MASSİMO (+18)

By gamzeispahaa

56.1K 2.5K 270

Bu öyle bir yangın ki biz seninle yanmadan ben gecenin sabahın da senin teninde soluklanmadan sönmeyecek.. More

Yunan Tanrısı
MASSİMO
Boyun Eğiş
Zorba Adam
Köle
Mia
Taciz
Gerçek Yüz
Kızıl
Kalbin Sesi
Kıvılcım
Prens
Hayal Kırıklığı
Nişan
Gözyaşı

Babam

3K 138 2
By gamzeispahaa

Helloooooo benim güzel ailem yeni bölümle karşısınızdayım hemen yıldıza basıyorsunuz çünkü bu yazarınız oyla ilham alıyor ❣️

Mia karşı taraftaki adamın sözleri ile bedeni resmen şoka girmişti. Büyük bir panikle telefonu kapattığında ne yapacağını bilemedi. Elleri titriyordu resmen bilerek adam kendisini o şirkete almak istiyordu. Kendini yatağın üstüne attığında gözlerini kapattı ne yapacaktı bilmiyordu boş boş dakikalarca düz duvara baktı. En sonunda da gözlerini kapattı.

“Mia uyan.”

“Mia.”

Mia gözlerini açtığında Calorin tepesinde duruyordu.

“Ne oldu?”

Calorin gergin bir şekilde kıza baktı deyip dememek arasında kararsız kalmıştı.

“Baban rahatsızlanmış Max sana ulaşamamış beni aradı.”

Mia panikle ayağa kalktığında ne yapacağını bir anlık şaşırmıştı hala uyku sersemi halinde duruyordu.

“Mia kendine gel bana bak.”

Calorin kızı kendine doğru döndürdüğünde aslında daha panik olmasın diye bir çok şeyini söylememişti.

“Baban iyi şimdi gidip onu göreceğiz lütfen topla kendini.”

Mia başını sallayıp direkt dolaba doğru yürüdü önce üstünü değiştirdi sonra ise Calorinle beraber babasının olduğu hastaneye doğru yola çıktılar genç kızın kalbi o kadar hızlı atıyordu ki o ailesinden kalan tek kişiydi. Annesi zaten onu başka bir adam yüzünden terk etmişti. Babası ona hem anne hem de baba olmuştu. Elini kalbinin üstüne koydu birkaç dakika bekledi. Sonra hastanenin önüne geldiklerinde Mia hızla hastaneye girip babasının kaldığı odaya doğru çıktı.

“Yüce İsa babamı koru.”

Sürekli bu sözleri kendine söylüyordu. Odaya girdiğinde babasının solunum cihazına bağlı gözleri kapalı bir şekilde yattığını görünce dudaklarından çığlık çıkacakken son anda ağzını kapatmıştı.

“B-baba.”

Babasına doğru bir adım attığında Calorin kızı durdurmuştu.

“Mia sakin ol.”

Kapının diğer tarafındaki Alex kızı kendine doğru çevirdiğinde Mia çocukluk arkadaşına sıkı sıkıya sarılmıştı. Alex bizzat Mia’nın babasının tedavisi ile de ilgilenen kişiydi.

“Mia dışarı çıkalım orada konuşalım.”

Beraber dışarı çıktıklarında Mia Alex’in gözlerinin içine bakıyordu.

“İlaçları hafif geliyor başka ilaçlara geçmemiz lazım Mia.”

“O zaman geçelim.”

Alex derin bir nefes verdi.

“Maliyeti fazla o ilaçların.”

Genç kız anlamıştı lanet olsun ki tedavisi için en fazlasını karşılaması lazımdı.

“Yarına kadar ödemeyi hastaneye yapmak zorundasın Mia. Bugün fenalaştığı için gerekli ilaçları gizli bir şekilde verdim ama eğer hastane yönetimi öğrenirse mesleğimden bile atılabilirim bugün için sana yardım ettim yarın için edemem.”

Mia'nın gözyaşları damla damla akmaya başlamıştı. Çaresizlik ne kadar da kötüydü. Resmen bir kağıt parçası yüzünden babası ölümle karşı karşıyaydı.

“Yarın yatıracağım parayı.“

Calorin şaşırmıştı.

