bu bölüm favori yazarıma
iyi okumalar
-
taehyungʼdan bir cevapsız çağrı!
taehyung:
jeongguk
KOŞ
(16.55)
jeongguk:
taehyung
iyi misin noldu
(16.55)
taehyung:
DEĞİLİM
jeongguk:
salonda idmandayım
sakin ol ne oldu
nerdesin geleyim
taehyung:
evdeyim
AMA EVDE TEK DEĞİLİM
jeongguk:
hırsız mı
kim
çıkıyorum salondan
şimdi sakin ol bekle
taehyung:
annen
jeongguk:
ne
taehyung:
annen geldi jeongguk
benim evimde şu an
jeongguk:
annem mi
taehyung:
evet annen gelmiş busandan
sana sürpriz yapmak istemiş
ama evde olmayacağını hesaba
katmamış
şu an benim evimde
jeongguk:
senin evinde ne işi var annemin
taehyung:
kapıda seni bekliyordu
kapıda mı bıraksaydım bayan jeonʼu
?
senin aksine tatlı biri
jeongguk:
sabah erkenden
aradığımda açmamıştı
demek ki yoldaydı
of anne
taehyung:
oflama annene
hayırsız evlat mısın
annen altı kere aramış
seni neden açmıyorsun
jeongguk:
idmandaydım duymamışım
şimdi çıktım yarım saate orda
olurum duş almam lazım
taehyung:
orda mı duş alıyorsun?
herkes görüyor mu seni
duştan sonra
jeongguk:
evet
taehyung:
ıslak saçlarından göğsüne
su damlacıkları düşen jeongguk|
gel evde al duşunu kadın seni
bekliyor diyorum?
jeongguk:
yarım saate evde olacağım
böyle çıkamam
taehyung:
arabayla geliyorsun zaten
korkma kızlar seni görünce
karizman çizilmez
jeongguk:
terliyim taehyung ne
diyorsun yavrum ya
yarım saat otur annenle
geliyorum
görüldü.
jeongguk:
annemle*
taehyung:
hızlı ol.
-
taehyung, telefonu kilit tuşundan kapatıp önündeki masaya koyduktan sonra karşısındaki genç kadına sevimlice gülümsemişti. “yarım saate evde olurum dedi, bayan jeon” kadın, taehyungʼa güzelce gülümseyip kahve fincanından bir yudum aldı. “ah, teşekkür ederim taehyung. sen olmasan sanırım jeongguk gelene kadar kapıda onu bekleyecektim”
taehyung, final sınavına girdikten sonra yorgun argın elinde poşetlerle eve dönmüş, jeonggukʼun kapısının önünde bekleyen bu genç kadını gördüğünde istemsizce gerilmişti. sessizce kapısını açmaya giderken içindeki kurda yenik düşmüş, kadına kimi beklediğini sormuştu. kim olduğunu deli gibi merak ediyor, acilen öğrenmek istiyordu.
kadın oğlunu beklediğini söylediğinde taehyung şaşkınlıktan elindeki paketleri düşürecekti. bir dakika boyunca gencecik kadının jeongguk hayvanının annesi olmasına şaşırmış, sonrasında da saatini kontrol ederek onun bu saatte idmanda olduğunu söylemiş, o gelene kadar evine davet etmişti. bayan jeon, bu davranıştan sonra jeongguk ve taehyungʼun yakın olduğunu düşünürken taehyung alel acele onu salona bırakıp kendilerine kahve yapmıştı. şimdi ise jeongguk hakkında konuşuyorlar, bayan jeon da durup durup taehyungʼun güzelliğinden bahsediyordu.
