Yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın bunun için,umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
Okumaya başlamadan önce buraya beyaz kalp bırakırmısınız rica etsem.
Medya: Aras Karel Karlı
🗝️
Acil kapısından içeri girdiğimde. Etrafa bakındım. O sırada yanıma başka bir hemşire geldi ve
"Gece hanım bu taraftan." Diyip beni vakanın olduğu sedyeye götürdü.
Sedyenin yanına geldiğimde birden şok geçirdim.
Aras...
"Nasıl oldu bu?" Diye bir soru yönelttim arasa.
Acılar içinde
"Önemli birşey değil sadece bir kurşun." Dedi. sanki sinek ısırmış gibi konuşmasına çok gıcık olmuştum.
Gözümü devirerek Ayeşegül hemşireye baktım
" Hemen Ameliyathaneyi hazırlasınlar." Dedim. Ayşegül kafasını sallayarak koşarak acil kapısından çıktı...
2 saat sonra...
Ameliyat bitmişti. Allah'tan kurşun karın boşluğuna denk gelmişti.
Ameliyathanenin kapısından çıktığımda kapının önünde Nazlı ve Buğra vardı. İkiside dalgın bir şekilde yere bakıyorlardı ve beni kapıda gördüklerinde koşar adım yanıma gelerek.
"Nazlı , Aras iyi dimi bir sıkıntı yok?"
Dedi Buğra endişeli bir sesle.
"Hayır yok kurşun karın boşluğuna denk gelmişti,hemen müdahale ettik."
Dedim.
Aras derin bir oh çekerek nazlıya sarıldı nazlıda ona karşılık verdi.
"Siz ne ara geldiniz balayından?"
Diye bir soru yönelttim ikisine
"Arasın sekreteri aradı. Vurulduğunu söyledi bizde ilk uçakla geldik."dedi Buğra.
"Birşey diyeceğim?" Dedim.
"Bu olay nasıl oldu , yani Aras nasıl vuruldu?" Diye sorduğumda Buğra kafasını nazlının yüzüne çevirdi ama iki saniye sonra tekrar bana bakarak.
" Silahını temizlerken olmuş." Dedi Buğra.
"Silahımı var arasın?" Diye meraklı bir şekçlde sordum.
Aras bana bakarak
"Evet niye bu kadar şaşırdın." Dedi.
"Ne bileyim yani, bu adam iş adamı değilmi silah ne alaka orasını pek anlayamadım." Dedim arasa bakarak.
"İşte kendin diyorsun ya iş adam , bunların parası çok olduğu için karşılarına heran biri çıkabilir bunun için aras'da her iş adamı gibi tedbir amaçlı silah taşıyor." Dedi.
Kafamı salafım anladığıma belli ederek.
"Aras hangi odada?" Dedi Buğra.
"1458. Odada." Dedim.
"Tamam biz bi gidip bakalım." Dedi.
"Tamam beraber gidelim bende son durumuna bakıcam , sonra da benim için bugünki hastane mesaisi bitiyor." Dedim. Ve asansöre doğru yürümeye başladık...
Asansörün kapısının önüne geldiğimizde Buğra benden önce davranarak asansör çağırma tuşuna bastı iki dakika sonra asansör geldi ve Buğra elini asansöre doğru uzatarak bizim geçmemizi bekledi...
Arasın odasının önüne geldiğimizde Buğra yine benden önce davranarak kapıyı açtı ve içeri girdi. İçeri girer girmez arasın yanına koşarak sarıldı.
"Ahh." Diye bir ses çıktı arastan.
Buğra hemen arastan ayrılarak
"İyimisin?" Diye sordu telaşlı bir sesle.
"İyiyim." Dedi.
Nazlı araya girerek
"Aras iyimisin?" Diye sordu.
Aras hafif bir şekilde tebessüm ederek
"Kocan olmasa daha iyi olacağım." Dedi.
Buğra arasa bakarak "Gidiyorum o zaman ben." Dedi.
Aras buğraya bakarak güldü ve "şaka yapıyorum." Dedi.
"Sen şaka yapma gerekirse." Dedi Buğra.
Arasa baktığımda oda bana bakıyordu
"İyimisin?" Diye bir soru yönelttim.
