Selam. 5.BÖLÜM ile karşınızdayım.
Siza iyi okumalar.
Okuduğunuz tarihi yazınnn.
"Aşk;Sandığın kadar değil,
Yandığın kadardır."
(HZ.MEVLANA)
Hakkari
Sonunda en sevdiğim gün gelmişti.
Hafta sonu. Tatil çünkü. Ama bir gün.
Altıma gri kumaş pantalon, üstüme siyah badi giyindim.Aynanın karşısına geçip oturdum.Birazcık makyaj yapıcaktım. Ama ondan önce müzik açmam lazımdı tabi.
Spotfy'a girip karışık olan listeye girdim. Karışık seç'e bastıktan sonra odada Serdar Ortaç-Mikrop çalmaya başladı.
Şarkının ana nakaratı gelmeye başlayınca daha çok bağırmaya başladım.
Sana bi önerim olucak;
Hayatından
Mikropları at
Bu canda görür aşkı yok edeni
Efendi gibi haddini bileni
Görünce gözüm aşkı hak edeni
Öpesim geliyor
Elimdeki kapatıcıyı masaya bırakıp,allık ve fırçayı alıp yanaklarıma sürdüm.
Yanakların pespembe olunca güldüm kendi kendime.Maskarayı alıp kirpilerime sürdüm.son olarak likit ruju sürerek makyajımı bitirdim.
Ayağa kalkıp masanın üzerindeki parfümü aldım. Bir kaç fıs sıkıp geri yerine koydum.
Dolaptan siyah mini çantamı alıp salona doğru yürüdüm bu sırada hala elimdeki telefonda hala müzik çalıyordu. Müziği kapatıp fortmantoya doğru ilerledim. Ordan'da kabanımı alıp giyindim. Anahtarlıktan anahtarımı alıp kapıya gittim.kapıyı açıp dışarıya çıktım. Anahtarı kilitleyip
Anahtarı paspasın altına koydum.
Ayakkabılıktan botumu alıp giydim.
Arkamdan gelen tıkırtı ile arkama baktım.Safir. Üniformasız ilk defa böyle görüyordum.Çok havalıydı.Üstünde siyah boğazlı kazak,siyah deri ceket altına ise siyah bol kot pantalon gitmişti.kolunda ise siyah bir saat takmıştı. Ama yine o yüzünde o maske belası vardı.
"Daha bakıcak mısınız Aşçı hanım hem nereye böyle?"
"Ne bakması canım gözüm dalmış öyle.Çarşıya çıkıcaktım kendime bir kaç parça kıyafet alacaktım.siz nereye böyle
Komutan bey?"
"Hıhı.Bende çarşıya gidicektim.isterseniz sizide bırakabilirim."
"Aslında çok iyi olur,otobüs yolu çekmektense ama sizi rahatsız etmek istemem "
"Ne rahatsızlığı estafurullah. Hadi o zaman buyrun"dedi eliyle yolu göstererk.
"Çok teşekkür ederim."deyip önden yürümeye başladım. Botumdan çıkan sesle çok havalı yürüyordum.
Merdivenlerden inerken bu sefer tutunmayacaktım. Merdivenden bir iki adım inebilmek başarmıştım. Son basamağa geldiğimde kafamı kaldırdım.Ayağımı atacağım zaman bir anda dengemi kaybedip düşücektim ki Safir tuttu.
"Iyi misin?"
"Iyiyim. Ne güzel yürüyordum ben ya"
Safir bu dediğine kahkaha atıp güldü.
"Bir dahakine tutunarak git"
Önüme dönüp yürüdüm. Safirde arakamdan geliyordu. Safirin arabasının önüne geldiğimde durdum. Satırda hemen yanımdaydı. Arabasının kilidini açıp ön koltuğunun kapısını açıp kafasıyla girmemi bekledi.
"Oo beyefendiye bak sen " deyip güldüm.
Gülümseyip kendi tarafına doğru yürüdü. Arabaya bindiğimizde sessizlik oluştu. "Şey radyoyu açabilir miyim?"
"Sormana gerek yok"
Gülümseyip radyoyu açma düğmesine bastım.
Radyodan rastgele şarkı çalarken son şarkı bitmişti. Ardından tekrar çalıyordu. Bu benim en sevdiğim şarkılardandı.fikrimin ince gülü.
"Fikrimin ince gülü
Kalbimin şen bülbülü
Fikrimin ince gülü
Kalbimin şen bülbülü
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni."
Şakıya mırıldanarak söylerken Safir konuştu.
"Sesli söyle"
"Ne"
"Sesli söyle"
"Neyi"
"Şarkıyı sesli söyle diyorum"dedi
"Niye ki,hem benim sesim güzel değil"
"Hayır,sesin çok güzel sen farkında değilsin."
"Teşekkür ederim"dedim utanarak.
"Ne için teşekkür ediyorsun ?"
"Sesimin güzel olduğunu söyledin. Yani iltifat ettin Bende buna teşekkür ettim."
"Sana iltifat etmedim.Doğruyu söyledim."
"Ne! Öküz" dedim şaşırarak.Daha doğrusu kırıldım.
"Neyse geldik. Aşçı hanım hadi inin sizde"
Aptal! Adam resmen aptal öküzdü ya. Arabanın kapısını açıp aşağıya indim. Kapıyı sertçe kapattım. Yüksek çıkan sesle Safir bana baktı.
"Oha ama yani "
"Noldu komutan bey bir şey mi oldu?"
