Bu Sefer ki Başka

By blackblair67

5.3K 202 133

Okula yeni gelen öğretmene yakınlık hisseden ve bir geleceği olduğuna inanan Karya'nın dostluk , aşk, sevgi... More

Chapter 1: İlk Görüş
Chapter 3: Barışma
Chapter 4: Kardeşlik
Chapter 5 : Çaresizlik
Chapter 6: Söz
Chapter 7: Mucize
Chapter 8: Aşk Tesadüfleri Sever
Chapter 9: Yanlış Anlaşılma
Chapter 10: Rönesans Tablosu
Chapter 11: Sözcüklerin Büyüsü
Chapter 12: Bilinmeyen Bağlar
Chapter 13 : Gönül Davası
Chapter 14: Gönlünün 'Sultanı'
Chapter 15: Hakan Koca-Hocam
Chapter 16: İtiraf
Chapter 17: Kaderin İzinde
Chapter 18: İlk Adımı Sen At
Chapter 19: Hatalardan Doğan Felaket
Chapter 20:Fri(end) s
Chapter 21:Kapalı Kapılar
Chapter 22: Seyre Dursun Aşk
Chapter 23: Aşk Diye

Chapter 2: Tanışma

467 15 8
By blackblair67

Ertesi gün okulda can sıkıntısından Asrın ile ölürken bu geçirdiğimiz 5 ders bize 40 saat gibi geldi. Üstüne üstlük son 3 dersimiz de matematik. İnşallah dersimize girecek olan hoca dün gördüğüm hocadır. Tüm öğle arasında Hakancığımla olan düğünümüzde giyeceğim gelinliğin tasarımını hayal ederek geçirdim. Saçmalama Karya sadece 5 dakika gördüğün birine aşık olamazsın. Aman kime ne canım.

"Lan kanka kalk 5 ders artı öğle arasını da katarsak sıradan hiç kalkmadık oğlum . Resmen sıraya yapıştık kaldık . Gel zil çalana kadar biraz koridorda takılalım."

"Off Asrın hayalimin en güzel kısmıydı ne güzel Hakancığımla nikah masasındaydık. Tam evet diyordum"

"Hakancığım derken. Oğlum o senin hocan hocan. Başladın sen gene hadi hadi kalk yapıştık kaldık buraya."

"Of hocam olmuşsa ne olmuş yani. Ayrıca ben , sıram ve hayallerim burada gayet iyiyiz sen çıkacaksan çık." diyip kafamı tekrar sıraya koydum.

"Başlayacağım hayallerine hadi hem belki koridorda 'Hakancığını' görürsün." hocanın adını duymamla sıradan kalktım.

"Sende beni nereden vuracağını iyi biliyorsun ha az değilsin."

