savage ~ Taekook

Door monscherry

261K 26.3K 19.6K

Kendi düğününden kaçan omega jungkook kullandığı teknenin arızalanması sonucu en yakınında ki kara parçasına... Meer

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
....
16
18

17

10.4K 1.1K 1K
Door monscherry

Bunlar evli mutlu çocuklu olunca yazma isteği falan kalmadı aq. Yeni enemies to lovers yazmaya başladım sıkıntıdan

Yorum yazmazsanız götünüzü keserim bu arada😊 Gece soğuktan götüm dona dona yazdım bölümü sırf yorumlarınızı görüp mutlu olayım diye en azından bunu hak ediyorum.

Keyifli okumalar.

...

"Kookie" jungkook belki de günde yüz kere duyduğu hitaba karşı oflarken ellerini yüzüne çıkarmıştı sıkıntıyla.

Taehyung bebeği olacağını duyduğundan beri omegayı çok bunaltıyordu.

Omega yatağında yine deltanın zoruyla uzanmış hiç bir şey yapmadan dururken taehyung onun yan tarafına oturmuş ve eşine meyve yedirmeye çalışıyordu. Ama sadece çalışıyordu çünkü jungkook bir türlü yemiyordu.

"Taehyung" demişti sıkıntılı bir sesle. Ellerini yüzünden çekip kaşlarını çatmış ve hemen yanında ki eşine bakmıştı.

Taehyung omegası için yaptığı koca meyve tabağını elinde tutarak ona bakıyordu.

Jungkook derin bir nefes alarak bakışlarını tabaktan çekip deltaya dönmüştü yeniden. Taehyung öyle bir bakıyordu ki birazdan jungkook'un ağzını açıp tabakta ki meyvelerin hepsini yedirecekmiş gibi bir hali vardı.

"Canım çekerse yerim aşkım zorlama beni lütfen. Ayrıca bebeğimiz daha fındık tanesi kadar bile değil gerek yok bu kadar yememe"

"Ağzına nasıl da yakıştı o laf..." Taehyung iyice omeganın yanına kayıp yanağına uzanmış ve yumuşacık dokuya dudaklarını bastırmıştı. Jungkook hoşuna giden bu öpücük karşısında gülümserken kedi gibi mırıltılar çıkararak eşinin çenesini sevmişti.

"Bebeğimiz... Taehyung bu o kadar güzel ki sürekli demek istiyorum"

Gülerek geriye çekildiğinde bakışları içeriye giren yeontan'a kaymıştı. Küçük beden anında onların yanına gelirken deltanın da gözleri ona gitmişti.

"Yeontan'da büyüdü abi oluyor eşek sıpası"

Taehyung'un laflarına gülüp elini yatağın üstüne çıkan yeontan'a uzatmış ve kucağına almıştı küçük bedeni. "Aşkım benimmm" uzanıp yüzüne kocaman öpücükler kondurdu. Bu yeontan'ın hoşuna gitmiş olmalı ki anında omeganın yüzünü yalamaya başlarken jungkook kıkırdayarak kucağına, karnının hemen önüne bırakmıştı onu.

"Bak bebeğim kardeşin hemen burada" elini patisine uzatarak onu karnına koymuştu. Yeontan omeganın bu hareketini anlamış gibi heyecanlanırken kendince sesler çıkararak kuyruğunu sallamıştı sevimli şekilde.

Jungkook gülerek eşine döndü. "Şuna bak nasıl da seviniyor. Bebeğimizle iyi anlaşacak gibi"

"Umarım diğerlerini de sever"

Şaşkınca deltaya döndü. "Yaaa taehyung daha biri doğmadı sen diğerleri diyorsun! Çok istiyorsan kendin doğur"

Delta gülerek uzanmış ve yanağından öpmüştü. "Kızınca çok güzel oluyorsun"

Bunu dediği gibi jungkook yumuşarken delta yeniden uzanıp çenesinden öpmüştü.

"Yakında tombiğim diyeceğim sana bu o kadar hoşuma gidiyor ki"

Jungkook'un yüzü ciddileşti anında.
"Bir daha şunu dersen bu gece koltukta yatarsın taehyung!"

....

(Dört ay sonra)

"Taehyungie"

Taehyung başında durmadan adını sayıklayan omegaya rağmen uyumaya devam ederken yüzünü yan tarafa çevirmişti.

Jungkook ise hınzırca gülerek ellerini eşinin saçlarına uzatmış ve eşinin üstünde oturduğundan kendini biraz daha öne doğru kaydırmıştı. Bu sayede deltanın karnında otururken şiş karnı taehyung'un çenesine değiyordu neredeyse.

Beş aylık olmuştu bebeği. Jungkook doğuma kadar nasıl bekleyeceğini düşünse de aksine zaman o kadar hızlı geçmişti ki ikisi de buna şaşırıyordu.

