AV U AGIR

By mezopotamyali_yazar

2.4M 104K 60.6K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... More

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
ÙMÙD £T
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
B£D£L
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
ÁČÎ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
V£DÁ

ŠÁF Š£VGÎ

13.5K 1.1K 822
By mezopotamyali_yazar

15/02/2024

"" BİRİ VAR KOKUSU CENNETİM YÜREĞİ SERVETİM BAKIŞI HUZURUM ...""❤️❤️❤️

Amed topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.

Havin ise yeni güne ılık bir duş alarak başlamıştı .

Vücut havlusuyla bedenini saç havlusuyla da saçlarını örtmüştü .

Giyinme odasına gittiğinde de havlulalarını çıkararak en rahat iç çamaşırlarını giymişti .

Havalar ısındığını içinde çiçekli bir elbise giymek istemişti.

Ama sadece istemişti...

Çünkü hamileliğinde aldığı kilolar yüzünden giydiği elbisesi ona olmamıştı.

Havin'in morali bozulurkende giydiği elbiseyi çıkarıp karnına bakmıştı .

Kızı üzülmesin diyede eliyle çıplak karnını okşamıştı.

"" Moral bozmaya hiç gerek yok ."" Dedi Havin.

"" Hadi başka şeyler deneyelim ."" Dedi gülümseyerek.

Kızı Havin'e tekme attığında da Havin bunu olumlu olarak kabul etmişti.

Bol kesim hamileler için dikilmiş beyaz kumaş bir pantolon giymişti .

Üstünede bej rengi fazla kalın olmayan balıkçı yaka bir kazak geçirmişti.

Saçlarını tarayıp kuruttuktan sonra şekil vermişti.

Yüzüne hafif bir makyaj yaparak kremini boynuyla bütünleştirmişti .

Son hâline bakmasıylada yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.

"" Sana moralimizi bozmayalım demiştim ."" Dedi Havin.

"" Bak seninle Anne kız çok güzel olduk ."" Dedi karnını severek.

Havin'in kızı yine tekme atıncada Havin gülümsemişti.

Karnında ondan ve Cesur'dan bir parça vardı.

Bu da Havin'i çok mutlu ediyordu ...

Cesur'da sessiz bir şekilde Havin'i uzaktan izliyordu .

Uzaktan izlemek ona yetmezkende orda olduğunu belli etmek için ıslık çalmıştı.

Havin ıslık sesiyle Cesur'a bakarkende Cesur yanına gelmişti.

Havin'e arkasından sarılmış ve Havin'in karnını sarıp sarmalamıştı.

Havin'le uğraşmak içinde konuşmaya başlamıştı.

"" Havin'im."" Dedi Cesur.

"" Sen sanki biraz şey olmuşsun."" Dedi imalı bir sesle.

Havin'de,Cesur'un onunla ne için uğraştığını anlamadan Cesur'un aynada olan yansımasına bakmıştı.

Aklına kilo aldığı gelincede yüzü elinde olmadan düşmüştü.

"" Kilo aldım biraz ."" Dedi Havin.

"" Ama o da normal ."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Onu da ben değil kızımız aldı ."" Dedi kilo almadığını söyleyerek.

Cesur'da gözlerini kısarak konuşmaya devam etmişti.

"" Yok öyle değil ."" Dedi Cesur.

"" Başka birşey var sende ."" Dedi düşünmüş gibi yaparak.

Havin'de aynadan kendine bakmaya başlamıştı .

Göbeği dışında gözle görülür hiçbirşey yoktu .

Ama Cesur tam aksini iddia ediyordu.

"" Ne var ki ???"" Dedi Havin .

"" Bozulmuş muyum yoksa ???"" Dedi gerilerek.

"" Çirkin mi olmuşum ???"" Dedi korkarak.

Cesur'da gülerek Havin'in karnını okşamaya devam etmişti.

"" Öyle birşey mümkün bile değil ."" Dedi Cesur.

"" Sadece çok güzel bir hamile olmuşsun."" Dedi Havin'e öpücük atarak.

"" Fiziğinden zaten bahsetmiyorum bile ."" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Gerçek ortaya çıkıncada Havin rahat bir nefes alıp vermişti.

Cesur'un onunla uğraştığını fark edincede sitem dolu bakışlarla aynadan Cesur'a bakmıştı.

"" Ömer ya ."" Dedi Havin.

"" Bende ciddi ciddi dinliyorum seni , bana ne diyeceksin diye ."" Dedi pes diyerek.

Cesur'da gülerek Havin'in boynuna öpücükler kondurmuştu.

"" Ciddi bir sorun işte."" Dedi Cesur.

"" Çok güzelsin ."" Dedi tutkulu bir sesle.

"" Ne yaparsam yapayım doyamıyorum sana ."" Dedi açıkça.

Ömer ise uykusundan uyanmış ve yanında kimseyi göremeyince ağlamaya başlamıştı.

Havin'de duyduğu oğlunun sesiyle birlikte Cesur'un ellerini karnından çekmişti.

"" Ömer burdayız."" Dedi Havin.

"" Şimdi geliyoruz yanına ."" Dedi giyinme odasından çıkarak.

Cesur, Havin'in arkasından giderkende Ömer onları görünce gülümsemişti .

Gözyaşlarının durmadan yüzünü ıslatmasına rağmen.

Karı koca oğullarına sarılıp onu sakinleştirmeye çalışırkende Ömer onlara suyu göstermişti .

"" Mam ."" Dedi Ömer.

Mam onun için artık sütü değil suyu temsil ederken .

"" Mam istiyo."" Dedi su isteyerek.

Cesur'da hemen Ömer'e bardağın yarısına kadar su doldurmuştu.

Kendi elleriylede Ömer'e azar azar suyunu içirmişti .

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Mehmet ise Havin'le vakit geçirmek için Asrındağ konağına gelmişti.

"" Yeğenim kız olacakmış."" Dedi Mehmet .

"" Çok sevindim ."" Dedi gülümseyerek.

"" Allah analı babalı büyütsün acısını size göstermesin ."" Dedi en içten dilekleriyle .

Havin ise gülümseyerek karnını okşamıştı .

"" Amin inşallah ."" Dedi Havin.

"" Sende durumlar nasıl ???"" Dedi Mehmet'e yakın bir ses tonuyla.

