Bir ayda 60k olduk hiç bu kadar okunacağını düşünmemiştim. Demek ki siz kavgalı şeyler seviyorsunuz anladım ben skcsjcies
Bu arada sizce yth tae mi yoksa savage tae mi? Sebepleriyle yazın ama.
Ve bu arada hangisi daha hırçın çift skfkskxksk bence savage daha hırçın sizce?
Keyifli okumalar.
...
Saat öğle sularına gelirken ikili ilk defa bu kadar geç uyanmıştı.
Sabaha kadar sevişmişlerdi.
Delta kızgınlık dolayısıyla hiç enerji kaybetmemişti ama jungkook o kadar yorulmuştu ki kolunu bile zor kaldırıyordu. Durmak bilmemişti taehyung. Jungkook'u öyle bir becermişti ki yılların acısını fena halde çıkarmıştı.
Ama jungkook'un da canını çıkarmıştı.
Omega her defasında ona istekle karşılık verse bile çok yorulmuştu. Delta çok sert sevişiyordu ve bunun izleri vücudunda haftalarca kalacak şekilde yer edinmişti.
Taehyung omeganın belini, bacağını, kalçasını, omuzunu, her yerini dişleyerek kendi izleriyle doldurmuştu.
Tabi jungkook da boş durmamış aynılarından yapmıştı deltaya.
"Mhmm" jungkook uykusunda homurtular çıkararak kolları arasına girmiş olduğu deltaya biraz daha sokulup yüzünü boğazına gömmüştü. Üstlerinde ki ince çarşaf çıplak bedenlerini kapatırken hava sabah olduğu için ılıktı biraz daha.
Gözlerini ilk olarak açan omega olurken kendini eşinin kolları arasında bulmasıyla biraz daha sokulmuştu ona. Hiç bir çekincesi olmadan yüzünü deltanın mühür yerine gömüp öpmüştü orayı.
O kadar sıcak ve huzurlu hissediyordu ki...
Bu sıcaklık hissi havadan dolayı değildi. Delta onu o kadar mutlu ediyordu ki kendini yirmi dört yıllık hayatı boyunca ilk defa yuvasında hissediyordu.
"Deltaaa" kafasını geriye çekmeden bir elini eşinin saçına çıkarmış ve dün gece sevişirken koparırcasına çektiği saçları okşamıştı yavaşça.
"Uyan koca ayı hadi" mırıldanıp biraz daha sokuldu iri bedene. Eğer aç olmasaydı saatlerce bu şekilde durabilirdi ama dün gece bitmek bilmeyen sevişmeleri dolayısıyla bayağı bir enerji harcamıştı ve karnı gurulduyordu artık açlıktan.
Ancak deltanın onu takmayıp uyumaya devam etmesiyle kafasını yavaşça olduğu yerden çekip yüzünü onunkiyle eşitlemişti. Delta derin bir uykuda olduğu için onu duymuyordu.
"Taehyung"
Yine uyanmamasıyla bir elini deltanın yüzüne çıkararak mıncırmıştı yanağını.
"Taehyung" bu sefer gülerek ona bakarken yanağı mıncırıldığı için uyanmaya başlayan beden gözlerini açmıştı yavaşça.
Jungkook bir bebekmiş gibi eşinin yanağını mıncırıyordu.
Taehyung sabah sabah eşinin gülümsemesini gördüğü için gülümserken gözlerini yavaşça kapatıp açmıştı.
Sabah sabah jungkook'u görmek cennetteymiş gibi hissettiriyordu.
"Koca bebeğim uykusunu alamadı mı yoksa?" Dedi jungkook. Bunu dediği gibi delta uykulu bir tavırla ona bakmıştı.
"Alamadı" kafasını omeganın göğsüne dayayıp iyice ona sarılırken bunu beklemeyen jungkook kıkırdayarak kollarını eşinin boynuna sarmıştı.
Delta mühürlendikten sonra öyle bir yapışkan olmuştu ki omegasını bırakmıyordu.
"Ama çoktan sabah oldu taehyung... Üstelik ben çok açım yemek istiyorum"
Delta bir çocuk gibi omuz silkerek iyice omeganın üstüne çıkmış ve kendi altına almıştı onu.