Jungkook tam anlamda tombul biri olmuştu. Zaten hamilelikten dolayı çok yemek yemeye başlamıştı ve üstüne üstlük taehyung'un ona sürekli bir şeyler hazırlayıp ısrarla yedirmesinden dolayı iyice beslenmişti.

Karnı beş aylık hamile olmasına rağmen daha şiş dururken omeganın tek şişen yeri karnı değildi. Elleri, yanakları, parmakları, ayakları ve bacakları da şişmişti. Artık yürüyüşlerinde biraz zorlanmaya başlamıştı ve dikkat ediyordu bu yüzden.

Şu dört ay en harika haliyle geçmişti.

Taehyung bazenleri omegayı ilgiden bunaltsa bile günün sonunda yine koyun koyuna uyumuşlardı.

Taehyung için dünyanın en güzel hamile omegası jungkook'tu.

Jungkook normal haliyle bile ona kafayı yedirtiyorken artık şiş olan yanakları ve tatlılıktan delirten hareketler sergilemesiyle delta kendini tutamıyordu. Ya omeganın ağzını yüzünü yiyor ya da kucağına alıp elini kolunu ısırıyordu.

Bu tepkiler başkalarına fazla gelebilirdi belki de ama jungkook o kadar tatlı olmuştu ki her gün kafayı yiyordu.

Bazenleri onu o kadar şaplaklamak istiyordu ki kendini çok zor tutuyordu.

"Taehyungie... Bebeğimiz acıktı hadi kalk" omega tatlı tatlı konuşup eşine eğilirken bunu pek becerememişti bile şiş karnından dolayı.

Ellerini deltanın saçına çıkarıp okşadı yavaşça. Yumuşak tutamlar tombul parmakları arasında kayarken eşinin nasıl yakışıklı olduğuna bakıyordu.

Cidden taş gibi bir kocası vardı.

"Uyan artık koca ayı beslemen gereken bir eşin var" deltanın saçını sertçe çektiğinde taehyung yavaşça uyanmaya başlamıştı artık. Jungkook neredeyse her gün saçını çekiyordu ve bu bir rutin haline gelmişti.

Gözlerini yavaşça açan delta ilk olarak burnunun önünde ki şiş karnı görürken dudaklarını uzatıp öpmüştü hemen orayı. Ardından gözleri eşine çıkmış, hemen büyük avuçlarıyla omeganın belini kavramıştı iki yandan.

Jungkook ağlayacakmış gibi bir ifadeyle ona bakıyordu.

Çok çabuk duygu değişimleri yaşıyordu ama şu an bile isteye yapıyordu bunu. Eşine naz yapmak hoşuna gidiyordu.

Ve eşi onun bu nazlı hallerine bayılıyordu.

Omeganın kafayı yedirten suratına baktı taehyung. Jungkook o tatlı dudaklarını sarkıtıp üzgün bakışlar atarken içinden onu yatağa yatırıp o tombul yanaklarını dişlemek geliyordu.

"Ne istiyorsun balım söyle"

İçinde ki yoğun isteğe rağmen oldukça sakin konuşmayı başarabildiğinde diğer yandan da bebeğinin olduğu şiş karnı seviyordu. Jungkook'un hamile kalmasıyla taehyung'un iki bebeği olmuştu çünkü jungkook da bir bebek gibi ilgi istiyor, sevgi bekliyordu.

Ve beklediklerinin karşılığını da fazlasıyla alıyordu

"Açız biz" tatlı tatlı konuşarak dudak sarkıttı. Zaten onun tombulluğuna dayanamayan delta bunu görmesiyle iyice çıldırırken ellerinin kaşındığını hissetmişti.

Bir adet hamile ve nazlı jungkook çok tehlikeliydi.

"Jungkook seni öldürürüm" sert bir sesle konuşarak onu belinden kendine doğru eğdiğinde önüne gelen şiş yanaklara dudaklarını bastırmıştı sertçe. Jungkook hoşuna giden temaslar karşısında kedi gibi mırıldanırken deltanın bir eli kalçasına gitmiş, şiş dokuyu avucuna alıp sıkmıştı.

"Jungkook seni öpe öpe bayıltırım delirtme beni. Zaten kendimi zor tutuyorum yapma"

Jungkook mızmız bir tavırla geriye çekilerek ona bakmıştı. "Neden tutuyorsun? Benim ilgi istediğimi görmüyor musun taehyung bunu bile bile beni öpmekten kaçınıyorsun demek ki!"

Gözleri dolan jungkook burnunu çeke çeke konuşurken eşinin üstünden zor zor kalkıp inmişti yataktan. Taehyung omeganın bir anda değişen hal ve hareketlerine alışık olduğundan gülümserken paytak paytak banyoya ilerleyen eşine bakmıştı. "Konuşma benimle tamam mı? Küstüm!"

Ağlar gibi bir sesle konuşmasıyla taehyung gülerek onun kapıyı tutuşuna bakmıştı. Jungkook kapıyı tutup bir kaç saniye beklerken cevap alamadığı için ona dönmüştü.