"" Düğün ne zaman ???"" Dedi göz kırparak.

Mehmet'in yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Dokuz aydan fazladır Amed topraklarına yerleşmişti.

Daha doğrusu yerleşmek zorunda kalmıştı .

Kendisi gibi olan bir Ağa kızının hayallerini gerçekleştirmek için.

Melek ...

Melek tıpkı Mehmet gibi doğuştan sağır olarak dünyaya gelmişti.

Ailesi ise bunu Melek iki yaşındayken fark etmişti.

Hiç konuşmadığı için...

İlk başta bunu kızlarına konduramasalarda durum ortaydı .

Melek sağırdı ...

Gelişen sağlık teknolojisiyle birlikte yıllar sonra Melek duysa bile yaşıtlarından çok geride kalmıştı.

Yedi yaşındayken konuşmayı daha yeni öğrenmeye başlamıştı.

Yaşıtlarına göre yıllarca geriden gelerek...

Bu yüzden de hiç okula bile gidememişti...

İstediği tek şeyde yaşıtları gibi bilgi edinmek ve okul okumaktı .

Ama bu onun için imkansız gibi bir şeydi .

18.ci yaş gününde babası Mustafa Ağa neyin gerçek olmasını istiyorsun dediğinde de Melek kendi için en olmaz şeyi istemişti.

Okumak ...

Oysa 18 yaşında olmasına rağmen daha doğru düzgün okuyamıyordu bile .

Mustafa Ağa'da da bu dilekle efkarlanıp Ciwan Ağa'yla görüşmüştü.

Durumu Ciwan Ağa'ya anlattığında da Ciwan Ağa'nın aklına sadece tek bir insan gelmişti.

Mehmet ...

Çünkü Mehmet ve Melek'in ortak bir yönü vardı.

Kaderleri gibi ...

En önemlisi de Mehmet öğretmenlik fakültesinden mezun olmuştu.

Mustafa Ağa'ya,Mehmet'i önermesiylede Mustafa Ağa ilk başta Mehmet erkek diye istememişti.

Mehmet'in geçmişini öğrendiğinde de ses çıkarmamıştı .

Mehmet'e de , Melek'e öğretmenlik yapmak düşmüştü.

Gördüğü ilk an ona kalbini vererek ...

Ki böyle düşünen sadece Mehmet'te değildi.

Melek'ti de ...

Mehmet'te ,Melek'e herşeyi en başından öğretip ilk olarak halfleri tanıtmıştı .

Ordan hecelere,hecelerdende okumaya geçmişti.

Sanki karşısında 18 yaşında genç bir kız değilde 5 yaşında küçük bir kız varmış gibi .

Melek okuma ,yazmayı ve matematikte olan dört işlemi öğrenince de Mehmet onu ilk olarak milli eğitim bakanlığının iki saatlik kursuna yazdırıp Melek'e okur yazar belgesini aldırmıştı .

Melek'in yaşı içerden okula devam etmek için uygun olmadığı içinde ordan açık öğretime yazdırmıştı .

Melek'i sınavlara çalıştırıp altı ay gibi kısa bir sürenin içinde de onu ortaokuldan da mezun etmişti.

Şimdi ise Asrındağ konağına gelmesinin bir sebebi vardı.

Sevdiği kıza kavuşmak...

Ama kavuşamıyordu ...

Birileri bu işi bozduğu için...

"" Muhtemelen hiçbir zaman."" Dedi Mehmet.

Havin ise aldığı cevapla neye uğradığını şaşırmıştı .

Çünkü en son Mehmet'le konuştuğunda herşey çok iyi gidiyordu.

Hatta Melek'in Annesi bile ilişkilerini öğrenmişti .

"" Neden ki ???"" Dedi Havin.

"" En son herşey çok güzeldi ."" Dedi üzülerek.

"" Kavga mı ettiniz yoksa Memo ???"" Dedi Mehmet'in adını bozarak .

Mehmet'in yüzü elinde olmadan düşerkende acı bir iç çekmişti.

"" Kavga etmedik ."" Dedi Mehmet.

"" Mustafa Ağa bizi öğrenince Melek'i bana vermek istemedi ."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Bir Ağa olmadığım için ."" Dedi kendini eksik hissederek.

Havin ne diyeceğini bilmezkende arkadan bir ses duyulmuştu.

Adar Ağa'nın sesi ...

Nefret dolu gözlerlede karşısında olan genç adama bakmıştı.

Mehmet hayatlarına girdikten sonra ondan herşeyini almıştı.

O da Mehmet'ten herşeyini almak istiyordu .

Buna Melek'te dahil...

Hatta Mustafa Ağa'nın aklına girende kendisi olmuştu.

Daha doğrusu öyle sanmıştı...

Gerçeği bilmeden...

"" Vermezler tâbi ."" Dedi Adar Ağa.

"" Her ne kadar zavallı kız geriden gelse de bir Ağa kızı ."" Dedi yanlarına gelerek.

"" Soyuda kendisi gibi Ağa soyuyla birleşmeli ."" Dedi altına bastıra bastıra.

"" Sende çek git artık bu topraklardan ."" Dedi sahte bir tebessümle.

Mehmet ise dişlerini sıkarak Adar Ağa'ya bakmıştı.

Herşey Adar Ağa'nın başından çıkmıştı ...

"" Sen yaptın ."" Dedi Mehmet.

"" Mustafa Ağa'nın aklını sen çeldin ."" Dedi öfkeyle.

"" Bunu bana niye yaptın ben ne yaptım sana ???"" Dedi bu canını acıtırken.

Havin pes diyerek Adar Ağa'ya bakarkende Adar Ağa boş olan yere oturmuştu.

"" Edepsiz bir de neden yaptın diye soruyor bana !!!"" Dedi Adar Ağa.

"" Senin yüzünden Ağa'lığım bile elinden alındı !!!"" Dedi bastonunu sıktıkça sıkarak.

"" Kafana sıktırmadığıma dua et !!!"" Dedi açık açık.

Mehmet'te aldığı cevaplarla sinirden gülmüştü .

Suçlu olan Adar Ağa'ydı ...

Kendisi değil ...

"" Sustun sen sustun !!!"" Dedi Mehmet.