"Biraz daha kalalım böyle" ellerini omeganın başının yanına dayayıp başını çıplak göğsüne yaslamış ve bir kedi gibi yüzünü beyaz tenine sürtmüştü.
"Ama aşkım..."
"Hmm?" Dudaklarını omeganın morarmış göğsüne bastırıp öptü. Yorgun falan değildi. Aksine çok enerjikti ancak biraz daha yatakta kalmak istiyordu.
"Birazdan açlıktan seni yiyeceğim"
Jungkook bu laflarıyla onu vazgeçireceğini sanarken deltanın hoşuna giden bir sesle konuşmasını beklememişti.
"Ye beni"
....
"Çay döker misin taehyung?"
Delta masadan kalkacağı sırada ona boş çay fincanını uzatan omega oturduğu yerden çikolata bulaşmış dudaklarıyla eşine bakıyordu.
Taehyung pankek yapmıştı ve o kadar güzel olmuştu ki yarısını o yemişti. Masayı sadece delta hazırlamış, jungkook ise bu sırada kucağında ki yeontan'ı severek onu izlemişti çünkü Tanrı aşkına yerinden bile kalkamıyordu.
Oturamıyordu.
Taehyung o rahatça oturabilsin diye sandalyesinin üstüne küçük yumuşak bir yastık koymuştu ve biraz da olsa rahatta hissediyordu bu yüzden. Ancak yine de poposuna çok ağırlığını vermiyordu tahriş olan deliği nedeniyle.
Bu konu da delta çok nazik davranmıştı. Omeganın hareket edemediğini bildiğinden onu sandalyeye oturtup kahvaltıyı tek başına hazırlamış, onu kucağında yeontan ile izleyen eşini öpmüştü dudaklarından ara sıra.
Delta uzatılan fincanı alıp çay doldurmuş ve omeganın önüne bırakmıştı. O çok hızlı yediği için kahvaltısını bitirmişti ancak jungkook tadını çıkara çıkara yediği için uzun sürüyordu.
Daha tabağında bitirmesi gereken on taneden fazla pankek vardı.
"Ben duş alacağım sen devam et bebeğim" jungkook kafasıyla onayladı eşini. Bir eliyle fincanı kavrayarak ona bakmıştı.
"Tamam aşkım"
Taehyung onu ancak daha da yükselten bu hitap karşısında kendini tutamayarak omeganın suratını avuç içine almış ve uzanarak çikolatalı dudaklarından öpmüştü.
"Şöyle yapma dudaklarını"
Jungkook zaten normal konuşmasıyla bile oldukça etkileyici biriyken şimdi dudağına bulaşan çikolata eşliğinde tatlı tatlı konuşması onu delirtiyordu.
Jungkook gülerek geriye çekilen eşine baktı. Taehyung'un ona karşı koyamaması çok hoşuna gidiyordu omeganın.
Delta dudağına bulaşmış olan çikolatayı yalayarak mutfaktan çıktığında jungkook önüne dönüp keyifle kahvaltısını etmeye devam etmişti.
Ondan mutlusu yoktu.
Evinde, eşinin yanındaydı ve bunlar onun mutlu olmasına yeterde artardı bile.
Tabağında ki diğer pankeklerin üstüne çikolata sürüp dilimlenmiş muzları da üstüne koyarak yedi. Her yediğinde ağzından mırıltılar çıkmasına engel olamıyordu çünkü delta o kadar güzel yapmıştı ki tüm gün yese doymazdı.
Yaklaşık beş dakika sonra hepsini yediğinde fincanında ki çayı da bitirerek ayağa kalkmıştı. Ancak kalktığı gibi kalçasına bıçak saplanmış gibi bir ağrı girerken masanın kenarını tutmuştu.
"Ahh"
Değil oturmak yürümekte bile çok zorlanıyordu.
Gözlerini dağınık duran masadan çekip ofladı. Aslında mutfağı temizlemek istemişti ama bu kalça ağrısıyla iş yapabilmesi mümkün değildi.
Bir elini duvara dayayarak yavaşça adım attı. Yeniden hissettiği acıyla alt dudağını ısırmıştı.
Sanki bacaklarında ki güç gitmiş gibiydi. Bir yere tutunmasa her an düşecekmiş gibi hissediyordu kendini.