Taehyung ellerini başının altına koymuş şekilde keyifle ona trip atan omegasına bakıyordu.

"Neden konuşmuyorsun istediğin bu mu yoksa?"

Omega bu sefer ağlamaya başlarken ellerini yüzüne koymuş ve kendi kendine söylenmişti yeniden.

"Kocam artık beni sevmiyor..."

"Kocan şimdi seni yiyecek kaç bence"

Yataktan kalkan delta hızla eşinin önüne gelirken ağlayan bedeni kucağına alıp dudaklarına yapışmıştı. Art arda bir kaç sert öpücük bırakırken jungkook hala ağlamaya devam ediyordu.

"Bir daha ağlarsan götünü ısıracağım yine" tehditkârca konuşup kızarık gözlere bakarken bunu duyan jungkook burunu çekip eşine bakmıştı. Bu sırada ağlayışları farkında olmadan duraksarken elini yumruk yapmış ve iri bedene vurmuştu nazlı şekilde.

"Yeter artık her ağladığımda bunu yapmayı kes!"

Evet, delta jungkook her ağlayıp nazlandığında onu yatağa yatırıp poposunu açıyor ve ısırıyordu çok acıtmayacak şekilde.

Jungkook ise ona karşılık olarak saçını çekiyordu acımasızca. Eğer saçını çektiği kişi alfa olsaydı o adam kel olurdu ancak delta her bakımdan güçlü ve sağlıklı olduğundan bir işe yaramıyordu bu hareketleri.

Taehyung dalgın bir şekilde omeganın şiş yanaklarında göz gezdirdi. Tuttuğu kalçaları okşarken diğer yandan da biraz sonra yaşayacağı ziyafeti düşünüyordu.

Biraz sonra çok tatlı bir yemek yiyecekti.

Jungkook deltanın sessizleşmesini garip bulurken masumca eşine bakmıştı irileştirdiği gözleriyle. Ağlamanın etkisinden çok çabuk çıkmış duruyordu.

"Neden öyle bakıyorsun?" Demişti fısıldayarak kolları yorulduğu için onun boynuna sararken taehyung gülerek kucağında hoplatmıştı omegayı.

"Hangi şişko yanağını ısırsam diye düşünüyorum"

Bunu dediği gibi omuzuna yine bir yumruk yemişti. Jungkook tavırlı bir ifadeyle burun kırıştırarak eşine bakıyordu. "Bana şişko deme!"

"Tombiğim"

"Taehyung!"

Yeniden bir yumruk atacağı sırada dudaklarını birleştiren delta karşısında yumruk yapmış olduğu elini yavaşça onun omuzuna koymuştu. Gözleri dudaklarının emilmesinden dolayı kapanırken kendini eşinin kollarına bırakmış ve onun tarafından zevkle öpülüyordu.

İşte jungkook buna bayılıyordu.

Taehyung onu kucağına alıp ilgiye boğunca daha çok şımarıyor ve gördüğü ilginin on kat daha fazlasını istiyordu.

İstediğini de fazlasıyla alıyordu.

Şiş yanaklar arasında büzülmüş olan dudakları emen taehyung aldığı lezzetten dolayı gözlerini kapatmışken omegayı öpmeye doyamıyordu. Jungkook hamile olduktan sonra sanki dudaklarına daha bir tatlılık gelmişti ve buna bayılıyordu.

Jungkook dudaklarını yercesine emip ısıran eşine karşı inlerken karşılık verip tuttuğu omuzu okşamıştı yavaşça. Az önce ki siniri bu temaslar sayesinde gitmiş gibiydi ve buna ikisi de alışmıştı artık. Jungkook ne zaman trip atsa taehyung gönlünü bu şekilde aldığından küslükleri uzun sürmüyordu.

Dakikalar ardından geriye çekilen iki beden nefes nefese kalmış şekilde birbirlerine bakarken taehyung omeganın deli gibi şişip kızaran dudaklarına bakmıştı.

Az önce dünyanın en güzel tatlısını yemişti delta.

Damağında hala o bal dudakların tadı varken onun aksine jungkook hala nefes nefeseydi. Hamile olduğu için sakinleşmesi biraz uzun sürüyordu.

"Dua et bebeğimiz aç yoksa elimden kaçamazdın"

Jungkook omuz silkerek kollarını boynuna sardı. Başını eşinin göğsüne dayamıştı yorgunca.

"Kaçmak isteyen kim koca ayı?"

Bunu dediği gibi kalçasına küçük bir şaplak yerken canını sadece hafifçe yakan bu davranış karşısında ona kızmamıştı bile. Taehyung bebek olduğundan beri bu şaplak işini bırakmıştı ve onu uyarmayı gerek görmüyordu bu yüzden.

"Kocanla düzgün konuş"

"Kocam biraz daha bana yemek yapmazsa açlıktan öleceğim"

Taehyung iç çekerek mutfağa götürdü onu. Omegayı yavaşça sandalyeye oturtup ona doğru eğilmiş ve gözünün önüne gelen saçlarını geriye itmişti.

