Psikopatın Defteri

By helenasmin

142K 5.5K 1.9K

"Görüşeceğiz küçük hanım bir gün mutlaka! " More

Yıllar Önce
Garip Hediyeler
Peşimdeki Yel
Karanlık His
Azrailin Adı
Karanlığı Pencesi
Ölüm Kabini
Ateşe Sarılmak
Yaramaz
Tercih
ölüm defteri
Benekli kedi
İtaat
Kıskançlık filiz verir...
Kabusların Baş Aktörü
ölmek İçin İhanet Gerek
Günahlar
Bir Öğüt
Yapayalnız kalmak
Ruhsuz Cinayetler
Özgürlük
Alarm!
Bir Kafe Meselesi
Gizemli kayboluş
gönlüne, Evine, Yatağına
Gitme Benden...
Kışkırtma
İtme beni senden
Oyun Bitti
Saplantılı
Yakılan Defter
Gönül Eşi
Yaşarken Ölmek Belkide
finally 🌿

Merakla Gelen Dehşet

4K 149 70
By helenasmin

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum ✨
***************************
Gökyüzü korkunç derecede karanlık gözüküyordu. Yağmur hatta fırtına yapacağı çok belliydi. Tek tek atan damlalar yeri ıslatırken ben de üşengeç bir tavırla okula ilerliyordum.

Geçen bir haftanın ardından hayatımda çok şey değişti.
İçimde yaşadığım duygular karman çorman olmuştu. O günden sonra Şahin Mirza'yı hiç görmemiştim.

Görmek istiyor muydum? Bunu da bilmiyordum.

Amcam ve yengem eve dönmüştü fakat bana olan ilgileri neredeyse sıfıra inmişti. Evde istenmediğimi düşünmeye başlamıştım. Amcam pek belli etmese de yenge belli ediyordu.

Gidecek yerim yoktu benim.

Kimsem yoktu onlardan başka.
...
Oturduğum banktan kalkıp kütüphaneye yöneldim, öğle arası olduğu için böyle rahattım.

Kendimi kitaplara gömüp düşünmek istemiyordum. Kitaplar beynimi temizleyen ak su gibiydi. Zihnim o kadar karışık duruyordu ki bunlara ihtiyacım vardı oradaki dünyaya adım atınca gerçeğinden uzakta çok daha rahattım.

Sessiz mekana girip etrafa bakındım kimseler yoktu. Rafların arasında dolaşıp kendime göre kitap seçmeye başladım. Karar veremiyordum. Gözüme çarpan bir kitaba dokundum adı ;Kafes , dikkatimi çekmişti ilginç görüntüsü.

Birden kütüphane kapısı kapanınca irkilerek o yöne baktım.

Lodos hoca ellerini göğsünde bağlamış duvara yaslı bana bakıyordu.

" Yine dalgınsın," adamı baştan aşağı süzüp zoraki gülümsedim. Yine çok yakışıklı görünüyordu.

"Biraz canım sıkkın hocam," dedim ve elimle kavradığım kitabı alıp masaya oturdum. Lodos hocada yanıma oturup bir dergiyi aldı.

"Söyle bakalım... Bana neden yalan söyledin," İşte şimdi bitmiştim. Gözlerimi açarak tam olarak hangi yalanımı yakaladığını sorguladım kendimce.

"Ne yalanı hocam?" diye sordum.

Yeşil gözleri kısıldı yüzünde. Dudağında hafif bir gülümseme belirdi. Elimi kavrayan eline odaklandım aniden.

"Yasemin, o gün amcan gelmedi sen başka bir arabaya bindin. Kimdi?"

Gözlerimi kaçırıp düşündüm.

Bunu ona söyleyemezdim asla. Gittikçe yanaklarımdaki kızarıklık artmaya başladı.

"Yoksa yine Gaye hoca mıydı?" Kahve gözlerimden bir parıltılı çıktı o vakit. Hiç düşünmeden,

" Evet hocam, biz onunla orta okuldan beri tanışıyoruz, biliyordu amcamın olmadığını sizede bırakmak istemeyince gitmek zorunda kaldım." gözlerimi izleyip dudaklarıma odaklandı.

Resmen az önce yalanı yemiştim.

Kalbim ciddi manada atarken onun gerilmiş yüzünü seyrettim.

" Demek Gaye hocan seni benim orada bırakmak istemedi, eh sonuçta beni 6 aydır tanıyorsun haklı oda, " Hemen başımı sallayıp tebessüm etmeye zorladım kendimi, bir yalan dedim ama Gaye abla bunu duyarsa kulağımdan asacaktı, umarım beni bozmazdı. Çünkü ona olanları anlatmıştım.

" Özür dilerim hocam, " dedim utançla. Gözleriyle vücudumu yokladı, kızarmıştım.

