Yangın Külü/ Berdel✔️

Galing kay hayalitopya

1.4M 45.2K 4.6K

Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini... Higit pa

1♤Fırtınadan önce mutluluk
2♤Yangına doğru
3♤Öfke
4♤Yorgun ruh
5♤Düğün
6♤Sarhoş
7♤Hasta
8♤Çok
10♤Özlemişim
11♤Misafirlik
12♤Dudaktan kalbe
13♤Kırmızı
14♤Sınırlarım yok
15♤Sanki
16♤İş günü
17♤Kırmızı güller
18♤Seninle iyi geceler
19♤Afitap
20♤Aşık olmak
21♤Huzur
22♤Aşk
23♤Sırılsıklam
24♤Evim sensin
25♤Acı
26♤Sensedim
27♤Beni bi öpsene
28♤Berdel bozulacak
29♤Son aşk
30♤Teşekkür
31♤İyiki biz
32♤Müjde
33♤Gökyüzünde parlayan yıldız
34♤Kocaman bir aile
35♤Azgın ayı
36♤Doyumsuzluk
37♤Ait olduğum yer
38♤ Güzel ilk ve güzel son/Final

9♤Konuşacağız

45.9K 1.4K 104
Galing kay hayalitopya


Baktım gözlerinin içine

Siyahtı, gözlerinde kendi yansımamı görüyordum

"Çok yanlış yapıyorsun doktor hanım"

Duraksadım, neydi yanlış olan? Az önce onu tekrarladığım için mi böyle sinirliydi?

Aramızdaki mesafe çok azdı, ve bu rahatsız ediciydi. Geriye gitmek istesem bile gidecek yerim yoktu, sırtım kapıya yaslanmıştı

O sırada yaslandığım kapıyı tıklatdı biri, şükürler olsun

Onu itip kapıyla arasından çıktım

Arhan kaşlarını kaldırıp alayla bana baktı

"Gel" dedi düz sesiyle

Odaya asistanı girdi

"Dosyaları getirmiştim efendim"

"Masaya bırak"

Asistanı dosyaları bırakıp odadan çıktı

"Hadi bizde çıkalım" dedi

"Nereye ya? Daha ben şirketi gezmedim?"

"He yani gerçekten şirketi ele geçirme planların var öyle mi?"

"Abartma sadece gezeceğim, ama tabii söz veremem"

"Gidelim bakalım"

Odadan çıktık. Şirketi dolaştırdı bana. Şirketin her katında bıkkınca nefes veriyordu, artık bıkmıştı tur atmaktan

"Yetti mi?"

"Yetti"

"Alıcı gibi bakıyordun anasını satayım"

"Alırım belki" diyip sırıttım

"Sen kendi işinle ilgilen"

"İşim doktorluk, ama malum senin yüzünden..."

Parmağını dudağımın üzerine tuttu

"Sakın beni suçlamaya kalkma doktor hanım"

"Nedenmiş o? Sen beni suçluyorsun ama"

Sustu, ilk defa cevap veremedi. Arkasını dönüp gitti. Asansöre bindi, kapılar kapanarken elini uzatarak durdurdu

"Binmiyor musun?"

Burada öylece kalamazdım, gidip asansöre bindim. Ondan uzakta durdum. Lakin bir kat aşağıda asansöre binenler olunca beni kendine çekmişti

"Böyle yapmak zorundamısın?" diye sordum kısık sesimle

"Zorundayım"

Şirketten çıkıp eve gitmiştik. Akşam yemeği sofrası kurulmuştu. Direkt geçip sofrada oturduk

"Yenge beğendin mi şirketi?"

O sırada aklıma Arhan'ın sözleri gelmişti. Alıcı gibi bakıyormuşum...

"Sanki beğense ne olacak" dedi kısık sesiyle Arhan

Ona taraf döndüm, aynı anda o da bana bakıyordu

Tekrar Nazlı'ya taraf döndüm

"Beğendim, güzel"

Nazlı bana bakıp sırıttı, onun da aklından neler geçiyordu kestiremiyordum

Akşam yemeğinden sonra avluda oturup kahvelerimizi içtik

Serdar ağa ayağa kalkıp kendi odasına gitti

O sırada Arhan da ayağa kalktı

"Bizde artık odamıza geçelim" bana bakarak konuştu. Beni odaya mı çağırıyordu?

