Savage benim güvenli yerim oldu bitince ne yapıcam onu düşünüyorum...
Ve bir şey fark ettim hikaye boyunca kendini belli etmeyen hayalet okuyucular son bölümde yb yb diye kuduruyor. Cidden öyle gıcık oluyorum ki hiç yazmayasım geliyor.
Keyifli okumalar.
...
Yatağında uzanarak uyuyan delta yanağında hissettiği ıslaklık ve duyduğu garip seslerle homurtular çıkararak kafasını çevirdi.
Ancak bunu yaptığında üstünde küçük bir bedenin ağırlığını hissetmesiyle gözlerini açmıştı.
Neredeyse altı aylık olan, bembeyaz tenli bir kız çocuğu üstüne çıkmış yanağını emiyordu iri gözleriyle.
Bu onun kızıydı.
Küçük kızı babasının üstüne uzanmış onun yanağını ağzının içine almışken yeni yeni çıkmaya başlayan dişleriyle ısırmaya çalışıyor, kendince sesler çıkararak babasını uyandırmaya çalışıyordu.
"Balım"
Kızını görmesiyle uykulu gözlerle ona bakıp anında o küçük bedenini kollarıyla sardı. Yatakta yan dönüp kolları arasına almıştı onu.
Bu sırada ise hemen önünde ki kızı çenesini dişlemeye başlamıştı.
Gülümseyerek mis kokulu yanağına bir öpücük bıraktı. Ardından başını onun beyaz boynuna gömmüş, kokusunu içine çekmişti derince.
Kızı o kadar güzel kokuyordu ki onu koklayınca cennette gibi hissediyordu.
Küçük bebeği jungkook gibi beyaz tenliydi. Gözleri aynı omega babasına benzerken burnu ve dudaklarını ise delta babasından almıştı.
İkisinin çocuğu olduğu çok belli oluyordu.
Küçük beden babası onu koklamaya devam ederken beyaz küçük parmaklarını babasının saçına çıkarıp çekmeye başladı. Bu sırada garip sesler çıkarırken acıktığı için karnı gurulduyordu.
Neredeyse altı aylık olan kızı o kadar tatlıydı ki kafayı yiyordu.
Tombul, yanakları ve elleri şişti. O kadar tatlıydı ki bazen kendilerini tutmayıp yanaklarını dişliyorlardı acıtmayacak şekilde.
"Baban nerede hmm?" Aklına omeganın gelmesiyle kızını da alarak kalktı yataktan. Küçük beden babası yürürken etrafa öyle tatlı tatlı bakıyordu ki görenler kafayı yerdi.
"Bebeğim?" Evin içinde onu hemen bulmak amacıyla seslenirken mutfaktan ses gelmişti.
"Buradayım aşkım mama hazırlıyorum"
Kızını kucağında hoplatıp yanağına bir öpücük bırakarak mutfağa girdi. Tezgahın önünde ki omegayı görmesiyle yanına gidip öpmüştü dudaklarından.
"Siz baba kız uyuyunca bende mamayı hazırlayayım dedim." Omega gülümseyerek deltanın kucağında ki tatlı bedeni öpmüştü burnundan.
"İyi uyudun mu aşkım?" Dedi bebeğine. Küçük kızı ellerini uzatıp omeganın yüzünü tutarken o tombul ellerini de öpmüştü jungkook.
"Benden önce uyandı. Gözlerimi onun sayesinde açtım yanağımı ağzının içine almış dişliyordu" deltanın gülerek dediklerine jungkook da gülüp hazırladığı mamayı kaseye koymuştu.
"Çok iştahlı... Yanakları nasıl da şiş öpmeye doyamıyorum resmen"
"Aynı senin gibi"
Bunu dediği gibi jungkook sinirle ona dönmüştü.
"Ben tombul muyum taehyung?"
Gülümseyerek kafasını salladı delta. "Çok kilolu olmasanda yanakların şiş biraz bebeğim. Doğum yapınca kilo aldın normaldir. Ayrıca ne güzel işte iki tombul bebeğim var"
"Bana şöyle seslenme" dedi jungkook tavırlı bir sesle. Uzanıp kucağından kızını almış, masaya oturarak mama yedirmeye başlamıştı bebeğine.
Taehyung alt dudağını dişledi.
Jungkook doğum yaptıktan sonra vücudu biraz daha ele gelir olmuştu ve buna bayılıyordu.
Yüzü toparlanmış, can gelmişti. Zaten güzelken daha güzel olduğu için aklını alıyordu deltanın.
O jungkook'un her haline bayılıyordu.
"Yerim o yanaklarını"
Bunu dediğinde omega yumuşayacak gibi olurken kendini son anda tutarak bebeğini yedirmeye devam etmişti.
....
"Taehyung"
Jungkook kolları arasına girmiş olduğu taehyung'u uyandırmaya çalışırken onun neden gülümsediğini anlamıyordu.
İkili gece beraber uyumuştu jungkook'un isteği üzerine. Omega onun dört gündür uyumadığını bildiğinden beraber yatmak istemişti.
Jungkook uykulu gözlerle deltanın gülümsemesine bakarken biraz daha ona yaklaşmıştı.
Delta her ne görüyorsa cenneti görüyordu sanki.
"Uyan artık hadi"
Ancak yine uyanmamasıyla omuzundan sarsmıştı onu sertçe. Delta saniyeler içinde gözlerini açarken uykulu gözlerle omegaya bakmıştı.
"Yedirdin mi çocuğu?"