Duvara tutuna tutuna, zar zor da olsa ağrılar eşliğinde odasına girdiğinde banyodan gelen su sesini duymuştu.
Öylece ayakta dikilip hareketsizce beklemişti bir kaç saniye. Kalçasına yeniden ağrı gireceği için oturmak veya yatmak istemiyordu. Ayakta durunca da acıyordu ancak oturunca daha çok artıyordu seviyesi tabi.
"Jungkook havlum koltuğun üstünde kalmış onu getirsene"
Banyodan eşinin seslendiğini duymasıyla koltuğun üstünde ki lacivert havluya baktı.
"Tamam"
Bir kaç adımda uzanıp onu eline aldığında yavaşça banyoya girip duşakabinin içinde öylece akan suyun altında bekleyen deltaya bakmıştı.
Taehyung çoktan duşunu bitirmiş olmalı ki çırılçıplak şekilde, sıcak suyun altında öylece duruyordu hala.
"Getirdim aşkım"
Yüzünü çevirmeden elini uzattı delta dışarıya doğru. "Ver"
Dediğini yapıp yavaşça bir kaç adım attı ve havluyu eline tutuşturdu. Ancak delta havluyu yere attığı gibi onu kolundan çekip duşakabinin içine sokarken çığlık atarak omuzundan tutmuştu.
"Taehyung ne yapıyorsun?!"
Başından akan sıcacık sular onu sırılsıklam ederken kafasını kaldırmış ve sinirli bakışlarla keyifle gülen deltaya bakıyordu.
"Beraber duş almak istedim" diye kısaca cevap verdi delta. Ancak bunu demesi yetmemiş, omega göğsüne vurmuştu hafifçe.
"Deseydin gelirdim zaten koca ayı"
Taehyung suyun altında daha da biçimlenen kaşlarını kaldırdı. "Sen iyice alıştın bana ayı demeye bakıyorum"
Tehditkâr bir ifadeyle omegaya yaklaşırken jungkook hiç kaçırmayarak onun yüz ifadelerini izliyordu.
Eğer onun yerinde bir başkası olsa bu bakışlar karşısında korkudan bayılırdı ancak taehyung yabancı değildi.
Onun deltasıydı.
"Ayısın tabi. Benim ayımsın"
Delta iyice ona yaklaşıp çoktan ıslanmış olan tişörtünün üstünden omeganın kalçalarını tuttu. Göğüsleri birbirine dayandığından dolayı kısa bir an jungkook'un nefesi kesilirken omegayı duvara dayayarak kendi çıplak bedeniyle ezmişti iyice.
Jungkook hissettiği taş gibi organla alt dudağını hafifçe ısırarak eşinin göğsünü tutmuştu. Deltanın bakışları yoğunca yüzünde geziniyordu.
"Sen nesin?"
"Ben senin omeganım"
Delta inleyerek başını geriye attı. Yüzünde ki kendinden geçmiş ifadeyle derin bir nefes alıp omegaya dönmüştü yeniden.
"Sana bayılıyorum"
Transa girmiş gibi konuşup omeganın ıslak olan tişörtünü tek bir hamlede çıkartıp onu da kendi gibi çırılçıplak yaptığında jungkook hiç utanmamıştı. Aksine ellerini deltasının beline koyarak tutmuştu iri bedeni.
İşte şimdi ikisi de tamamen çıplaktı.
Başlarından aşağı sıcacık su akarken bedenleri birbirine dayanmıştı ve deltanın dakikalardır ereksiyon olan organı omeganın karnına değiyordu.
"Açık sözlü olmanı seviyorum" omega bundan hoşnutluğunu dile getirip tuttuğu beli okşadığında taehyung eğilip dudaklarını birleştirmişti.
Zaten bu hamleyi bekliyor olan omega
Anında karşılık verirken kalçası delta tarafından hamur gibi yoğurulmaya başlanmıştı.
"Ah" dudağından kaçan iniltilere engel olamayan ikili gözünü kapatmış öpüşmeye devam ederken ikisininde yüzünde istekli bir ifade vardı. Kızgınlıkta olan taehyung'du ama jungkook da kızgınlıktaymış gibi delicesine istiyordu eşini.