"" Yıllarca sustun hemde !!!"" Dedi sesini yükselterek.

"" Kaybettiğin Ağa'lığında sustuğun için ödediğin bedelindi !!!"" Dedi sahte bir tebessümle.

Adar Ağa ise elinde olmadan bastonu sıktıkça sıkıyordu.

"" Oh sevdiğini vermiyorlar sana !!!"" Dedi Adar Ağa.

"" Soyu kendi soyu gibi Ağa soyuyla birleşecek !!!"" Dedi Mehmet'in canını acıtarak.

Havin'de alaylı bakışlarıyla Adar Ağa'ya bakmıştı.

Mehmet ve Melek evlenecekti ...

"" Hiç boşuna heveslenme Adar Ağa ."" Dedi Havin.

"" Mehmet ve Melek evlenecek ."" Dedi altına bastıra bastıra .

"" Mehmet , Mustafa Ağa'nın damadı olacak ."" Dedi sahte bir tebessümle.

Mehmet'in gözlerinin içi parlarkende Adar Ağa sabır çekmişti.

Havin işini bozmak için elinden geleni yapıyordu .

"" Adar Ağa."" Dedi Adar Ağa'ya bakarak.

"" Sana zahmet Mustafa Ağa'yı ara akşam konaklarına misafir olarak gideceğiz ."" Dedi gülümseyerek.

Adar Ağa ise Havin'i duymamazlıktan gelmişti.

"" Adar Ağa ."" Dedi bu sefer sesi uyarıcı bir tonda çıkarken.

Adar Ağa'da sahte bir tebessümle Havin'e bakmıştı.

"" Aramıyorum ."" Dedi Adar Ağa.

"" Aramam da ."" Dedi altına bastıra bastıra.

Havin ise ağız kıvırarak konuşmaya devam etmişti.

"" Aramazsan arama ."" Dedi Havin.

"" Ciwan Ağa arar ki ."" Dedi rahat bir tavırla.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı .

Havin ise Cesur'un en güzel takımını Mehmet'e hediye etmişti.

Bu gece giymesi için...

Çünkü bu gece Asrındağ Ailesi Mustafa Ağa'nın konağına gidecekti .

Mehmet ve Melek'i kavuşturmak için...

Mehmet konakta olan boş bir odada hazırlanırkende yanına iki genç adam gelmişti.

Dora ve Rojhat...

Bu iki adam çocukken onun için beden dili öğrenmiş çocuklardı .

Yıllar sonra karşılarına çıktıktan sonrada iletişimi hiç kesmemiş adamlardı .

Dora'da takım elbisenin içinde gördüğü Mehmet'e bakıp ıslık çalmıştı .

"" Yakıyorsun Memo ."" Dedi Dora .

Mehmet'in adını bozarak ona Memo diyecek kadar arkadaş olmuşlarken .

Mehmet gülümerkende aynada olan yansımasına bakmıştı.

"" Sende ağlanacak hâline gül ."" Dedi Rojhat Ateşoğlu.

"" Aramızda tek bekar sen kaldın ."" Dedi imalı bir sesle.

"" Bak Memoli bile senden önce evleniyor ."" Dedi Dora'ya laf atarak .

Dora'nın yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

O da damat olacaktı ...

Ama sevdiği genç kadının önce Amerika'da olan master'ı bitmeliydi .

"" Az kaldı oğlum ."" Dedi Dora.

"" Yengenizin master'ı bitsin düğün yakındır ."" Dedi kendini överek.

Mehmet'te takım elbisesinin kravatını boynuna götürmüştü.

Ne yaparsa yapsın da o kravata bir türlü şekil verememişti .

"" Şunu yapmayı bilen var mı ???"" Dedi Mehmet.

Bu durum tüm tadını bozarken .

Dora kravat bağlamayı bilmediği içinde Rojhat'a bakmıştı .

Rojhat ise hızla ellerini havaya kaldırmıştı .

"" Hiç bana bakmayın ben bilmiyorum ."" Dedi Rojhat.

"" O işlerle sevgili karım ilgileniyor ."" Dedi bilmediğini ifade ederek.

O sırada da odanın kapısı açılmış ve içeri Ciwan Ağa'yla, Jehat girmişti .

Jehat'ta elinde olan kutuyu Mehmet'e uzatmıştı.

"" Bunlar senin ."" Dedi Jehat.

"" Bu gece takarsın ."" Dedi gülümseyerek.

Mehmet kutuyu alıp açtığında da içinde kol düğmeleri olduğunu görmüştü .

"" Teşekkür ederim ."" Dedi Mehmet.

"" Ama hiç gerek yoktu ."" Dedi kendini mahçup hissederek.

Jehat elini omzuna attığında da Ciwan Ağa elinde olan kutuyu açıp Mehmet'e göstermişti.

Kutunun içinde ise dünyaca ünlü bir markanın son çıkardığı saati vardı.

"" Oha lan ."" Dedi Dora ve Rojhat.

"" Ben bu saat için ön sipariş verdiğim hâlde daha elime bile geçmedi ."" Dediler aynı an'da.

Mehmet ise bu saatin değerini arkadaşları sayesinde anlamıştı .

"" Hiç gerek yok Ciwan Ağa."" Dedi Mehmet.

"" Zaten elinizden geleni yaptınız benim için."" Dedi saati almayarak.

Ciwan Ağa'da aldığı cevabı beğenmeden saati kutusundan çıkarıp Mehmet'in sol bileğine takmıştı .

Rızgar'da elinde olan ayakkabı kutusuyla birlikte odaya girmişti.

"" İyi iyi daha takı töreni bitmemiş."" Dedi Rızgar.

"" Bu da benden ."" Dedi gülümseyerek .

"" Bu kundura ayağında olandan daha güzel ."" Dedi ayakkabı kutusunu uzatarak.

Mehmet kendini kötü hissederkende Dora bunu fark etmişti.

Ortamı değiştirmek içinde konuşmaya başlamıştı.

"" Ciwan Dayı ."" Dedi Dora.

"" Sana zahmet şu kravatı bağla."" Dedi o biliyordur diye .

Ciwan Ağa ise omuzlarını dikleştirerek ellerini ceplerine sokmuştu.

