Geçmiş'in Acılı Sayfaları
Zaman acının ilacı mıdır?
Hayır, zaman ancak acının hafiflemesine ve kabuk bağlamasına yardımcı olur.
Her acının ilacı zaman değildir, aklına geldikçe, o kabuk bağlayan yara tekrar kanar ve iz kalmasına yardımcı olur.
Zaman ,bazen yaraları iyileştirebilir.Zaman sadece duygusal iyileşmeye önem verir bazı yaralar hariç tabi ki...
Flashback
23 yıl önce...
YER: TÜRKİYE / İSTANBUL
Yağmurun sesi çevreye huzur verirken o gece yağmur huzur vermiyor gibiydi...
Bardaktan boşalircasina yağmur yağıyordu.
Beyliceler malikanesi
Gece yatakta yatan genç anne adayı, bebegini kucagına almaya günler sayıyordu.Genç anne, karnındaki tekmeler ile gozlerini açtı.Karnında evin en küçük üyesi ve ilk kızları vardı.Cinsiyeti, öğrenildiği andan itibaren evin içinde ve ailelerde bir koşuşturma vardı.Dogumuna 1 ay kala, daha da artmıştı bu koşusturma.Nedeni ise yıllar sonra ilk defa bir kız çocuğu geliyorsu.Ne kadarda 4 tane erkek evlat verse de, kız çocuğunun yeri kendileri ve aileleri için yeri her zaman ayrıydı.
Karını ovalama'ya başlayan Genç anne adayı, karnının acısı artık ona rahat vermeyecek şekile gelmişti. Genç anne ayağa kalkıp yatak odasının içinde acıdan dört dönüyordu,doğuma yaklaştığı için geceleri tekmelerden dolayı arada kalkıyordu ama bu tekmeler normal tekme değildi sanki doğumun habercisiydi.
Yağmur o kadar hızlı yağıyordu ki cam'a yagmur damlaları hızla cama vurup aşağı süzülüyordu. Saatin kaç olduğuna bakmak için komidinin üzerindeki çalar saate baktığında gece yarısını daha yeni geçmişti.
Genç anne ne kadar ovalasada karnını geçmiyordu.Yatagın bir köşesinde uyuyan kocasına demek istiyordu ama yarın önemli bir projeye imza atacagi için uyandirmiyordu.Agrilar daha da siddetlendiginde kocasını uyandırmak zorunda kalmıştı.
"Akgün, Akgün, uyannn!" Dedi genç kadın gözleri yaşlı bir sekilde, karısının yaşlı gözlerini görünce genç adamda hem endişelendi, hemde korktu.
"Efendim, iyi misin Pera."dedi karısının gözleri dolmuş halini görünce endişelendi ve yataktan kalktıgı gibi karısını sıcak kollarını aldı.Genç adam bir eli karısının şişmiş karnını ovaliyordu, elinden ancak bu geliyordu.Gece bu saate neden kalktığını sordu.
"Sancım var ve her 5 dakikaya bir daha da şiddetleniyor."
dedi.Genç kadın aglamali bir ses ile adam bu saate yapacagı en iyi çözüm yolu, en yakın hastaneye gitmekti.Karısına dediğinde kadın kabul etmek zorunda. Genç adam gecelikleri çıkartıp, günlük kıyafetlerini giyip karısına rahat bir elbise seçip giymesine yardımcı olmuştu.
Genç adam, telefonda evlerinde çalisan, hizmetlilerini arayıp, çocuklarına bakmasını için çağirdi. Çalışan kadınlar evlerine yakın müştemilatta kaldığı için hemen gelmislerdi.Genç adam bu saate hiç aramadiklari için kötü bir şey olup olmadığını sordu, çalışma saatleri dışında aradığı için orta yaşli ve genç kizlar panik yapmıştı.
2 ay önceden orta boyda bir bebek çantası hazırlamislardı.Genç adam, herşeye hazırlıklı olmak için çantayı koluna takdı.
Karısının koluna geçip arabaya bindiler.
Korumalardan biri şoför koltuğuna oturup onları, en yakın hastaneye götürüyordu.
_____
Genç adam , en yakın hastanenin önünde durduğunda şoför hızla hamile olan kadının kapısını açtı, araban çıkmasi için yardımcı oldu.Evleri şehirden dısarida olduğu için oldukları en yakın hastaneye getirmek durumunda kaldı.Ormanin içinde olduğu için sakın oluyordu her zaman ama bu gece sakin değildi.
Doktorlar hemşireler ambulans ile gelen yaralılara doğru kaşuşuyorlardi.
Çoğu doktorlar ve hemşireler ıslanmıştı yağmurdan dolayı.
