platonik (ÇT)

Por Gnelkan

174K 10K 3.1K

Yeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk g... Más

bölüm 1 ~yeni okulun ilk günü~
bölüm 2 ~yardım çığlıkları mı?~
bölüm 3 ~~
Bölüm 4
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
bölüm 11
bölüm 12
bölüm 13
bölüm 14
bölüm 15
bölüm 16
bölüm 17
bölüm 18
bölüm 19
bölüm 20
bölüm 21
bölüm 22
bölüm 23
24. bölüm
bölüm 25
bölüm 26
bölüm 27
bölüm 28
bölüm 29
bölüm 30
bölüm 31
bölüm 32
bölüm 33
bölüm 34
bölüm 35
bölüm 36
bölüm 37
bölüm 38
bölüm 39
bölüm 40
bölüm 41
bölüm 42
bölüm 43
bölüm 44
bölüm 45
bölüm 46
bölüm 47
bölüm 48
bölüm 49
bölüm 50
bölüm 51
bölüm 52
53. bölüm
54. bölüm
55. bölüm
56. bölüm
bölüm 57
58. bölüm
59. bölüm
60. bölüm
61. bölüm
62. bölüm
63. bölüm
64. bölüm
bölüm 65
bölüm 66
bölüm 67
bölüm 68
70. bölüm
71. bölüm
72. bölüm
73. bölüm.
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77. bölüm
78. bölüm
79. bölüm
80. bölüm
81. bölüm
82. bölüm
83. bölüm
84. bölüm
85. bölüm
86. bölüm
87. bölüm
88. bölüm
89. bölüm
90. bölüm
91. bölüm
92. bölüm
93. bölüm
94. bölüm
95. bölüm
96. bölüm
97. bölüm
98. bölüm
99. bölüm
100. bölüm
101. bölüm
102. bölüm
103. bölüm
104. bölüm
105. bölüm
106. bölüm
107. bölüm
FİNAL

69. bölüm

907 63 28
Por Gnelkan

Bir kadın vardı karşımda...
Her yerinde kan.

Acı çekiyor gibi.
Bağırmak istiyor ama yapamıyordu.
Gitmek istiyor ama korkuyordu.

Karşısındaki adam onu engelliyordu.

Ne girmesine izin veriyor ne de hareket etmesine.

Kadın kanlı bedeni ile yerde oturuyor.

Üzerine siyah iç çamaşırları var. Yırtılan kıyafetleri yerde.

Adam kıyafetler olursa daha az acı çekeceğini düşünüp onları çıkartıyor.

Kadın bedenine değen her kemer darbesinde çığlık atıyor, çığlık atıldıkça daha çok vuruluyordu.

Ölmemiş ama ölümü hissediyordu.

Ve ölmek için tanrıya yalvarıyordu.

Adam onu yaşatarak öldürmek istiyordu.

Kadının acı çekmesinden zevk alıyordu.

Kadının akan göz yaşlarını görmek ona daha çok haz veriyordu.

Kadının çığlık atıkça adam daha da tahrik oluyordu.

Dedim ya işte kadını yaşatarak öldürüyordu.