"" Kravat takmamda takmayı bilmiyorum da ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Bir rahmetli Halanla evlenince takmıştım ondan sonrada hiç takmadım."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Oğlum evlenince bile takmadım ."" Dedi Cesur'un düğününde de takmadığı için.

Bu sefer ise odaya Havin ve Cesur gelmişti.

Ellerinde olan kırmızı ve siyah kadife kutuyla .

Ama onları Mehmet'e vermemişlerdi ...

"" Havin'de versenize sizde aldıklarınızı ."" Dedi Jehat.

Havin ise Jehat'ı dinlememiş kutuları Mehmet'e vermemişti.

"" Bunlar söz için ."" Dedi Havin.

"" Bu gece söz olursa diye ."" Dedi hevesle.

Sözün olmasının ihtimali bile Mehmet'i çok mutlu etmişti .

"" Neyse şu kravatı bağla bari ."" Dedi Dora.

"" Aramızda bilen kimse yok . "" Dedi Havin'e bakarak.

Cesur alttan alttan gülerkende Havin kolunu cimciklemişti .

Çünkü kendisi de kravat bağlamayı bilmiyordu.

"" Benim karımda bilmiyor ki ."" Dedi Cesur.

Bu durum Rojhat'ın tuhafına giderkende konuşmaya dahil olmuştu.

"" Nasıl bilmiyor ???"" Dedi Rojhat.

"" Senin kravatları kim bağlıyor ki ???"" Dedi merak ederek.

Odadan da başka bir ses duyururken herkes o sese yönelmişti .

Ezo Hanım...

"" Ben bağlıyorum kim bağlayacak ."" Dedi Ezo Hanım.

"" Mehmet oğlumuzun kravatını da bağlamakta bana düşer ."" Dedi kendini överek.

Ezo Hanım, Mehmet'in yanına gitmiş kravatını bir güzel bağlamıştı.

Gömleğinin yakasını düzelterekte gülümsemişti .

"" Allah damat oluşunu da nasip eder inşallah."" Dedi en içten dilekleriyle.

Mehmet'te, Ezo Hanım'ın elinden öperek alnına yaslamıştı .

"" Sağolun ."" Dedi Mehmet.

""Sizde sağolun ."" Dedi odada olanlara bakarak.

"" Bana Aile'nizden biriymişim gibi değer verdiniz ."" Dedi minnet duyarak.

Mehmet'in hazır olmasıyla herkes odadan çıkarak avluya inmişti.

Adar Ağa'ya da bir köşeden onları izlemek düşmüştü.

"" Yazık, yazık kine yazık."" Dedi Adar Ağa.

"" Bunca zaman ben size hiçbirşey öğretemedim mi ???"" Dedi yazık dercesine.

Adar Ağa'nın tavrıylada herkes birbirine bakmıştı.

Ortada yanlış birşey yoktu ki ...

"" Hani nerde sizin sarı colanız siyah colanız ???"" Dedi bunlar Kürt'lerin olmazsa olmazları olurken.

"" Sarı cola olmadan siyah cola olmadan kız evine gidildiği nerde görülmüş !!!"" Dedi sabır çekerek.

"" Gitmeden gidin yoldan birkaç tepsi de tatlı alın !!!"" Dedi emir vererek.

"" O konağa eli boş gidilip adımı çıkarmayın !!!"" Dedi bundan korkarak.

Havin ise önceden bunları hazır etmiş olduğu için gülümsemişti.

Cesur'un arabasının bagajında koli koli cola'lar vardı.

Ciwan Ağa'nın arabasında da tepsi tepsi tatlılar vardı.

"" Adar Ağa benim daha iyi bir fikrim var ."" Dedi Havin.

"" Bence sende gel hatamız olursa uyarırsın bizi ."" Dedi gülümseyerek.

Adar Ağa gurur yaptığı için gitmek istemiyordu.

Havin'de bunu bildiği için konuşmaya devam etmişti.

"" İyi tamam gelme ."" Dedi iç çekerek.

"" Bizde Mustafa Ağa'ya bir hatamız varsa bizden değil Adar Ağa'dan bil deriz ."" Dedi imalı bir sesle.

Adar Ağa'nın gözleri irice açılırkende herkes altan altan gülmeye başlamıştı.

"" Bekleyin beni ."" Dedi Adar Ağa.

"" Bende geliyorum ."" Dedi Havin'in onu rezil edeceğini bildiği için.

&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu .

Asrındağ Ailesi'de bu akşam Mustafa Ağa'nın konağına misafir olmuştu.

Mehmet için...

Mustafa Ağa ve Ailesi'ne de Asrındağ Ailesi'ni el üstünde tutmak düşmüştü.

Onlara verdikleri değeri sofrada göstermek için çeşit çeşit yemekler hazırlanmıştı .

Yemekler sohbet eşliğinde yendikten sonrada kaçak çaylar demlenmişti .

Asrındağ Ailesi'nin getirdikleri çeşit çeşit tatlılarlada ikram edilmişti .

Mehmet ise hâlâ açılmayan konuyla Ciwan Ağa'ya bakıyordu.

Bu konağa evlilik için gelmişlerdi...

Ama ortamda hiç öyle bir hava yokken memleket meseleleri konuşuluyordu .

Mehmet'te omzunu yavaşça Ciwan Ağa'nın omzuna vurmuştu.

"" Ciwan Ağa."" Dedi Mehmet.

"" Hadi gir konuya ."" Dedi kısık bir sesle.

Ciwan Ağa'da konuyu değiştirmek için çayını içmişti.

"" Mustafa Ağa ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Bizim bu gece gelişi sebebimiz başka bir iş için ."" Dedi Mustafa Ağa'ya bakarak.

"" Duyduk ki Mehmet oğlumuz ve Melek kızımız sevdalanmış ."" Dedi söze girerek.

"" Lakin senin bu hayırlı iş için gönlün yokmuş ."" Dedi çayını masaya bırakarak.

"" Bizde bunun sebebini öğrenmek isteriz."" Dedi gülümseyerek .

Mustafa Ağa ise elinde olan tesbihi çekmeye başlamıştı.

"" Doğrudur ."" Dedi Mustafa Ağa.

"" Bu iş için rızam yok ."" Dedi iç çekerek.

Mehmet'in morali de elinde olmadan hızla düşmüştü.

