Sabah çok erken saatlerde kalktım mattheoyu uyandırmadan akşam tüm planı aklımda kurmuştum bunca zamandır beklediğim an gelmişti telefonu yanıma aldım ve çalışma odasına girdim 2005 portföyünün önü her zamanki gibi temizdi ama rafın kalanı toz içindeydi bilgisayarın önüne oturup dosyayı önüme açtım masa üstünden bir kaç şeyi kontrol ettim ve ölüm raporlarının olduğu bir dosyayı açtım infaz edilen kişinin bilgileri yer alıyordu ve nasıl öldürüldüğü ve yıl içindede öldürülecek kişiler yazıyordu bilgisiyar özel bir kodla korunuyordu benim bile kıramayacağım bir kod ama şifresini bildiğimden iş kolaylaşıyordu portföydeki şifrelenmiş yerlerlerle bire bir satırlar yer alıyordu "A2K."
"C1Y.." gibi tarih kısmında ise "-;2-."" Gibi şeyler yazıyordu onun dışında her şey net bir şekilde belliydi telefonu elime aldım ve bunları çekip amirime gönderdim ardından nerede olduğumu yazdım ve gönderdim ardından eski dosyalara girdim annemin babamın nişanlımın olduğu dosyalara annem ve babamın vücudunu öyle görememiştim nişanlımın aksine küçüktüm çünkü çok göstermediler onları morga taşırken bilekleri aşağıya süzülmüştü sadece oradan hatırlıyorum nişanlımın ise yüzünde koca bir R vardı gözlerinden ise yaşlar akıyordu onu o halde gördüğümde kaskatı olmuştum sonra ise bir kaç adam onu alıp götürdü yine bir şey yapamadım dizlerim ileri gitmiyordu bebeğimi işte o gece düşürdüm o gece değişti hayatım o adamlar onu nereye götürdü bilmiyorum ama eminim o ölü annem ve babam gibi... bir nefes alıp işime devam ettim ve tüm o paragrafları okudum ailemle ilgili her şeyi onlarıda çekip her şeyi yerine koydum ve mutfağa geçip mattheo aşağı inene kadar kahvaltıyı hazırladım
Mattheo:geç mi kalktım
Yn:hayır ben erken uyandım
Mattheo:bundan sonra erken uyanırsan benide uyandır olur mu
Yn:peki uyandırırım eee bu gün ne yapacağız
Mattheo:bilmem bu gün için bir fikrim yok
Yn:hmm ne yapalım.... silah antremanı yapalım mı
Mattheo:olabilir ama hey hermione seni dün yemeğe davet etmemiş miydi
Yn:doğru etti
Mattheo:o zaman şöyle yapalım akşam bende draco ile buluşacağım pansyide çağırayım hermioneden sonrada ben seni alıp bizimkilerin oraya götürürüm
Yn:olur bana uyar
Mattheo:güzel
Kahvaltıyı hızlıca yapıp dolabımın önüne geldim
Evden çıkarken mattheo kolumdan tuttu
Mattheo:bu gün sanki biraz bana sinirlisin
Yn:hmm öyle miyim hiç farketmemişim
Mattheo:hadi ama yn ne oldu
Yn:yok bir şey olmadı
Mattheo:yn beni böyle kandıramazsın
Yn:mattheo gerçekten bir şey olmadı
Mattheo:hiç inandırıcı gelmiyor ama
Ellerimle yüzünü kavrayıp sertçe dudaklarını öptüm ve hızlıca ayrıldım
Yn:şimdi inandın mı peki
Mattheo:evet
Arabanın kapısını açıp beni oturttu hermionenin evinin önüne bıraktı dairenin önüne kadar geldiğimde bir duraksama oldu yavaşça zili çaldım ve hermionede aynı yavaşlıkla kapıyı açtı
Hermione:hani bardaki çocuğu hatırlıyor musun
Yn:evet şu turuncu olan değil mi
Hermione:aynen öyle
Yn:ee bu beni kapıda bekleteceğin kadar önemli mi
Hermione:evet önemli ben demiştim ya seni onunla tanıştırıcağım diye
Yn:evet sonuç
Hermione:o içerde
Yn:siktir önceden söyleseydin ya adını bile bilmiyorum bu çocuğun
Hermione:ron adı ron
Salona girdim ve elini tona uzattım
Ron:merhaba yn
Yn:merhaba ron
Hermione:şöyle ki yn biz çıkıyoruz o yüzden ronla tanışmanı istedim
Ron:evet bu arada hermione senden çok bahis etti
Yn:ne güzel şeydir ki hermione seninle alakalı hiç bir şey bana söylemedi
Hermione:yn!