Jungkook anlamayarak kaşlarını çattı.
"Ne çocuğu taehyung?"
Rüyanın etkisinden yavaş yavaş çıkan olan taehyung gözlerini yeniden kapatarak açmıştı kendine gelmek için.
O gördüklerinin bir rüya olduğunu anlarken bıkkınca bir nefes alıp jungkook'a bakmıştı.
Halbu ki gerçek olmasını o kadar çok isterdi ki.
"Rüyanda ne gördün? Uykunda gülümsüyordun" dedi jungkook meraklı bir sesle. Deltayı cennet görmüş gibi mutlu eden şeyi merak ediyordu.
Delta gülümseyerek alınlarını birbirine dayadı. Bir eli jungkook'un yanağına çıkıp orayı usulca okşamaya başlarken cevap vermişti.
"İlerde yaşayacağımız anların rüyasını gördüm" mırıldanarak biraz daha omegaya sokuldu.
Jungkook'un da yüzünü bir gülümseme sararken bir elini deltanın saçına çıkarmıştı.
"Ne gördün ki?"
"Küçük bir kızımız vardı, Yanağımı dişleyerek beni uyandırıyordu. O kadar tatlıydı ki aynı bizim kopyamızdı jungkook. Senin tenin gibi bembeyaz, iri gözlü, tombul bir bebekti."
Jungkook içinin sıcaklık hissiyle dolmasına engel olamayıp alt dudağını ısırdı. Delta o kadar güzel anlatıyordu ki sabah sabah çocuk yapası gelmişti.
"Çok tatlıymış"
Kısık sesiyle devam etti delta. "Sonra seni gördüm. Mutfakta bebeğimize yemek hazırlıyordun"
Sabah sabah ikisi de hayallere dalmıştı.
"O yüzden uyandığın gibi çocuğu yedirdin mi diye sordun değil mi?" Jungkook gülerek konuştuğunda delta da gülmüştü.
Dört günün üstüne omeganın kolları arasında uyumuş, üstelik harika bir rüya görmüştü ve keyfine diyecek yoktu.
"Hadi kalkalım. Evimizde bugün gitmesi gereken bir omega var onu göndereceğiz"
Uzanıp deltanın yanağına bir öpücük kondurdu. Kalkacağı sırada delta izin vermeyerek kendine çekmişti onu.
"Bende öpeyim" yüzünü yakınlaştırıp öpeceği sırada jungkook eliyle durdurdu onu. Elini iri dudaklara dayayarak engellemişti öpücüğünü.
"Omega gitmeden öpemezsin"
Kararlıydı. Omega gidene kadar dokundurtmayacaktı kendine.
Delta bıkkınlık dolu bir nefes aldı.
"Bir kerecik" omeganın elini dudaklarının önünden çekti. Uzanıp çenesinden öpeceği sırada jungkook buna izin vermeyerek yataktan kalkmıştı hemen.
"Omegayı ne kadar çabuk gönderirsen o kadar öpersin." Sallana sallana dolabının önüne gidip başka bir şort ve tişört çıkarttı.
Taehyung ise onun yürürken sallanan kalçalarına bakıyordu bu sırada.
Omega hiç bir çekincesi olmadan deltaya arkasını dönerek şortunu indirdi. Delta bir anda çıplak kalçasını görmesiyle donakalırken yutkunmuştu.
Jungkook üstünde ki tişörtü de çıkarıp yere attığında ilk önce yeni aldığı tişörtünü üstüne geçirdi. Bu sırada arkası dönük olduğu için deltanın bakışlarını göremiyordu ama tahmin edebiliyordu.
Deltanın feromonları öyle bir artmıştı ki alt dudağını ısırmıştı.
Taehyung deli gibi erekte olmuştu omeganın dolgun kalçasını izlerken.
Bunu anlayan omega seksi bir tavırla şortunu eline almış, eğilerek kalçasının daha da çıkıklaşmasını sağlarken bacaklarından geçirmişti bez parçasını.
Taehyung yataktan aniden kalktı. Elini yanda ki çekmeceye atarak içinden binde bir kullandığı son model telefonunu alarak adamını aramıştı.
"Yarım saat içinde adaya gel çabuk"
O omega gitmeden jungkook kendine dokundurtmuyordu ve deltanın daha fazla sabrı kalmamıştı.
Bunu duyan jungkook gülümseyerek çıktı odadan. Taehyung ise bir çıkan omeganın arkasından, bir de şişmiş ön tarafına bakmıştı.
O arkadaşız kelimesinin cezasını çok iyi veriyordu ona jungkook.
Oflayarak ayağa kalktı. Yine tuvalete gitmesi gerekiyordu...
....
Jungkook çoktan kahvaltıyı hazırlamış, masayı kurmuştu. Omega için ise tepsi de küçük bir kahvaltılık yapmıştı.
Keyifli olduğu için meyveli çörek yapmıştı. Evi o kadar güzel kokutmuştu ki iştah açıyordu bu koku.
Mutfakta, tezgahın önünde durup iş yaparken omega için fincana çay doldurdu. Fincanı da tepsiye koyarak çıkmıştı mutfaktan.
Omeganın odada yemesini istiyordu.
Kendi taehyung ile baş başa kahvaltı edecekti ve omega varken bunu yapamazdı. Aslında yapardı ama onun deltaya sapıkça baktığını görürse kendini tutamayıp ikisini de parçalayabilirdi.
