"Değer, vaktinde bilinmeli."
Sınır
37 vote 40 yorum
Sınır dolmadan bölüm gelmicek.
İyi okumalar💗
....
Öylece oturmuş ateş ile birbirimize bakıyorduk. Gerçi ben bakmıyordum ama olsun.
Bir şey yapmamıştı.Zaten yapamazdı da.
"Benden kaçmaya çalıştın"dedi ateş sanki kendisiyle konuşuyormuş gibiydi.
"Evet"dedim yalan söylemeyerek.
Yalan değildi polislerden yardım isteyip kaçıcaktım yani en azından kutarılıcaktım.
Ama yine de bir yolunu bulup gidicektim. Tabi bu plan'ım suya düşmeseydi.
"Sen bana bunu nasıl yaparsın?"dedi sinirlenmemeye çalışarak. Çünkü Hareketlerinden anlıyordum.
"Hemen anlatayım, şimdi canım sıkılmıştı bende mutfağa ineyim bari dedim, sonra baktım ki birde ne göreyim telefon!"dedim anlatmaya başlayarak.
"Sonra işte elim deymiş birde baktım telefon elimde iş-"lafımın devamını tamamlayamadan ateş bağırmaya başlamıştı.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun!"dedi ateş bağırarak.
"Yok canım ne dalgası dalga denizde olur"dedim pişkin pişkin sırıtarak.
Zerre korkmuyordum bu dağ ayısından, o benden korksundu canım. Benimle uğraşmak her insanın hakkı değildi.
"Allah'ım sabır ver!"dedi ateş kendi kendine mırıldanarak.
"Allah'ım bir tane de beyin"dedim ateş'in
duası'na ekleme yaparak.
Ateş'in bana ters ters bakmasını gördüğümde omuz silktim çokta umrumdaydı sanki.
Ateş'in odadan çıkmasıyla bende kapı'ya doğru ilerledim. Kapının kilit sesini duymamla koşarak kapıyı açmaya çalıştım.
Öküz kapıyı kilitlemişti ben napıcaktım şimdi burada.
Etrafı karıştırmaya başladım. Ancak hiç bir şey yoktu saçımda ki tel tokayı hatırlamamla elimi saçıma attım.
Bence denemekten zarar gelmezdi. Filmlerde hep işe yarıyordu.
Elimdeki tel tokayı kapının kilit bölümüne soktum çevirmeye çalıştım.
Ancak yaptığım şey sonuç almayınca oflayarak ayağa kalktım. İyice soytarıya dönmüştüm.
Yatağa oturdum ve beklemeye başladım. bekledim,bekledim ve yine bekledim.
Ancak kimse gelmedi,sıkılmaya başlamıştım canım.
Kapı'nın açılmasıyla oraya döndüm. Elindeki tepsiyle içeri giren kadını gördüğümde başımı eğdim.
Bu o kadın dı telefonunu aldığım. Ancak pekte alınmışa benzemiyordu hatta bana gülümseyerek bakıyordu.
"Yemeğinizi getirdim Arel hanım"dedi yemek tepsisini komidin'in üzerine koyarak.
"Teşekkür ederim"dedim kafamı kaldırmayarak.
Kadın arkasını dönüp gidicekti ki konuşmaya başlamamla durdu.
"Telefonunuzu aldığım için özür dilerim"dedim kadına bakarak.
"Sorun değil, bu sizin için bir fırsattı ancak siz bu fırsatı kaçırdınız"dedi kapıya doğru giderek.
"Nasıl yani"dedim zira hiç bir şey anlamamıştım.
Kadın bir şey demeden kapıdan çıkıp gitti. Kapıyı da kilitlemeyi ihmal etmedi tabi.
Buda ne demek oluyordu. Bilerek mi telefonu oraya koymuştu yani? Kaçmam için bana yardım mı etmek istemişti?
Hava kararana kadar düşüncelerim benimle kalmıştı. Başımın ağrımasıyla düşünmeyi de bırakmıştım.
Bunlar beni buradan daha neden kurtarmadılar yahu. Canım sıkıldı burada kendimi yemekten.
Yemek demişken acıktım be!
'oha daha yeni yedin!'
'ne var be! ye, iç, yat başka bir şey yaptığım yok,herhalde acıkırım'
'Gezebilirsin'
'Aynen Fadime nereyi gezmemi beklersin banyoyumu?'
'Neden olmasın'
"Allah'ım beni kimlerle uğraştırıyorsun" dedim sabır çekerek.
Fark ettiğim şeyle gözlerimi pörtlettim.
Ben az önce kendi kendime konuşmuştum! Ay delirdim mi ben? Tımarhane de oda mı ayarlatmam gerekicek?
Ay hiç uğraşamam valla randevuya felan bari alıcaklarsa hemen alsınlar randevu da neymiş canım.
Tımarhaneye gitmek için randevuya gerek varmıydı ki?
Aman boş boş işler! Bende iyice salak olmuştum. Kapı'nın açılmasıyla birlikte gözlerim direk oraya gitti.
Ateş gelmişti.
"Oo! Paşa hazretlerimiz teşvik etmişler" dedim alaylı bir şekilde.
"Yorgunum Arel"dedi baygın gözlerle bakarak.