İkimizinde sıradan kalkıp 5 saattir sıradan kalkmamanın etkisiyle bir an bacaklarımız işlevini yitirdi . Koridora çıktığımızda bacaklarımız biraz açılsın diye tur atmaya karar verdik. Eski sınıfımız ve geçen seneden çeşitli anılarımız , eski arkadaşlarımızla anılarımızın olduğu o diğer sınıfın yanından geçerken ikimizde de acının tatlı tebessümü oluştu. Bu yola Asya , Asrın ve ben başladık ardından Asya ve Asrın'dan biraz daha yakın olduğum Çisem gruba dahil oldu. Birbirimizi zorbalamak bu grubun ana teması gibi birşeydi bizim için . Ve hiçbir zaman da alınmamıştık yada kızmamıştık . Asya ilk tanıştığımızda yüzüyle ve kilosuyla ilgili çok özgüvensiz biriydi . Öyle ki geçen senenin 'meşhur' 12- C sınıfına hayran olanlardan biri Asya diğeri ise Çisemdi. Asya hala Emre'nin onu, yüzünden ve kilosundan dolayı reddettiğini düşünüyor. Oysa ki o kadar güzel ki hele o masmavi gözleri... Ne yani küsüz diye hep kötü eleştiri yapacak halim yok . Çisem'in ise o sınıftan biriyle karşılaşması Wattpad olaylarını andıracak bir olayla yaşandı. Bu sınıfa Meşhur diyorum çünkü geçen sene sınıf tamamıyla 12-C'ye bağımlıydı. Çisem gruba sonradan dahil oldu .Asya ve Asrın'la ise 10. sınıftan beri arkadaşız. Fakat Çisem , ben , Asya ve Asrın bir anda çok yakınlaşmıştık . Belki de Çisem bize iyi yüzünü gösteriyordu. Belki de öyleydi bilmiyorum . Ne grup ama .Sonucunda ise şuan sadece Asrın ve ben varım. Birbirimize verdiğimiz onca söz , uğruna yaptığımız onca iyilik sadece anılarda kaldı. Gidicem diyene gitme diyecek halimiz yok . O eski iki sınıfın önünden geçerken istemsiz ikimizde de kırgınlık oluyor. Her ne kadar umrumuzda değil diye birbirimizi kandırsakta. Koridorun etrafında koridordakilerin dedikodusunu yaparak toplam 7 tur attıktan sonra zil çalmıştı. Sonunda o hocanın benim Hakancığımın olup olmadığını öğreneceğim.

"Kanka çok heyecanlıyım ya acaba o mu?"

"Of Karya vallahi tüm gün senin şu Hakancığım lafından bıktım. İnşallah senin şu Hakancığın çıkmaz da tüm yıl başımın etini yemezsin."

"Tövbe de be şom ağızlı ayrıca toplasan toplasan 10 kez falan söyledim ." tamam abarttım o kadar değil

"Sen o 10'un yanına bir sıfır daha koy kankacım."Asrın'a gözümü devirip sıraya oturdum. Aradan 5 dakika geçti bu adam nerede acaba ya. Acaba o değil mi. Allah'ım ne olur o olsun ya valla derslerime daha fazla çalışmaya çalışacağım. Elimle amin işareti yaptığımda Asrın'ın delirmişim gibi suratıma baktığını farkettim.

"Ne oldu ?"

"Hiç öyle ikimizin de hayırlı geleceği olsun , hayallerimize kavuşalım diye dua ediyordum."

"Aynen kesin benim için dua etmişsindir. Sakın 'İnşallah dersimize dün gördüğüm Hakan Hoca girsin' diye dua ediyor olmayasın." yemin ederim bu kız benim içimi okuyor ya

*Aynı anda
"Ne alakası var kanka ya "
"Ne alakası var kanka ya "

Asrın kahkalarda boğulurken onu öldürmemek için zor durdum resmen. Biz birbirimizi sataşırken kapı açıldı. Ve içeri o girdi. Asrın'ın çok fazla olumsuz karamsar düşüncelerinden sonra onun olacağına dair ümidim neredeyse hiç yoktu. Onu şuan tam karşımda görünce afalladım kitlendim kaldım.

Benim kitlendiğimi gören Asrın fazla tepki gösterdi.

"LANN! YOKSA O , O MU ?"

Senin ses desibelini sikeyim Asrın e mi . Bir de yerinden sıçrayıp ayağa kalkmış salak. Asrın'ın kulağımın dibinde kontrolsüz anırmasıyla tüm sınıfın anlamsız gözlerle bize bakması bir oldu. Yani bence bakıyorlar çünkü şuan hepsinin gözlerini üzerimde hissediyorum. Sadece siniftakilerle kalsa iyi haliyle hoca da bize bakıyor. Asrın'a evet anlamında göz işareti yaptıktan sonra yerine geri oturdu.

"Kızlar bir sorun mu var acaba?"

"Yok bir sorun yok sadece arkadaşımla ilgili sorun bişey."

