beomgyu
"hazır mısın?" diye sordu taehyun bana bakarak
Koluna girdim ve gülümsedim
"çok hazırım"
"bende çok hazırım" dedi aramızdan kafasını uzatan kai
Taehyun avcunun içiyle kainin yüzünü itti
"siktir puşt" dedi
"taehyun düşersem falan beni tut döndür havalı şeyler yap rezil olmayayım tamam mı?"
"yere düşmediğinden emin olacağım hayatım" dedi kafamı bir öpücük kondurarak
"ÇIKIYORUZZZ" organizasyoncumuz bağırdı
Açılan kapılarla kalp atışlarım daha da hızlanırken taehyun bana baktı ve gülümsedi, gülümsemesi beni rahatlatırken onunla beraber yürümeye başladım. Biz yürürken harin ve sınıf arkadaşları da bize gül yaprakları fırlatıyordu, taehyun boşta kalan eliyle harin'i yanına çekti ve kucağına aldı
"ilk dansımız ailecek olsun" dedi
Beraber sahnenin en ortasına vardığımızda taehyunla benim şarkımız çalmaya başladı(pompalamasyon). Alkışlar eşliğinde biten dansımızın ardından taehyun harin'i indirdi ve beraber nikah masasına oturduk, her an bir şey kötü gidecek korkusuyla etrafa bakınırken taehyun bacağımın üstünde duran elimi tuttu ve öptü.
"siz choi beomgyu iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta kang taehyun'u beyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
"evetttt" diye bağırdım gülümseyerek
"siz kang taehyun iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta choi beomgyu beyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Taehyun tam konuşacakken kalktı ve koşmaya başladı, anında ağlamaya başladığımda soobin omzuma vurdu
"oğlum manyak mısın? gitte harin'e bak" dedi
"ne?" diye sordum gözlerimi yerden kaldırarak
Harin'in dizi kanıyordu ve taehyun da eğilmiş onunla ilgileniyordu, hemen kalktım ve harin'in yanına çöktüm
"ağlama baba acımıyor acımıyor" dedi harin bana sarılarak
"küçücük bir çocuğa hele de benim kızıma nasıl böyle davranabilirsin?" diye biraz yüksek bir tonda konuştu taehyun
"özür dilerim efendim, kızınız olduğunu bilsem o şekilde çekmezdim" dedi görevli
"başka birinin çocuğunu da çekemezsin, biz çocuklar pistten alınacak diye bir kural koyduk mu?" diye sordu sinirle
"oğlum tamam sakinleş, nikah tamamlansın haddini bildiririz bu densizin" dedi taehyun'un babası
Taehyun derin bir nefes aldı ve harinle beni kucaklayarak tekrar nikah masasına döndü, kucağımda harinle koltuğa oturduğumda ellerim hala titriyordu. Taehyun olanları duyduğunda bana kızar mı acaba?
"siz kang taehyun iyi günde kötü gündei, hastalıkta sağlıkta choi beomgyu beyi eşliğe kabul ediyor musun?"
"evettt" diye bağıran taehyunla gözyaşlarım tekrar akmaya başladı
"siz choi soobin şahitlik ediyor musunuz?"
"evett"
"siz kang yeonjun bey şahitlik ediyor musunuz?"
"evettt"
" Benim önümde ve şahitlerin huzurunda birbirinizle evlenmek istediğinizi söylediniz. Bende bana verilen izne göre sizleri karı koca ilan ediyorum.Hayırlı ve uğurlu olsun."