"İyiyim." Diye karşılık verdi ve yattığı yerden doğrulmaya çalıştı.
"Bence uzanman senin için daha iyi olucak." Dedim.
"Bencede ben oturursam benim için daha iyi olucak." Dedi.
Gıcık biz onu düşünüyoruz onun bize dediğine bak. seni düşünende kabahat.
Nazlı Buğra'nın kolunu dürtü ve kulağına bir şeyler söyledi.
Buğra kulağını nazlıdan çektiğinde arasa döndü ve "oğlum doktor olan o ya hani." Dedi.
Aras gıcık bir sesle"eeee yani." Dedi.
" Ne yani?" Dedi Buğra.
"Ben nasıl rahtsam öyle oturmam gerekmiyormu?" Dedi gıcık Aras.
"Hayır!" Dedi Buğra sert bir sesle.
Aras dişlerinin arasından konuşarak "o sesini tınısına dikkat et." Dedi.
Hemen lafa atladım,atlamasam kavga edeceklerdi.
"Tamam... Nasıl rahat ediyorsa öyle yapsın uzatmayın."dedim. Ve odadan çıktım...
Eve geldikten sonra sıcak bir duş aldım ve yatağım geçtim. Tam gözlerim uykuya dalıcaktıki kapı çaldı. Yataktan kalkıp dış kapıya doğru yürüdüm ve kapının deliğinden kimin geldiğine baktım ve kapıyı açtım.
Kapıyı açttığımda karşımda Buğra ve Nazlı vardı.
"Hoşgeldiniz."dedim ve onları içeri davet ettim.
İçeri girdiklerinde Nazlı "uyuyormuydun?" Dedi.
"Hayır." Dedim ama ayakta uyuyordum.
Salona doğru yürüdük ve L şeklinde olan koltuğun köşesine ben oturdum uzun olan kısmınada Buğra ve Nazlı oturdu.
"Gözlerin öyle demiyor ama ." Dedi Nazlı.
"Bugün hastane çok yoğundu. uykumuda tam alamamıştı o yüzden biraz uykum geliyor."dedim.
Buğra lafa girdi ve "aslında biz sana birşey söylemeye geldik." Dedi.
Meraklı bir şekilde yüzlerine baktım.
Buğra tekrar lafa girdi ve "biz Aras adına sende özür dilemeye geldik."dedi.
"Üfff siz hâlâ ordamısınız." Dedim.
" Gerçekten öyle birisi değil aslında tanısan çok seversin." Dedi Nazlı.
"İnşallah sevecek kadar birbirimizi tanımayız." Dedim.
"Eee birşey içermisiniz çay , kahve?".
Dedim.
"Yok biz kalkalım sende uyu uykunu al yarın hastanede görüşürüz." Dedi Nazlı ve ayağa kalktılar.
Onlar kalktığında bende kalktım ve "iyi görüşürüz ozaman." Dedim.
Kapının önüne geldiğimizde ikisinede sarıldım.
"Dikkat et kendine." Dedi Nazlı.
"Tamam." Dedim ve kapıyı üstlerine kapattım.
Kapıyı kapatır kapatmaz odama gittim ve yatağın içine girip, battaniyeyi kafama kadar çekip uyumaya başladım...
🗝️
Hastaneye gelir gelmez hastalarla karşılaşmam bir oldu. Son bir hastaya daha bakıp yemek arasına çıkıcaktık...
Şuan nazlıyla beraber yemekhane de oturmuş yemek yiyorduk. Ne yazıkki yine yemeklerin tadı berbattı. Yani hiç mi güzel yapmazlar.
"Harbide tatları çok kötü." Dedi Nazlı.
"İstersen hastaneye yakın bir restorant var orada yiyelim." Dedim.
"Valla olur yani bunları yesem zehirlenirim herhalde." Dedi ve oturduğumuz masadan kalkıp hastanenin çıkışına doğru yürüdük...
Yemeğimizi yiyip restoranttan çıktık ve hastaneye doğru yürümeye başladık.hastanenin kapısına geldiğimizde kapının önünde Buğra vardı, herhalde arası görmeye gelmişti.
"Hayatım." Dedi Nazlı ve koşarak buğraya sarıldı.