Sessizce Asrın'ı sıraya geri çekiştirip "Otur yerine konuşma artık yeterince rezil olduk zaten ."

"Bir sorun yok hocam."

"Tamam o halde kendimi tanıtayım. Adım Hakan soyadım Tunç. 23 yaşındayım. Bu yıl ki matematik derslerinize ben gireceğim ve bu yıl ki sınıf öğretmeniniz benim. Önceki sınıf öğretmeniniz izne ayrılmış sanırım."

"Evet hocam , hocamız doğum iznine ayrıldı."

"Peki Elifcim hoca bu bilgiyle ne yapacak."

"Sus kanka sus duyacak şimdi."
Asrın ile sessizce gülmeye başladık.

"Bence bu yıl hepimiz çok iyi anlaşacağız. İlk günden sizi yormak istemiyorum o yüzden bugün tek tek tanışırız sonrasında sınıf başkanını ve yardımcısını seçeriz. Adınızı soyadınızı nereli olduğunuzu bir de hangi mesleği yapmak istediğinizi söyleyin ." Aşkım ya anlamadık sanki alttan alttan hakkımdaki herşeyi öğrenmeye çalışıyor. Yer mi lan Anadolu çocuğu.

Sanırım bugün sınıfça duyduğumuz tek iyi haber dersin işlenmemesi falan olabilir. Gerçi benim için en iyi haber Hocanın bizim dersimize girmesi üstelik bir de sınıf öğretmenimiz. Bizim sıradakiler kendini tanıttıktan sonra sıra Asrın'a geldi. İçimde dindiremediğim bir heyecan. Kalbim ve Anksiyetem iki saniye rahat dururmusunuz sizin yüzünüzden heyecan yapıyorum. Asrın rap yapar gibi kendini hızlıca tanıttıktan sonra sıra bana geldi.

"Adım Karya soyadım Öztürk. 17 yaşındayım ocakta 18'ime gireceğim . Yurt dışına çıkma gibi bir hayallerim var özellikle İtalya'da Roma'ya gitmeyi çok istiyorum. Annemde babamda Muğlalı. Henüz mesleğime karar veremedim. Aslında aklımda birkaç tane var ama puanım ve zekam onlara yetmiyor. Annemde kızının kendi gibi doktor olacağını falan sanıyor garibim bilmiyor ki puanım yakınına bile yaklaşmayacak." Ben şuan tam olarak ne saçmalıyorum hocaya ne amk. Ayrıca şuan komik birşey yok hoca dahil herkes niye gülüyor söyleyin bende güleyim

"Kanka evlilik programlarına çıkmıyorsun sadece iki üç kelimeyle kendini anlatsan yeterdi."

" Arkadaşlar Karya için aramızda para topluyoruz onu tek yön uçakla İtalya'ya gönderelim en azından kafamız biraz rahatla."

"Ayy illahi Ahmet çok komiksin bir ara hatırlat bu esprine tekrar güleyim."

Hoca bizim aramızdaki diyaloglara ve hala benim hayat hikayemi Manas destanı edasıyla anlatmama gülüyordu.

"Peki Karya neden Roma. Yani bir sebebi var mı ?"

"Aslında iki sebebi var. Babam lise yıllarında yani benim yaşlarımda tabi bir yıl da sınıfta kalmasını hesaplarsak 18 yaşlarında Roma'da 'Villa Borghese' diye bir yerde çekilmiş fotoğrafı var. Onun çekildiği yerde tam o noktada bende fotoğraf çekilmek istiyorum. Hatta bu benim en büyük hayalim. İkincisi ise güzel şehir aslında. Tarihi yerleri çok. Ayrıca şu Aşıklar Ceşmesinde fotoğraf çekilmek sanırım."

" Babanın anılarını yaşatman ne kadar güzel eminim bu hayalini söylediysen çok mutlu olmuştur."

"Olmuştur sanırım."

