Live You | Kim Taehyung

By laviniaarmyy

471 47 210

Kimseye söylemeyeceğime yemin edersem bana cevap yazar mısın, Taehyung? 'görüldü' ... More

1. Bir umut.
2. Yeşeren umut.

3

60 7 24
By laviniaarmyy

Hoseok hyung geceyi bende geçirip sabah işe gittiğinde bende telefonumun sesine uyandım. Aklıma o kızın yazabileceği geldiğinde yerimde dikleşerek telefona baktım.

Sejin:
Günaydın Taehyung
Yeni bir film teklifi var
Bence değerlendirilebilir
Şirkete gel senaryoya bir bak

Taehyung:
Tamam

Menajerim yazdığına kısa cevap atarak başımı tekrar yastığa koyduğumda derin bir nefes aldım.
Neden o kızın yazdığını düşündüm ki zaten. O bana hep akşamları yazardı. Bir tek görüldü attığımı görünce sabah yazmıştı. Şimdi ise muhtemelen dersteydi.

Daha fazla düşünmek istemesem de telefonu tekrar elime alıp Instagram'a girerek mesajlarımıza girdim. Girdiği saatler kapalı olduğu için buraya ne zaman girdiğini göremiyordum.

Benim fotoğrafım olduğu profilini gördüğümde aklıma gelenle üzerine tıkladım. Onun nasıl biri olduğunu mesajlarını okuduğumda hep merak etmiştim ama profiline bakmak neden daha önce aklıma gelmedi ki?

Fotoğrafımın üzerine dokunarak sayfasına girdiğimde istemsizce meraklanmış ve biraz heyecanlanmıştım. Ama gördüklerimle o heyecanım uçup giderken kaşlarımı çattım. Sayfası bomboştu. Hiç bir fotoğraf ve ya video asla yoktu.

Instagram'dan çıkarak telefonu kapatıp yatağa atarak sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim. Üç yıldan fazladır Instagram'ı olan biri nasıl bir tane fotoğrafını paylaşmazdı ki?

Daha fazla düşünmeden banyoya girmek için ayağa kalktım. İşlerimi bitirerek bir an önce şirkete gitmeliydim geçen hafta bizimkilerle bu akşam toplanmak için sözleşmiştik.

...

"Sonunda gelebildin."

"Merhaba."

Seokjin hyung kapıyı açar açmaz bana söylediğiyle kaşlarımı tatlı bir şekilde çatarak selam verdiğim de göz devirerek geçmem için yol vermişti.

"Herkes gelmiş sanırım?"

İçeri geçtiğimde üzerimdeki montu çıkartarak sorduğumda Seokjin hyung elimden alarak gardroba asmıştı.

"Tabi geldi, seni bekliyorduk."

"Şirketteydim hyung, kusura bakma."

"Teklif mi var yine?"

Salona doğru ilerlediğimizde sorduğuyla başımı aşağı yukarı salladım.

"Yine mi teklif? Oğlum dizi yeni bitti, biraz dinlen ya!"

Mutfaktan çıkan Yoongi hyung'un sesini duymamla ona dönerek gülümseyip omuzlarımı kaldırdım.

"Çalışkan çocuk abisi."

Namjoon hyung dalga geçerek söylediğinde cevap vereceğim sırada Jungkook benden önce davranmıştı.

"İş hevesi değil o, normal hayatta kızlara sarılıp, öpemediği için dizilerdeki karakteri yapıyor, ne yapsın?"

"Senin dilin fazla uzadı bak haberin olsun."

Jungkook gözlerini büyütüp dudaklarını öne iterek yalandan fermuar çekince gözlerimi devirdim.

"Haksız sayılmaz ya."

Jimin'in söylediğiyle bu sefer şaşkın bir ifadeyle ona baktığımda Jungkook bana bakarak büyüttüğü gözleriyle Jimin'i işaret etti.

"Bakmayın öyle ya. Gelmiş yirmi yedi yaşına peşinden milyon kız olmasına rağmen hâlâ sap. Üstelik bu suratla, bu boyla, bu edamla."

Jimin beni överken sesini kalınlaştırıp, ciddi bir şekilde söyleyip sonda derin nefes aldı.

