben bu kadar güzel miyim gerçekten?"
"Bendeki senin güzelliğinden konuşmaya ömrüm yetmez" dedi tekrar saçlarımdan öperek
"O an yağmur yağdı, nihayet ağaçla konuşmayı sonlandırıp bana taraf döndün yüzünü"
Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım
"Yağmurdan bulanıklaşmış gözümle baktım gözlerinin içine. Yüzünü görmemle, gözlerine bakmamla hızını artıran kalbim, ve o an beni sana itmek için çalışıp hızını artıran yağmur...
Beni görünce kaşların çatıldı, galiba ne zamandır burada olduğumu felan sorguluyordun aklında. Sırılsıklam olmuştum, ağacın altında olmana rağmen seninde benden bir farkın yoktu. O haline rağmen, sanki ağacın altı çok korunaklıymış gibi 'ne dikiliyorsun orada? Buraya gelsene" demiştin. Koşarak yanına gitmiştim. Her tarafımdan yağmur damlaları süzülüyordu. Baktım gözlerinin içine, telaşlı bakışlarla etrafa bakıyordun. Döndün yüzünü bana taraf 'acaba ne zaman durur?' diye sordun. Bense o zaman aklımdan 'bu kız benim hatunum olacak' düşüncesini geçiriyordum" dediğinde güldüm
"O kız hatunun oldu işte"
"Bu şekilde değil Kader" dedi kısıkca
"Sonra yağmur durdu, sen gittin. Bense öylece sırıtarak arkandan bakıyordum. Daha sonra bir kaç karşılaşmalarımız oldu, ben gördüm, sen baktın. İlyas benim sınıf arkadaşımdı, anlamıştı, anlatmıştım. Sevdiğim kadının onu sevdiğini bilemezdim..." dedi
Dayanamadım sarıldım boynuna, kollarımı sımsıkı sardım ona.
"Sen o yüzden mi İlyası gördüğünde sanki kutuda yılan görüyorsun?" Onu görünce kendini sıkmasının, öfkesinin, nefretinin sebebi bu muydu?
"Hayır, sen onu sevdiğin için ne ondan, ne senden nefret edemezdim. Sebebi başka"
"Sebebi ne?"
"Cevap almakta ısrarcısın galiba"
Kafamı aşağı yukarı doğru salladım
"Benim sana aşık olduğumu bile bile sana aşk ilan etti, bunu anlardım, gerçekten sana aşık olmuş olabilir, sende onu seviyordun, kendimi sakinleştire bilirdim. Ama sana değer vermeyen bir adama değer vermen işte, beni yakıp kül ediyordu"
Bana değer vermeyen bir adama değer vermiştim, haklıydı.
"O an İlyas'ın bana söylediği kelime hâla aklıma da, kalbime de ağırlık çöktürüyor"
Ne demişti ki ona?
Ama soruma cevap alamadım, sustu. Daha fazla konuşmadı. Bu konu hakkında konuşmak ona zor geliyordu, bunu konuşurken defalarca yutkunmasından, sıkca nefes alıp vermesinden anlamıştım
"Başka soru sormak istiyorsan, sor. Bu gece her sorunuzu cevaplayacağım amir'im"
"Aklımı kurcalayan tek şey var"
"Ne?"
"Neden beni gördüğünde yani bizim konağa geldiğin beni ilk gördüğün günden bahsediyorum, o zaman neden bana öyle davrandın? Daha sonra da bunu devam ettirdin, neden?"
"Nasıl davranmışım?"
"İşte ne bileyim, benden nefret ediyordun, adımı bile ağzına almıyordun" dedim üzerine bastırarak
Güldü, gülüş sesini duyduğumda 'böyle güzel gülmek mi olur be adam' demek istesemde kendimi tuttum, konu dağılmasın diye
"Senden nefret etmiyordum Kader, olduğumuz durumdan nefret ediyordum. Benim hatunum olmanı istemiştim, ama bu şekilde değil. Mesela bir elbise değil, beyaz gelinlik giymeni isterdim, yüzüğü canını kurtarırmış gibi rastgele seçmeni değil. Bana kaşlarını çatarak bakmanı değil, tebessümle bakmanı isterdim. Olduğumuz durum öyle gerektirdi biliyorum, bende öyle olmaya çalıştım. Uzak kalmaya, uzak durmaya. Seni hiç tanımıyormuş gibi, hiç sevmemiş gibi yapmak ne kadar zordu bir bilsen. Her defasında 'normal bir evlilik değil' diyerek kendime hatırlatıyordum senin beni istemediğini. Bana kendinin gelmeni isterdim Kader, ama sen bana mecbur bırakıldın. Bana gelmeye mecbur oldun, karşında başka seçenek olmadı. Ben böyle olsun istememiştim..." sesi sona doğru kısılmıştı
Dudaklarımı yanağına bastırdım, öptüm
"Bunları önceden benimle neden konuşmadın?"