"Bir de birşey soracağım isminin anlamı ne yani Kayra diye isim duydum ama hiç Karya diye isim duymamıştım"

"Tanrının kişiye iyilik getirmekte olan, kurtarıcı ilişkisi demek sanırım ama babamlar bana bu ismi babamın memleketine olan hayranlığı sayesinde koymuşlar. Yani Karya Milas'ın eski bir uygarlığının adı mı neymiş. Böyle de değişik bir aileyiz."

Hakan hoca güldü
"İsmini gerçekten çok beğendim. Tanıştığımıza da çok memnun oldum. Eminim derslerde de büyük başarı göstereceksin sende o potansiyeli görüyorum."

Ben yargımıyım, ben Allah'mıyım tövbe haşa. Herkesi kendime çekiyorum canım kendim.

"Bak bak bak Aşıklar Çeşmesinde fotoğraf çekilecekmiş ba ba ba ba"

"Hayırdır kanka hayatının devamında Çocuklar Duymasın Haluk olarak mı yasamaya karar verdin"

"Salak anlamadım sanki alttan alttan verdiğin sinyalleri ben senin ciğerini bilirim kızım. Ayrıca diğer hocalarla iki kelime etmeye tenezzül etmezsin maşallah konu Hakancığına gelince ne de güzel bülbül gibi şakıdın. Adama hayat hikayeni anlattın"

"Ne alaka ya ne sinyali ayrıca muhabbeti sardı o yüzden konuştum. Yalnız hoca anlattığımdan çok daha iyiymiş dimi"

"Yani yalan yok yakışıklı tamam hatta baya yakışıklı da sen böyle kaptırdın gidiyorsun aman diyeyim o gittiğin yoldan derhal geri dön. O Hoca oğlum tamam şakasını yaparsın da fazlası olmaz aşkom."

Asrın'ın bu sözleri beni niyeyse biraz üzdü. Sınıftan diğerleri de kendini tanıttıktan sonra Başkanlık seçimlerine geçtik.

"Gönüllü olarak aday olmak isteyen var mı? Yoksa ben kendim seçeceğim."

Tabiki aday olacağım fırsatını bulmuşum bırakır mıyım . Elimi kaldırmamla sınıftaki Sude ve Görkem'de benden görüp şerefsizliğine ellerini kaldırdılar.

"Lan Görkem indirsene elini oğlum ya ne güzel adaylığımı koydum sana ne oluyor be . Normal zamanda asla böyle şeylerle uğraşmazsın ."

"Sanane kızım sende uğraşmazsın. Kaldırırım kaldırmam sana sormayacağım. Ayrıca sen kazanamayacağım diye korktun sanki biraz. Bı anda canım aday olmak istedi oldum sanane."

"Canında beni görünce mi aday olası geldi. Hastasın dimi bana kabul et."

"He Karya aynen aynen ondan."

"Evet aradaki muhabbeti keselim. Üç adayımız var o halde oylama yapalım. Tahtaya gelip sırtınızı dönün bakalım. "

"Kanka sana noluyo sende uğraşmazsın böyle şeylerle . Geçen sene başkan oldum da tüm yıl dalga geçtin ya noldu şimdi. Tabi işin içinde hoca olunca. Benimki de soru mu."

"Kanka sınıfı çaktırmadan hızlıca örgütlesene. Rüşvet falan verecek de yoksa bunların arasında kazanmam imkansız."

Üçümüzde tahtaya geçip arkamızı döndük.

Sude: 6 oy
Görkem : 12 oy
Karya: 12 oy

Nasıl ya biz nasıl aynı oyu aldık.

"Oylarınız eşit çıktı isterseniz kendiniz anlaşmaya çalışın."

"Bence Görkem arkadaşım gerçek bir centilmen olup başkanlığı bana versin."

"Yaa bı sen mi akıllısın . Annenin karnından bir akıllı sen mi çıktın kızım."