“ Nasıl Mia çalışmıyorsun bile . “

Mia kıza bakıp birkaç saniye sonra arkasını dönüp gitmişti. Alex ve Calorin kızın arkasından baka kalmıştı. Mia ilk gelen taksiyi çevirdi. Taksiciye nereye gitmek istediğini söyledikten sonra başını cama yaslayıp gözlerini kapattı sanki bunları hiç yaşamamış olmayı dua etti. Babası bu kadar hastayken kendisinin bu çaresizlikle boğuşmaması lazımdı.

On dakika sonra taksi durduğunda hem en sevdiği hem de en nefret ettiği yere gelmişti. Burası annesi tarafından terk edilip ilk darbesini aldığı yerdi. Bir yandan da tüm dönüm noktalarının kararını aldığı yerdi. Yavaşça sessiz parkta ilerleyip o kırmızı salıncağa bindi yavaşça yıpranmış demirlere dokundu. Sonra gözlerini kapatıp hayatının kararını vermek üzere rüzgarı dinledi.

“Nasıl telefonu yüzüne kapattı?”

MASSİMO ellerini sertçe saçlarına geçirdi.

“Efendim aradık ama telefonu kapattı bir şey demeden.”

Başını salladı ne yapacağını az çok biliyordu dudaklarına konan o sinsi gülümsemeyle tekrardan kara gözleri adama baktı. Bu onun son tuzağı değildi illa düşecekti kurduğu tuzaklardan birine sadece sabretmesi lazım.

“Doktoru aldınız mı?”

“Evet efendim ufak bir miktarla dediğimizi yaptı zaten bugün adam fenalaşmış yani her şey bizim aleyhimize.”

MASSİMO planı kurmuştu. Ceylanın sadece tuzağa düşmesini bekliyordu. Sağ kolum dediği adamın telefonu çaldığında MASSİMO’nun tek kaşı kalkmıştı. Adam telefona baktığında tekrardan başını kaldırdı MASSİMO’dan açmak için onay istiyordu. MASSİMO ise başını sallayıp onay verdikten sonra telefonu açmıştı.

Mia adamın telefonu açmasıyla derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

“Merhaba ben Mia bugün beni aramıştınız iş kabulü için.”

“Evet Mia hanım buyurun.”

“Eğer sizin içinde uygunsa yarın işe başlamak istiyorum.”

Karşı tarafta birkaç saniyelik sessizlik oluştu sonra ise adamın sesini tekrardan duydu.

“Tabi Mia Hanım yarın saat sekiz buçukta bekliyorum.”

“Ahh kiminle görüşecektim ben?”

“Alfonso.”

Mia derin bir nefes aldı en azında MASSİMO ile görüşmeyecekti. Nereden biliyordu belki adamın haberi yoktu. Ah Mia kızım çok safsın o adamdan habersiz böyle bir şey olamaz hatırla istersen birkaç gün önce o şirkete görüşmeye gittiğinde oradaki hayvan herifin biri buraya uygun değilsiniz dedi.

Mia eve döndüğünde önce Alex’i arayıp babasının durumunu öğrendi en azından daha iyi olduğunu duyunca içi rahatlamıştı. Eve geldiğinde Calorin yoktu sadece girişte geç geleceğini söyleyen bir not vardı.

Evet ne kadar Calorin yanında olmaya çalışsada gece eğlencesinden asla ödün vermezdi. Belki benimki bencillikti zaten yeteri kadar bana destek oluyordu. Ne bekliyordu ki kendisi ile beraber ağlamasını falan mı?

İçeriye girdiğinde karnı acıkmıştı ama iştahı hiçbir şekilde yoktu. Mutfağa girip bir kahve hazırlayıp yanda duran sigara ve çakmağı aldı. Odasına geçip  balkonunda bacaklarını demire uzatıp sigarasını yaktı. Bu iki günde neler gelmişti başına hem heyecan hem öfke hem de korkuyu aynı anda hissetmişti. Derin bir nefes verdi. MASSİMO'yu düşündüğünde karnında kelebekler uçtuğunu hissetti. Tanrıya tek duası o adamdan uzak bir yerde çalışmakdı.