"Sen Taehyung'a mı yürüyon lan?"

Yoongi söylediğiyle Jimin'i kaşlarını çatarken ben yüzümü buruşturduğumda diğerleri kahkaha atıyordu.

"Gerçekten çok komiksin hyung. Bu aralar bizden habersiz Jin hyung'la fazla görüşüyorsunuz sanırım?"

Seokjin'in gülen yüzü anında düşerken gözlerini kısarak Jimin'e baktı.

"Başka zaman espirilerime kahkaha atan yer cücesi şimdi gelmiş ne diyor!?"

Seokjin hyung söylenerek mutfağa gittiğinde diğerlerinin kıkırtıları arasında kanapeye geçmiştim. Jimin o sırada Seokjin hyung'un söylediği 'yer cücesi' lafına karşı çenesini oynatıyordu.

"İhale Jungkook'dan bana kaldı ya. Hayır ben zaten niye konuşuyorsam?!"

Jimin sitemle söylediğine karşı tekli koltukta oturduğunda soluma Namjoon hyung geçerken sağıma Jungkook geçtiğinde ona ters bir bakış atıp göz devirdim.

"Beni mi buldun yanıma oturacak?"

Şaka karışık biraz ciddi bir sesle söylediğimde her kesin bakışları bizi bulmuştu.

"Seni böyle kızdıracak ne yaptı acaba?"

"Ne yaptı hemen söyleyeyim hyung!? Gece senden önce ben bunu aradım, telefonu açmış 'hım, kimsin' dedi bende 'benim şapşal, Taehyung' dedim."

"Eee, yani?"

"Yanisi Jimin sonra bu 'hyung şapşal olduğunu söylemek için iyi bir saat mi sence' diyerek laf soktu bana güya."

Jungkook ağzına bir fındık atarak güldüğünde karnına doğru bir yumruk attığında yüzü kırışarak karnını tuttu.

"Yalnız güya değil bayağı lafı geçirmiş."

Jungkook, Yoongi'nin lafına bu sefer acısını unutup tekrar güldüğünde az öncekinden biraz daha sert vurmuştum.

"Hyung ya!"

"Kes sesini!"

"Ya sadece şaka yaptım. Ayrıca saat sabaha karşı beşte sen niye beni arıyorsun?"

"İhtiyacımız vardı ki arıyorduk, keyfimizden değildi herhalde. Başka zaman seni o saatte aradığımı gördün mü hiç?"

"Sen bana ihtiyacın olduğunu söylemedin ki?"

"Laf soktuğun için olabilir mi? Ayrıca o saatte ne için arayabilirim? Hem senden sonra Hoseok hyung'u aradım sağolsun insam gibi ikiletmeden geldi."

Bunu söylediğimde yüzü biraz düşerek ciddileşmişti. Gerçeği bilmeliydi, ona ihtiyacım vardi ve o bunu bile sorgulamadan bana laf sokmuştu.

"Onu bırakın da sen neden o saatte aradın ki onları?"

Namjoon hyung sorarken arkama yasladığımda cevapladım.

"Yok bir şey hyung, Hoseok hyung sağolsun yardımcı oldu."

"Neye ama?"

Bu sefer Seokjin hyung elindeki bira ve sojularla gelip yerdeki minderde oturarak sorduğunda bakışlarım Hoseok hyung'u bulmuştu.

Sorar bakışlarıma karşı gülümseyerek omuzlarını kaldırıp 'sen bilirsin' gibisinden boynunu eğmişti.

"Ne o? Bizden gizli mi?"

Bu sefer Yoongi hyung'un söylediğiyle bakışlarım ona kayarken gözlerimi kaçırıp derin nefes aldım.

"Olur mu öyle şey hyung?! Ben bugüne kadar sizden ne sakladım?"

"Başka bir şey bilmem ama şu an bir şey sakladığın belli."

Jungkook'un söylediğiyle yine ona ters bir şekilde bakarken bakışlarını benden kaçırdı.

"Çok umrunda olsaydı gece laf sokmazdın."

"Hyung, ben bu kadar alınacağını düşünmemiştim. Bilseydim yapmazdım."