Adar Ağa'da kısık bir ses tonuyla söylenmeye başlamıştı.

"" Gönlü olmaz tâbi ."" Dedi Adar Ağa.

"" Kızı geriden gelse de onu kendisi gibi Ağa soyuna layık görüyor ."" Dedi kendi fikri bu olurken.

Ciwan Ağa ise Mustafa Ağa'nın neden karşı çıktığını anlamaya çalışmıştı.

"" Mehmet, Ağa değil diye mi ???"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Bundan mı rızan yoktur bu işe ???"" Dedi herkesin korktuğunu sorarak.

Mustafa Ağa'nın yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Sorun Mehmet'in, Ağa soyundan gelmediği için onu Ailesi'ne layık görmüyor olması değildi.

Kızıydı ...

Melek bir çok konuda eksik kalmış genç bir kızdı .

19 yaşına yakın olmasına rağmen haddinden fazla çocuksu hareketleri vardı.

Kızından bir adama kadın olmazdı ki ...

Kızında ne yazık ki öyle bir olgunluk yoktu .

"" Sorun Mehmet'in, Ağa olmaması değil ."" Dedi Mustafa Ağa.

"" Mehmet , Ağa olsa da olmasa da kızımı ona vermem ."" Dedi herşeyi açık açık söyleyemeden .

Mehmet'in gözleri dolarkende yavaşça başını eğmişti.

Bu durum Havin'in canını acıtırkende araya girmişti.

"" Birbirlerini seviyorlar ama . "" Dedi Havin.

"" Melek için kimi seçersen seç Mehmet'in onu mutlu ettiği kadar mutlu edemez ."" Dedi canı acıyarak.

Mustafa Ağa ise Havin'le göz teması kurmadan konuşmaya devam etmişti.

"" Sorun Mehmet değil ."" Dedi Mustafa Ağa .

"" Kızım daha çok küçük ."" Dedi bunun arkasına saklanarak.

Cesur'da elini Mehmet'in omzuna atmış göğsünü germişti .

"" Büyümesini bekleriz ."" Dedi Cesur.

"" Bekleriz değil mi Mehmet ???"" Dedi göz kırparak.

Mehmet'te hızla başını olumlu yönde sallamıştı .

"" Beklerim tâbi ."" Dedi Mehmet.

"" Melek için ömrümün son gününe kadar beklerim ."" Dedi Mustafa Ağa'ya bakarak.

"" Sen yeter ki rıza göster."" Dedi bir umud.

Mustafa Ağa'da karşısında oturan genç adama bakıyordu.

Mehmet kızını çok seviyordu ...

Ama sevmek bazen hiçbirşeye yetmiyordu .

"" Rızam yok ."" Dedi Mustafa Ağa.

"" Ama yalnızca sana değil hiç kimse için rızam yok ."" Dedi açıklama yaparak.

"" Melek yaşıtlarından çok daha geride ."" Dedi bu onun canını acıtırken.

"" Kızım bir adama karılık yapacak olgunlukta değil."" Dedi üstü kapalı olarak .

"" Sende var git yoluna ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Odada sessizlik hüküm sürerkende hiç beklenmedik insan konuşmuştu.

Adar Ağa...

Çünkü Mehmet'e üzülmüş ve sevdiğine kavuşmasını istemişti.

"" Mehmet kendi ilminden alıp kızına vermiş ."" Dedi Adar Ağa.

"" Birkaç ay içinde kızını geliştirip okuma yazma öğretmiş belgeler aldırmış ."" Dedi bu gün olan konuşmalara şahit olduğu için.

"" Şimdi rıza göster Mehmet ilmini bir ömür kızınla paylaşsın ."" Dedi gülümseyerek.

Mustafa Ağa'da eliyle sakalını sıvazlamıştı .

Asrındağ Ailesi kızını Mehmet'e gelin etmeden durmayacaktı.

"" Sen çok mu seviyorsun kızımı ???"" Dedi Mustafa Ağa.

Mehmet'te başını olumlu yönde sallamıştı .

"" Çok seviyorum ."" Dedi Mehmet.

Mustafa Ağa'da aldığı cevapla arkasına doğru yaslanmıştı.

"" Tek bir şartla rıza gösteririm ."" Dedi Mustafa Ağa.

"" Kızım sürekli senin ilminden faydalanacak."" Dedi tesbihini çekerek.

"" Ayrıca ne zaman üniversitesiyi kazanır o zaman senin gelinin olur. "" Dedi şart koşarak .

"" Üniversite okunmasından bahsetmiyorum bile ."" Dedi hızla.

Mehmet ise bu şartların hepsini kabul etmişti.

Melek'i için...

İki Aile arasında da bu gece ufak bir söz kesilmişti .

Havin ve Cesur'un aldığı alyanslar Mehmet ve Melek'in yüzük parmağını bulmuştu.

Takı seti de hediye olarak Melek'e takılmıştı.

Sonrasında da bir sürü bilezik ve takı seti bunu takip etmişti.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Cesur ise Ömer'i boynunda uyutarak beşiğine yatırmıştı.

Havin'de giyinme odasına gitmiş üstüne gül kurusu renginde saten bir gecelik giymişti.

Giydiği geceliğin derin sırt, bacak ve göğüs dekolteleri vardı.

Çıkmış karnı ise geceliğin hatlarını dahada belirginleştirmişti .

Havin'de kremini boynuna yedirip üstünde olan gecelikle birlikte aynanın karşısına geçmişti.

Gördüğü manzaraylada yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.

Saçlarına elleriyle şekil vererekte giyinme odasından çıkmıştı.

Cesur ise gördüğü manzarayla ıslık çalmıştı.

Havin'e doğru adımlar atıp yanına gelmesiyle de elini beline atmıştı.

"" Güzel bir gece bizi bekliyor ."" Dedi Cesur .

"" Bize de o gecenin hakkını vermek düşer ."" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Cesur geceyi başlatmak için dudaklarını Havin'in dudaklarıyla birleştirmek istemişti.

Ama sadece istemişti...

Çünkü Havin, Cesur'u itip aralarında olan mesafeyi açmıştı.

Aşerdiği için...

Cesur'da, Havin'in bu hareketiyle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

Havin hamile olduğundan beri nerdeyse aylardır her gece böyleydi.