ikisi sohbet ederken zaman su gibi akıp geçmiş, tam sohbetin tatlı noktasındayken kapı çalmıştı. taehyung kimin geldiğini biliyordu. yerinden kalkıp kapıya ilerledi ve deliğe bakmadan açtı. karşısında gri eşofmanı, gri sweatshirtü ve kot ceketiyle birlikte nemli saçlı jeongguk vardı. onu süzdükten sonra kapıyı içeri girmesi için aralamıştı. jeongguk ise taehyung gibi onu süzerek sırıtmış ve eğilerek hızlıca taehyungʼun yanağına öpücük bırakmıştı.
esmer olan şaşkınlıkla ona bakarken içeri geçen jeongguk, arkasına dönerek taehyungʼa göz kırpmış cümlesini kurarak hızlıca salona geçmişti. “hoş buldum güzellik” esmer oğlan, dövmelinin arkasında öylece kalırken kendine gelmiş kapıyı kapatarak arkasından salona girmişti. bayan jeon ve jeongguk sarılıyordu. jeongguk dudaklarını annesinin saçlarına bastırıyor, sırtını okşuyordu. arkalarında durup onları izleyen taehyungʼun yüzünde anlamsız bir gülüş vardı. çok tatlı gelmişti bu görüntü.
dakikalar sonra ikili ayrılmış, koltukta yan yana oturmuştu. karşılarına geçen taehyung ise onları izlerken bayan jeon, taehyungʼun ona nasıl iyi davrandığını anlatıyordu oğluna. “melek gibidir taehyung anne” jeonggukʼun sırıtarak söylediği şey üzerine taehyung hafifçe öksürmüş, bayan jeonʼun da gülümsemesinden utanarak hızlıca ayağa kalkmıştı. “ben kahve yapayım, kahve içelim evet” taehyung hızlıca mutfağa ilerlerken dövmeli oğlan hafifçe sırıtmış, annesine dönerek o da ayaklanmıştı. “yardım edeyim, ayıp olmasın” bayan jeon, oğluna imalı imalı gülümsedikten sonra onu mutfağa, taehyungʼun yanına göndermiş eşini aramıştı.
taehyungʼun arkasından mutfağa ilerleyen jeongguk ise arkası dönük bedene birkaç saniye bakıp onun yanına, tezgaha ilerlemişti. yapıp yapmamak konusunda kararsız kalsa da arkasına geçtiği bedenin ince beline kollarını sarmış, bir adım daha öne gelerek esmer oğlanı geniş bedeniyle tezgah arasına sıkıştırmıştı. jeonggukʼun burnu taehyungʼun sarı saçlarındayken derin bir nefes aldı. “ne yapıyorsun?”
beline dolanan kollarla irkilen taehyung, beline sarılan kolların kime ait olduğunu belini sarma şeklinden bile anlayabilirdi. şaşırsa da o anlık arkasını dönüp jeonggukʼu itmek aklına gelmemişti. ya da hiç istememişti zaten bunu. “seni özledim” duyduğu cümleyle elindeki fincanı düşürmemek için tezgaha bırakan taehyung yutkunmuş, sırtına yapışan geniş göğsü unutmaya çalışmıştı. “jeongguk, saçmalama çekil. annen içeride”
bunu duyan jeongguk, yarım ağız sırıtarak
taehyungʼun sarı saçlarındaki burnunu teninden ayırmadan sürte sürte ensesine getirmişti. derin bir nefesi içine çektiğinde, taehyungʼun tezgahın kenarını sıkan ellerini görebiliyordu. tam saçlarının bitiş noktasına derin bir öpücük bıraktı. kollarının altında titreyen bedeni çok iyi hissediyordu. taehyungʼun onu itmemesi deli gibi tahrik ediyordu jeonggukʼu. klavye delikanlısı olan esmer oğlan şimdi parmaklarının içinde, tek öpücüğüyle tir tir titriyordu.