Odaya girip yatağında sıkılmış bir ifadeyle oturup camdan dışarı bakan omegaya baktı. Omega kapının açıldığını duyduğu gibi deltanın geldiğini sanıp hevesle kafasını çevirmişti. Ancak jungkook'u görmesiyle yüzü düşmüştü.
"Sen mi geldin?..."
Bunu anlayan jungkook sinirle dişlerini birbirine bastırdı. Omega sabah sabah kaşınıyordu cidden.
"Kimi bekliyordun?" Sinirine engel olamayıp sertçe konuştuğunda tepsiyi omeganın kucağına bıraktı. Omeganın meraklı bakışları eşliğinde geriye çekilmişti.
"Taehyung'u görmek isterdim açıkçası"
Omeganın pişkin pişkin konuşmasıyla dudaklarını yaladı. Üstüne atlayıp onu dövmek, evinden def etmek istiyordu.
Ancak bunu yaparsa dövülen sadece o değil, taehyung da olacaktı.Kadına biz arkadaşız diyerek resmen yol açmıştı.
Ne olursa olsun deltasını kimseye kaptırmazdı.
Alaylı bir ifadeyle dudaklarını büzdü.
"Maalesef canım göremezsin. Kendisi şu an işleriyle uğraşıyor ve akşama kadar da dolu"
Ardından aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını kaldırmıştı. "Zaten yarım saate buradan gidiyorsun ne yapacaksın onu? Taehyung seni tekneyle aldıracak adadan merak etme çabuk varırsın şehre"
Gıcık bir ifadeyle gülümseyip kapıya doğru ilerledi. "Afiyet olsun"
Odadan çıkıp kapıyı kapattı. Yüzü anında sinirli bir ifade alırken kendi odasına girmiş, koltuğunda oturan taehyung'un yanına gidip kucağına çıkmıştı sinirle.
Taehyung omeganın kucağına gelmesiyle heveslenirken hevesi çok çabuk kursağında kalmıştı. Jungkook ona katliam çıkaracakmış gibi bakıyordu.
"Omega sabah sabah kimi görmek istedi bil bakalım?" Tıslayarak ona doğru yaklaştı. İçinde öyle bir sınır vardı ki bu evi deltanın başına yıkası geliyordu.
Taehyung kaşlarını kaldırdı. "Ben nereden bileyim"
Bunu dediği gibi jungkook omuzlarından tutup sarsmaya çalıştı.
"Seni görmek istedi tamam mı?! Karşıma geçip pişkin pişkin taehyung'u görmek isterdim dedi!"
Delta omeganın ellerini tutup buna bir son vererek iyice kendine çekti onu. Jungkook kucağında sinirle tepinip saçlarını çekti sertçe. Sürtündüğünden dolayı delta yutkunurken hala saçlarını çekmeye devam ediyordu.
"O kadın sana sulandıkça seni öldüresim geliyor!"
"Rahat dur!"
Omegayı yerinde sabitleyip belinden tuttu sıkıca. Sabah zaten zar zor kendini rahatlatmışken yeniden erekte olmak istemiyordu.
"Bu evi ikinizin başına yıkarım" tıslayarak deltaya yaklaşıp alınlarını birleştirdi. O kadar sinirli hissediyordu ki taehyung'u yese doymazdı.
Ancak o sinir hissederken taehyung çok başka şeyler hissediyordu.
Deltanın bakışları dudaklarına indi hemen. Jungkook'un sinirli halleri o kadar ateşliydi ki...
"İstersen tam şu anda omegaya sevgili olduğumuzu duyurabiliriz"
Bir elini omeganın belinden kalçasına doğru kaydırarak dolgun teni yoğurduğunda alayla gülmüştü jungkook.
"Çok beklersin"
Omuz silkti taehyung. Omega gidince sevişeceklerini sanıyordu. "Fark etmez nasıl olsa omega gidince sevişeceğiz"
Ancak jungkook tam tersini kanıtlayarak kucağından hışımla kalkmıştı.
"Hayır efendim sevişmeyeceğiz!"
"Ne demek sevişmeyeceğiz?!" Taehyung da ayağa kalktığında sinirli bir ifadeyle önünde ki omegaya baktı. Jungkook'un her tribine katlanabilirdi ama bunu kabul etmezdi işte.
"Cezanı bir gün daha uzatıyorum" tripli bir ifadeyle kollarını birbirine dolayarak yüzünü çevirdi. Taehyung ise sinirle alt dudağını dişleyerek avuçlarını yumruk yapmıştı.
"Şimdi seni bir sikerim görürsün cezayı"
İkili sinirle birbirine bakarken odaya yeontan'ın girmesiyle gözleri ona kaymıştı. Çocuğun yanında kavga etmek istemeyen jungkook işaret parmağını kaldırarak ona doğrulttu.
"Dua et çocuk var yoks-"
"Yoksa ne?" Dedi taehyung kaşlarını kaldırarak. "Ne yapardın söylesene?"
İkisi de gergindi.
"Taehyung seni yatağa atıp yastıkla boğarım sinirlendirme beni"
"Bir dene bak neler yapıyorum o ağzına"
Yaptığı imayla omeganın yanakları kızardı. Delta önünde kızaran küçük bedene bakarken içinden kolundan tutup yatağa atmak geliyordu.
Artık daha fazla sabrı kalmamıştı.
Ayağını yere vurdu sinirli bir ifadeyle.
"Çok beklersin" arkasını dönmüş, gideceği sırada kolundan çekilmesiyle neye uğradığını şaşırırken taehyung onu kendine çevirip dudaklarını birleştirmişti.