"Tombiğimin canı ne çekiyormuş hemen yapayım?"

Bunu dediği gibi jungkook gülümserken ellerini birbirine vurmuştu sevinçle. Bunu yaparken o kadar tatlı görünüyordu ki delta alt dudağını ısırmıştı onu ısırmamak için "Pizza istiyorum yanında da kola"

Kafasını salladı. "Pizzayı yaparım ama kola olmaz. Onun yerine meyve suyu içeceksin"

Omegasının sağlıksız şeyler içmesini istemiyordu. Üstüne üstlük hamileydi ve iki bebeğinin de zarar görmesini hayatta istemezdi.

Jungkook dudak büzerek ona baktı. Eşini kandırmaya çalışıyordu.

"Ama aşkı-"

"Hayır dedim jungkook konu kapanmıştır"

Sert sesiyle jungkook daha konuşamazken buzdolabının yanına gidip pizza malzemelerini çıkarmıştı. Onları tezgaha bıraktığında yan tarafta ki kurabiye kutusuna uzanıp sabah jungkook için yaptığı kurabiyeleri almıştı omeganın yemesi için. Pizza yapılana kadar bir saatten fazla süre geçecekti ve bir şeyler atıştırmasını istiyordu.

"Pizza olana kadar bunu ye"

Kutuyu omeganın önüne bıraktığı gibi kurabiyeler şiş parmaklar tarafından kavranılırken jungkook ağzına iki tane sıkıştırmıştı hemen. Bu sayede yanakları iyice davul gibi olurken o tatlı ifadesiyle eşine bakmış ve zar zor konuşabilmişti.

"Ben bunlarla doymam ki"

...

"Bebeklerim sizce de babanız fazla ayı değil mi?"

Evin önünde ki salıncakta oturup şiş karnını okşayan omega ileride odun kesen deltasına bakarken bebekleriyle konuşuyordu.

Taehyung yine üstsüz bir şekilde, altında ki kot pantolonuyla durmuş, kaşlarını hamile eşinin gözüne soka soka odun kesiyordu.

"Cinsiyetin ne bilmiyorum ama umarım sen baban gibi odun kesme sevdalısı olmazsın bebeğim." Bakışlarını şiş karnından çeken omega kolları arasında ki yeontan'a dönerken başını okşamıştı.

"Ben yokken de baban hep böyle miydi oğluşum? Omegası ve iki bebeği var ama hiç dönüp bakmıyor bile"

Mızmızca konuşarak gözlerini yine eşine çevirirken oflamıştı. Taehyung daha yarım saat önce salıncağın önüne gelip onu öpücüklere boğmuş olsa bile jungkook daha fazlasını istiyordu.

Deltası sürekli yanında olsun, öpsün okşasın sevsin istiyordu. Bebekler gibi ilgi görmek, bakılmak istiyordu kocası tarafından.

Gözleri arsızca eşinin kaslı vücudunda dolanırken dudaklarını yalamıştı yavaşça. Daha kısa sürece önce onu deliler gibi öpüp yememiş gibi yine öpmek istiyordu.

Eşini yere yatırıp üstüne çıkmak ve daha nicelerini yapmak...

"Ayı resmen ya hiç dönüp bakmıyor bile"oflayarak ayağı kalkan beden kucağında ki yeontan'ı yavaşça yere bırakırken küçük beden anında deltanın yanına gitmişti. Bu sayede taehyung'un bakışları omegasına giderken jungkook ona bakmadan tripli bir ifadeyle eve yürürmeye başlamıştı bile.

Sinirli tutmaya çalıştığı yüzüyle yürürken deltanın bakışları şiş karnına ve paytak paytak yürürmesine kaymıştı. Bu tatlılık sırıtmasına neden olurken omeganın poposuna bakmıştı uzunca.

Hamile jungkook düşündüğünden bile daha tatlıydı.

"Acaba artık beni sevmiyor mu?" Evden içeriye giren omega kendi kendine söylenirken yüzü düşmüştü.
Taehyung onunla on dakika ilgilenmezse hemen böyle şeyler düşünüp moralini bozuyordu durduk yere.

Aslında bu elinde bile değildi. Hormonlar nedeniyle duyguları çok çabuk değişebiliyordu. Hatta bu yüzden bir kaç kere taehyung'la öpüşürken durduk yere ağlamıştı. O an ağlayacak hiç bir şey yoktu ama ağlayası gelmişti işte.

Odanın ortasında durmuş boşluğa bakan omega kafasını iki yana sallamıştı. "Çocuğunu taşıyorum ben onun tabi ki sevecek" oflayarak başını tuttu. Bir anda bir ağrı saplanmıştı alnına.

"Şuna bak omegasının yanında durmak yerine odun kesiyor. Eve gelip öpmeye çalıştığında görürüm ama ben seni..."