Genç kadının bir yanında kocası, bir yanında evlerinde çalisanı vardı.
Acile girdiklerinde ortalık daha da karışıktı, genç kadın artık dayanamayacak acıya geldi. Etrafında boş bir koltuk yada sedye bulmaya çalıştı.Genç adam sonunda bir sandalye bulmuş, hamile karısını otuturmustu.
Kimse ne olup, bitiginden haberi yokken karşılarındaki kalın kolona sabit bir televizyon vardı. O televizyondaki altta geçen haberde bir tırın kaydığı ve arkasındaki arabalarinda hızı alamadan tıra vurup zincirleme kaza olduğunu sayısı belli olmayan yaralı ve ölü yazısı geçiyordu.Zincirleme kazanın yaşandığı yerde buraya çok yakındı en yakın hastane burası olduğu için buraya getirmek zorunda kalmışlar.
Genç adam ile hiç kimse ilgilenmezken acil'in çıkısına dogru koşan bir erkek doktoru durdurup "Karım hamile yardım edin."dedi endişeli sesiyle.
Doktor Genç kadını süzüp hamile olduğunu görünce,"Kadın doğum doktorunu bulun, size şuanlık bu kadar yardımcı olabiliyorum ,kusura bakmayın." dedi çaresizce.
Genç adam karısinin yüzüne baktığında anlamıştı doğumun bugün olacağını. Genç adam karısının yanindan ayrılıp kadın doğum doktoru bulmaya gitti.Hastanenin içini dolaştıktan sonra hastası olmayan birkadin doktor buldu. Karısının yanına getirdi.
Doktor"neyiniz var hanımefendi."dedi.
Genç anne dişleri sıkarak"9 aylık hamileyim doğumuma bir hafta var,sancım var." Dedi canı acıyordu.
"Benimle gelin sizi müsait bir odaya alayım."dedi.
Karısının koluna girip, doktoru takip etmeye başladılar, doktor muayene icinn kendi odasına getirmişti.
Genç kadının odaya girince,doktor muayene için 'sedyeye uzanmasını ve karnını açmasini'soyledi.
Kocası yardım ederek,sedyeye uzanmıştı hamile kadın.
Doktor muayeneye başladıgında annenin bebege iyi olduğunu söylediginde, genç kadın rahatlamıştı.
Doktor, aileye doğuma birazdan alacağını küçük bebeğin bugün haber vermişti, rahatlayan kadın heyecan ve panik yapmıştı.Doktor doğumhaneye haber vermek için odasından ciktı.Genç adam, karısına herşeyin yolunda olduğunu ona moral vermeye çalışıyor ve olumlu etki yaratıyordu.
Doktor elinin altında tekerlekli sandalye ile geldi.Genç kadını otuturup doğumhaneye girdiler.
Genç adam karısını dogumhanenin kapısı kapanana kadar beklemişti.
Genç adam, cebindeki telefonu çıkarıtup ailelere müjdeli haberi vermişti.Aileler ne kadar gelmek istesede kabul etmemişti, kızını kimse görmesin istiyordu.
______
Saatler geçmişti dogumhaneden, çıkan bütün doktorlara, hemşirelere karısını ve bebeğini sormuştu.İçeriden çıkan doktorlar ve hemşireler kadının olduğu salonda değildi.
Saatler 08:57 geçe doğumhanenin içini ve dışını tiz bir ses yankilandi, tiz bir bebek sesi.Kendisini,herkese duyurmak ister gibi ağlıyordu.
Genç adam bebek sesi duydugunda yerdeki, uykusuzluktan kızarmış gözlerini, ilk önce saate sonra doğumhanenin kapısına baktı, gelen sesi dinledi.İçeriden gelen bebek sesleri öncekiler gibi hissettiriyordu.
Hayali bile güzelken, gerçeği hayal bile edilmezdi.
Doğumhanenin kapısı açıldığında hemşirenin elinin altında küvezde küçük bedenine cihazlar takılmış bir bebek.Genç adam kimin bebegi olduğunun umrunda değildi.
Adam,kuvezin yanına geldiginde sanki bebekde hissetmiş gibi gözlerin açmıştı. Masmavi can alıcı bir mavilikti.
Genç adam, kendisine benzetti ve en büyük oğlu, aziz'e süt beyaz teni siyah saçı ve masmavi gözleri.
Adam, serçe parmağı kenardaki delikten,küçük ele uzattığı'da küçük bebek, eli hissetmiş gibi serçe parmağının ucundan tutmuştu.
Hemşire"Bebek odasına götüreceğim izin verirseniz." Dedi.Genç adam ne kadar gitmesini istemese de " tabi." demekle yetindi.