"Mhmm" gözünü kapatıp hoşuna giden mırıltılar çıkararak öpmeye başlarken omegayı iyice kendine çekip daha sıkı kavradı dudaklarını. Jungkook sinirli bir ses çıkarıp onu itmek için göğsüne vurmuştu. Ancak deltanın ağzına doğru inlemesi, üstüne üstlük daha hararetli öpmeye başlamasıyla bu hamlesi işe yaramamıştı.
"Tae-" kendini çekip bir şey diyecekken delta izin vermeyip yeniden birleştirmişti dudaklarını. Jungkook beynini uyuşturan öpücükler karşısında yenilecek gibi dururken pes etmemeye çalışıyordu hala.
Taehyung lezzetli mırıltılar çıkarıp öpmeye devam ederken jungkook'u bir saniye olsun bırakmıyordu. Dünden beri onu öpememişti ve canına tak etmişti artık.
Uzun süre ardından geriye çekilip sesli nefesler alırken jungkook derin bir nefes çekmişti ciğerlerine. Delta dudaklarını öyle bir emmişti ki bir an vakumlanıyor sanmıştı.
"Yerim senin sinirini" hıncını alamayıp yeniden dudaklarına yapışmış, art arda öpücükler bırakarak uzun saniyeler boyunca öpmüştü onu.
Jungkook ise bunlar yaşanırken çoktan gardınını indirmiş, hoşuna gitmiş bir yüz ifadesi takınıyordu. Delta ne yaptığını o kadar iyi biliyordu ki hem omegayı hemde jungkook'u yumuşatmıştı bir kaç dakika da.
"Bebek seni" geriye çekilip omeganın yumuşamış yüz ifadesine baktı.
Bazenleri delta kendini bir çocukla uğraşıyormuş gibi hissediyordu jungkook sayesinde. Ama bundan bir şikayeti yoktu.
Beyaz kolundan tutup mutfağa çekiştirdi onu. Tartışmayı daha fazla sürdürmek istemiyordu. Jungkook da istemiyor olmalı ki susmuş, onu takip etmişti.
"Bunları konuşmayıp kahvaltı edelim. Evi çok güzel kokutmuşsun zaten canım çörek çekti"
....
İkili kahvaltıyı hemen etmişti. Taehyung'un öpücükleri karşısında sakinleşen jungkook kahvaltıyı deltanın kucağında, öpücüklere boğularak keyifle etmişti.
Omeganın gitme saati çoktan gelmişti.
Taehyung'un adamı başka lüks bir tekneyle adaya gelmiş bekliyordu. Jungkook ise bu sırada omeganın yanındaydı ama o kadar bunalmıştı ki omeganın hemen gitmesini istiyordu.
Omega gitmeye pek hevesli değildi.
Yüzünden memnuniyetsizlik akıyordu ve jungkook pek âlâ anlıyordu bunu.
Ama o ev deltayla onun eviydi ve evinde daha fazla onu barındırmayacaktı.
Yuvasında kendilerinden başka kimseyi istemiyordu.
"Deltaya da ayıp oldu böyle bir teşekkür etseydim..." Omega üzüntüyle konuşup yatağından kalkarken hemen önünde ona bakan jungkook göz devirmişti.
"Bana et ben ona iletirim teşekkürünü"
Ayağa kalkan omega destek almak için yatağın başlığını tutarak jungkook'a baktı. Jungkook ona öyle bir bakıyordu ki eğer omega dakikalar sonra buradan gidecek olmasa onu denize atacak gibi bir hali vardı.
Dudak büzdü omega tatlı olduğunu sandığı bir ifadeyle. Ama bunu yaptığı gibi jungkook iğrenerek yüzünü buruşturmuştu hafifçe.
"Belki numarasını alırdım. Sonuçta hep burada kalmıyor şehre gelince takılırdık"
"Onun değil de omegasının numarasını vereyim istersen bir güzel pataklar seni ne dersin?!"
Omeganın şeytan gibi bakmasıyla pes etmiş gibi ofladı. Jungkook ona saldırmamak için yumruklarını sıkıyordu.
Şıllık bir omega karşısına geçmiş deltasıyla yatmak istediğini söylüyordu!
"Bana bak" dedi tıslayarak. Elini ona vurmak için kaldırıp geriye indirmişti hemen. Kendini tutmalıydı. Kendini tutmalıydı çünkü omegayı döverse vücudunda morarmadık yer bırakmazdı.
Sinirden titreyen eliyle kapıyı gösterdi. O kadar öfleliydi ki gözleri kızarmıştı sinirden. "Çık artık adam kaç saattir seni bekliyor"
Onu apaçık kovuyordu. Ve bu yaptığı az bile sayılırdı.
Kıskançlıktan gözü dönmüştü.
Omega kovulduğunu anlamasıyla pişkin bir ifadeyle odadan çıktı. Jungkook da onu takip ederek arkasından ilerliyordu.
Aklında omeganın o siyah uzun saçlarından tutup yüzünü duvara sürtme hayalleri kuruyordu.
İkili evden çıktığında evin ilerisinde ki deltayı ve yanında ki adamını görmeleriyle duraksadı. Jungkook içten içe omeganın onu görmesine sinirlenirken omega anında elini yüzünü düzeltmiş, ona doğru yürümeye başlamıştı.
"Ha yani diyorsun gel beni öldür" tavırla kaşlarını kaldıran jungkook ellerini beline koyup onu takip etti.