" Bazen her şey kontrolümüz dışında gerçekleşir Yasemin. Bir anda olur her şey, biliyor musun ilk okula geldiğinde saçlarından gözlerin görünmüyordu.  Sen çok tatlı bir kızsın ve benim tatlı şeylere zaafım var,"

Lodos hocanın bu deli yakınlığı ve sarf ettiği cümleleriyle gerildiğimi hissettim. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

" Zil çalmak üzere hocam, inelim mi? " hoca gülümseyip saçımı karıştırdı. Elimdeki kitabı rafa yerleştirip usulca çıktım kütüphaneden, Lodos hocada yanımda yürüyünce yine baştan aşağıya baktım.

Gözlerim yüzüne değdi usulca , oda bana bakıyordu. Yeşil gözleri bir anda bataklığı andıran gri gözlere evrilince irkilerek duraksadım. Kafamı sallayıp önümdeki görüntüyü yok etmeye çalıştı.

" İyi misin?" Lodos hocanın sesini duyunca usulca kafamı salladım.

Lanet adam tüm zihnimi kendine esir etmiş gibiydi.

"İyiyim hocam başım döndü sanki," diyerek yürümeye devam ettim.

İyi değildim.. Hemde hiç.

Yersiz bir şekilde tedirgin hissediyordum.

Bu saçma duygulardan derhal uzaklaşmalıydım... Ben o gri gözlerin sahibinden nefret ediyordum. Etmeliydim!

Onun benden ettiği gibi bende ondan nefret etmeliydim.

"Hocam," Lodos hoca sınıfa girmeden yanına sokuldum usulca.

" Ben çok şanslıyım hocam, sizin gibi bir öğretmen kimseye nasip olmaz," deyince utanarak yüzümü eğdim. Duydukları ile kısa bir şok geçirmiş hoca eliyle saçımı okşadı.

"  Buna sevindim Yasemincim l." gülümseyip direkt sınıfta girdim.

" Şşş! Uğursuz hayırdır kıpkırmızı duruyorsun, "  ifadesiz yüzümü Tolgaya çevirip umursamaz bir tavırla sanane bakışı attım.
..
Dersimiz matematikti. Yani iki ders boyunca buz kütlesini andıran Kuzey hocayı çekecektik.

.....

Son zilin ardından hazırlanıp çıkacağım vakit gözlerim sınıf defterini dolduran adama kaydı. Bir insan her daim nasıl sinirli olurdu ki?

Aniden açılan kapıyla içeriye Gaye hoca girdi, yüzündeki korkunç ifadeyle benimde sırtım gerilmişti. Kuzey hocanın kulağına bir şeyler söyleyince Kuzey hocada ayaklandı.

Meraktan çatlamak deyimini yaşıyordum. Bende çantamı kavrayıp hemen onları takip ettim.

Gaye ablanın neden bu kadar endişeli olduğunu merak etmiştim. Ve içimde de yersiz bir korku oluşmuştu... Onlar arabalarına binip giderken ben öylece kalmıştım. Okulun önünden geçen taksiyi görünce hemen durdurdum. Cebimdeki son parayı da buraya verecektim.

"Abi şu öndeki siyah arabayı takip edelim." Dedim heyecanla. Yavaş yavaş pişman olmaya başlamıştım çünkü bilmediğim bir yere gelmiştik.

Arabalar durunca bizde durduk. Cebimdeki para yetmeyecekti. "Abi bu kadar var bende," deyip ona uzattım elimdekini, allahtan bir şey dememiş salmıştı beni. Hızla öndeki çifti takip ettim bende eski bir fabrikaya girip etrafı izledim.

Burası çok karanlıktı koşarak çıkacağım sırada ensemden tutan elle irkildim. Yüzümü kaldırıp beni tutan adama bakınca korkudan küçük dilimi yuttum sanki, hayatımda gördüğüm en korkunç surata sahipti.

Yakılmış, bir gözü oyulmuş bu adam filmlerdeki insan yiyen canavarları anımsatıyordu bana.

"Bırak beni," diye bağırdım güçsüz çıkan sesimle.

İğrenç bir kahkaha attı.

Diğerleri neredeydi? Benim burda ne işim vardı!

Saçlarımdan tutup kaldırınca daha da içten bağırmaya başladım.
"Yardım edin lütfen," diye çığlık attım. Fabrikanın içinden gelen silah sesiyle adam beni sürüklemeye başladı. Karanlığa yaklaştığım vakit hareketlerim daha da hırçınlaştı.

Beni sürükleyip ışıkların olduğu yere getirdi. Ağzımı örttü pis kokan eliyle ve karşımdaki vahşeti izletti bana.

Kan gölüne dönmüştü her yer. Yerde parça pincik yatan cesetler. Ve o kana bakarak kahkaha atan o ses...

Tüm bedenin garip bir hisle yoğruldu.