_________
Yaşlı adam salonda, elindeki bastonu ile evin içinde düşünceli bir şekilde dolaşıyordu.Kızı ve damat'ı kaza yapmıştı, daha doğrusu zincirleme kazanın kurbanları olmuştu.En yakın adamından gelecek haberi bekliyordu.En yakın adamı gavin' salona girdiğinde yaşlı adam koltuğa oturdu.
"Senhor." (Efendim)dedi gavin içine kaçmış ses ile, karşındaki yaşlı adama her zaman sadıktı, sadık olmayanlar ise cezasını en ağır şekilde çekerlerdi.
"diga-me Gavin"(Söyle gavin)dedi yaşlı adam korkutacak sesi ile ama içinde endişe duygusu vardı.
Gavin' in içine kaçmış sesinde bir şeylerin ters olduğunu anladı.
"Senhor, a cirurgia cerebral do seu genro Malik correu bem e eles foram levados para o quarto normal. A cirurgia da sua filha Dona Adelina continua.horas Entre os gêmeos, o bebê nasceu menino e nasceu menina.Um pedaço de vidro que atingiu o abdômen de sua filha atingiu o bebê e infelizmente ele morreu ainda no útero.(Efendim,damadınız malik beyin ameliyatı iyi geçmiş normal odaya almışlar.Kızınız,adelina hanımın ameliyatı devam ediyor.İkizlerden, erkek olan doğmuş kız olan ise kızınızin karnına giren cam parçası bebeğe isabet etmiş ve maalesef anne karnında ölmüş.")dedi.
Yaşlı adam duyduklarına inanamadı.Eli kalbine gittiginde odadaki adamları yaşlı adama yaklaşmaya başladığında,bir elini havaya kaldırdı bu işaret gelmeyin,bana yakalayın ifadesiydi.
Gavin, yaşlı adamın yanına geldiğinde,yaşlı adam kolunu tutu.Mavi olan gözleri lacivert rengine dönmüş karşısındaki koyu yeşil gözlere sahip genç adamın gözlerindeki korkuya şahit olmuştu.
Yaşlı adam hızla kalkıp, gavin in boğazını sıkmaya başladı.
"Você entende que meu neto vai viver, meu neto vai viver e você vai fazer isso, não posso deixar minha filha ficar triste."
( Benim torunumu yaşayacaksın anladın mı, benim torunum yaşayacak ve bunu sen yapacaksın, kızımın üzülmesine göz yumamam.)dedi.Genç adam'ın boğazı sıkılmaktan gözleri kayıyordu, yaşlı adam ellerini boğazdan çekip nefes almasına izin verdi.
"se perder."(Kaybol.)
Yerde, derin nefes alan adam aldığı emir ile evden çıkmışti.Aldıgı emir bana bir kız torun bul anlamı yaratıyordu.
_____
Genç kadın, aylar sonra kendini rahatlamış hissediyordu.Başındaki pembe tacı ile merakla kızını bekliyordu.Dogumdan çıktığında Genç adam evde merakla bekleyen çocuklarını,
aldırtmıştı.
Genç kadının, ışıl ışıl, mutlulukla parlıyordu gözleri.
Evin en küçük üyesi olan armaç meraklı gözleri ile babasına çevirip"baba meninda ne zaman gecicek." Dedi. Küçük olduğu için 'l' harfini soyleyemiyor 'l' harfini yerine 'c' harfini kullanoyordu.
Odada dolaşan çocuklar armanç'ın dediği sözler ile durdu ve merakla babalarina baktılar,Genç adam ne kadar 'bilmiyorum babacim,getirir birazdan desede' çocukların isyan etmişti.Çocuklarin isyanı'nı duyan kadın genişçe gülümseyek kocasına bakmıştı cilveli bir ses ile "Kocacım kızımız ne zaman gelecek gidip ogrenir misin"dedi odadaki aile heyecanla bebeği bekliyordu.
Evin en büyük çocuğu,sahte öksürükdü, bu öksürük ' bizde burdayız' anlamına gelmiyordu.
Genç adam, oturduğu koltuktan kalkıp, sedyede Uzanan karısını başını öpüpüp "Ben bir doktorun yanına gidiyim,kızımız ne zaman gelir onu öğreneyim bı tanem olur mu." Dedi.
"Tamam hayatım"dedi genç kadın.
Adam odadan çıkacağı zaman doktor elindeki dosya ile odaya girmişti.
"Ah, doktor hanım bende sizin yanınıza gelecektim."dedi,adam.