Eğer taehyung yine ters bir laf ederse onu aylarca yatağa almayacaktı.
Omega deltanın önüne gelmesiyle şirin olduğunu düşündüğü bir ifadeyle ona baktı. Bu sırada ise taehyung onun geldiğini anlarken yüzünü çevirip ona bakmamıştı bile.
Bakmazdı.
Üstelik arkalarında ölüm meleği gibi dikilen jungkook var iken bunu yaptığı gibi adayı başına geçirirdi jungkook.
Ve en kötüsü ise bir daha onu yatağa almayabilirdi...
"Delta" elini uzatıp kendine bakması için koluna dokunacakken anında geriye çekildi taehyung. Omeganın ona dokunmasını istemiyordu.
Jungkook bunu gördüğü gibi gülümserken biraz daha yaklaştı onlara. Onun bu tavrını anlayan omeganın yüzü düşmüş, ama yine de bunu belli etmemeye çalışarak gülümsemişti.
"Her şey için çok teşekkür ederim" delta onu umursamayarak önünde ki adamına döndü yeniden. "Bu kadardı gidebilirsin" adamı önünde saygıyla eğilerek tekneye doğru ilerledi.
Omega ise ona beklenti dolu bir yüzle bakıyordu.
Deltanın hiç yüz vermemesiyle keyiflenen jungkook taehyung'un yanına gidip kolunu tuttu sahiplenici şekilde. Omegaya karşı sinir bozucu bir ifadeyle gülümseyip tekneyi işaret etmişti.
"Bekletme tekneyi hadi şekerim"
Omega onun dediklerine karşı sinirle alt dudağını ısırarak deltaya döndü yeniden. Ancak yine vazgeçmemiş, bir elini ona doğru uzatmıştı.
"Her şey için çok teşekkür ederim tekrardan. Bir gün şehre gelirsen yeniden görüşmek isterim seninle"
Jungkook sinirle kafasını kaldırıp deltaya baktı.
Eğer o eli sıkarsa deltayı öldürürdü.
Yanında ki sinirli gözlerin farkında olan delta önünde ki omegaya soğuk gözlerle bakmıştı. Artık bir an önce omeganın siktir olup gitmesini istiyordu o da.
"Benim bir sevgilim var omega bunu duymamış olayım. Şimdi tekneye bin ve git huzurumuzu bozuyorsun"
Sert bir sesle konuşup jungkook'u belinden tuttuğu gibi kendine çekmiş, tuttuğu yeri okşamıştı parmaklarıyla. Omega onun bu hareketiyle mors olurken yutkunmuştu. yüzünün düşmesine engel olamayarak arkasını döndü. Taehyung öyle bir hamle yapmıştı ki tüm umutları suya düşmüştü.
Taehyung gözlerini onun giden bedeninden çekip yanında ki jungkook'a döndü.
Jungkook kocaman bir gülümsemeyle ona bakıyordu.
"Taehyung" demişti mutluluk dolu bir sesle. Kollarını sıkıca deltaya sarıp başını göğsüne dayamıştı. Taehyung o kadar güzel dersini vermişti ki o omegaya bayılmıştı.
"Hmm" dedi keyifli bir sesle delta. Jungkook'u kucağına almış, omega ise bunu fırsat bilerek anında kollarını boynuna sarmıştı. Keyiften kıkır kıkır gülüyordu.
Taehyung önünde ki güzelliğe bakarken gülümseyip kucağında hoplattı onu. Jungkook o kadar güzel gülüyordu ki renkler daha da canlanmıştı sanki.
"Taehyung seni yerim!" Uzanıp dudaklarından öptü sertçe. Hızla geriye çekilip yanağından öpmüştü bu sefer.
"Ye beni" taehyung gülerek eve doğru yürümeye başladı. Bu sırada ise omeganın binmiş olduğu tekne çoktan uzaklaşmaya başlamıştı.
Jungkook alt dudağını ısırarak önünde ki yakışıklı surata baktı. Taehyung onu o kadar mutlu etmişti ki her yerini öpesi vardı.
Cilveli bir ifadeyle uzanıp dudaklarından öpmüştü ıslak bir sesle. "O güzel dudakların ne güzel laflar ediyormuş"
Taehyung yoğun gözlerle omeganın bakışlarına karşılık verip evin içine girip kapıyı kapattı. Bu sırada odasına doğru ilerliyordu.
"O dudaklarım şimdi seni yiyecek"
"Yesin..."
Odasına gelen delta omegayı yatağına atmış, jungkook ise seksi bir tavırla bacaklarını birbirine çekerek tişörtünü çıkartmıştı.
İkisi de yanıyordu. Cayır cayır.
Taehyung onun çıplak olan üstünü görmesiyle hipnoza girmiş gibi kendi tişörtünü de çıkardı. Hemen ardından aklına küçük oğlunun gelmesiyle odanın kapısını kapatmıştı onun görmemesi için.
Jungkook yatağa uzanıp inler gibi bir ses çıkardı ihtiyaçla. Bakışları deltaya dönmüş, gülümsemişti yeniden.
Çok mutlu hissediyordu.
Taehyung'un yanında ailesinin yanında bile olmadığı kadar mutlu ve rahattı.
Daha önce hiç bu kadar yuvasında hissetmemişti kendini.
Delta geri dönüp yatağın üstüne çıktı. O yaklaştıkça jungkook heyecandan derin nefesler alırken omeganın bacak arasına girip ellerini başının yanına yaslamıştı.