"Yok canım ne olacak bir şey yok hadi siz geçin"
Safirin bu dediğine gülüp önüme çıkan ilk mağazaya girip kendime sweatshirt bakmaya başladım.
Lâcivert renkte bir sweatshirt seçtikten sonra kabin yerini aramaya başladım. Bir tane boş yer bulduktan sonra girip sweatshirt'ü giymeye başladım. Kendime aynadan bakıyordum çok güzel olmuştu alıyorum.
Kapının önünde sesler duyuyordum ama kesik kesik.
Tam üstümü çıkarıcaken dışarıdan kız sesi duydum.
"Şey pardon asker misiniz?" Diye utangaç bir sesle kız konuşuyordu.
Hızlıca üzerimi çıkartıp kendi kıyafetimi giydim. Kabinin kapısını açtığımda karşımda beklemediğim kişi vardı. Safir.
Ben ona şaşkınlıkla bakarken Safir kıza bakmadan konuştu.
"Evet"
Kız utançla başını eğip konuştu.
Ben hâlâ Safire şaşıran bakışlarımı atarken kolunu belime atıp kasaya doğru ilerledi. Safirın dokunuşu ile donup kaldım. Ona napıyorsun diye bakış atarken sağ eliyle belimi sıktı. Kasanın önüne geldiğimizde durup çantamdan cüzdanımı aramaya başladım. Cüzdanı bulduğumda kafamı kaldırıp Safire baktım. O ödüyordu.
"Napıyorsun sen niye ödüyorsun?"
Safir beni takmayıp poşeti uzatan çalışanın elinden poşeti alıp önüne dönüp yürüdü.
Mağazadan çıktığımızda Safirın önüne geçtim.
"Niye ödedin? Ben ödeyecektim. Hem sen niye benimle geldin? Ben tek başıma gezicektim. Hem o kızla ne konuşuyordunuz. "
"Yorulmuyormusun?"
"Neye yorulcakmışım?'"
"Bu kadar çok konuşmaya "
"Ben mi çok konuşuyorum."
"Evet sen"
"Sus be! Odun! Sen kendine bak çok sessizsin"
"Çattık deliye ya"
"Hem artık söyliyecekmisin neden beni takip ettiğini?"
"Seni takip etmedim. Sadece arkandan geldim. Dedimki kendi kendime şimdi sana bir Şey falan olur dedim. O yüzden,yani seni niye takip edimki."
"Ben çocukmuyum Safir! Yirmiki yaşındayım. "Dedim sinirle.Aklıma gelen fikirle konuşmaya devam ettim.
" Tamam ,O zaman benimlesin. Aldığım her şeyi sen taşıyacaksın " dedim ve güldüm.
Safir bu dediğime şaşırıp konuştu.
" küçüksün işte"
"Sen kaç yaşındasında bana küçük diyorsun?"
"Yirmisekiz yaşındayım. Abin sayılırım."
"Oha! Ne abisi be"
"Tamam hadi kapat konuyu gidelim."
"Hadi o zaman gel benimle"
Önüme dönüp ilerlemeye başladım. Karşıma çıkan mağzayla şaşırdım ve durdum.
"Noldu niye durdun?"
Onu takmayıp mağazanın vitrinine döndüm. Çok güzel bir elbiseydi hemen almam lazımdı.
Hızlıca mağazaya girip, bir çalışan aradım.
"Pardon bakarmısınız ben mankenin üstündeki elbiseyi alabilir miyim?"
"Tabii siz beni takip edin."
Kafamı sallayıp kadını takip ettim.
Birden arkamı dönüp safire baktım.O'da bana bakıyordu.
"Buyrun burada bedeninize bakabilirsiniz "
Kadına teşekkür edip kendi bedenime bakmaya başladım.
___
Safire baktığımda çok yorulmuşa benziyordu. Ona bir sürü poşet taşırtmıştım. Şimdi ise arabayla lojmana gidiyorduk
"Yoruldun mu?"
"O kadar poşet taşı sende yorulursun"
"Ben her alışveriş'e gittiğimde taşıyorum bir kere. Hem sende kabul etmeseydin. Hemen kabul et diyen yoktu."
Safir gözünü yoldan çekip kısa süreliğine bana bakıp sabır dilenir gibi baktı.
Tekrar yola bakıp arabayı sürdü.
___
Hava kararmıştı. O kadar uzun süre kalmıştıkki hava kararmış.
Arabadan inip kapısını kapattım. Bu sefer yavaş kapatmıştım.
"Aferin"
"Niye"
"Bu sefer yavaş kapattında ondan"
"Sana acıdım,bir iyilik yaptım sana. Hem bugün benim poşetlerimi taşıdın onun için"
Safir bu dediğime kahkaha attı. Ardından gülerek konuştu.
"Allahım Allahım sen bana sabır var yarabbim."
"Hadi hadi daha fazla konuşmada poşetleri eve götür."
"Karşında hizmetçi yok senin. Insan derki poşetleri eve bırakır mısın zahmet olmazsa der sen,poşetleri eve götür te Allahım ya "
"Poşetleri eve götürür müsün Safircim."Dedim yalancı gülümsemekle.
"Ha şöyle. Tabikide götürürüm Ay parçası."
Ay parçası? Bana ilk defa ay parçası dedi.
Bu bölüm Yarkın Safirın koluna pembe kurdele bağlayabilirmiyiz.
Yorum ve vote yapmayı unutmayın.
Tt:danesssy1