Sinirle konuşarak kenarda ki çekmeceye doğru ilerledi yavaşça. Başı ağırdığı için doktorun ona verdiği ağrı kesiciyi içecekti.

Taehyung onu her kontrole götürdüğünden hangi ilacı içip hangisini içmemesi gerektiğini biliyordu. Hamile olduğu için delta ona ağır gelmeyecek ilaçlar aldırmıştı ve içi rahattı bu yüzden.

Şiş karnını tutarak yavaşça eğilmiş ve açmıştı orayı. Lakin ilaçları görememesiyle oflayarak yerinde doğrulmuştu. "Offf nerede bu ilaçlar"

Paytak paytak yürüyerek yatağın öte ki tarafında ki çekmecenin önüne geldi. Lakin orayı da açtığında yine ilaçları görememesiyle sinirli bir nefes almıştı.

"Taehyung onları attı mı acaba ya? Ama benim ilacım olduğunu biliyor niye atsın ki"

Kendi kendine söylenerek odada şöyle bir göz gezdirmişti. Taehyung ilaçları hep odada tuttuğundan mutfağa veya diğer odaya bakmayacaktı. Yani sadece bu odayı araması gerekiyordu.

"Off belim de ağırdı zaten ayakta durmaktan. Hep senin yüzünden taehyung anca odun kes sen"

Yavaşça giysi dolabının önüne gelip alt tarafta ki çekmeceyi açmak için zar zor eğilmiş ve yüzünde ki zorlanır bir ifadeyle açmıştı orayı. İlaç poşetini gördüğü gibi rahat bir nefes alırken kolunu uzatarak almıştı küçük poşeti. Lakin aldığı gibi yere bir şey düşerken bakışları o tarafa kaymıştı.

Poşeti alırken yanlışlıkla çekmecede ki bir fotoğrafı yere düşürmüştü.

Kağıt ters olduğundan dolayı resmi göremezken yüzü garip bir ifade almış ve eğilerek almıştı onu da zar zor. Yerinden güçlükle doğrulabildiğinde yatağa doğru dönüp poşeti oraya atmıştı.

Elinde ki fotoğrafın arkasında yazan tarihe göre altı yıl öncesine aitti resim.

"Yeontan'ın fotoğrafı falan mı acaba bu?" Kendi kendine söylenerek şiş parmaklarıyla tuttuğu fotoğrafı çevirdiğinde gördüğü kişiyle duraksamıştı.

Taehyung ile bir kadın vardı fotoğrafta.

Gözleri şaşkınca deltanın daha genç görünen yüzünde ve onun sarılmış olduğu kadında dolanırken ikisinin mutlu ifadesine bakmıştı.

Oldukça güzel olan bir kadın taehyung ile sarılmış şekilde duruyordu resimde.

"Kim ki bu?" Yüzü düşen omega sessizce fısıldarken kadının oldukça alımlı duran yüzüne bakmıştı yeniden. Ardından gözleri deltasına kaymıştı. "Benimleyken bile böyle gülümsemedin kim bu kadın?"

Aklına fotoğrafın arkasında ki yazının gelmesiyle yutkunarak o tarihe bakmıştı yeniden. Donmuş gibiydi, neler olduğunu anlamadığı için elleri titremeye başlamıştı ve biraz sonra ağlayacak gibi bir hali vardı.

"Bana altı yıldır burada yaşadığını söyledin... Sebebini sorunca da hep geçiştirdin beni nedeni bu kadın mı?"

Titreyen sesiyle konuşabildiğinde dudakları titremeye başlamıştı. Başında ki ağrı bir anda artmış ve karnına sancı girmişti bir anda.

"Ah" zaten gözleri dolu dolu olan omega sancıyan karnını tutup ağlamaya başlarken yere çöküp derin derin nefesler almaya başlamıştı. Karnına öyle bir sancı girmişti ki bir an bıçak girdi sanmıştı.

"Sakinleş bebeğim bir şey yok" kendi kendine söylenip kafasını eğerken karnını ovuşturmaya başlamıştı. Öyle bir sancısı vardı ki içli içli ağlıyordu oturduğu yerde.

Elinde ki fotoğrafı buruşturup odanın bir köşesine fırlatmıştı sinirle. Lakin o anda karnına yine sancı girerken inleyerek elini yere vurmuştu acıyla.

"Kim o kadın... bana geçmişini hiç anlatmadın sebebi o mu? Onu mu seviyorsun?" Hıçkırmaya başlarken iyice yere çöküp kollarını karnına sarmıştı sıkıca. Şu an abartıyor muydu bilmiyordu ama taehyung'u bir kadınla öyle sarmaş dolaş görmek, üstelik bu fotoğrafın altı yıl öncesine ait olması aklına başka bir şey getirmiyordu.