Taehyung'un öpücükler arasından dudaklarını çekiştirip dişlemesiyle inleyerek başını dayamış olduğu duvara vurmuştu. O an banyo da yankılanan şey öpücüklerinden çıkan ses olurken araya da hırıltılı nefesleri giriyordu çünkü ikili nefes almayı bile unutuyor gibiydi.
Birbirlerine dokunurken kendilerini kaybediyorlardı.
İkili dakikalar ardından geriye çekildiğinde taehyung penisini tutarak okşamıştı yavaşça. Nefes nefese omegaya bakarken jungkook da kısa bir an ona ve eline bakmıştı.
"Kalçan ağrıyor mu?" Demişti fısıldayarak. Ne kadar deli gibi onu becermek istese de sormuştu çünkü canı daha fazla acısın istemiyordu.
Jungkook ne kadar acısa bile kafasını iki yana sallamıştı. "Acımıyor yapabiliriz"
Eşi daha önemliydi.
Üstüne üstlük acısa bile istiyordu çünkü içine girdiğinde sadece zevk hissediyordu ve o bunun bağımlısı olmuştu resmen.
Delta cevabını aldığı gibi omegayı çevirip yüzünü duvara dayadığında jungkook kısa bir an irkilse bile ellerini duvara dayayıp beklemişti. Taehyung kalçasını daha da çıkıklaştırıp saniye beklemeden içine girdiğinde ikiliden zevkli bir inleme çıkmıştı.
"Ahhh" taehyung hissettiği dar ve sıcak duvarlara karşı gözlerini kapatıp inlerken başını döndüren zevk hissiyle içinde gel git yapmıştı hızla.
Zaten dün geceden beri bu tempoya alışık olan omega yüzünü duvara yaslamış şekilde zevkli zevkli inlemeye başlarken hemen arkasında deltanın göğsünü hissedebiliyordu.
"Mhmm" zevkten beyni uyuşan omega gözleri kapalı şekilde inlerken ağzı bir an olsun kapanmıyor ve sürekli inliyordu.
İkisi de zevki sonuna kadar yaşıyordu.
Taehyung bir eliyle karnını tutup daha rahat ederken gözlerini birleşme noktalarına indirmişti.
Her kendini itişinde penisi omeganın o koca kıçının arasında kayboluyordu...
Buna daha da erekte olan delta gözlerini oradan çekmeyerek bir kaç tokat attı her hareketinde deli gibi sallanan dolgun kalçalara. Jungkook acıdan bir an tökezleyecek gibi olmuş ama delta onun düşmesine izin vermeyerek devam etmişti hareketlerine.
Gözlerini birleşme noktalarından çekip jungkook'un yüzüne baktı. Omega yüzünü duvara yaslamış gözlerini kapatarak inlerken yüz ifadesi bile zevke getirebilirdi insanı.
İçine daha sert vuruş yapmıştı o an. Onu sıkıca sarıp içine çeken dar duvarlara karşı omegayı karnından daha sıkı tutup kendine çekmiş ve tamamen içine köklenmişti.
Onu tamamen içinde hisseden omega hissettiği dolulukla alt dudağını ısırmıştı.
Deltanın taş gibi organı tamamen içindeyken başı dönüyordu adeta.
Kıvrımlarını, damarlarını, sıcaklığını her şeyini hissedebiliyordu.
Omeganın belini iyice gererek kalçasını daha çok havaya kaldırdığında hareketlerine son hız devam etmişti.
Tuttuğu karnı okşayıp gözlerini kapattığında sona geldiği için kendini son kez bastırmış ve tüm sıvılarını içine akıtmıştı.
Boşalmanın etkisiyle başını eşininkine yaslayıp gözlerini kapattı. Bu sırada ikisi de derin nefesler alıp veriyordu.
"Acıyor mu?" Dedi delta hala karnını okşamaya devam ederken. Biraz daha içinde durmak istiyordu sıvıları boşuna gitmesin diye.
Omega sersemlemiş şekilde geriye çekilerek duvara tutunmaya devam etti. Delta içinden çıkmadığı için derin nefesler alıyordu hala. "Biraz"
Delta saniyeler sonra içinden çıktığında düşecek gibi olmuştu. Taehyung anında kollarını beyaz tenliye sarıp onu kendine çevirmiş ve alnından öpmüştü.