Sabah olduğunda ilk iş babasını arayıp sessini duydu iyi olduğunu duyunca en azından içi rahatlamıştı. Sonra dolaptan çıkardığı krem rengi kumaş pantolon ve üstüne saten yeşil gömlek giyinmişti. En azından ilk gittiği gibi paspal değil daha kendinden emin duruyordu. Kızıl uzun kıvırcık saçlarını tepeden alt kuyruğu yaptığında beyaz teni iyice göz önüne gelmişti. Hafif bir ışıltılı far sürüp siyah göz kalemi ile de göz kapaklarına dağıttı yeşil gözleri daha belirgin olmuştu. En sonunda ten makyajını yapıp şeftali tonlarında allık sürüp hafif dolgun dudaklarına kiraz rengi bir ruj sürdü. Evet şimdi hazırdı bence oradaki kızlara taş bile çıkarırım diye düşündü. Kumaş pantolonun renginde hafif topuklu ayakkabısını giyindiğinde hazırdı. Evet kumaş pantolon kıvrımlı olan vücut hattını daha çok ön plana koymuştu ama oradaki kadınların yanında ilgi bile çekemeyeceğinden emindi. Evden dışarı çıktığında taksiye binip şirkete doğru yola çıkmıştı. Gergindi hem de fazlaca ama şu anlık yapacak bir şey yoktu.

Tekrardan taksi şirkete yakın bir yere bıraktığında orada yürümeye başlamıştı.

“Bu nasıl kural ya neden buraya araba girmesi yasak ki.”

Yanından geçen arabayı fark ettiğinde yasak olan sadece yabancı olan arabalardı şahsi arabalara bu yasak dahil değildi.

Mia yine nefes nefese şirketin önünde durduğunda tüyleri diken diken olmuştu nedense buraya girdiğinden artık işler değişecekti biliyordu. İçeri girdiğinde gözleri danışandaki kızı aradı ama orada yoktu. Burada işe başladığını duysa acaba ne tepki verirdi. Asansöre binip yukarı çıktığında yönetici katında inmişti. Hemen girişte bekleyen sekreterin yanına gidip görüşeceği kişinin adını söylediğinde kız şaşkınca sordu.

“Siz Mia hanımsınız değil mi?”

Mia başını salladığında kız ayağa kalkıp direkt kızı asansöre doğru yönlendirdi.

“Buradan ben size yardımcı olacağım.”

İkisi de asansöre bindiğinde kenarda duran ekrana bir şifre girdiğinde asansör katında olmayan kat ekrana çıkmıştı. Mia kaşlarını kaldırıp kıza bakınca sekreter direkt durumu açıkladı.

“Yukarıya birkaç kişi dışında giriş yasak.”

“Niye hazine mi var?”

Kız şaşkınca bakınca Mia kırdığı potu anlayıp kıza gülümsedi. Kız fazla bu durumun üstünde durmadı. Asansör durduğunda kız konuştu.

“Ben bundan sonra size eşlik edemeyeceğim hemen düz ilerleyin sağdaki ilk oda.”

Mia başını sallayıp asansörden indiğinde bedeni gerilmişti. Kızın dediği gibi ilerleyip odaya geldiğinde bir kez tıklatıp içeriye girmişti. İçeri girdiğinde koltukta kimse oturmuyordu acaba dedi kimse yok mu zarif bedeni içeriye girdiğinde etrafına bakmıştı. Sonra odanın ne kadar gösterişli olduğunu fark etti. Sanki bir şirket odasından çok şahsi oda gibiydi.

“Merhaba kimse yok mu?”

Birkaç adım attıktan sonra ayaklarının altında olduğu şehir manzarası onu daha çok cezbetti iyice yaklaşıp yeşil gözleri ile manzaranın tadını çıkardı.

“Merhaba küçük ceylan.”

Mia'nın tenine değen o nefesle tüm tüyleri diken diken olmuştu.

“Sikerler!”

Yıldıza basmayı unutmayın

Evett şimdi neler olacak?

MASSİMO?

Mia hakkında?

İlerleyen bölümlerde neler olacak?

Continue Reading

You'll Also Like

ASYA By Su

ChickLit

267K 14.6K 29
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...
283K 18.3K 25
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
180K 39.2K 55
Aşık olmak suç mu? Suçmuş... Hemde suçların en büyüğü. Bir aşk uğruna adaletin aydınlık tarafından karanlık tarafına geçtiğim gün anladım bunu. Sevdi...
536K 16.7K 25
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...