"Ben daha kahvemi bitirmedim"

"Odada bitirirsin" dedi kolumdan tutup kaldırdı. Neydi bu şimdi?

Herkes bize sırıtarak bakıyordu. Kim onlara gerçeği söylemek ister?

Odaya geçtiğimizde kapıyı sertçe kapattı

'Ne oluyor?' dercesine baktım üzüne

"Bitir kahveni şimdi"

"İçesim yok artık" dedim sitemle

"Tamam o zaman geç yatağa"

Ne?

"Ne?"

"Konuşacağız"

Yatakta ne konuşacağız?

"Ne konuşacağız?" dedim gerginlik dolu sesimle

"Azra'yı nereden tanıyorsun?"

Bu muydu?

"Bende ciddi bir şey zannettim"

"Sence ben bunu alayla mı soruyorum?"

"Neden yatakta konuşalım? Koltukta var" dedim bır hışımla

"Sen hep yatakta oturuyorsun ya, koltuğa yanaştığın mı var?"

"Koltuk senin o yüzden"

"Konu nereye geldi ya" dedi sinirle bağırarak

"Bağırma insanlar duyacak"

"Bağırtma o zaman"

"Tamam hadi konuşalım güzelce" mümkünse.

"Ben soruyu sordum, sen cevaplamadım hâla"

"Geçen gün Nazlı'yla dışarı çıkmıştık ya, işte o zaman kafede tanıştık"

"Abuk subuk laflar etti mi?"

Kaşlarımı kaldırdım, yüzünü inceledim saniyeler boyunca

"Bu soruyu soruyorsan ne söylediğini de biliyorsun"

Bıkkınca nefes verdi

"İyi geceler" dedi ve banyoya girdi

Ben de yatağa geçtim, pikeyi üzerime çekerek kollarımı sardım kendime...

Gözlerimi kapatacakken telefonumun zil sesi odayı sardı

Umut arıyordu, cevapladım

"Ne yapıyorsun?"

"Uyumaya çalışıyorum"

"Enişte orada mı?"

"Hayır"

"Oh iyi ne güzel rahatça konuşalım"

Güldüm

"Sen ne yapıyorsun?"

"Aynı ben işte, annem Aslı'yla beni evlendirmek için elinden geleni yapıyor"

"Artık seni anlıyorum" dedim burukça gülümseyerek

"Keşke hiç anlamasaydın..." keşke.

"Aslı peki? O ne diyor?"

"O dünden razı, ben anlamıyorum ya hiç tanımadığı bir adamla evlenmeye nasıl razı olur? Belki ben katilim arkadaş"

"Doktor olduğunu biliyordur" diyip güldüm

"Yani belki sana dünyayı dar edeceğim, yani nasıl atlarsın hemen, evlenmeye nasıl razı olursun?"

"Belki itiraz etmiştir"

"Boş ver, sen nasılsın? O dağ ayısı sana kötü davranmıyor değil mi?" O sırada Arhan banyodan çıkmıştı, umarım duymamıştır...

"Yok"

"Böyle kısaca cevap verdiğine göre var bir şeyler, bak sen o dağ ayısının hakkından gelirsin bilirim ben. Ezdirme kendini o ağa bozuntusuna"

Helvasını fındıklı yapmamı isterdi hep...

Banyo kapısına yaslanmış bizi dinleyen Arhan'a baktım, kaşları çoktan çatılmıştı bile...

"Nereye bakıyorsun sen?"

"Hiç bi-" sözümü tamamlamadan Arhan eliyle telefonu ona taraf döndürmemi işaret etti

Telefonu ona taraf döndürdüm

"Bana bakıyor" dedi Arhan

"Eniştecim" eniştecim?

Arhan kaşlarını çatmış Umut'a bakıyordu

Telefonu tekrar kendime taraf döndürdüm

"Neden söylemiyorsun eniştemin odada olduğunu"

"Çakma eniştenin" diye onu düzeltti Arhan

"Şimdi geldi"

"Neyse iyi geceler, sen git eniştemle ilgilen"

Kaşlarımı çattım, ne demek ilgilen? Bebek mi o?