Gözlerim kocaman açılmış olanları izliyordum.

" Kimse benim olanı alamaz," diye kükreyen Şahinle gözlerimi kapattım sıkıca.

O ses damarlarımdaki kanı çekiyordu sanki. Beni tutan adam içeriye sürükleyince mani olmadım. Takatim kalmamıştı.

Küçük bedenimi yerdeki kan gölüne fırlattı. Önüm ful kan olurken tüm bedenim titremeye başladı.

" Buda ne? " kulağıma gelen sesle irkilip yüzümü gizlemeye çalıştım. Yeri delen ayak sesleri bana yaklaşınca ayaklanmaya hatta kaçmaya çalıştım ama yapamadım, saç tutamlarıma yapışan Şahin kafamı arkaya eğip yüzüme baktı.

Gözleri dehşetle açılıp öfkeyle kısıldı. Yüzünde anlam veremediğim bir gülüş belirdi. Öfkeliydi!

" Lütfen bırak beni..." mideme gelen kokuyla neredeyse kusacaktım.

"Şansını kaybettin küçük hanım ."

Saçımdan kavrayıp çekerek arabaya sürükledi, gözlerim bana acır gibi bakan Gaye hocaya kaydı, gözlerini kaçırdı benden.

Elimi ona uzatıp beni alması için gözyaşı döktüm.

Bu canavar beni yok edecekti.

O bir katildi... O bir iblisti.

Korkuyordum ondan, bu korku öncekine benzemiyordu işte. Gördüğüm vahşet gözlerime kazınmış gibiydi...

Atıldığım kan gülü ne kadar yıkansam da  üzerimden çıkmayacaktı.
....

Uzun bir yolculuk sonucunda dağ başı gibi bir yere geldik, ne kadar uzun yolsa artık, resmen karanlık çökmüştü.

Ağlamaya devam ederken kolumdan kavradı beni, benide o adamların gibi acımasızca yok ederek çektiğim acılara bakıp o gür kahkahasıyla kendini tatmin edecekti.

Vücudum hızla bir odaya savruldu... Her tarafında çeşitli kesici, delici aletler vardı... Her yerdelerdi.

Ben nereye bulaşmıştım!?

" Ben buyum küçüğüm.Seni sevmesini istediğin adam tam olarak bu!" gözlerimi kapatıp ayaklarımı kendime çektim. Boğazım okadar dolmuştu ki yutkumaya çalıştıkça bir bıçak saplanıyordu sanki.

Gözlerimi hafif kaldırıp kanlı gövdesini seyrettim... Elinde yine gözlerinin rengini yansıtan bıçağı vardı.

" Ben kurbanlarımı etkilemeyi severim... Kulaklarına yaklaşır ve kendi arzularını kendilerine karşı işlemesini sağlarım. Onları kendi iradeleri dışında bir şeyler yapmaya zorlarım ; bu şehvet dolu ve kötü şeyleri kendileri istedikleri için yaptıklarına inandırırım.
İnsanlar çok kötü küçüğüm, "

dedi ve usulca ayaklanıp yanıma yaklaştı, titreyen çenemi kavrayıp sıkıca bastırdı.

" En iyi arkadaşlarına ihanet ederler, çünkü içlerindeki en temel arzular onlara hakim olmuştur.
Komşusundan para çalarlar çünkü onlar buna ondan daha çok ihtiyaçları olduğundan eminlerdir." Gözlerinin beyaz kısmı kızıla dönerken göz bebeklerindeki damarlar dışarı fırlamış gibiydi.

Çenemi kendine çekip dibime sokuldu, dudaklarıma değen nefesiyle gözlerimi yumdum sıkıca, iyi değildim.

"Ben Şahin Mirza, birinin boğazını kesmekten korkmam, çünkü elimi onun kanına bulama düşüncesi beni tahrik eder. Çünkü onlar günahkar, ben gibi.. " Gözlerimi olağanca açıp bu katil adama baktım.

"İnsanlar çok kötü küçüğüm," bu kez de kulağıma yaklaşıp beni yok edecek ses tonuyla fısıldadı.

"Senin zaaflarını, hatalarını bulur ve sen tam uçurumun köşesindeyken seni küçücük bir darbeyle aşağı yuvarlarlar."

***************************

Bele vaziyetin..

Merak eyi değil yeğğğeen😂😂

Yorumlarda buluşalım

Continue Reading

You'll Also Like

951K 31.9K 57
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
110K 4.1K 30
@Magazindetoksu yeni bir gönderi paylaştı. Şok! Şok! Şok! Genç basketbolcu Çağan Akın Arsal 8 ay önce yumruk yumruğa kavga ettiği takım arkadaşının e...
113K 3.4K 15
Sırf kuzeni için 18 yaşında Mardin'in acımasız ağasına gelin giden Larin... Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
1.1M 79K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...