Bu sefer Jungkook'un yüzü düşerken sesi ciddi ve üzgün gelmişti.

"Oğlum siz şaka mısınız? Bu yüzden tartışacak mısınız yani?"

"Hayır hyung ben tartışmıyorum. Taehyung hyung haklı, ben iki yaş küçük olduğum için haddimi aşarak şaka yaptım arkadaşıma. Özür dilerim."

Seokjin hyung'un sorduğuna karşı sesi sitemle geldiğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"Saçmalama Jungkook haddini aştığın falan yok, ayrıca ilk kez şaka yapmıyorsun bana. Ben sadece dün gece çok gergin ve düşünceliydim, konuşmak için seni aradım sende öyle söyleyince sinirlerim daha da bozuldu. Ben özür dilerim."

Elimi bacağına atarak sıktığında o da elini sırtıma koyarak sıvazlamış birbirimize bakarak gülümsemiştik.

"Her şey tatlıya bağlandığına göre gece neler oldu, neden gergindin onu anlatacak mısın artık?"

Namjoon hyung'un sorusuyla tekrar derin bir nefes alarak elimi Jungkook'un bacağından çekerek bir kaç saniye duraksadım.

"Ben bir hayranına cevap yazdım."

Etraf iki saniye sessizlikten sonra herkesin boş ve anlamsız bakışlarına mağruz kaldım.

"Ne var bunda ya, sen her gün bir kaç hayranına cevap yazıyorsun zaten. Bende bir şey söyleyecek zannettim."

Yoongi hyung'un söylediğine karşı yeterince açık olamadığımı fark edip dudaklarımı yalayarak tekrar konuştum.

"Öyle değil hyung, ınstagram'dan yıllardır bana özelden yazan bir hayranıma cevap yazdım."

"Woah!"

"Gerçekten mi"

Seokjin hyung'un gözleri genişleyerek verdiği tepkinin ardından Jimin'in sorusuyla başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım.

"Neden?"

"Bilmiyorum Yoongi hyung, sadece o an yazmak istedim."

"Tamam."

Yoongi hyung sanki her gün yaptığım bir şeymiş gibi söyleyerek arkasına yaslanarak hiç bir olmamış gibi davrandı.

"Senin bu rahatlığın hayranım Yoongi!?"

"Ne yapmamı bekliyorsunuz? Yazmışsa yazmış ne var bunda?"

Seokjin hyung göz devirip tekrar bana döndüğünde meraklı ve heyecanlı bakışlarıyla karşılaştım.

"Ee? Olay nasıl oldu? Neler konuştunuz?"

"Çok bir şey konuşmadık hyung, sadece üç yıldır bana yazıyordu bende son bir yıldır yazdıklarını okuyordum, ondan önce yazdıklarının hepsini okudum hatta. Sonra en son iki gün önce her akşam olduğu gibi yine yazdı. En sonda 'bana cevap yazsaydın kimseye bir şey söylemeyeceğime yemin ederim' deyince cevap yazdım."

"Neler yazıyordu sana? Aşkını nasıl dile getirdi de senin cevap yazmana neden oldu merak ediyorum doğrusu."

"Öyle değil Jungkook. Kız bana aşk gibisinden tek kelime bile yazmadı. Benim saçma sapan her şeyimi övmüyor bile. Sadece oynadığım film ve dizileri izleyip yorum yapmışlığı var o kadar. Beni övdüğü tek yer yaptığım işlerim ve bir kaç yere bağış yaptığımda onu tebrik etmiş, kısaca gurur duyduğunu beni iyi kalbim için çok sevdiğini yazmıştı, o kadar."

"Sen ciddi misin?"

Çatık kaşlarıyla bana bakarak sorduğunda başımı tekrar aşağı yukarı sallayarak onayladım.

"Peki bu yüzden mi ona cevap yazdın?"

Aradan geçen bir kaç sessiz saniyeden sonra Namjoon hyung sorduğunda bu sefer bilmiyorum gibi dudak büzerek başımı iki yana salladım. Neden cevap yazdığımdan bile emin değildim ki ben?