Üstüne üstlük eğer kadın sevgilisiyse deltanın o fotoğrafı saklaması hala o kadını sevdiğini gösteriyordu. Jungkook bunun aklına gelmesiyle bu sefer başında balyoz girmiş gibi bir ağrı hissederken inleyerek kafasını arkasında ki yatağa dayamış ve gözlerini kapatmıştı. Şu an hem ruhsal hemde fiziksel olarak o kadar canı yanıyordu ki buna dayanamıyordu.

Gidip taehyung'un yakasına dalmak, o kadının kim olduğunu ve neden hala o fotoğrafı sakladığını sormak istiyordu. Ancak bunu yapmaya gücü yetmiyordu bile. Alacağı cevaptan korkuyordu ve eğer ki düşündüğü şeyi ondan duyarsa yıkılırdı.

"Bir şey yok bebeğim sen bunları hissetme olur mu?"

Burnunu çeke çeke tavana bakmıştı. Sakinleşmek için derin nefesler alıyordu çünkü kendinden önce bebeğini düşünmeli ve iyi olmalıydı. O üzüldükçe bebeğine de zararı oluyordu ve istemiyordu bunu.

"Neden ağlıyorsun?" Kapının eşiğinde ona şaşkınca bakan deltanın konuşmasıyla yüzünü çevirip bakmamıştı bile. Taehyung bir kaç metre ötesinde durup yerde oturan omeganın ağlayışlarına bakarken sebebini anlamıyordu. Çünkü jungkook öyle bir içli ağlıyordu ki sanki çok sevdiği biri ölmüş gibiydi.

Taehyung bir cevap alamamasıyla iç çekerek yanına ilerlemiş ve eğilerek omegayla yüz yüze gelmişti. Jungkook kafasını sinirle başka bir tarafa çevirip ona bakmazken delta şaşkınca kızarık gözlerinde ve yaşlı yanaklarında göz gezdiriyordu.

"Ne oldu bebeğim niye ağladın?" Yumuşakça konuşan delta elini omeganın çenesine koyup kendine çevirecekken jungkook elini itmişti hemen.

Onunla konuşmak bile istemiyor, bağırıp hesap sormak, o kadının kim olduğunu sormak istiyordu ancak cesareti yoktu.

Eğer bebeği olmasaydı bunu yapardı ancak eğer düşündüğü şeyi duyarsa yıkılacaktı ve bebeğine de zarar gelecekti. Sırf yavrusu için hesap bile soramıyordu yani deltaya.

"Odunlar azaldığı için yeniden kesmem gerekiyordu yanlış anlama şişko bebeğim yoksa ben hiç seni boşlar mıyım?"

Uzanıp yanağından öpeceği sırada jungkook kendini geriye çekip ellerini yatağa dayamış ve zar zor yerden kalkmıştı. Taehyung'a karşı ne hissedeceğini bilmiyordu. Hem kırgın hem kızgın hemde alınmıştı ve konuşası bile yoktu.

Dudaklarının kenarına tonlarca ağırlık asılmış gibiydi. Üzüntülü ifadesini düzeltmeye çalışsa bile bunu yapamıyordu.

Taehyung ise bunun naz olduğunu sanıyordu. Jungkook'un o odun kestiğinden dolayı alındığını ve trip yapıp ağladığını sanıyordu ancak olay o kadar farklıydı ki.

"Bak bak birde benden kaçıyor. Götünü yerim senin"

Onun paytak paytak yürüyüşünü izleyen delta tıslayarak konuşurken jungkook elini yüzünü yıkamak için banyoya girmişti. Bu sırada ise deltanın aklında banyoya girip o koca popoyu ısırma düşünceleri vardı.

Evinin içinde hamile bir adet jungkook vardı ve taehyung adeta cenneti yaşıyordu.

...

"Benim tombiğim kurabiye ister mi?"

Omeganın ona bakması için önünde duran delta eşinin gözünün içine bakarken jungkook boş bakışlarla ona bakıyordu.

Çoktan akşam olmuş, hava kararmıştı ve jungkook anca kendine gelebilmişti. Ağlaması kesilse bile yüzü asıktı ve taehyung artık kafayı yemek üzereydi. Her akşam bıcır bıcır konusup kucağına çıkıp sevilmek isteyen omegası ona bir yabancı gibi davranıyordu ve bu can yakıyordu.

Üstelik delta bunun sadece odun olayından olduğunu düşündüğü için artık omeganın abartmaya başladığını düşünüyordu. Kendini affettirmek için ona kurabiye yapıp süt ısıtmıştı ve buna rağmen omeganın soğuk yapması onu zorluyordu artık.

Jungkook bakışlarını ondan çekip önünde ki açık televizyona dönmüştü yeniden. Yatağında bağdaş kurmuş otururken üstüne uzun kollu mavi pijamasını giymiş ve şiş karnı kendini belli ediyordu.

Kendine bir çizgi film açmıştı kafasının dağılması için ancak sürekli aynı şeyleri düşünüyordu. Artık düşünmekten başı ağırdığı için iki saat önce ağrı kesici içmişti ancak hiç bir işe yaramamıştı. Omeganın kafasında ki cevapsız sorular onu öyle bir girdabın içine sokuyordu ki kendini bir boşluğun içinde hapsolmuş gibi hissediyordu.