Herkes ayakta alkışlarken, patlayan flaş sayısı da artarken taehyun bana doğru döndü ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Biz aşkla birbirimize bakarken davul sesleri gelmeye başladı
"ERİKKK DALI GEVREKTİR AMANIN BASMAYA GELMEZ AMANIN"
Kravatını başına bağlamış garip hareketler yapan kai'yi görmemle kahkaha atmaya başladım, harinde koşarak gidip amcasıyla oynamaya başladı
"yanlışlıkla yan taraftaki türk düğüne girmiş, ille biz de bundan yapıcaz dedi durduramadım" dedi haruto nefes nefese
Kai yeni bir dansa geçtiğinde akrabalarımızda yavaş yavaş bu akıma katıldı, en sonunda taehyun da ayağa kalktığında yok artık der gibi baktım
"sikerim anasını avradını bir kere evleniyoz" dedi ve kravatını kafasına bağlayarak yuvarlak biçiminde dönen akrabalarımıza katıldı
Düğün bir süre kai ve taehyun'un önderliğinde öğrenilen oyunlarla devam etti, taehyun'un annesi bir konuşma yapacağını söyleyerek bu oyunlara son verdi. Ben yerimde gerim gerim gerilirken annesi geldi ve elini omzuma koydu
"Beomgyu evimize ilk geldiğinde onda kendimi gördüm, eksik ve yaralıydı aynı benim kuzum taehyun gibi. Başta yapamazlar sandım, birbirlerini sevemezler ve iyi ebeveynler olamazlar sandım ancak ikisi de beni yanılttı. İlk defa bir konuda yanıldığım için sevindim, birlikteliklerinin daim olması için geceler boyu dua ettim tanrıma ve her şeyin sonunda tanrım dualarımı kabul etti ve onların aşkını eksik kılmadı. Yıllar önce evlendiğim gün kayınvalidem bana bu kolyeyi verdi ve ailemizin bir sembolü olan bu kolyeyi gururla taşımamı söylemişti, şimdi ben bu kolyeyi çok güzel taşıyacağına inandığım damadım beom'a hediye ediyorum" dedi ve bana dönerek elindeki kolyeyi boynuma taktı
Çok sadece ve şık bir kolyeydi, kısa bir zincirin ucunda elmaslarla süslenmiş bir anahtar vardı
"bu anahtar kang ailesinin ilk evinin, ilk aşıklarının yuvasının anahtarı. Taehyun ve beom'a uzun bir ömür ve huzurlu bir ev diliyorum"
Konuşma bittiğinde herkes tekrar eğlenceye dönecekken teyzem sahneye fırladı
"ben ve abim de bu genç çifte bir hediye vermek istiyoruz. Ben ve abim ömrümüzü beom ve soobin'e iyi bir hayat sunabilmek için çalışarak geçirdik ve bunda hata ettik. Yeğenlerimiz lüks içinde büyüse de bizim sevgimizden eksik büyüdü ve şimdi biz bu hatamızı telafi etmek istediğimiz için buradaki aile şirketimizi ve mirasımızı yeğenlerimize devrediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi her zaman yanlarında olacağız, onlar yeter ki birbirlerine ve minik harinimize güzel baksınlar"
Taehyun da sahneye çıktı ve mikrofonu eline aldı, diğer eliyle de elimi tuttu
"bir ömür beom'u seveceğime ve ömrüm yettikçe çocuklarımızın yanında olacağıma yemin ediyorum"
"bir ömür taehyun'u seveceğime ve çocuklarımızı sevgiyle büyüteceğime yemin ediyorum" dedim bende hemen fırlayarak
Hemen ardından çiçek atma törenine geçildi, taehyunla beraber çiçeğimizi arkamızda oluşan topluluğa fırlattık ve hemen arkamızı döndük. Çiçeği yeonjun tutmuştu, soobin gülümseyerek yanaştığında yeonjun çiçeği hemen harutonun ellerine bıraktı ve soobin'in koluna girdi. Soobin bozulmuşsa da gülüşünü söndürmedi ve sevgilisine sıkıca sarıldı
"KİMLE EVLENECEKSİN HARUTO, BAK BEN DIŞINDA BİRİYLE EVLENİRSEN KENDİMİ BU ÇİÇEKLERLE BOĞARIM" diye bağıran kai kafasına yediği çiçekle sırıtarak sustu
Düğünün sonuna yaklaştıkça herkes salonu terk etti ve sadece kemik tayfa kaldı
"içer miyiz?" diye sordu soobin
"beomgyu içemez" dedi taehyun gerinerek
"gene mi hamie amınakoyayım?" diye sordu soobin elindeki şişeyi indirerek
"sevinmedin mi?" diye sordum dudak büzerek
"sevindim sevinmesine de bir tanesini doğurana kadar sıçtınız batırdınız, ikinci nasıl olcak?" diye sordu sinirle
"çok güzel olacak" dedi taehyun kucağındaki harin'i battaniyeye biraz daha sararak
"ver de içeri yatırayım bari çocuğu, üşütecek" dedi yeonjun
"beş dakikaya kalkıcaz biz zaten bir şey olmaz" dedim
"sanki biz evlendik oğlum hemen kaçıyorsunuz" dedi haruto
"biz çoluklu çocuklu bir aileyiz öyle gece hayatımız olamaz" dedi taehyun ve ayağa kalktı
Arkamızdan edilen küfürlere kulak asmayarak mekandan çıktık ve ev yoluna koyulduk
"yolumu uzatıyorsun?" diye sordum yolu tanımayınca
"evimize gidiyorum, aynı yol" dedi omuz silkerek
"büyüdüğüm eve bu yoldan gidilmediğini biliyorum taehyun, çocuk hastalayacak saçmalama"
"evimize dedim, babanların evine değil" dedi sırıtarak
"beğenmezsem bir daha yaptırırsın" dedim sırıtarak
"sen iste on defa daha yaptırırım"
"çok uzak mı?"
"biraz ama bayılacağına eminim" dedi gülümseyerek
Son bir kez uyuyan harin'in üstünü sıkıca örttükten sonra kafamı cama yasladım ve bu sakinliğin tadını çıkardım
_________________________
ben duygusal bölüm falan yazamıyorum yok olmuyor ben galiba yazma yetilerimi kaybettim
BU ARADA KOSKOCA İNTERNETTE DÜĞÜNLERDE YAPILAN KONUŞMA NMEDEN YOK QQ