Gözlerini güzeller güzeli omeganın yüzünde gezdirdi.
"Şimdi nereye kaçacaksın bakalım?" Oyuncu bir sesle konuşup uzanmış, omeganın dudaklarını öpmüştü yavaşça. Sadece alt dudağını emip bırakmasıyla omega ellerini deltanın sırtına çıkarıp okşamıştı etkileyici şekilde.
"Hmmm" mırıldanıp bu sefer kendi öptü onu dudaklarından. Bu sefer ayrılmayıp tam anlamıyla öpüşmeyi başlatan ikili tam anlamıyla kendinden geçmişti.
Delta jungkook'u iki elinden tuttuğu gibi başının üstüne çapraz şekilde sabitleyip tek eliyle tuttu. Bu şekilde omegayı öpmeye devam ederken jungkook da hoşuna giden bir inilti çıkartıp kavradığı iri alt dudağı ısırmıştı.
Delta daha fazla öpebilecekmiş gibi ağızlarını iyice iç içe geçirdiğinde diğer eliyle omeganın göğüs uçlarını sıktı. Jungkook anında dudaklarına doğru zevkle inlerken homurtular çıkarıp dişlemişti kavradığı dudakları.
Jungkook'u açık tabirle yiyordu.
Onu kendi yatağına yatırmış, kendi kapanına almışken öpüyor, ısıyor ve yiyordu.
Ancak jungkook da bundan şikayetçi sayılmazdı.
Deltanın dilini emmeye başlamasıyla anlık bir şokla ağzına doğru inledi. Bu sırada delta ellerini bırakırken o Nefes nefese kalmış şekilde gözlerini kapatmıştı. delta ise aldığı lezzetten sarhoş olmuş, kendinden geçmişti resmen.
"Taeh-" konuşmasına izin vermeden bu sefer oradan çekilip boğazını emmeye başladığında mühür yerini emmesiyle jungkook gözleri kayarak inlemişti. Eliyle kafasını tutarak daha fazla bastırdı oraya.
Delta emdikçe o kadar hoşuna gidiyordu ki içinde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu.
"Ahhh çok g-güzel" mırıldanarak tuttuğu saçı okşadı. Taehyung'un ısırmasıyla bu sefer daha da zevklenmiş, ağlar gibi inleyerek bacaklarını deltanın beline sürtmüştü.
"A-ahh"
Yaşlı, aralık gözlerle inlemeye devam ederken delta kızarıp şişmiş dudaklarıyla çekildi oradan. Gözleri azgınlıktan kıpkırmızı olmuştu bile.
İşte bu sefer jungkook'u sikmeden bırakmayacaktı.
"Jungkook ben artık dayanamıyorum"
İkisi de birbirleri için yanıyordu.
Kafasını salladı omega. İhtiyaç dolu bakışlarla deltaya bakıyordu. "Bende dayanamıyorum"
Ancak deltanın demek istediği bu değildi.
"Bebek yapalım" ciddi bir ifadeyle omeganın suratına baktı. Bunu dediği gibi jungkook gülümserken kafasını sallamıştı.
Onunla aile olmak istiyordu. Ve dün bunu yeterince belli etmişti zaten.
Deltanın sırtını okşadı yavaşça. "Yapalım"
İşte o andan sonra kayışlar kopmuştu.
Dudakları yeniden birleşti hemen. Bu sefer ikisi de kendini tamamen kaybetmiş şekilde öpüşürken delta bir elini omeganın kısacık şortuna indirip aşağı doğru çekiştirdi onu.
İstediğini anlayan jungkook öpücüklerine ara vermeyip kalçasını kaldırararak deltaya yardımcı oldu. Saniyeler sonra şortu odanın bir kenarına fırlatıldığında çırılçıplak kalmıştı onun altında.
"Mhmm" beyaz kollarını boynuna sarıp daha çok kendine çekti onu. Taehyung onun çıplak olmasını fırsat bilerek elini deliğine götürmüş giriş kısmını okşamaya başladığında omega aklını kaybetmiş gibi inlemişti.
Kalçasını deltanın eline doğru itip emdiği dudakları dişlemiş, delta ise karşılık olarak üç parmağını içine sokmuştu.
"Ahh" acıyla karışık zevkle inleyen omega nefes nefese emdiği dudaklardan ayrılıp deltanın emilmekten deli gibi şişip kızarmış dudaklarına bakmıştı. Birbirlerini öyle bir yemişlerdi ki dudakları deli gibi zonkluyordu.
Taehyung omeganın dağılmış görüntüsüne daha da azarken içerde olan parmaklarıyla gel git yaptı yavaşça.
Jungkook kafasını yastığına vurup inlemeli bir ses çıkardı. Taehyung önünde dağılmış olan omegaya bakarken daha da erekte oluyordu. Jungkook inlerken o kadife sesi deltanın kulaklarını okşuyor, alt taraflarını karıncalandırıyordu deli gibi.
Bir kere daha gel git yapmış, altında yatan omega ise bu hamlesinden dolayı hafifçe sallanarak inlemiş, sırtına tırnaklarını geçirmişti.
"Taehyung...."
"Hmmm" delta zevkli bir sesle cevap verip parmaklarını hızlandırmıştı. Bunu beklemeyen omega içini resmen döven parmaklar karşısında seslice inlerken güç almak için sıkıca sarmıştı tuttuğu boynu.