"İstemiyorum çek şunu" deltanın uzattığı kurabiye tabağını elinin tersiyle itip onu umursamadan televizyona dönmüştü yeniden. Bu hareketiyle taehyung'un da yüzü düşerken tabağı bir kenara koyup omeganın yanına oturmuştu.

"Neden böyle davranıyorsun bir şey mi yaptım İstemeden üzdüm mü seni?"

"Bir şey yok" jungkook bir sesle konuşup ona bakmamıştı bile. Ancak delta bu yalana hayatta inanacak biri değildi. Dakika başı onu öpmesini isteyen omegası tam dört saattir hem öpmemiş hemde öptürmemişti ve bu deltayı korkutuyordu yavaştan.

Temas delisi olan jungkook normalde eşinin dizlerine yatar, taehyung onun saçını okşarken öyle film izlerdi. Ama şimdi bir yabancı gibi davranıyordu.

"Neden böyle davranıyorsun o zaman? Yüzüme bile bakmıyorsun"

Eşinin durgun sesine bile cevap vermeyerek omuz silkmişti.

"Sizi özledim. Sarılmama bile izin vermiyorsun sevemiyorum bebeğimi"

Elini şiş karna çıkarıp sevmeye başladığında jungkook anında itmişti elini. "Anca bebek için ilgileniyorsun zaten. Dokunma bana" tripli bir ifadeyle konuşup televizyona bakmaya devam ederken onun bu tatlılığına dayanamayan delta şiş yanaklarını sıkıca kavradığı gibi kendine çevirmiş ve dudaklarına sert bir öpücük bırakmıştı.

Daha ne olduğunu anlamayan omega dudaklarında ki baskıyla gözlerini şaşkınca açarken dudakları taehyung tarafından büzülmüş, delta art arda öpücükler bırakarak geri çekilmişti.

"Sende benim bebeğimsin zaten o nasıl laf ?" Gözlerinde ki sevgiyle eşinin şiş suratına bakarken boşta ki elini omeganın uzun saçlarına çıkarmış ve gözünün önüne gelen tutamları geriye itmişti.

Jungkook ona soğuk gözlerle bakıyordu.

Normalde az önce ki öpücük karnını kelebeklerle doldururdu ancak şimdi hiç bir şey hisetmiyordu. Ve deltaya öyle duygusuz gözlerle bakıyordu ki bu bakışlar karşısında yutkunmuştu taehyung.

"Tombiğim neden küs bana hmm?"

Tuttuğu şiş yumuşacık yanakları severken jungkook daha fazla dokunmasını istemediği için ayağı kalkmıştı. Elleri bir anda boş kalan delta paytak paytak yürüyen bedene bakarken jungkook soğuk bir sesle konuşmuştu.

"Bu gece ayrı uyuyalım. lütfen diğer odaya geç"

Taehyung sıkıntılı bir nefes alarak odadan çıkan bedene baktı. Jungkook'a kızıp bağırmak istemiyordu ancak git gide de sinirleniyordu. Sebebi olmadığı halde ondan mahrum kalıyordu ve bu sinirini bozuyordu.

Dakikalar ardından jungkook elinde çikolatalarla ve bir bardak suyla içeriye girdiğinde bakışları ona kaymıştı yeniden.

Jungkook sinirle ona bakıyordu.

"Ben sana diğer odaya geç demedim mi?"

Ayakta durup hesap sorarcasına eşine bakarken taehyung kaşlarını çatmıştı.

"Geçmiyorum efendim beraber uyuyacağız. Kocanın kollarından başka bir yerde yatamazsın izin vermiyorum"

Jungkook sebebini bilmediği halde soğuk yapıyordu ve daha fazla sinirini tutamıyordu.

Omega eşinin sinirli ifadesine bakıp oflayarak tekli koltuğa oturmuştu. Taehyung onun uzağa oturmasıyla sinirli bir nefes alırken jungkook başını koltuğa dayamış ve önünde ki televizyona bakmıştı dalgınca.

Mutfaktan çikolata almıştı öylesine ama hiç yiyesi yoktu. O fotoğrafı gördüğünden beri yemek yememişti.

Normalde ağzı boş durmayan omega dört sattir yemek yemiyordu.

Boş bakışlarla öylece televizyona bakan beden yine düşüncelere dalarken delta full onu izliyordu.

Jungkook'un aklında ki düşünce ise o kadının kim olduğuydu.

Taehyung'u kocaman gülümseten, ona sıkı sıkıya sarılan kadının kim olduğunu deli gibi merak ediyordu. Deltanın hala onu seviyor olma düşüncesi jungkook'u öyle üzüyordu ki nefes alamıyormuş gibi hissediyordu.

"Bana bakma sinir oluyorum" demişti üzerinde ki bakışları fark ederken. Ona bakmadan konuşmuştu yine.