Yn:ne yalan mı? Eee daha iyisini bulamadın mı
Hermione:yn ne biçim konuşuyorsun ronun yanında
Yn:rona soruyorum sen bir sus
Ron:ahh şey hermioneyi çok seviyorum benim gözümde ondan daha iyisi yok
Yn:şuracıkta ağlayacağım bu ne romantiklik mattheo bana böyle bir cümle kurmamıştı şu ana kadar
Hermione:ne mattheo mu kurmadı adam kapının önünde ağlıyordu resmen beni affet diye
Yn:e o kadar da olsun artık
Ron:mattheo kim acaba
Yn:kocam bu arada sen beni tanıyorsun bende seni tanımalıyım sonuçta kankamın sevgilisisin hala orada mı çalışıyorsun
Ron:hayır kardeşlerimin dükkanında çalışıyorum artık
Yn:güzel peki ailen biliyorlar mı
Ron:evet biliyorlar
Yn:peki kaç kardeşsiniz kız kardeşin var mı
Ron:evet var 1 tane 7 kardeşiz 5 abim var
Yn:peki ev arab-
Hermione:yn sorguya çekme olur mu?
Yn:o zaman nasıl tanıyacağım kızım sen bana ailenden emanetsin sana bakamazsam nasıl kendimi affedebilirim şimdi sus tamam mı sevgilinle istediğin zaman konuşursun zaten
Yn:eee ron kaç tane sevgilin oldu
Ron:1 tane oldu
Yn:nasıl biriydi neden ayrıldınız
Ron:sarı saçlı tatlı bir kızdı ama beni istemediğim bir ilişkinin içine soktuğu için ayrılmak istedim
Yn:neymiş senin istemediğin ilişki evlilik falan mı üzgünüm daha o kadar geniş değiliz
Ron:yok yanlış anladınız çok toxic bir ilişkimiz vardı ondan dolayı ayrılmak itedim
Yn:hermione bundan olmaz bu toxic falan diyor yarın bir gün duvar ilişki diye seni aldatır çok biliyor bu
Hermione:yn bir şuna son mu versen
Ron:bir hatam olduysa üzgünüm efendim ama öyle bir niyetim yok hermioneyi gerçekten seviyorum sizide anlıyorum ona zarar gelmesinden korkuyorsunuz
Yn:tabi korkuyorum senin gibi bir zibidi ona zarar verecek diye ödüm kopuyor
Hermione:yn hadi sen git
Hermione kolumdan tutup kapıya kadar bana eşlik etti
Yn:hermione sevdim bu çocuğu olur bundan
Hermione:ne sevdin mi ama çocuğa etmediğin kalmadı
Yn:evet de denedim onu ben buna dayandıysa sana hayliyle dayanır
Hermione:onay veriyorsun yani
Yn:artık küçük değilsin benim fikrimi al onayımı değil
Hermione:mattheo aşağıda bekliyor dimi hala seni
Yn:evet görüşürüz
Aşağı inip arabaya bindim
Mattheo:yüzünde güller açıyor
Yn:evet bebeğim gidiyor muyuz
Mattheo:hayhay
Arabayı daha dikkatli sürüyordur
Yn:bir şey mi oldu?
Mattheo:neden sordun
Yn:direksiyonu iki elle tutmak ve sen ayrıca dikiz aynasınada bakmıyorsun ne oldu problem mi var
Elini dizime atıp okşamaya başladı
Mattheo:yok bir şey sadece bu aralar dikkat ediyorum o kadar
Yn:peki öyle olsun
Draconun evi mattheonunkine nazaran daha görkemli ve büyüktü hizmetçileri vardı içeri girdiğimizde pansy ve draco bizi bekliyorlardı
Draco:küçük 2 geldii!
Pansy:yn tekmelemeye başladı mı?
Yn:hayır daha değil içimde bir farklılık var ama ciddi bir şey hissetmiyorum
Pansy:bir kaç aya hissedeceksin hmm acaba kız mı erkek mi
Yn:kız
Mattheo:kız erkek ne fark eder
Draco:evet ne fark eder ama bizimki erkek değil mi canım
Pansy:bende erkek hissediyorum aslında
Mattheo:hissedince oluyor mu? Bende erkek hissediyorum
Yn:şapşal onu ben hissediyorum sen değil
Mattheo:olsun bende hissediyorum
Pansy:neyse yemeğe geçelim mi
Yn:hmm olur ne var!
Pansy:bezelye lahana çorbası beyin
Yn:ne kusucam sanırım bu nasıl yemek be
Fısıldar
Pansy:merak etme cips sakladım
Yn:sen bir tanesin pansy
Yemeğe oturduk
Draco:siriusu görmeyeli uzun zaman olmuştu keşke önce hasret giderseydik
Mattheo:draco sen merak etme o son saatlerinde hasret giderdi giderebileceği kadar bu arada babanla nasıl gidiyor
Draco:gitmiyor evlenmek için rızasına ihtiyacım var ama adam beni görmek istemiyor
Yn:neden
Pansy:aynen neden hayatım?