"Ahh" başını yeniden omeganın mühür yerine gömen deltayla elini saçlarına çıkarıp okşamıştı. Taehyung en mahrem yerlerine dokunurken deli gibi zevk alıp inliyor, ağzı bir an olsun kapanmıyordu.
Mühür yerinin yalandığını hisseden jungkook daha fazla bastırdı kafasını oraya. Deltanın orayı hafifçe dişleyip çekiştirmesiyle hissettiği hazdan dolayı nefes nefese kalmıştı.
"A-ahh"
Taehyung daha fazla oyalanmak istemediği için geriye çekildi omeganın bakışları eşliğinde. Yatakta dizleri üstünde durup pantolonunu ve iç çamaşırını hızla çıkarıp bir kenara atmıştı.
Jungkook alt dudağını ısırarak onu süzmüştü. Delta adeta yunan tanrıları gibi, öyle heybetli görünüyordu ki...
Taehyung bacak arasına girerek omegayı iyice kendine çekti. Full jungkook'un tepkilerini izliyordu.
Omeganın bakışları ise deltanın karnına vuran büyük penisindeydi. Görüntüsünden bile taş gibi olduğu belli, ucu sızdırıyordu ve damarları deli gibi şişmişti yine.
"Şöyle bebek bebek bakma deli oluyorum"
Delta parmaklarıyla becermiş olduğu deliğe dayadı aletini. Jungkook heyecandan nefes nefese kalmış şekilde ona bakıyordu.
İlk defa bir birliktelik yaşayacaktı ama korkmuyordu. Aksine içinde ona karşı derin bir güven duygusu vardı.
Taehyung yavaşça içine girerek tamamını soktuğunda jungkook inleyerek başını yastığa vurmuştu.
"A-acıyor" yüzü acıdan kıpkırmızı olmuş şekilde, nefes bile alamazken adeta içinin yarıldığını hissediyordu.
Sanki bıçakla kesiliyormuş gibi bir his vardı deliğinde.
Deltanın taş gibi organı içinde öylece dururken adeta damarlarını bile hissediyordu.
"Şhhh geçecek bekle biraz"
Delta ellerini acıdan kıpkırmızı olmuş omeganın başının yanına yaslayarak ona doğru eğilmiş, burun ucundan öpmüştü.
"Çok acıyor ama" dolu dolu gözleriyle tatlı şekilde konuşan omega ağlamamak için burnunu çekerken taehyung yeniden öpmüştü burun ucundan.
"Bana güvenmiyor musun?" Kaşlarını kaldırarak sorduklarıyla jungkook kafasını sallamıştı.
"Güveniyorum"
Deltanın karşısında onun aklını kaybedeceği bir tatlılıkta konuşuyordu.
Uzun süre geçtiği için omeganın dar deliği ona ne kadar zorluk çıkarsa da git gel yapmıştı bir sefer. Jungkook yine acılı bir ifadeyle deltaya bakarken taehyung gülümseyerek dudaklarından öpmüştü.
"Çok tatlısın"
Artık o kadar da çok acımadığını anlayan delta bir kaç kere daha git gel yaptı. Omeganın ateşten yanan sıcacık, ıslak deliği adeta onu içine çekerken hissettiği zevkten dolayı başı karıncalanıyordu adeta.
"Geçti mi?"
Kafasını salladı jungkook. "Geçti biraz"
Öncesi kadar o kadar da acı hissetmediğinden yüzünde ki kırmızılık gitmişti.
Bunu duyduğunda rahatlayan delta yavaşça gel git yapmaya başladı. Kendini her omeganın içine itişinde kalın sesiyle inlerken jungkook altında sallanıyordu her hamlesinde.
"Ahmm" sonunda biraz da olsun zevki hissetmesiyle kollarını deltaya sararak sırtını okşamıştı yavaşça. Taehyung ağırlığını vermeyecek şekilde üstüne yatmış onu becerirken göğüsleri birbirine değiyor, birbirlerinin dudaklarına doğru inliyorlardı zevkli bir ifadeyle.
Acısının geçtiğini anlayan delta biraz daha hızlanmış, jungkook refleksle kafasını kaldırarak yastığa vurmuştu yeniden.
"Ahh"
Deltaya öyle güzel bir manzara sunuyordu ki...
Durmadan inleyip o baştan çıkarıcı sesiyle deltanın kulaklarını okşuyor, dudaklarını tatlı tatlı büzerek aklını yemesine neden oluyordu.
"H-hızlan"
Artık acısı tamamen geçen omeganın komutuyla adeta içini dövercesine onu becermeye başlamıştı.
"AHHHH" Bunu beklemeyen omega sesi neredeyse adada yankılanacak şekilde inleyip önünde ki surata bakmıştı kısık gözleriyle.
Deltanın kalın sesli inlemeleri onun ince sesli inlemelerine karışırken oda deli gibi gibi feromon kokmuştu. Koku öylesine yoğundu ki başka biri girse anında bayılırdı buna dayanamayıp.
Delta altında ki küçük bedeni o kadar sert sikiyordu ki yatak başlığı sertçe duvara vuruyor, jungkook altında gidip geliyordu. İkisi de yaşadığı zevkten dolayı aklını kaybetmişken bu onların hiçte umursayacağı şeyler değildi açıkçası.
"A-aşkımm" omega ince sesiyle inleyerek tırnaklarını esmer sırtına bastırdı. Delta her içine vuruşunda öyle bir zevk alıyordu ki gözleri kayıyordu.