"Ne kadar ayıp sözler bunlar ben hiç üslubumu bozuyormuyum. Peki madem büyüklük ve centilmenlik bende kalsın. Senin de insanlara karşı nasıl centilmen olmadığını böylelikle görmüş olduk dimi arkadaşlar. "
Bunu dememden nefret ediyor çünkü sınıfta hoşlandığı kız var ve kızın onun hakkında centilmen olmadığını düşünmesini istemiyor.

" Of aman be iki kuruş keyfim var hemen drama bağla. Al başkanlık senin olsun ."

"Yok ya boşver gerek yok sen ol başkan hem zaten çok istiyordun."

"Karya şansını zorlama istersen. Karya olsun hocam başkan . Böylelikle de sınıf benim ne kadar centilmen olduğumu gördü." bunu kesinlikle Eda'ya bakarak söylüyordu.

"O zaman başkan Karya , yardımcısı Görkem. " kurban olduğum ismimi ne kadarda güzel söylüyor. Öhm Öhm Karya kendine gel kızım.

Geri kalan derslerde hoca boş bıraktı. Derslere yarından itibaren başlayacakmış. Son derse kadar hocayı izledim fakat bunun farkına bile varmadım şaka gibi. Nasıl daldıysam artık.

"Kanka hocayı sal artık. Tenefüs haricinde saatlerdir adama Bön Bön adama bakıyorsun . Adam da rahatsız olacak. Hey kime diyorum. Dünyadan Karya'ya , dünyadan Karya'ya"

"Ne var be."

"Hadi çıkacağız şimdi hazırlan artık ."
Yuh vakit o kadar geçti mi be.

Çıkışta Asrın ile ayrıldık. Kız şimdiye eve varmıştır bile . Ben ise her zaman ki gibi Mert'i bekliyorum. Ben bu çocuğu hep beklemek zorunda mıyım ya.

*5-10-15 dakika sonra

"Geldimm. Çok beklettim mi. "

"Yok üstadım ya ne münasebet sen bekletirmisin hiç. Gün içinde okuldan kurtulmak için saat sayarsın çıkışta okuldan çıkmak bilmezsin."

"Özür dilerim anne affet lütfen."

Mert o boynu bükük hareketini yaptıktan sonra gülerek yola koyulduk . Yolda şaşırılacak şekilde beni sinir etmek için konuştuğu kızların muhabbetini açmadı.

"Ee kanka sınıfın nasıl . Sınıf arkadaşların öğretmenlerin falan."

"İyi Asrın nasıl olsun hiç seni sormuyor."

"Asrın'ı sormadım ki ne alaka yani şimdi Asrın banane yani. Ne yaptığıyla dahi ilgilenmiyorum artık . Yani ona nötr'üm."

"Tamam kanka anladım ilgilenmiyorsun artık. Zaten o da sabah sana şeytan görsün onun yüzünü şerefsiz falan diyordu. Alınmadın dimi kanka ben demedim o dedi. "

"Yalancı benim Asrın'ım bana öyle şeyler asla söylemez. Gerçi kız benden nefret ediyor. Demişte olabilir. Hiç dinlemiyor ki beni amk ya. Kendimi ifade etmeme izin verse sorunlar çözülecek."

"Kanka bende kaç kez konuşmaya çalıştım ama dinlemek istemiyor. Bu sefer ben senin mevzunu açınca o da inadına bana Kadir mevzusunu açıyor. Sizin ilişkiniz ne kadar güzel gidiyordu. İkinizde salaksınız birbirinizi ne kadar güzel idare ediyordunuz.Hangi şerefsiz göz değdirdi lan benim kankalarıma."

"Laf soktuğunu anlamadım sanma gerizekalı. Neyse ne."