Kadını kendine saklıyor, diğer herkesten uzaklaştırdu.

~~~

Beni uyandırın artık! bu nasıl rüya?

Odanın içindeki sesizlik devam ederken derin derin nefes alıyordum.

Olduğum yerden doğruldum, titriyordum.

Yutkunuyordum,korkuyu iliklerime kadar hissediyordum.

Ne oluyordu böyle?
Neydi bu kabuslar?

Her gece oluyordu,her gece farklı şeyler ama aynı kişileri görüyordum.

İlk başlarda daha normal  görüyordum ama son bir kaç haftadır gördüklerim beni delirtiyordu.

Bunlar normal değildi.
Bu olanlar hiç normal değildi.

O iki aydır yoktu ve ben Sanki yaşanan her şeyi gece rüyamda görüyordum.

Onu bulamıyor ama duyuyordum.
Çığlıkları kulağımda çınlıyordu.

O her seferinde ölüyor ama o siktiğim adam onun olmesine izin vermiyordu.

Onu her seferinde yaşatarak daha çok öldürüyordu.

Ölmesine dahi izin vermeyen bir piskopatın elindeydi.

Bir şey yapmam ya da vazgeçmem gerekiyordu.

O ölmüştü belki de?
Belki de artık çok geçti.

Sonuçta iki hata üç ay olmuştu.

Tekrar bir çığlık sesi çınladı kulağımda.

Çağan:yapma! Yapma! Artık bağırma!

Dedim iki elimle kulaklarımı kapatıp.

Tekrar bir çığlık sesi.

Çağan:yapma!

Diye bağırdım ama Susan olmadı.

Çağan:sus! Sus! Sus!

Yatağın üstünde çaresizce kulaklarımı kapatmış çırpınıyordum.

Tekrar acı içinde bağırdı o.

Çağan:yapma!

Var gücümle bağırdım bu sefer.

Sesim evde yankılandı.

Her kes uyandı,evde çeşitli sesler gelmeye başladı ama kulağındaki o ses susmadı.

Çağan:artık acı çekme...

Diye mırıldandım yutkunarak.

Çağan:kendin acı çekip bana da acı çektirme.

Kime diyordum ki?
Kim dinliyordu beni.

Derin derin nefesler alıyor ama boğluyordum.

Ülkü:abi!

Diye girdi odaya.

Kapının kilidi kırılmıştı kitleyememiştim yine.

Çağan:bir şey yok,bir şey yok.

Kimi kandırıyordum ki çok şey vardı.

Beni öldüren bir çok şey.

Ülkü:iyi misin? Ne oldu? Ne gördün?

Diye sorularını sıraladı.

Çağan:sorun yok iyiyim.

Dedim ama değildim.

Biraz alkolle ihtiyacım vardı.

Ve bir de o kadının tenine.

Ülkü:abi anlat bana.

Dedi yanıma oturup.

Çağan:anlatacak bir şey yok deliriyorum.

Dedim ayağa kalkıp.

Ülkü:abi-

Dediğinde devam etmesine izin vermedim.

Konuşamacak kadar bitkindim.

Çağan:halederim.

Dedim sadece.

Yere atığım kıyafetler arasında rasgele birini aldım.

Üzerime siyah üzerine tam oturan bir tişört altıma aynı renk biraz bol bir pantolon giyidim.

Beni izlediklerini bildiğim için fazla oylanamak istemedim.

Onların gözünün önünde olmak beni rahatız ediyordu.

Çağan:üzgünüm.

Gecenin bir yarısı onları uyandırmak istemezdim.

Demir:çağan.

Dedi bana yaklaşıp.

Demir:her şeyi tek başına haledemezsin.

Dedi omzuma dokunup.

Çağan:sadece iyileşmeyi bekliyorum.

Dedim biraz geriye çekildim eli omzumdan aşağı sarktı.

Demir:sana yardım etmek istiyorum.

Çağan:ne için? Sikilmiş olan hayatımı düzeltmek için mi? Ben artık beni umursamıyorum sen de öyle yap.

Dedim ve odadan çıktı.

Yagız:böyle yapma çağan. Senin hala devam eden bir hayatın var.

Çağan:sen hayat diye buna mı diyorsun?

Kolarımı iki yana açıp kendimi gösterdim.

Arda:çağan-

Onu da susturdum.

Odadan uzaklaştım evden de çıktım.

Boğluyor gibi hissediyordum.

Yürüdüğümü dahi hissetmiyordum.

Boş sokaklarda yürüdüm beni sahiplenecek bir yer aradım.

Ama yok sokaklar dahi istemiyordu beni.

Bu zamana kadar istenen biri olmamıştım ki?

İsteyenler sadece dış görünüşüme bakıyordu. O kadın hariç.

Nasıl beni ben olduğum için seven tek kişi kaybedebildim ki?

Bitik bir admadım.

Sokaklarda yürümeye devam ediyordum.

Her yer sessizdi benim gibi içen adamlar dışında kimse yoktu.

Gözümün önüne gelen o görüntü beni intahara sürüklüyordu.

Elimdeki şişeyi atsam? Kırılan cam parçasını boynuma bastırıp işimi hemen bitirsem? Belki de bileklerimi kesip acı çekmeliyim.

Çağan:bu kadar güzel gülme kadın.

Yere çökmüştüm bile.

Sanki bütün gün uyumamış gibi duvara sakladım ve gözlerimi kapatım.

En azından kendime gelene kadar uyumalıydım.

Şişeyi yanıma bıraktım ve elerimle dizlerimi sardım.

Birkaç saniyemi almadı uykuya dalmak.

Cırcır böcekleri ve arba sesleri dışında birkaç ayak sesi vardı. Ve benim gibi içip sarhoş olan adamların kahkahaları.