Bacaklarını beline dolamış, bakışlarını deltanın yüzüne çevirmişti yeniden. İkisi de birbirine bakıp deli gibi inliyorlardı.
Ancak bunlar basite alınacak bir inleme değildi. Öyle ki sesleri evden dışarı bile taşıyordu ve adada yankılanıyordu.
"Bebek" dedi taehyung kendi kendine.
Gözleri omeganın yüzünü tararken aklı çok başka yerdeydi.
Onun için dünyanın en güzel şeyi hamile jungkook'tu ve taehyung birazdan dünyanın en güzel şeyini yapacaktı.
"Ahmm" onun dediklerini zevkten dolayı tam anlamayan jungkook'a bakmıştı.
İşte yılların acısını esas şimdi çıkarıyordu.
Omeganın içini dövercesine becerirken kendini aynı noktaya ittiğinden dolayı neredeyse penis ucunun izi çıkmıştı orada.
Ve bu yılların acısını öyle bir çıkarıyordu ki jungkook'dan başkası olsa buna dayanamaz, ölürdü hemen kollarında.
"Delta" omeganın adıyla inlemesiyle gözlerini kapattı kendinden geçmiş bir ifadeyle. Yüzünde en ufak bir yorulma belirtisi bile olmadan dakikalardır omegayı sikiyordu.
"Mhmm" omega zevkli bir ifadeyle gözlerini açarak uzanıp çenesinden öptü onu. Açıkçası bunu yaparken bile zorlanmıştı çünkü taehyung onu öyle bir beceriyordu ki altında deli gibi sallanıyordu.
Ancak deltanın aklı hala bebekteydi...
Kafasına koymuştu ve yapacaktı.
O karnı şişirecekti.
Kafasını omeganın boynuna gömüp git gellerinin arasından orayıp öpüp emmeye başladı. Mühür yeri emilen jungkook hoşnut bir şekilde alt dudağını ısırırken sırtını okşamıştı yavaşça.
"Ahhmm" yaşadığı zevke daha fazla dayanamayan omega gözlerini kapatarak inlemeye o şekilde devam etti.
Delta boynunu öyle bir emip ısırıyordu ki omegası içinde zevkten dört köşe oluyordu.
Sonlarına gelen delta kendini hala ona itmeye devam ederken hareketlerinde en ufak bir yavaşlama bile yoktu. Hatta o kadar azgınlaşmıştı ki gözleri kıpkırmızı olmuştu.
Kızgınlığa girmişti.
Jungkook aklını öyle bir almış, ona öyle bir zevk vermişti ki normalde bir ay sonra gireceği kızgınlığa şimdi girmişti.
Hareketlerine daha sert devam edip emdiği teni dişleyip dişleyip bırakırken kendini son sefer içine bastırmış, aynı anda omeganın mühür yerine dişlerini geçirmişti.
Jungkook tenine geçirilen dişlerle nefes alamıyormuş gibi ağzını açarak gözlerini irileştirdi.
Deliğinde hissettiği dolu dolu sıvı ve mühür yerinde ki dişler onu zevkten bayıltacak gibi, yüzünde kendinden geçmiş bir ifade vardı.
Taehyung onu mühürlemişti.
İşte artık ikisi de tamamen eş olmuştu...
Delta hala dişlerini çekmeden öylece dururken hem boşalmanın verdiği etkiyle hemde mühürden dolayı beyni karıncalanıyordu. İkisi de zevkten kendilerini kaybetmişti.
Saniyeler sonra uzun kurt dişlerini geriye çekip kafasını yavaşça kaldırdı. Jungkook'un gülümsemeyle ona baktığını gördüğünde o da gülümsemiş, uzanıp öpmüştü alnından.
"Artık benim eşimsin"
İkisi de çok mutluydu.
Alt dudağını ısırdı jungkook. Kendini o kadar huzurlu, o kadar mutlu hissediyordu ki bunu kelimelere dökemezdi.
Onunla eş olmuştu. Ömür boyu ayrılmayacak, aile olacaklardı ve bu o kadar güzeldi ki...
"Çok mutluyum" dolu gözleriyle deltanın boynunu sarıp kendine çekti onu. İkisi de gülümsüyordu aptal aptal.
"Kocam" omega kendi kendine mırıldanıp gülümsedi yeniden.
"Benim kocam"
"Kocan yer seni"
Delta da gülüp ağırlığını vermeyeceği şekilde omeganın üstüne uzandı. Başını omeganın göğsüne dayayıp gözlerini kapatmıştı.
İkisi de artık tamamen birbirlerinin olmuştu.
Jungkook huzurla gülümseyerek bir kolunu deltaya sardı. Diğeriyle saçlarını okşuyordu yavaşça.
Delta ise sokulduğu yumuşacık tenin tadını çıkararak omeganın mis gibi fermonlarını kokluyordu. Onunda yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Omeganın küçük bedenine sokulmuşken kendini cennette gibi hissediyordu adeta.
Jungkook ona bu dünyada cenneti yaşatan biricik omegasıydı.
Ve taehyung ise o cennetti ebedi yaşayacak tek kişiydi.
....
Smutu son yarım saatte yazdım. Hiçte beğenmedim ama o kadar yazdım atayım bari dedim. Beğenmezseniz kaldırırım.
Son bir kaos daha var yaşamamız gereken. Bakalım neler olacak.
Bu arada beni Instagramdan takip ederseniz sevinirim. Soru cevap falan yaparız. İsmim monischerry
Görüşürüz.