Buğra nazlının sarılmasına karşılık verdi ve "neredeydiniz?" Dedi.
Ellerimi önlüğümün ceplerine koydum ve Buğranın sorusunu cevapladım.
"Hastanenin yemekleri kötü olduğu için bizde karşıdaki restorantta gittik." Dedim. Buğra cevap olarak kafasını salladı.
Nazlı buğraya dönerek"arası görmeyemi geldin?" Dedi.
"Evet , hem onu hemde seni." Dedi ve nazlının yanağından öptü.
Onları kapıda bırakarak hastaneye girdim ve odama doğru yürüdüm...
Odama geldiğimde hasta kontrol dosyama baktığımda sadece gıcık arasa bakmamıştım bugün , ve bakmakta istemiyordum. Üfleye üfleye steteskopumu boynuma taktım ve odamdan çıkıp arasın kaldığı odaya yürümeye başladım...
Kapının önüne geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. İçeride Nazlı ve Buğra da vardı. İçeri girdiğimde kapayı üstümüze kapattım.
Yatağın ayak kısmında ellerimi önlüğümün cebine koydum ve "iyimisin?" Dedim arasa.
"İyiyim."
"Ağrın falan varmı?" Dedim.
"Yok." Dedi soğuk bir sesle.
"İyi bugün taburcu olabilirsin." Dedim.
Buğra söze girerek "Tamam ozaman ben taburcu işlemlerini haledeyim sende hazırlan çıkarız." Dedi arasa.
"Tamam." Dedi Aras ve yattığı yerden kalktı ve eşyalarını toplamaya başladı.
"Aşağı gelirsiniz." Dedi Buğra ve odadan çıktı.
"Bu arada polis ifadeni alıcak." Dedim
Aras bana mal gibi bakarak
"Ne ifadesi."dedi.
"Silahla vuruldun ya hani?" Dedim.
Telefonunu yatağın yanındaki komidinin üstünden aldı ve
"Uzatmaya gerek varmı?" Dedi.
Ellerimi ceplerimden çıkardım ve
"Onu polisler söylersin , nede olsa ben polis değilim doktorum." Dedim soğuk bir tavırla.
Hiçbirşey demedi.
Gıcık aras.
Eşyalarını toplamaya devam etti. Bende o sırada odadan çıktım ve nazlıyla arası odada bıraktım.
Odadan çıktığımda kapının önünde polisler vardı ve
"Doktor hanım hasta müsaitmi acaba artık ifadesini alalım iki gündür buradayız." Dedi.
"Tabi tabi buyrun." Dedim ve odanın kapısını onlar için açtım.
Aras arkadının dönmüş telefonla konuşuyordu ve kapının açılmasıyla birlikte önüne döndü ve polisleri gördüğünde hafif bir şok geçirdi.
Telefondaki her kimse "tamam ben seni sonra ararım şimdi memur beyler geldi ifademi alıcaklar." Dedi ve telefonu kapattı.
Polisler odanın ortasına doğru ilerlediler ve arasa "Geçmiş olsun Aras bey." Dedi uzun boylu saçları anına düşen bir polis.
"Sağolun komserim." Dedi ve kanepeye oturdu.
"Bu olay nasıl oldu?" Dedi aynı polis.
Aras ilk olarak nazlıya ve sonra bana baktı.
"Memur bey silahımı temizlerken oldu." Dedi.
"Silahın ruhsatı varmı." Dedi polis bey
Aras nazlıya bakarak kaş göz işareti yaptı ve Nazlı odadan çıktı.
İçimden ne oluyor dedim.
Aras polislere dönerek "ruhsatı var." Dedi.
"Peki yarın karakola silahın ruhsatını getirirsiniz." Dedi ve geçmiş olsun diyerek odadan çıktılar.
Buğra odaya bir anda daldı ve
"Gerçeğimi söyledin." Dedi.
Gerçeği derken. Gerçek olan neydi...
🗝️
(Bölüm nasıldı?)
(Gerçek olay ne sizce?)
(Aras kim?)
(Oylamayı ve bölümlerden haberdar olmak için beni takip etmeyi unutmayın.)
(Haftaya görüşürüz.)