"Napmamı bekliyorsun, masaj felan mı?" dedim onu süzerek.
"Gerek yok benimle uğraşma yeter"dedi koltuğa oturarak. Her hareketini takip ediyordum.
"Tabi uğraşmam, ama beni eve gönderirsen"dedim sırıtarak.
"Öyle bir şey olmucak!"dedi sert sesiyle.
Şerfsiz!
Öküz!
Dağ ayısı!
"Başka bir şey yokmu Arel"dedi ateş.
"Ne"dedim anlamayarak. Ney başka yokmu?
"Başka etmek istediğin hakaret yokmu?" dedi bana bakarak. Ben onları içimden söylememişmiydim ya!
"Varda şuan etmek istemiyorum, sonra hatırlat giderken edicem birde yüzüne tükürücem"dedim göz devirerek.
"Tabi tabi"dedi benimle alay ederek. Ben ona göstericem benimle alay etmek neymiş. Şerefsiz
Ayağa kalkıp oda da bulunan giyinme odasına gitti. Nerden bildiğimi sormayın gezdim herhalde.
Üstünü değiştirmişti. Altına siyah eşofman, üstünede siyah kısa kollu kazak giymişti.
Kasları çok iyiydi. Tövbe yarabbim ben ne düşünüyordum öyle.
Yatağa yüz üstü yattığında heyretle ona baktım.
Ben eve gitmicekmiydim? Gitmiceksem bile ben nerde kalıcaktım? Bu maymunla hayatta aynı odada kalmazdım.
"Hey! Beni evime götür"dedim bağırarak.
"O söylediğini unut"dedi yattığı için sesi boğuk çıkmıştı ama neyseki ne dediğini anlamıştım.
"Ben nerede yatıcam"dedim hayretle.
"Yanımda"dedi sakince.
"Saçmalıyorsun değilmi"ayağa fırlayarak söylemiştim.
Cevap vermemişti omuz silkip uyumaya başlamıştı öküz. Onun dalmasını bekledim bende.
Bir sürü sonra dalınca kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım. Aşşağıya inip mutafağa girdim.
Kimse yoktu herkes yatmıştı anlaşılan. Dolaba ilerleyip yiyecek bir şeyler aldım enerji toplamam gerekiyordu.
Elimdekileri yedikten sonra evi gezdim ancak kaçacak bir yer karşıma çıkmamıştı.
En son hedefim olan kapıya gittim tabi salak değildi kilitlemişti.
Anahtarı aramaya koyuldum hemen elbet burada bir yerdeydi. Her yeri aramıştım ancak bulamamıştım.
Tek bakmadığım yer ateş'in yattığı odaydı. Elbette ki o odadaydı anahtar.
Başka nerede olucaktı ki zaten her yeri altüst etmiştim.
Parmak üçlarımla yürüyerek odaya girdim ilk giyinme odasına girip kıyafetlerinin arasına baktım.
Orada bulamayınca çekmecelere geçtim ilk açtığım çekmece baksırlarının olduğu çekmeceydi.
Öğh! Kusucam sanırım, buraya bakamam ama ya buradaysa.
Tek çare vardı en son buraya bakmak tabi anahtarı bulamazsam.
Giyinme odasında yoktu. Odaya girip komidinlerin içine bakmaya başladım. Orada da yoktu.
Ah! Başlıcam şimdi böyle işe, canımdan can gitti be!
Bu odada da yoktu. Gözlerimi odada tekrar gezdirdiğimde yerdeki ateş'in kıyafeleri dikkatimi çekti.
Yavaş ve sakin adımlarla avına yaklaşan avcı gibi ilerlemeye başladım. Tehlikeli bir operasyondaydım.
Eğilip ilk pantolon'un cepleri'ni kontrol etmeye başladım. Burada bir şey yoktu.
Ceketi de alıp kontrol ettiğimde bunda da bir şey yoktu. Ceketi halıya indirdiğimde çıkan sesle gözlerimi pörtlettim.
İlk ateş uyanmışmı diye kontrol ettiğimde daha uyuduğunu gördüm. Bununda ne ağır uykusu varmış be!
Ceketin neresinden ses geldiğini kontrol ettiğimde ceketin iç cebini gördüm.
Elimi attığımda elime gelen metalle gülümsedim. Avım'ı yakalamıştım.
Elime alıp aşşağıya indim kapıy'ı açıp çıkamazdım herhalde korumaların yer değişmesini beklemeliydim.
Saat iki buçukta korumalar evin çevresinden uzaklaşmıştı hemen kapıyı açıp koşmaya başladım.
Evden baya uzaklaşmıştım herhalde uzun zamandır koşuyordum.
Uzaktan gelen silah sesiyle adımlarım durdu. Bulmuşlarmıydı beni tekrar o eve gidemezdim.
Daha hızlı koşmaya başladım. Ayaklarım beni nereye götürüyorsa gidiyordum.
Tekrar o eve tutsak olmamak için koşuyordum..
Hello
Nasılsınız
Bölüm nasıldı.
Sizce Arel kurtulucak mı
Kadın ne demeye çalıştı.
Ateş hakkında düşünceleriniz
Sınır
37 vote 40 yorum
Sınır dolmadan bölüm gelmicek.