Doktor gulumseye çalıştı."Öncelikle geçmiş olsun, nasılsınız kendiniz nasıl hissediyorsunuz?"dedi
Teşekkürler doktor hanım, çok heyecanlı hissediyorum, bebeğim hakkında bir şey demediniz."dedi.Doktor genç kadını kontrol etmeye başladığında genç kadın, aynı soruları sormaya devam ediyor,doktor ise cevap vermedikçe genç kadın'in merakı azaliyordu.Doktor muaye ettikten sonra sedyenin ucundaki masaya mavi kapakli dosyasını koyup içinden bir sayfayı açtı.
"Öncelikle sakin olun,Pera hanım tekrardan geçmiş olsun, nasıl denir hiç bilmiyorum, bunu demek her ne kadar olsada bu benim görevim. Doğumunuzda bebegin kordonu dügümlenmiş bir şekilde dünyaya geldi."dedi doktor.
Odayi derin bir sessizlik yer almıştı,genç kadin"Anlamıyorum.Ne demek istediğini zi."
"Maalesef, basınız sağ olsun."dedi kısık sesiyle.
Genç kadın dikişlerin umursamadan ayağa kalktı
"Ne,ne demek basınız sağ oldu, nerede benim bebeğim, sağlıklı diyorlardı, dokuz ay, dokuz ay karnımda taşıdım ben onu hissederdim ben, değil mi hissederdim ben anneyim .O kadar ay hiç mi fark edilemedi söyleseniz."
Genç kadın ellerini saçlarına götürüp, saçlarını yolmaya başladı, genç adam gözleri yaşlı şekilde karısına müdahale ediyordu.Çocuklar birbirine sarılmış ağlıyorlardi.Doktor cebinden çıkardığı sakinleştiriciyi, genç kadının koluna, yaptı.Adam karısının uyudundan emin oldugundan çocukları eve yollamıştı, hastaneden kısa süreliğine yıpranmışti.
Cebinden çıkardığı telefonu ailelerine haber vermişti.İstanbulda olan akrabaları , dostları, arkadaşları duydukları kötü haber ile soluğu hastanede almışlardı
_____
Morg görevlileri cenazenizi alabilirsiniz demişti.
Cenazeyi alıp mezara gömdüklerinde genç kadın yıkılmıştı.
Son toprak parçasını küçük bedenin üzerine atıldığında genç kadın ayakta duracak gücü kalmamış yere yığılmıştı.
Yerdeki kadını kaldırmaya çalışırken,eltisi bin kulağına 'bebeğimin yanına götürün' dedi.
Mezarın başına geldiğinde küçük boyda olan mezarı süzdü, küçücüktü oysaki toprağın altında küçük bir beden vardı.
Topragi nazik bir şekilde okşuyordu.Bebegi yaşasaydı onuda böyle oksuyacakmiydi.
"Annecim, burdayım bebeğim, korkma olur mu?
Görüyorsun degilmi?
Çok soğuk değil mi burası,sen üşüme, korkma diye her gün geleceğim.
Annem gelmedi deme,kucağıma bile alamadım seni, doya doya opemedim, koklayamadim. Yüreğim yanıyorannecim.
Hayaller kurmuştum seninle beraber hayyalerim, hayallerimizde gitti.
Seni, kucağıma almak için beklerken,ellerim boş kaldı.
Mezar taşının soğukluğu, benim içimdeki kırık parçaları yansıtıyor bebeğim."
"Seni öyle umutları bekliyorduk ki, seni öyle güzel,öyle saf seveceğim bebeğim.
Bu bir anne-kız sözü biz birbirimizi çok seviyoruz.Seni seviyorum bebeğim, dediğim gibi seni görmeye gelicegim."
Genç kadın gözyaşları bir dere gibi durmadan akıyordu, evlat acısı hiç bir şeyle kiyaslanilmaz, kiyaslanilamazdı.
O günden sonra bir daha beyliceler eskisi gibi olamadılar, olmadılar.
🦋
Bölüm sonu
•Merhaba.Nasılsınız?
•Bu benim ilk kurgum, nasıl oldu bilmiyorum,sizce nasıl?
•Suan olaylar karşılık gibi duruyor olabilir, ileride taşlar yerlerine oturacak.
•Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.(•‿•)
•Düzenli bir bölüm gelmeyebilir onu söyleyeyim.Ben bir yks öğrencisiyim boş zamanlarında yazmaya ve bölüm atmaya çalışacağım.(ʘᴗʘ✿)
•Tiktok hesabım:lugylmaz
Ig hesabım yok.
•Hepinizi seviyorum oy kullanırsaniz çok mutlu olurum.(✿ ♡‿♡)