"Emin değilim. Aslında bir çok neden var ve bu da onlardan biri. Ama asıl önemli olanı sanırım bana ihtiyacı olması."

"O ne demek şimdi? Hoseok sen biliyorsan anlatsana, bu şimdi birleştiremez bizim de beynimizi yakar."

Yoongi hyung söylediğiyle Hoseok hyung onay için bana baktığında başımı sallayarak onay verdiğimde başlamadan önce derin nefes aldı.

"Şimdi şöyle ki, kız-..."

"Vay, demek kız?"

Jimin, kıstığı gözleri ve kaldırdığı kaşlarıyla muzip bir ifadeyle bana bakıp sırıtarak söylediğinde Hoseok hyung'un lafını kesmişti.

"Pardon hyung, devam et lütfen."

Ona karşı gözlerimi devirdiğimde Hoseok hyung'a dönerek özür dilediğinde Hoseok devam etmişti.

"Kız, ailesi ve çevresiyle sorunlar yaşayan lise son öğrencisi. Kimseyle sorunlarını paylaşmadığı için üç yıldır her gün Taehyung'a yazarak iyi hissetmeye çalışıyor. Yani Taehyung görüp cevap yazmasa da en azından içinde tutmamaya çalışıyordu. İki gün önce yine yaşadığı sorunları Taehyung'a anlattığında en son Taehyung'a 'kimse anlamıyor beni, sen okusaydın sen anlardın' gibisinden bir şey yazmış ve Taehyung da ona görüldü atmış, kızda bunu görünce dün konuşmuşlar, en sonda Taehyung ben de konuşacağım birini bulduğum için mutluyum yazmış."

Hoseok hyung her şeyi anlatınca Jungkook kısa bir ıslık çalırken diğerleri kaşlarını şaşırdıklarını gösterecek bir şekilde kaldırmıştı.

"Bunda da bir şey yok ki. Sen niye geriliyorsun ben anlamadım?"

"Kız konuşacaklarını paylaşmayacağına yemin etse de Taehyung ya paylaşırsa diye gerilmiş Yoongi."

"Kız paylaşsa bile bunda bir şey yok ki. Sen onunla normal bir şekilde konuşmuşsun. Bazı insanların rutini gibi bir şey artık bu."

"Ben de aynısını söyledim Namjoon."

Hoseok hyung Namjoon'a cevap verip diğerleri de onaylayınca şimdi daha da rahatlamıştım.

"Ben başka bir şey soracağım. Bu olay dün olduğuna göre bugün konuştunuz mu?"

Jimin'in sorduğuna karşı kaşlarım çatılarak iki yana salladım. Gerçekten, bugün bana hiç yazmamıştı. Genelde bu saatte çoktan yazmış olurdu.

"Hayır, genelde bu saate kadar çoktan yazmış olurdu ama bugün hiç yazmadı."

"O zaman sen yaz."

"Saçmalama Jimin."

Kaşlarımı daha da çatarak Jimin'e bakıp başımı iki yana salladım.

"Neden olmasın ki? Hem demediniz mi kız sorunlarını anlatıyordu her gün. Şimdi yapmadığına göre seni rahatsız etmek istemiyor demektir."

"Nasıl yani?"

"Jimin haklı, eskiden senin görmediğini düşünerek yazıyordu, şimdi sen ona cevap yazdığın için sana sıkıntısını yazmak istemeyecektir. Yani seni dertleriyle bunaltmak istemiyecek."

Namjoon hyung'un dediğiyle kaşlarım açılırken kafam karıştı. Bunu düşünmüş olabilirdi çünkü gerçekten yazdıklarından o duygusallıkta birinin olduğunun hissini veriyordu.

"Bence ona cesaret vermek için sen yazmalısın hyung. Hem paylaşırsa da paylaşsın, sen kötü bir şey yapmıyorsun kaybedecek bir şeyin olmaz ama o seni kaybeder."

"Bence de, hadi yaz."

Seokjin hyung yerinde kıpırdanarak heyecanla söylediğinde herkese göz gezdirdim. Yoongi hyung dışında hepsi heyecanla yüzüme bakıyordu.

"Şimdi mi yazayım?"