Omegayı Öyle becermişti ki jungkook sersemleşmiş gibi hissediyordu kendini.
"Şimdi seni yıkayalım"
Ayakta duracak gücü olmayan jungkook kollarını deltanın beline dolayıp başını göğsüne yaslarken taehyung uzanıp kenardan şampuan şişesini almıştı onu yıkamak için.
"Gözlerini kapat yanmasın"
....
(İki hafta sonra)
Akşam olmuştu ve şu anlık her şey sessizdi.
İkili bir kaç dakika önce sevişmelerini bitirmiş, jungkook üstüne taehyung'un büyük gömleklerinden birini giymişken deltanın altında sadece eşofmanı vardı.
Deltanın kızgınlığı çoktan geçmişti ancak onlar sevişmeyi seven bir çift olarak boş durmuyordu zaten.
İkili yanan şöminenin önünde uzanıyor, ateşin ışığı bedenlerini aydınlatıyordu. Taehyung omeganın arkasına geçmiş bir kolunu ona yastık yaparken diğer eli karnının üstünde duruyor, arada bir okşuyordu orayı.
Bedenleri birbirine yapışmış olan Jungkook ise hiç şikayetçi değildi bu durumdan. Hem yorgunluktan hemde ateşin sıcağından dolayı mayışmış bir şekilde gözünü kapatmış, öyle duruyordu.
Küçük oğulları yeontan ise yatağın üstündeydi.
Taehyung omeganın karnını yeniden okşadığında elini gömleğinin altına sokup çıplak teninden tutmuştu bu sefer orayı. Şömine ateşinden dolayı sıcacık olan ten hoşuna giderken biraz daha beyaz tenliye sokulup homurtular çıkarmıştı.
Jungkook deltanın kedi gibi sırnaşmasına gülüp elini karnının üstünde ki esmer büyük elin üzerine koyup okşamıştı yavaşça.
Delta omegasına karşı çok yapışkandı ve jungkook buna bayılıyordu.
"Nesin sen benim küçük kedim misin?" Bilerek ince ses çıkarıp kafasını çevirmiş ona bakmıştı. Deltanın kısık bakışlarıyla karşılaştı. Uzanıp omeganın çenesini dişlemesiyle jungkook gülerek tuttuğu elini mıncırmıştı.
"Bende seni ısırırım görürsün gününü" demişti deltanın geriye çekilmesiyle. O an eşine doğru dönmeye karar verip deltaya dönerken bunu anlayan taehyung ona yardımcı olmuş ve omegayı belinden tuttuğu gibi kendine çevirmişti.
İşte ikili şimdi tamamen yüz yüzeydi.
"Isırdıkların yetmedi mi?" Deltanın imayla dedikleriyle omuz silkmişti.
"Deltasın sen canın acımaz ki." Ardından yüzünde cilveli bir ifade belirmiş, iyice eşine yapışarak kolunu omuzuna sarmıştı.
"Hem... Benim koca ayımın derisi çok kalın hiç bir şey olmaz" alayla konuşup gülerken kıçına bir şaplak yemesiyle inleyerek deltanın vurduğu yeri tutmuştu.
Delta her boşlukta şaplak atmaktan eksik kalmıyordu.
Seviştikleri anlarda şaplak delisi ediyordu omegayı.
Kaşlarını çattı jungkook deltanın keyifli yüzüne karşı. Taehyung omeganın çocukça mızmızlanmasına gülüyordu bu sırada.
"Hiç romantik değilsin taehyung!"
Kaşlarını kaldırdı delta. "Bunu kocasına koca ayı diyen bir omega mı diyor?"
Jungkook onu daha da gıcık etmek için, "ama ayısın aşkım yalan mı-" bunu dediği gibi kalçasına yeniden şaplak yediğinde inleyerek vurduğu yeri tutmuştu yine.
"En sonunda bende sana şaplak atacağım o zaman göreceksin" mızmızlanıp yüz çevirdi tavırla. Taehyung ise gülüp vurduğu yeri okşamıştı hafifçe.