Taehyung yumruklarını sıkarak dudaklarını ısırdı. "Sabır..."

O sırada deltanın bakışları ayaklarına gelen küçük bedene kaymıştı. Yeontan içeriye girdiği gibi anında delta babasının yanına gelmiş ve ona yakınlık yapmaya başlamıştı hemen.

"Oğlum" eğilip onu kollarına alan delta uzanıp burnundan öperken omegaya bakmıştı yeniden.

"Tombiğimiz naz yapıyor sence onu ısırsak mı?"

Omeganın buna tepki vereceğini sansa da jungkook onu umursamayıp kafasını yan çevirmiş ve gözlerini kapatmıştı. Şiş karnının üstünde bir sürü çikolata ve su varken karnı masa görevi görüyordu adeta. Ama o bunların ağırlığını hissetmiyor gibi duruyordu.

Çünkü başka şeylerin ağırlığını hissediyordu. Taehyung'un onu sevmeme düşüncesi, hala o kadını seviyor düşüncesi onu öyle üzüyordu ki üzüntüden başka hiç bir şey hissedemiyordu.

"Orada uyuma bebeğim boynun tutulur sonra"

Ayağa kalkan deltanın sesini duyarken onu umursamayıp uyuma numarası yapmıştı. Daha fazla konuşmak istemiyordu bile.

Taehyung koltuğun önüne gelip onu kucağına almış ve yatağa götürerek yatırmıştı yavaşça. Bedeni yumuşacık zeminle buluşan omega gevşerken hala uyuma numarasına devam ediyordu bu sırada.

Taehyung onun yanına uzanıp kollarını iyice omegaya sarmış ve alınlarını birbirine dayamıştı. Jungkook onun bu yakınlığıyla reddedecek gibi olurken kendini son anda tutmuştu.

Uyuma numarasını bozmak istemiyordu.

Taehyung gözlerini şiş yanaklar da ve büzülmüş dudaklarda gezdiriyordu. Omega kilo aldığından dolayı dudakları kendiliğinden büzülmüştü ve bu deltayı deli ediyordu.

"Bebeğim... Baban onu ne kadar sevdiğimi tam anlamamış galiba. Baksana seni bile kıskanıyor"

Jungkook karnını seven eli hissetmesiyle hayır o öyle değil demek istese de susup onu dinlemeyi tercih etmişti. Ne diyeceğini merak ediyordu.

"Siz benim her şeyimsiniz. Baban bunu daha anlamamış galiba ama yarın poposunu ısıra ısıra anlatacağım onu ne kadar sevdiğimi"

Şiş karnı okşamaya devam ederken dudaklarını uzatıp zaafı olan bal yanakları öpmüştü yavaşça.

"İyi uykular tombiğim"

Başını mis kokulu boyna gömüp gözlerini kapatırken bir eli bebeğinin olduğu yerde, diğeri jungkook'a sıkıca sarılmış durumdaydı.

Onun gözlerini kapattığını anlayan omega gözlerini açarken karnının üstünde ki büyük avuca bakmıştı. Taehyung'un az önce dediklerini dikkatle dinlemişti ve ne düşüneceğini bilemiyordu artık.

Madem beni seviyorsa o kadın kim? Niye onun fotoğrafını saklıyor?

Aklından geçen düşünceler tam olarak buydu.

Yanaklarını havayla şişirerek gözlerini tavana çıkardı. Her şeyim dediği kocasının kollarında aylardır huzurla uyurken artık kendini bir yabancı gibi hissediyordu.

Şüpheleri ne kadar kafasını karıştırsa da tek bir şey kesindi. Deltanın hem mührünü hemde bebeğini taşıyordu ve bunun ne demek olduğunun farkındaydı.

Eğer taehyung başkasını sevdiği halde onunla birlikte olmuşsa jungkook onu asla affetmezdi.

Ağlamamak için kendini sıkarak dolu gözlerini kırpıştırmıştı. Her şeyim dediği adam tarafından böyle hissettirilmek çok zoruna gidiyordu.

Ve jungkook farkındaydı ki ihtimallerle bile böyle hissediyorsa şüpheleri gerçek çıktığında yıkılırdı.

Ve eğer bu olursa ne mührü, ne de bebeği düşünür ve onu terk ederdi. Bunu yapardı.

...

Kaos nasıldı bakim?

Sizce olayın aslı ne? O fotoğraftaki kim ve taehyung neden saklıyor? Sizce o kişi vita mı?

Bu arada bir fotoğraf deyip jungkook'un tepkisini abartı bulmayın. Adam hamile ve hormonlardan dolayı en ufak şeye bile ağlayabiliyor zaten.

Görüşürüz.

Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

14.7K 960 32
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
289K 18.9K 55
En fazla bir psikopatın kişisel asistaniyim daha ne olabilir ki?
153K 17.2K 38
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.
28.3K 3.6K 68
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...