"Nasıl konuşayım? Daha bana alışmadan, benden nefret ederken gelip sana 'hatun ben seni bir 10 seneden fazladır seviyorum' mu deseydim?"
"Ben senden hiç bir zaman nefret etmedim, seninde benimde bu olayda hiçbir suçumuz yoktu"
"Olay şu ki, şuan sefa çeken onlar değil biziz"
"Ama yine de bu onlara hakk kazandırmıyor"
"Haklısın, kaçmak sorun hall etmez, daha fazla sorun yaratır"
"Ben başka şey diyecektim konuyu dağıttık"
"Ne?"
"Şimdi sen dedin ya az önce 'hatun ben seni bir 10 seneden fazladır seviyorum' şimdi onu cümle içerisinden o kelimeyi çıkarıp güzelce der misin?"
"10 seneden fazladır"
"Hangi kelimeyi dediğimi biliyorsun"
"Hatun"
"Arhan" dedim uyarı dolu sesimle
"Anlayamadım yani hangi kelimeyi dememi istiyorsun?" dedi alayla
Yataktan kalktım
"Uyu o zaman tek başına" diyip koltuğa doğru gittim
Yataktan kalktı. Gelip arkadan sıkı sıkı sarıldı. Ellerini karnımın üzerinde birleştirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve kısık sesle konuştu
"Seni seviyorum"
Gülümsedim
Ellerimi ellerinin üzerine koydum
"Hadi beraber uyuyalım, tek başıma uyuyamam"
"Çocuk musun sen?"
"Senin yanındayken" dedi gülerek
Kolumdan tutup beni yatağa doğru çekiştirdi. Yatağa uzanıp, beni de göğsüne yatırdı. Eliyle sırtımı, saçlarımı okşadı
"İyi geceler" dedim
"İyi geceler" dedi saçlarımı öperek
Ve yine onun kokusuyla huzurla gözlerimi kapadım
♤
Sabah kalktığımda Arhan yatakta yoktu. Banyodan sesler geliyordu, erkenden kalkmıştı. Arhan banyodayken bende kalkıp üzerimi değiştirdim. Arhan banyodan saçlarını kurulayarak çıktı
"Günaydın" dedi
"Günaydın" dedim.
Odadan çıktığımızda kahvaltı sofrası kurulmuş bizi bekliyorlardı. Herkese 'günaydın' diyip masaya geçtik
Yemek yerken Arhan kulağıma doğru yaklaşıp kısık sesle konuştu
"Pasta tabağını odada unuttuk"
"Alırız, sorun değil"
"Yine yaparsın değil mi?"
"Ne çok sever oldun"
"Sen yapıyorsun o yüzden" dedi sesini daha da kısarak
♤
Kahvaltıdan sonra konaktan çıktık. Arhan beni işe bıraktıktan sonra kendi işine gitmişti
Girişte Ali Rıza'yla karşılaştım
"İşler nasıl yenge?"
"İyi"
"Arhan'la da kaç gündür konuşamadık, evlendi unuttu beni" dedi sitemle
Bu sözlerine güldüm
Odama gidip işlere gömüldüm, gün içinde ameliyat, hasta müaynesi derken saatlerin nasıl geçip gittiğini anlamak mümkün değildi
İşlerimi bitirdikten sonra hastaneden çıktım. Gün batmış, yerini artık karanlığa bırakıyordu. Konağa geri dönmedim, gideceğim yer belliydi. Kocamın yanı... iyice kocamcı olmuştum.
Taksi şirketin önünde durduğunda arabadan indim. Sırıtarak bakıyordum, burası benim mi olsa?
Güvenlikler geçen defadan beni tanıyorlardı, o yüzden rahatca girdim şirkete
Arhan'ın olduğu kata çıktım
Asistanı beni görünce gülümseyerek koşarak yanıma geldi
"Hoş geldiniz Kader hanım"
"Hoş buldum" dedim aynı onun gibi tebessüm ederek
"Arhan beye haber vereyim mi?"
"Gerek yok, odada mı?"
"Evet"
Odaya doğru gidecekken arkamda ismimi seslenen sesi duydum
"Kader"
Azra...
~~~
Bölüm sonu
Bölüm hakkında düşünceleriniz?
Lütfen vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın
Umarım beğenmişsinizdir♡