"Kocanı kızdırma o zaman" yumuşakça konuşup yüzünü onunkine uzatmış ve burun ucundan öpmüştü omegayı. Bu öpücüğü beklemeyen jungkook kısa bir an gülümseyecek gibi olurken kendini zar zor tutup sinirli bakışlarını sürdürmüştü.
"Kollarıma o kadar çok yakışıyorsun ki..." Kendi kendine mırıldanırken elini omeganın karnına indirip orayı tutmuştu. Jungkook taehyung'un günde belki de yüzüncü kez yaptığı şeye yine gülümserken onu izlemeye başlamıştı.
Delta yine hayallere dalmıştı.
"İlerde ortamızda yatar bebeğimiz"
Jungkook da kafasını sallayarak onayladı eşini. İkili birbirine bakarak güzelce hayallere dalmıştı yine.
"Evet... Onunla sürekli oyun oynarız hiç sıkılmaz"
Delta da gülümsedi. "Daha güzel fikrim var. Sıkılmasın diye kardeş yaparız kızımıza"
Omeganın bunu kabul edeceğini sanarken jungkook tepkili bir ifadeyle deltanın omuzuna vurmuştu. "Pizza mı yapıyorsun taehyung o nasıl laf? Bir çocuk yeter de artar bize"
Evet o da en az iki üç çocuğu olsun isterdi ancak bebeklerin bakımı hakkında hiç bir bilgisi olmayan biri olarak korkuyordu. Üstelik iki çocuğa yetişebileceğini de hiç sanmıyordu.
"Kızgınlıkta üç çocuk diyordun şimdi ne oldu?"
Deltanın huysuzca homurdanmasıyla omuz silkmişti. "Kızgınlık başka bu başka" ardından bir eli eşinin saçına çıkmış ve gözünün önüne gelen tutamları geriye itmişti.
"Ayrıca kız olacağını nereden biliyorsun? Belki erkek olacak"
"Öyle hissediyorum" mırıldanarak konuşmasıyla omega gülümsemişti.
"Olur kocacığım o da olur" cilveli bir sesle konuşmasıyla delta kalçasını okşamıştı.
Jungkook'un kocacı hallerine bayılıyordu.
"Kocan birazdan seni çok kötü ısıracak" tehditkârca konuşup omegaya yaklaştığında jungkook kıkırdayarak geri kaçmaya çalışmıştı.
"Hayır ısıramazsın"
Ancak deltanın elleri buna engel olmuş ve omegayı belinden tuttuğu gibi kendine çekip burnunu ısırmıştı.
"Taehyung" jungkook canını hiç acıtmayan hamleler karşısında kıkırdarken eşinin göğsüne vurdu hafifçe. Delta ise bu sırada homurtular çıkararak omegasının tatlı burnunu ısırıyordu.
Jungkook içini sıcacık eden temaslar karşısında kıkırdamaları gülümsemeye dönerken delta geriye çekilip dudaklarından öpmüştü onu.
"Şöyle bana tatlı tatlı bakıyorsun ya..." Dudaklarını ayırdığı gibi yeniden omeganın iri gözlerine döndüğünde iç çekti. Jungkook eşine o kadar güzel bakıyordu ki...
Uzanıp yeniden gülümsemesinden öptü onu. Ardından bu yetmemiş, yine ve yine öpmüştü aynı yerden.
Bu sadece kızgınlıktan dolayı değildi. Zaten öpesi geliyordu jungkook'u.
Güzeller güzeli olan omegası da öpülmeyecek gibi değildi gerçi.
"Hmm bakıyorum" jungkook da eşine ayak uydurup yüzünü onunkine yaklaştırmış, öpmüştü çenesinden.
"Hep bakarım"
İşte onun bu konuşmaları deltayı bitiriyordu.
Taehyung uzanıp öpeceği sırada aklına gelen şeyle durdurmuştu onu.
"Dur aşkım"
Taehyung garip bir ifadeyle baktı. "Ne oldu?"
Düşünceli bir ifadeyle alt dudağını ısırdı omega. Aslında bu konu uzun süredir aklındaydı ama onunla baş başa vakit geçirmek istediğinden dememişti.