Tam Havin'e yaklaştığı an'da Havin aşerip yemek yemek istiyordu.

Yemek yedikten sonrada uykusu geliyor ve uyuyordu .

"" Dur tahmin edeyim ."" Dedi Cesur.

"" Yine aşerdin değil mi ???"" Dedi sahte bir tebessümle.

Havin'de, Cesur'u onaylamak için başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Elma istiyorum ."" Dedi Havin.

"" Elma yiyelim mi ???"" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Cesur'un ise elma sözüyle gözleri irice açılmıştı.

Heleki geçmiş aklına gelirken ...

Çünkü Havin'in, Ömer'e hamile olduğu zamanlar canı siyah elma çekmişti.

Siyah elma'da Cesur'un bulmakta en çok zorlandığı şeylerin başında gelmişti.

"" Siyah elma değil inşallah ???"" Dedi Cesur.

Siyah elma ve tadı Havin'in aklına gelincede dudaklarını ıslatmıştı.

"" Değildi."" Dedi Havin.

"" Ama artık siyah elma ."" Dedi siyah elma aşererek .

Cesur ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" Yok yok kırmızı elmadır o ."" Dedi Cesur.

"" Yeşildir,sarıdır ama siyah değildir ."" Dedi sahte bir tebessümle.

"" Dimi Havin'im siyah elma değil ."" Dedi bir umud.

Havin ise elinde olmadan gülmeye başlamıştı.

"" Senin yüzünden ama ."" Dedi Havin.

"" Ben ne güzel kırmızı kepekli elmamı yiyecektim ."" Dedi ilk canı onu çektiği için.

"" Sen siyah elmayı aklıma koydun ."" Dedi suçu Cesur'a atarak .

Cesur ise sinirden gülerek yüzünü iki avucunun arasına almıştı.

"" Ah benim salak kafam !!!"" Dedi Cesur.

"" Ah benim aptal kafam !!!"" Dedi kendine saydırarak .

"" Sen niye geçmişi açıyorsun ki !!!"" Dedi kendine demediğini bırakmayarak.

"" Kırmızı de yeşil de sarı de geç !!!"" Dedi oflayarak.

Havin'de, Cesur'un ellerini yüzünden çekmişti.

"" Kırmızı da olur ."" Dedi Havin.

"" Siyaha gerek yok ."" Dedi Cesur zor durumda kalmasın diye .

Cesur'da bunu bildiği için Havin'in saçından öpmüştü.

"" Olur mu hiç öyle şey Çawreşamın ."" {{Kara gözlüm}} Dedi Cesur.

"" Ben siyah elma bulurum sana ."" Dedi Havin'in gözlerinin içine bakarak.

"" Benim kızdığım kendi salaklığım ."" Dedi açık açık.

Havin'de elinde olmadan gülerkende Cesur'un dudaklarına masum bir öpücük kondurmuş.

"" Siyah elmanın gelmesi en erken sabahı bulur ."" Dedi Havin.

Ülkemizde olan büyük hallerden geleceğini bildiği için.

"" Sende bana o sırada mutfaktan kırımızı elma getir ."" Dedi göz kırparak.

"" Sonrasında da ben seni bir güzel rahatlatayım ."" Dedi imalı bir sesle.

Cesur dudaklarını ıslatırkende geceyi başlatmadan önce mutfağa gitmişti.

Havin'e büyük bir kırmızı elma getirerek odaya geri dönmüştü.

Havin daha elmanın yarısına gelemeden de Cesur nefsine yenik düşmüştü .

Geceyi başlatarak...

&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Havin'in istediği siyah elmalarda daha yeni gelmişti.

Cesur ise siyah elmaları Havin'e konaklarına yakın nehirin kenarında yediriyordu .

Kendi elleriyle...

Havin halinden şikayetçi değilkende başını Cesur'un dizlerine yatırmıştı.

"" Ömer ."" Dedi Havin.

"" Kızımızın adı ne olsun ???"" Dedi Cesur'un ağzını yoklayarak.

Çünkü Havin'in aklında kızları için bir ad vardı .

Ömür...

Bu ad Havin'in içine en çok sinen ad'dı heleki Ciwan Ağa'ya fikrini sorduğunda Ciwan Ağa'da Ömür demişken .

Cesur'da uzun uzun düşünmüş ve aklına gelen ad'la istediği adı bulmuştu.

Çawreş...

"" Çawreşamın.""{{ Kara gözlüm}} Dedi Cesur.

"" Çawreş olsun mu kızımızın adı ???"" Dedi gülümseyerek.

Havin'de gülerek başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Hayır olmasın."" Dedi Havin.

O sıfatın yalnızca kendisine ait olmasını isteyerek.

Cesur'un bir tek ona Çawreşamın demesini istiyordu .

"" Neden ???"" Dedi Cesur.

Havin'de yavaşça başını Cesur'un dizilerinden kaldırmıştı.

"" Sen bana Çawreşamın diyorsun ya hani ."" Dedi Havin.

"" Kızımıza Çawreş dediğinde karışıklık olur ."" Dedi bunun arkasına saklanarak.

Cesur ise aldığı cevapla gözlerini kısmıştı .

Karısı oğluna onun adını vermişti...

Ömer...

"" Oğlumuza Ömer adını isterken aklın neredeydi ???"" Dedi Cesur.

Havin'de omuzlarını dikleştirerek konuşmaya devam etmişti.

"" Oğlumuza senin adını değil kızlık soyadımı verdim ."" Dedi Havin.

Oğluna verdiği ad Cesur'un adı olmasına rağmen.

"" Hem belki gözleri renkli olacak ."" Dedi imalı bir sesle.

Cesur'da ufak bir kahkaha atarak Havin'in gözlerinin içine bakmıştı.

"" Sence bu mümkün mü ???"" Dedi Cesur.

Havin'de gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Anam ve babam renkli gözlü ."" Dedi Havin .

"" Belki gözü mavi yâda yeşil olacak ."" Dedi bunun arkasına saklanarak .

Cesur'da konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti.

"" Sen siyah gözlü, ben siyah gözlü ."" Dedi Cesur.

"" Oğlumuz da siyah gözlü ."" Dedi Ömer'i örnek vererek.

"" Bizden renkli göz imkansız ."" Dedi göz kırparak.