"Ne zaman yazmayı planlıyorsun, Taehyung bu gece zaten buradayız."

Yoongi hyung'un söylediğiyle o da heyecanlı gözükmesede yazmamı istediğini belirtmişti.

Emin olmamakla birlikte onu merak ettiğim için, daha doğrusu neden yazmadığını merak ettiğim için telefonumu cebimden çıkartarak herkese son kez göz gezdirdim.

Heyecanlı gözler yüzümden telefonumun ekranına çevrilirken ekranı açarak Instagram'a girdim. İsmini arayıp bularak üzerine tıkladığımda Jungkook ve Namjoon bana biraz daha yaklaşmış, Yoongi hyung dışında diğerleri sehpayı kenara çekerek karşımda oturmuştu.

"Ne? Yaz hadi."

Bu haraketlerine inanamayıp garip bir şekilde baktığımda Seokjin hyung bana bakarak sorgulamış ardından bileğimi tutarak hafifçe sarsıp yazmamı istemişti.

Tekrar ikileme düşerken bu noktadan sonra yazmıyorum diyemeyeceğim için derin nefes alarak ilk mesajımı yazmak için harflere dokundum.

Winter_LaVin

thv:
Merhaba
görüldü

"Hemen gördü, telefon elinde seni bekliyormuş sanırım hyung."

Jungkook gülerek söylediğinde ona göz deviremiyecek kadar heyecan yapmıştım.

"Yazıyor."

Namjoon hyung kolumu dürterek söylediğinde heyecanımı daha da artırmıştı ama belli etmeyecektim.

"Eee, yazıyor kelimesi silindi mesaj falan yok."

Seokjin hyung kaşlarını çatarak bana bakıp sorduğunda yine hiç bir şey diyemeden yüzüm düşmüştü.

"Hâlâ mesaj yok. Çıktı mı acaba uygulamadan?"

Hoseok hyung'un sorduğuyla bu sefer de şaşkınlığım yüzünden cevap veremiyordum. Neden böyle yapmıştı şimdi?

"Vay be! Kim Taehyung hayranından mesaj gelmesini bekliyor. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi."

Jimin'in söylediğiyle kendimi toplayıp bakışlarımı ona çıkardım.

"Ne alakası var Jimin, siz yazın diye ısrar ettiğiniz için yazdım zaten."

"Hı hı."

Jimin, sırıtarak başını sallayıp beni geçiştirdiğinde bakışlarım tekrar telefonuma kaydı. Hâlâ yazmamıştı.

"Tamam, yazmayacak demek ki. Kapatın da ortama geri dönelim."

"Yoongi hyung haklı. Yazsaydı şimdiye çoktan yazmıştı."

"Bozulurmuş da."

"Saçmalama Jimin."

Jimin gülerek yanağımı sıktığında elini iterek kaşlarımı çatılıp telefonu yanıma koydum. Ama sanırım Jimin haklıydı. Görüldü atıp üzerine yazarken vazgeçip çıkmıştı. Bu saatte hep odasında yalnız olduğunu söylerdi. Şimdi böyle yapması beni kullanmaktan başka bir şey değildi.

____________

Dünyanın en tatlı ve yakışıklı kaplan askeri olabilirsin birtaenm. Siz ve diğer tüm askerler sağ salim geri dönün inşAllah.


________________

Merhaba

Nasılsınız?

Uzun zamandır yokum biliyorum ve buraya bölüm atmam sürpriz oldu.

Diğer kitaplara yazacaktım ama pek yazamıyorum maalesef. O yüzden hic değilse hazır bölümü atman istedim. Belki güzel yorumlarınız tekrar yazamama yardımcı olur diye düşündüm. Çünkü bu daha önce başıma Only one night yazarken gelmişti.

Lütfen bol yorum yapıp tahminlerinizi yazın.

Kendinize iyi bakın.

Sizi seviyorum💜.

Continue Reading

You'll Also Like

239K 23.1K 31
Jungkook Seni pis hırsız Sen benim first kiss'imi çaldın! Semetae! Ukekook!
87.6K 3.5K 30
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
17.1K 1K 32
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
200K 20K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.