"Aklıma şey geldi"
Yumuşakça konuşup ellerinin arasında ki saçları okşadı yavaşça. Delta ise kaşlarını kaldırmış şekilde ona bakıyordu.
"Ne geldi bana da söyle"
"Biz ne zaman evleneceğiz?" Omega uzun süredir aklını meşgul eden soruyu dile getirdiğinde meraklı bir ifadeyle ona bakmıştı. Taehyung ise ilk defa evlilik konusunun açılmasıyla bir kaç saniye susmuştu.
Evet jungkook ile mühürlüydü ancak resmi nikahta gerekiyordu.
"Hemen yarın evlenebiliriz istersen" oldukça ciddi konuşup omeganın tepkilerine baktı. O da evlenmeyi istiyordu. İstemese zaten onunla mühürlenmezdi ama jungkook bunun tam aksini düşünüyor olmalıydı.
Öyle ki deltanın cevabıyla yüzü düşmüş, gözünde ki parıltılar gitmişti sanki.
"Neden o kadar hevessiz dedin? İstemiyor musun yoksa evlenmeyi?" Konuşurken Sesinin titremesine engel olamayan omega ellerini deltanın saçından geriye çekip ağlamamak için burnunu çekmişti. Deltanın bu kadar düz bir ifadeyle tamam demesi üzmüştü onu.
Taehyung anlamaz bir ifadeyle kaşlarını çattı. Jungkook'un bu ani değişimini garipsediğinden sesi alçalmıştı istemsizce.
"Saçmalama jungkook seni sevmesem neden mühürleyeyim neden çocuğumuz olsun diye tutturayım?"
Kendisine bakmayan omeganın çenesinden tutup inatla kendisine baktırmıştı. Jungkook yaşlı gözleriyle ona bakıyordu.
"Seni ne kadar çok sevdiğimi görmüyor musun?"
Mırıldanmasıyla jungkook da kedi gibi mırıldanmıştı. "Bende seni seviyorum" burnunu çekip biraz daha eşine sokulmuştu. Taehyung ise onun bu kedi gibi sokulmalarına gülüp bebeği gibi göğsüne bastırmıştı onu.
"İstediğin nikah olsun. Yarın şehre gidip işlemleri hallederiz"
"Sonra pasta da alalım" omeganın boğuk çıkan sesiyle gülmüştü yeniden. Dışardan bakıldığında jungkook deltanın kolları arasında boğuluyor gibi görünüyordu ancak yerinden oldukça memnundu.
"Alırız ne istersen bebeğim"
Taehyung bu resmi nikah işini o kadar da umursamıyordu mühür kadar. Sonuçta jungkook onun mühürlü eşi olmuştu ve kimse ayıramazdı eşini ondan ancak ilerde bir sorun olmaması için yine de nikah şarttı.
Jungkook tüm her şeyden, ailesinden, nişanlısı olacak o ayıdan kaçıp ona gelmişti ve mühürleneceklerini ikisi de tahmin etmemişti.
Daha doğrusu delta hayatının bu kadar değişmesini beklemiyordu. Jungkook geldikten sonra adaya can gelmişti. Renkler daha canlı, sesler daha cıvıl cıvıldı ve bunların hepsi omega sayesinde olmuştu.
Kollarının arasında ki beden onun huzuru olmuştu.
Ve delta ise jungkook'un yuvası olmuştu. O bir bedenden öteydi jungkook için. Hissettirdikleri aşktan daha fazla, güven, huzur, mutluluk ve pek çok daha dile dökemeyeceği his vardı içinde.
Haftalar önce kovurlurken şimdi o adamla kucak kucağa olacağını hiç düşünmezdi.
Ama bu anı yaşamak düşündüğünden bile daha güzeldi.
....
Bölümü yazarken krizler geldi. Çok sıkıldım zaten boş bir bölüm oldu ama neyse. Diğer bölüm evleniyorlar zaten ve taelous var ehehehehe
Sizce ne olacakts taelous olacak?
Bu arada moralim bozuk... Bugün dört iş görüşmesine gittim ancak dördü de olumsuz. Kpssye girmeye çalışacağım ama lise mezunuyum diye çok alım da olmaz ne yapacağım bilmiyorum...
Anlat anlat bitmez yani.
Görüşürüz.