*1dakika sonra
"Onu o kadar özledim ki , onunla olan anılarımızı. Hele Asrın'ın ilk buluşmamızı yapacağımız gün yanlış otobüse binip Mavişehir'e gitmesi inene kadarda fark etmediği o gün. Beklerken ağaç olmuştum resmen ama Asrın'ım için değdi. Beni arayıp 'Mert ben yanlışlıkla Mavişehir'e gelmişim ya napıcam ben şimdi nasıl geri döneceğim. Beni buradan alırmısın' demesini ve hıçkırarak ağlamasını hiç unutamıyorum. Daha önce hiç bulunmadığı bir yere gidince panik yapmış . Ama bana göre o gün belki hayatımın en unutulmaz güzel günüydü. Asrın'ın saf duyguları , bana güvenmesi. Onu bulduğumda o tatlı tatlı kıpkırmızı olmuş gözleri, bana bakışları ve sarılması. Keşke zamanı geri alabilsek."

"Kanka iyi güzel de sen şuan başka kızlarla konuşarak şansını zorluyorsun."

"Ne bileyim belki kıskanırsa bana geri gelir. Ne yapacağımı bilmiyorum ki tıkandım kaldım."

"Kanka genelleme yapmıyorum ama sen Asrın'ın gözünde şuan sadece küçülüyorsun. Evet kabul belki biraz kıskanıyor ama kızları kıskanmıyor onca yaşanmışlığın üzerine senin diğer kızlara da Asrın'a davrandığın gibi davranmanı kıskanıyor."

"Aynı şey degil mi. Yani sonuçta kızlardan kıskanıyor."

"Hayır aynı falan değil. Konu kızlar değil sensin. Sen bunun farkını anladığın gün anca Asrın'ın kalbini geri kazanacaksın."

"Of kanka ben ne yapacağım ya."

"Sadece sabır edecek ve harekete geçeceksin kankacım. Ama sana bir dost tavsiyesi eğer Asrın'ı geri istiyorsan hayatına bir daha kızları sokmayacaksın. Ayrıca yeter artık valla içimi şişirdin be . Bir yandan sen bir yandan Asrın."

Mert'le ayrıldıktan sonra eve geldim. Haftalar sonra evden ilk defa mis gibi yemek kokuları geliyor.

"Ay benim prensesim gelmiş . Hoş geldin okulun nasıl geçti."

"Anne gelir gelmez okul sormanda ne bileyim yani. Normaldi ekstra bişey olmadı ders falan işlediler. Sınıf öğretmeni değişmiş. Hayırdır sen erken gelmişsin" Anne hem de nasıl sınıf öğretmeni anlatsam roman yazarım. Okulda damadını , kocamı buldum. Pardon hocamı. Bunları yüzüne söylesem ne tepki verirdi acaba. Neyse yaşamak istiyorsam susmak en iyisi.

"Bu aralar küçük prensesime yeterince vakit ayıramadım. O yüzden eve erken geldim ve sana sevdiğin yemeklerden birini yaptım."

Bango'nun üzerinde Fırın tepsisine baktığımda börek olduğunu gördüm.

"Ellerine sağlık kraliçem. Pek hamaratsın"

Annem güldü . Börekten tam bir dilim alırken annemin elime vurmasıyla elimi çektim

"Önce üstünü değiştir elini yıka ben sofrayı kuracağım . Yıkar yıkamaz hen aşağı gel."

"Peki tamam anlaşıldı."

Üstümü değiştirip elimi yıkadıktan sonra aşağı indim. Annemle sofraya oturduk . Tam başlayacaktık ki kapının sertçe çalınmasıyla ikimizde afalladık.


Continue Reading

You'll Also Like

107K 9.4K 21
Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

3.7M 174K 9
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
1.2K 69 17
17 Ocak 2017 Zihnim benden bağımsız ikiye bölünmüştü Adım Rüya kendim hakkında bildiğim tek gerçekte buydu. Ama hangi Rüya olduğumu bilmiyordum. ...
766K 31.9K 43
BERDEL. . . hikayede cinsel ve yetişkin içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek iste...