Telefonu kapatıp komodinin üzerine koydum

Arhan da bu sırada koltuğa geçip uzanmıştı

"İyi geceler" dedim kısık sesimle

Aradan bir kaç saniye geçti, ya da bir dakika

Çabucak uyuduğunu düşünmüştüm artık

"Sana da doktor hanım" dedi

Pikeyi üzerime çekip, gözlerimi kapattım. Bıraktım kendimi uyku boşluğuna...

Arhan işe gitmişti

Bu gün konakta büyük gündü

Hazırlıklar yapılmaya başlamıştı

Her sene bu gün konakta yemekler, tatlılar hazırlanır, ziyafet yapılırdı. Sebebini bende bilmiyordum

Halide anneye yaklaştım

"Bu günün özelliği ne?"

Bana bakıp gülümsedi

Elindeki yufkayı açarken konuştu

"Bu gün kayınvalidemin, yani Arhan'ın babaannesi Asiye annemin doğum günü"

Gülümsedim, ölen birinin hâla bu kadar değer görmesi, sevilmesi çok güzel bir şeydi...

"Doğum gününü kutlamayı çok severdi rahmetlik"

"Allah rahmet eylesin"

"Amin kızım çok sağol"

Bende mutfaktaki diğer işlere yardım ettim

Ve pasta yapılması gerekiyordu

"Ben pastayı yaparım" demiştim

İşe koyuldum, pasta yapmakla uğraşmayı severdim, yemeğide tabii ki.

"Pasta hazır"

"Ellerine sağlık yenge, çok güzel gözüküyor"

"Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek

Akşam olmuştu, herkes gelmişti. Birtek Arhan hariç

"Kızım Arhan aradı mı seni?"

"Hayır"

"Bu gün hiçbir zaman gecikmezdi"

Odama gidip onu aradım, açmadı.

Tekrar aradım ve üçüncü çalışta açtı...

"Efendim?"

"Gelmiyor musun?"

"Merak mı ettin?"

"Hayır"

"Neden aradın peki?"

"Bu gün babaannenin doğum günü"

"Dosyalara o kadar dalmışım ki, tamam şimdi geliyorum"

"Gel" telefonu kapatıp odadan çıktım

"Geliyor şimdi" dedim herkese

"Tamam biraz daha bekleyelim o zaman"

"Çay içelim abim gelene kadar" dedi ve mutfağa gitti Nazlı

Bende arkasından gittim

Herkese çay dağıttıktan sonra kendimizde geçip oturduk

Arhan da o sırada gelmişti

"İyi akşamlar" dedi herkese

"Oğlum bir şey olmadı değil mi? Neden geciktin?"

"İşler uzadı anne kusura bakmayın"

"Geçelim hadi" dedi Serdar ağa

Herkes sofraya geçip oturdu

Yemeğe başlamıştık. Yemek bittikten sonra tatlılar sofraya getirilmişti

Ve pasta da.

Herkese pasta servis edilmişti, birtek Arhan hariç

Leyla ablaya baktım, ne demek istediğimi anlamıştı. Kısık sesle konuştu

"Arhan ağam pasta sevmez"

Pastayı sevmemek mümkün mü?

"Yenge ellerine sağlık çok güzel olmuş pasta" dedi Nazlı

Bende pastamdan yedim, gerçekten güzeldi. Arhan neden böyle bir lezzetden vazgeçmişti ki?

Arhan'a taraf döndü bakışlarım

Kaşlarını çatmış bana bakıyordu

'Ne oldu?' dercesine baktım yüzüne

Bana taraf eğildi ve kısık sesle konuştu

"Bu şekilde yeme"

"Nedenmiş o?"

"En son böyle yediğinde sabah kahvaltı yapamadın"

Kaşlarım havalandı ve şaşırarak baktım yüzüne. O ise alayla sırıtıyordu

Bense bu sırıtmayı onun burnundan getirirdim...

~~~

Bölüm sonu

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?

Umarım beğenmişsinizdir♡















Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

1.4M 45.2K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
1.9M 62.6K 51
Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrulan, yakışıklı bir genç adam. Peki adam...
635K 26.3K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
1.5M 68K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...