Havin , Cesur'la baş edemeyince sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

"" Çawreşamın'ın sadece bana ait kalmasını istiyorum ."" Dedi Havin.

Cesur'da, Havin'in bu tavrıyla gür bir kahkaha atmıştı.

"" Anasını babasını birbirinden kıskanan gördümde duydum da ."" Dedi Cesur.

"" Ama çocuğunu kıskanan olarak tarihe geçtin ."" Dedi açık açık.

Havin ise başını olumsuz yönde sallamış ve konuşmaya devam etmişti.

"" Ben kızımı kıskanmadım ki ."" Dedi Havin.

"" Sadece Çawreş olmasın dedim ."" Dedi kendini kötü hissederek.

Cesur ise Havin'le uğramaya devam etmişti.

"" Aynı şey işte ."" Dedi Cesur .

Havin kötü olurkende Cesur dudaklarından öpmüştü.

"" Sen ne istiyorsun peki ???"" Dedi göz kırparak.

Havin'in keyfi yerine gelirkende Cesur'un sorusunu cevaplamıştı.

"" Ömür olsun istiyorum ."" Dedi Havin.

"" Hem Ömer adına da yakın ."" Dedi fikrini söyleyerek.

"" Ömür olsun mu ???"" Dedi hevesle .

Cesur ise başını olumsuz yönde sallamıştı .

Havin'in vereceği tepkiyi merak ettiği için.

"" Hayır ."" Dedi Cesur.

Havin'in yüzü de aldığı olumsuz cevapla hızla düşmüştü.

"" Ama neden ???"" Dedi Havin.

"" Ömür adı güzel ki ."" Dedi karnını okşayarak.

"" Ömer'e de yakın ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Cesur sessizliğini korurkende Havin'in gözleri dolmuştu.

"" Ömer'in adına sen karar verdin ."" Dedi Cesur.

"" Kızımızın adına da ben karar vereceğim ."" Dedi açık açık.

"" Adı Çawreş olacak ."" Dedi Havin'in dolu dolu gözlerine bakarak.

"" Ömür Çawreş ."" Dedi içten bir tebessümle.

Havin'in dolan gözleri yerini parlamaya bırakırkende Cesur'a sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Tamam Ömür olsun adı ."" Dedi Havin.

"" Ben ona Ömür derim sende Çawreş dersin ."" Dedi istediğini elde ederek.

&&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı .

Adar Ağa'da karşısında oturan Havin'e bakıyordu .

Kız torunu olacaktı...

Bu yüzden de torunu karısının adıyla bu konak'ta büyüsün istiyordu.

Ayşe...

Adar Ağa'da orta sehpada olan kestaneleri soymaya başlamıştı.

Bu durum herkesin gözüne çarparkende Adar Ağa kestaneleri Havin'e uzatmıştı.

""Al bunları benim akıllı uslu torunum ."" Dedi Adar Ağa.

Ömer Annesi'nden önce davranırkende Cesur, Havin'e omuz atmıştı.

"" Akıllı uslu olan sen misin ???"" Dedi Cesur.

"" Pekte öyle durmuyorsun ama ."" Dedi sırıtarak.

Havin sesli bir nefes alıp verirkende Adar Ağa konuşmaya devam etmişti.

"" Kız torunumun adı belli mi ???"" Dedi Adar Ağa.

"" Ona ad düşündünüz mü ???"" Dedi gülümseyerek.

"" Ben derim ki adı Ayşe olsun ."" Dedi bir umud.

"" Ayşe Asrındağ."" Dedi hevesle.

Herkes kestanenin sebebini öğrenirkende Cesur, Havin'e bakmaya devam etmişti.

"" Sana akıllı uslu torunum demesinin sebebi anlaşıldı ."" Dedi Cesur.

"" Hadi gazamız mübarek olsun ."" Dedi iç çekerek.

"" İyi olan kazansın ."" Dedi göz kırparak.

Havin anlamsız bakışlarıyla Cesur'a bakarkende Cesur konuşmaya devam etmişti .

"" Aslında biz bebeğimiz için ad düşünmüştük ."" Dedi gülümseyerek.

"" Çawreş ."" Dedi göğsünü kabartarak .

Adar Ağa yanında Ayşe'de olsun diyeceği sırada Havin ondan önce davranmıştı.

"" Çawreş !!!"" Dedi Havin.

"" Sadece Çawreş mi ???"" Dedi imalı bir sesle.

"" Ömür'de vardı ya !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Kızımın adı Ömür ."" Dedi etrafında olan insanlara bakarak .

"" Ömür Asrındağ ."" Dedi altına bastıra bastıra.

Cesur sinirden gülerek Havin'e bakarkende Havin o bakışları umursamamıştı bile .

"" Ömür !!!"" Dedi Cesur.

"" Ömür Asrındağ ???"" Dedi imalı bir sesle.

Havin'de sahte bir tebessümle başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Aynen öyle !!!"" Dedi Havin.

"" Ömür Asrındağ !!!"" Dedi altına bastıra bastıra.

Karı koca arasında sözlü kavga çıkarkende Adar Ağa araya girmişti.

"" De hayde gidin kavganızı odada edin !!!"" Dedi Adar Ağa.

"" Yok Ömür'dü yok Çawreş'ti başım şişti !!!"" Dedi tepki göstererek.

&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısına doğru gelmek üzereydi.

Dila ise diğer geceler olduğu gibi yine ikizlerin odasındaydı .

Kolu kırık olduğu içinde ateşi birkez daha yükselmişti .

Diğer gecelerde de olduğu gibi...

Bu yüzden de elinde olmadan uyuya kalmıştı.

Daha doğrusu yüksek ateşten dolayı kendinden geçmişti.

Azer ikizleri kontrol etmek için odaya geldiğinde de yerde kıvrılmış Dila'yı görmüştü.

Dila kendini küçültebildiği kadar küçültmüşken titriyordu .

Azer'de yere çömelerek elini Dila'nın alnına götürmüştü.

Dila'nın alnını ise birkaç gecedir olduğu gibi yine sıcacıktı .

Azer'de acı bir iç çekmiş ve Dila'yı uyandırmaya kalmıştı.

"" Ateşin var hadi kalk ."" Dedi Azer.