Ama hepsini duymazdan geldim ve uyudum.

Karşımdaki görüntü sayesinde irkildim ama gözlerimi açmadım.

Bir kadın suyun içinde.
Saçları her tarafa saçılmış ama yüzü tüm netliği ile karışımda.

Üzerinde beyaz bir elbise...
Elbise kalçasına kadar yükselmiş bacaklarındaki yaraları beli ediyordu.

Kadının dudaklarında bir gülümseme.
Boğluyor ama bundan memnun.

Boğluyor ve binden memnun çünkü öleceğini biliyor.

Kadın ölecek. Bunu istiyor.

İrkilerek gözlerimi açtım.

Her türlü ölmeyi denemiş ama başaramamıştı.

Bu yarıda kesilmişti.
Bunu başarmış mıydı?

Suyun altında mı ölmüştü?

Sadece rüya,sadece rüya.

Tekrar titroyordum.
Zar zor ayağa kalktım.

Bir desteğe ihtiyacım vardı.

Sarsak adımlarla yürümeye koyuldum.

Bir bar bulmam gerekiyordu şişedeki içki bitmişti.

Birkaç adama sorarak burda olan en yakın bara girdim.

İstediğim birkaç şişe içkiydi.

Bir de o lanet kadın.
Ama sanırım ondan vazgeçmem gerekiyor.

Bir masaya oturdum.
Burdan çıkamayacak kadar bitkin düşmüştüm.

Gördüğüm o rüyayı sorguluyor bir anlam çıkarmaya çalışıyordum.

Neden her seferinde bana ölmüş olduğunu gösteriyorlardı.

Neden bir kez de yaşarken gerçketen gülümserken girmiyordu rüyalarıma.

Bir kadın belirdi karşımda.

Hayır bu sefer gerçekten bir kadın.

?:selam.

Dedi yüksek sesle.

Çağan:buyrun?

Diye cevap verdim Soğuk bir sesle.

?:oturabilir miyim?

Başımı saladım kadın hiç beklemden oturdu yanıma.

Kadın uzun sarı saçlara sahipti.
Yeşil gözleri vardı.

Yüzü için bir yorum yapamazdım çünkü makyajdan oluşuyordu.
Ama güzel bir kadındı.

?:yanlız olduğunu görünce gelmek istedim sorun olmaz değil mi?

Çağan:olmaz.

Dedim masaya eğilip.

Sanırım onunla tanışıp biraz kafamı dağıtacaktım.

Çağan:çağan.

Dedim elimi uzatıp.

?:Azra.

Dedi elimi tutup.

Çağan:bu saatte yanlız olmaman gerek?

Kadının bedeninde oyaladı gözlerim.

Güzel bir vücuda sahipti.
Giydiği dar kırmızı elbise bunu açıkça belli ediyordu.

Azra:artık değilim.

Bana biraz daha yaklaştı.

Azra:ama sanırım birlikte yanlız olacağımız bir yere gitmeliyiz.

Elim kadının beline gitti.

Kafamı dağıtmam gerekiyordu ve bu sanırım karşımdaki kadının üstünde olacaktı.

Biraz kendime gelmem gerekiyordu ve karşımdaki kadın bunun için uygundu.

Belki de onun izlerini silebilirdim

Bu yaranın geçmesi gerekiyordu ve biri bu yarayı geçirecekti.

Çağan:geçmiyor işte!

Diye bağırdım.

Tuana:geçiririz.

Dedi yanıma gelip.

Çağan:olmuyor!

Tuana:olduruz.

Dedi bana biraz daha yaklaştı elini omzuma koydu.

Tuana:nasıl becerdin bunu?

Dedi kesmiş olduğum elime bakıp.

Çağan:oldu bir şekilde işte.

Aldığı peçeteyi parmağıma bastırdı.

Acımıyordu ama acıyor gibi yapabilirdim değil mi?

Tuana:acıyor mu?

Çağan:acıyor.

Acımadığını onda biliyordu ama beni bozmadı.

Elimi kendine çekti ve dudakalarına bastırdı.

Tek bir hareketi bile başımı döndürmeye yetiyordu.

Beni deli edeceğini biliyordu ve bilerek dilini akan kana değdirdi.

Yutkundum. Terlediğimi hissetim.

Dudaklarımı dişine öyle bir bastırmıştım ki dudağımın kenarından kan aktı.

Çağan:acıyor!

Diye bir çocuk gibi sızlandım.

Tuana:iyileştiririz.

Dedi ve eğilip dudakalarını dudaklarıma bastırdı.

Kimse beni onun kadar iyleştiremezdi ama denemekten sorun gelmedi.

Azra denen sarışın güzeli üzerime iyice eğildi.

Elim belini daha çok sardı ve kadını kendime daha çok çektim...

Seguir leyendo

También te gustarán

6.2K 796 8
"Kocam olman benimle aynı yatakta uyuyabileceğin anlamına mı geliyor?" Ses tonum her zamanki gibi alaycıydı ama vereceği cevabı merak ediyordum açıkç...
12.7K 967 49
24.09.23' #birtutamaşk🥇1️⃣ #jülide🥇1️⃣ #hayallerim🥇1️⃣ #leya🥇1️⃣ #julia🥇1️⃣ #umutlarım🥇1️⃣ #erkan🥈2️⃣ #tuananaz🥈2️⃣ #isel🥉3️⃣ #irem🏅4️⃣ #le...
379K 11.9K 51
işten eve dönerken ıssız bir ormanda duyduğu sesin peşine gitti ve bu bulunduğu yer onun hayatının değişim noktasıydı. * * * * * İLK KİTABIM OLDUĞU İ...
2.7K 161 18
Aşkta ve savaşta hiçbir şey adil değildir.. ᒪOᐯᗴ ᗩᑎᗪ ᗯᗩᖇ ☯ Hayat savaşı mı? Bu savaşın içinde yeşeren aşk mı? Hayatından sevdiği için vazgeçecek yür...