jeongguk, konuşmadan devam etti. ensesinde olan dudaklarını yine teninden ayırmadan sürte sürte boynuna, kulağının altına getirmişti. dudaklarını bu sefer bulduğu yere bastırmış, kollarının arasında olan esmer oğlanın mis kokusunu içine çekmişti. dudaklarını tuttuğu yere sürterek esmerin beline sardığı koluyla daha çok kendine çekmişti. bedenleri tamamen bir olan ikili birbirini çok net hissedebiliyordu. jeongguk durmamış, kendini durduramamış dudaklarının nefeslendiği bölgeyi diliyle ıslatmıştı. bu hareketiyle kollarının arasındaki beden parmak uçlarında yükselmiş, başını geriye atarak istemsizce jeonggukʼun omzuna yaslamıştı.
taehyungʼun hareketlerinden bizzat izni alan jeongguk beklemeden esmer teni dudakları arasına çekmiş, sıkıştırarak emmişti. taehyungʼun teninde izini taşıma düşüncesi jeonggukʼu deli etmişti. aklını kullanacak durumda değildi. bu yüzden kollarının arasındaki ince beli sıkıp sıkıp okşuyor, dudaklarının altındaki teni emip duruyordu. ten teması yeterli gelmeyince taehyungʼun sweatinin içine elini sokmuş, soğuk elini esmerin çıplak beline daha sıkı sarmıştı.
taehyung bu sırada karnındaki kasılmaya engel olamıyor, tenine değen soğuk parmaklarıyla istemsizce karnını içeri çekiyordu. bayan jeonʼun içeride olmasından dolayı sesini çıkaramıyor, dolgun dudaklarını, jeongguk tenini her dudaklarının arasına çektiğinde ses çıkarmamak için dişliyordu. dövmeli yüzünden kanatmış bile olabilirdi. jeonggukʼun bu mucize dokunuşlarının devamının gelmesi her şeyi yapabilirdi. kalçalarını yaslı olduğu kasıklara itmek gibi, her şeyi yapabilirdi.
“jeongguk, oğlum hadi çıkalım. rahatsızlık vermeyelim artık taehyu-” mutfağa eşinin aramasını kapatıp giren bayan jeon, gördüğü görüntüyle kaşlarını kaldırmış, ağzının aralanmasına engel olamamıştı.
taehyung, bayan jeonʼun sesini duyar duymaz arkasına dönerek tezgaha yaslanmış, önündeki bedeni az önce bulamadığı güçle ittirmişti. olayın şaşkınlığından napacağını şaşıran taehyung, jeonggukʼa dönmüş sırıttığını gördüğünde ise daha da sinirlenip tekrar bayan jeonʼa dönmüştü.
“hiç rahatsızlık vermiyormuşuz sanırım” bayan jeonʼun kurduğu cümleden sonra utançla başını yere eğen taehyung, istemsizce jeonggukʼun arkasına saklanmaya çalışmıştı. dudaklarını dişleyen taehyung jeonggukʼun kot ceketinin kumaşına tutunmuş, bayan jeonʼa bakacak cesareti bulamamıştı. “anne sen git geliyorum hemen.”
alttan alttan sırıtan bayan jeon, taehyungʼa teşekkür ederek mutfaktan çıkmıştı. taehyung hala aynı konumdayken dövmeli sırıtarak dönmüştü tatlı oğlanına. “fena mı oldu taehyung? ilişkimizi öğrendi işte” taehyung, jeonggukʼun bu cümlesinden sonra sinirle kafasını kaldırmış, jeonggukʼun kolunu tutup cimciklemişti. “ne ilişkisi ya, rezil olduk kadın bizi nasıl gördü farkında mısın?” taehyung, sitemle konuşurken jeongguk sırıtarak tekrar belinee sarmıştı elini. “anlatsana biraz nasıl gördü?”
bu cümlesinden sonra iyi bir dayaktan kaçması için yalnızca bir dakikası vardı.
-
iyi geceler, ben geldim
bölüm nasıldı?
hayalet okuyucu çok fazlaymış, oy sınırı koymak istemiyorum ama sağlam oy gelmesini de istiyorum şahsen
bol bol bölüm içi yorum istiyorum