"" Duş al da ateşin düşsün ."" Dedi kısık bir sesle.

Dila'nın ise gözünü açacak hâli bile yoktu .

Bildiği tek şey üşüdüğüydü ...

"" Bak böyle olmaz havale geçireceksin ."" Dedi bundan korkarak.

"" Duş al da kendine gel ."" Dedi Dila'yı kaldırmaya çalışarak.

Dila kendini tutmayacak kadar aciz bir durumdaykende Azer onu kollarına almıştı.

Villada olan banyoya götürüp suyu açmıştı.

Su ılık kıvama gelincede Dila'nın üstünde olan elbisesini çıkarmıştı.

İç çamaşırları Dila'nın üstünde kalırkende Azer onları çıkarmamıştı.

"" Ben şimdi banyodan çıkacağım ."" Dedi Azer.

"" Sende suyun altına gir ."" Dedi Dila'yı duşa kabinin içine sokarak.

Elini Dila'dan çekmesiylede Dila yere düşme noktasına gelmişti.

Kendini ayakta bile tutacak hali yâda gücü yoktu .

Azer hızla belinden tutarkende Dila'nın ayakta durması için ona güç vermişti.

Duşa kabinin içine girmesiylede su ikisinide ıslatmaya başlamıştı.

Azer'in elleri ise kalbine yenik düşmüş ve Dila'ya sarılmıştı.

Azer her ne kadar çekmek istesede elleri ona savaş açmıştı.

Bu savaşta Azer mağlup olurken elleri galip olmuştu .

Elleri aylar sonra yıllardır dokunduğu kadının üstündeydi .

Burnu hasret kaldığı kokuyu içine çekmişti.

Azer ise o anlar varlığından bile nefret ediyordu .

Yanında olan kadın ona tarifi imkansız acılar yaşatmıştı.

İşlediği günah yüzünden defalarca kez evlâd acısı yaşatmıştı.

"" Azer sakın !!!"" Dedi Azer.

"" Azer sakın kalbine yenik düşme !!!"" Dedi bundan korkarak.

"" O bir bebeğe zarar verdi !!!"" Dedi Dila'nın adını ağzına almadan.

"" Sen onun günahı yüzünden onca evlâd acısı yaşadın !!!"" Dedi acısı ilk günkü gibi tazeyken.

"" Destan onun yüzünden astım hastası oldu !!!"" Dedi Dila'yı suçlayarak.

"" Senin kendine ve herkese yapacağın en büyük vicdansızlık onu affetmek olur !!!"" Dedi öfkesini harlamak isteyerek.

Bunlar Azer'in aklına gelirkende Dila'yla aralarında olan mesafeyi açmıştı.

Eli sadece Dila ayakta kalsın diye belinde olmuştu.

Dila'nın ateşi yavaş yavaş düşerkende Azer onunla birlikte duştan çıkmıştı.

Kendi ıslaklığını umursamadan Dila'nın bedenine bornoz geçirmiş ve banyodan çıkmışlardı .

Karşısında iki oda dururkende Dila'yı onun odasına götürmüştü .

Dila'nın üstünde olan bornozunu ve ıslak iç çamaşırını çıkarmıştı .

Dila'ya bakmadan da kuru iç çamaşırıyla değiştirmişti .

Eline geçirdiği ilk pijama takımını da Dila'nın alçılı koluna dikkat ederek giydirmişti .

İlaçlarını Dila'ya içirmiş ve saç diplerini fönle kurutmuştu .

Gözleri kendi üstünü gidincede hala bedeninden su geldiğine şahit olmuştu.

Üstünü değiştirmek için kapıya yönelmesiylede Dila ağlamaya başlamıştı.

Kabus gördüğü için...

Azer olduğu yerde durup arkasını dönünce de Dila sayıklamıştı .

"" İsteyerek yapmadım ."" Dedi Dila.

"" Yemin ederim ki isteyerek yapmadım ."" Dedi kısık bir sesle.

"" Herşey ilaçları bıraktım diye oldu ."" Dedi sayıklayarak .

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla.

Havin'e olmayan kıyafetler ve bulduğu çözüm ???

Cesur'un, Havin'le uğraşması ve sen çok güzel bir hamilesin demesi ???

Mehmet'in aylardır Amed topraklarında kalması ???

Melek karakteri ve geçmişi ???

Melek ve Mehmet'in ortak yönleri ve Mehmet'in ilmini Melek'le paylaşması ???

Mehmet'in evlenmek için Havin'den yardım alması ???

Adar Ağa'nın, Melek için o Ağa kızı ve Ağa soyuyla birleşmeli demesi ???

Havin'in, Mehmet ve Melek'i kavuşturmaya and etmesi ???

Asrındağ Ailesi'nin, Mehmet'i akşam için hazırlaması ???

Bilinmeyen kravat sürüveni???

Adar Ağa'nın sarı cola siyah cola olmadan istenmeye gidilmez demesi ???

Mustafa Ağa'nın neden Melek'i vermek istemediği ???

Asrındağ Ailesi'nin, Mustafa Ağa'yı ikna etme çabaları ???

Mustafa Ağa'nın okuma sözüyle Melek'i , Mehmet'e vermesi ???

Havin'in birkez daha siyah elma aşermesi ???

Cesur ve Havin'in ad tartışması ???

Cesur ve Havin'in kızlarına Çawreş Ömür adını vermesi ???

Adar Ağa'nın torununa Ayşe adını istemesi ???

Cesur ve Havin'in tartışmasıyla Adar Ağa'nın vazgeçmesi ???

Dila'nın kırık kolu ve çıkan ateşleri ???

Azer'in, Dila'ya duş aldırıp aylar sonra sarılarak kokusunu içine çekmesi ???

Dila'nın ilaç kullanmadığım için oldu diyerek sayıklaması ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

WATTPAD=mezopotamyali_yazar

TİKTOK = mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM= mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

1M 56K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
30.3K 835 6
Yıllar süren platonik aşkını kalbine gömen Murat, mutlu bir evlilik yapar. Karısı Ayşe ile güzel bir uyum yakalamıştır fakat gençlik aşkı Leyla, boşa...
4M 248K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
64K 3.8K 26
! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen şeye hayatım boyunca inanmamıştım,ama galiba...