Draco:güzelim öncedende söylemiştim ya babamla olan mevzudan sonra
Pansy:üff tamam sormadım
Yn:önemli bir şey mi
Mattheo:yok o kadar değil biz ağzımızın tadını bozmayalım
Draco:bencede
Bütün konuşma ve yemek çok güzel geçmişti tabi biz pansy ile bir şeyler atıştırmak için bir odaya geçtik bir yandan cips yiyor diğer yandan muhabbet ediyordum
Pansy:nişanlandınız ya ne zaman evleneceksiniz
Yn:bilmiyorum ama resmiyete gerek yok bence ben onu hayat arkadaşım olarak gördükten sonra o kağıdın olup olmaması neyi değiştirir dimi
Pansy:doğru diyorsunda kimse sizin evli olup olmadığınızı bilemeyecek şimdi hamilesin çocuk kimden derlerse resmi olarak kimsenin mi diyeceksin
Yn:uhh haklısın ama bilemiyorum ne fark eder ki
Pansy:çok şey! Eşin olduğu için resmi olarak çok rahatsın
Yn:uhh umarım endişeleneceğim bir şey olmaz
Pansy:umalım ki olmasın hey şu çikolata çok güzel
Yn:hey fark ettin mi mattheo çok güzel gülüyor
Pansy:ben ne diyorum bu ne diyor kızım resmiyet olursa o gülüş senin olacak
Yn:ama gerçekten o her güldüğünde ona tekrar aşık oluyorum
Pansy:buda aşkından ölüyor hiç kusura bakma biricik sevgilimin hakkını yiyemem bu konuda üstüne yok
Yn:peki peki öyle olsun hmm çikolatanın tadı cidden çok güzel
Pansy:dimi baya iyi-
Mattheo:yn- hey ne yiyorsunuz burada yasak değil mi bunlar
Yn:hayır yasak değil
Mattheo:öylemi benim hafızam iyi ama yn hatırlıyorum bunlar size yasak
İkimizide kolundan kaldırıp kapının önüne sürüdü
Yn:hadi ama mattheo o kadar da önemli değil
Mattheo:değil ama yinede yasak yasaktır
Yn:tamam ben arabaya geçiyorum gelirsin
Mattheo:peki
Arabada sağa sola bakınırken kaputun ön kısmına baktım kırmızı kadife bir kutu vardı elime alıp açtım içindende oldukça güzel bir yüzük çıktı parmağıma takıp inceledim gerçekten çok güzeldi mattheonun geldiğini görünce kutuyu sakladım
Mattheo:aslında bu gece başka planlarım vardı ama uhh ne yapalım başka bir zaman
Yn:ne planı
Mattheo:boşver zaten yakında anlayacaksın
Elini elime koydu
Mattheo:bu yüzükte ne
Yüzünde yine o güzel gülüş belirdi
Mattheo:bulmuşsun
Yn:evet buldum kimeydi bu arada sormadım ama
Mattheo:sana yakışan şey senindir ve sana yakışmış
Yn:güzel peki mattheo bey eve gidelim mi
Mattheo:zaten bulmuşsun o yüzden eve gidebiliri-
Mattheo:hey dur bana bey mi dedin bunu aşmadık mı be güzelim
Yn:ah bir şey olmaz ne dediysem dedim
Mattheo:yn artık "kocam" demeye be zaman başlarsın hatta "benim kocam" dahada iyi olur
Yn:biliyor musun pansyle bunun hakkında konuştuk bende korkuyordum evlilik hakkında
Mattheo:biliyorum
Yn:hey nasıl
Mattheo:bu konuyu açmasını ben söyledim ama işler istediğim gibi gitmedi
Yn:nasıl gidicekmiş istediğin gibi
Mattheo:sen bana kurulucaktın sonra kavga edicektik ben arabaya gider gibi yapıcaktım sende sinirle peşimden gelicektin bende kaputtan yüzüğü alıp önünde diz çökecektim
Yn:işte seni bu yüzden seviyorum mattheo
Mattheo:nedenmiş o?
Yn:gülüşün çok güzel hemde masal gibi hissettiriyorsun kendimi
Mattheo:en son aşkla ilgili bir şey söylediğinde frida kahlo ile diago demiştin hatırlarsan
Yn:hah en azadından hitler demedim barbar adam
Elimi tuttu ve yüzüme baktı
Mattheo:güzelim dalga geçiyorum sakın ha alındım deme bana
Yn:peki alınmam bir dahakine
Eve gelmiştik kapımı açıp beni kucağına aldı
Yn:buda neyin nesi
Mattheo:kendimi affettirme yolum peki affedildim mi
Yn:biraz daha uğraşsan belki
Üst kata kadar çıkarttı ve beni yatağa usulca bıraktı kıyafetlerini çıkartıp eşofman giydi
Mattheo:geceliğini giydirmemi istiyorsan giydirede bilirim
Yn:hayır kalsın
yanıma uzandı
Mattheo:bebeğim
Yn:efendim
Elimi tuttu
Mattheo:bütün güzellik sende biriktiği yetmezmiş gibi yüzüğüm sende ve çocuğumda
Beni mutlu edebilecek o evet lafın ise iki dudağının arasında onu almama izin verir misin
Hafifçe kafamı salladım oda dudaklarıma yaklaştı sembolik bir öpücüktü o ama yüzü gülmüştü gerçektende tabi bu büyülü anları bir kaç adım sesi bozdu