AY PARÇASI

By danesssy

3.2K 201 87

Başlama tarihi: 10.06.2023 Herkesin bir ortak noktası vardır. Ama benim yoktu. Benim kimsem yoktu. Ben kimse... More

1.BÖLÜM 'Siyah Maske'
3. BÖLÜM 'Ay Parçası'
4.BÖLÜM 'Anı'
5.BÖLÜM 'Şarkı'
6.BÖLÜM 'Yanlış'
7.BÖLÜM 'Buz pateni'
8.BÖLÜM 'sarıl'
9.BÖLÜM ' çikolata'

2. BÖLÜM 'Gölge'

487 28 4
By danesssy

"İnsanın en Büyük hatalarından biri de
Doğru zaman yanlış kişilerle doldurulmaktır"

(CHARLERS BUKOWSKİ)

Hakkari

Bu sabah erken kalkıp askeriye girdim.
Mutfakta Miray yoktu.

Mutfak temizdi Neyse ki çünkü dün en son temizlemiş tik.

Daha yemeği hazırlama çok vardı erken geldiğim için bende Miray gelene kadar bize kahvaltı hazırlayım o zaman diye düşündüm.

Büyük Buzdolabından kahvaltılıkları çıkarmakla başladım. Salatalıkları ve domateslri yıkarken ağzımda şarkı mırıldandı yordum.

Biliyordun, bu diva yorgun

Sözü bi' geçmez gönlüne

Bana bi'geldin,canım, her gün

Ay doğacak gönlüme

Akarından, beterinden

Korudu Mevla'm aklımı

Kapının tıklanmasıyla kendime geldim.
Arkamı döndüğümde kara gözlerle bir kesişti gözlerim.

"Buyrun? " dedim sorarak

"Kim var diye bakmıştım sabah sabah burada kimse olmaz,ama siz varmışsınız kusura bakmayın" dedi kalın sesiyle.

"Ha sorun değil bu sabah birazcık erken gelmişim " dedim gülümsemeyle.

Safir arkasını dönecekken durdu

"Ha bu arada sesiniz güzelmiş" deyip hemen gitti.

Ben daha teşekkür edicektim!


Ben mutlulukla gülümserken içeriye Miray girdi.

"Şşt kız noldu neye gülümsüyorsun? "

" Ha yok bir şey aklıma bir şey geldi de

"Ay noldu kız çatlatma insanı"

"Bir Askerden iltifat aldım"

"Hangi asker"

"Safir komutan"

"Kurt timinde ki Yarkın komutandan bahsediyor sun değilmi? "

"Evet,hatta bana sesin güzelmiş dedi ve gitti"

"Ohaa bizim komutana bak" dedi yine şaşırırak

"Niye noldu ki "

"Normalde Yarkın komutan çok sert biridir,hele sen birde onu eğitim verirken gör acıması yok çok sert biri" dedi ardından.
"Adamın zaten görünüşünden belli değilmi çok sinirli olduğu hep çatık kaş ile geziyor. "

Bir dakika ama bana bakarken hep gülümsedi bu adam!

"Timinde ki adamlar nasıl dayanıyor buna? "

"Dedikodu gibi olsun ama,askerler kendi aralarında konuşurken duydum. Kendi timinde ki askerlere böyle davranmıyormuş. Daha sakin biriymiş.
Diye duydum. "

Mirayın dediğine güldüm.
"Neyse hadi kalk bakalım başlayalım bu kadar dedikodu yeter." diyip ayakalandım.

"Ben zaten bir kaçını çıkarttım bizim için ama geç oldu, artık sonra yeriz"

Miray kafa sallyarak, yumurtaları çıkarttı. Askeriyede çok fazla asker olduğu için çok fazla yumurta haşlıyorduk.

Miray salatalık ve domatesli doğrarken, ben ise menemen için biberi doğruyordum. Doğradığım biberleri koca tavaya atıp kısık ateşte kavurdum. O zamana kadar domatesleri rendelemek için, domatesleri çıkardım.


-

Kahvaltılıkları hazırlayıp askerlerin gelmesini bekledik. Zil çaldığında askerler gelmeye başlamıştı.

Gelenlere afiyet olsun dedikten sonra karşımda koca cüsse belirdi. Siyah, kara gözleri ile etrafı yakıyordu. Bide çatık kaşlarıyla.

Tabağına menemeni koyarken, konuşmaya başladı.

"Teşekkürler"

Gülümseyerek ona baktım.

"Afiyet olsun"

Elindeki tabağı alıp Mirayın bölümüne gitti.

Yarkın dan sonra arkasından Timi geldi. Miray'a baktığımda karşısında Emrah vardı ve gülümsüyordu, çok belli ediyordu aşık olduğunu yanına gidip kolunu hafifçe cimcikledim.

Yüzü acıyla buruşurken konuştu.

"Napıyorsun! "

"Biraz daha gülümsersen anlıyacak aşık olduğunu" Emraha bakıp hafif sırıttım.
Miray'a baktıpımda hâlâ gülüyordu.
Ah ah deli kız.

-

Miray ile mutfakta bulaşıkları yıkıyorduk. Çok fazla vardı askeriyede bulaşık makinesi olmadığı için elimizden ile yıkıyorduk. Bu durumu ben kısa sürede babama söylemem lazımdı.

"Miray sen bunları nasıl tek başına yıkıyordun " diye sordu yorgunlukla.

"Aslında pek yorulmuyordum çünkü bulaşık makinesi vardı, ama bozuldu Murat Albay'a söylemiştim ama unutmuş "

"Ben bunu babama en kısa sürede söyliyim yani böyle olmaz hem sen yorulursun hemde ben yani"

Miray kafa sallayarak önüne döndü.

Mutfak temizliği bitince, Miray ile masada oturmuş sohbet ediyorduk.

"Bugün çocuğun içine düşüyorsun" dedim gülerken

"Çok belli mi ediyorum aşık olduğumu"

Kafa sallayarak konuştum.

"Çocuğa yemeği verirken gözün içine bakıyorsun kocaman gülümsemen ile yanii " dedim gülerek.

"Bundan sonra daha dikkat edicem,saol sen olmazsan ben hep öyle bakardım çocuğa sonrada rezil ol"

Dediğine koca kahkaha attım. Kahkaha atarken de güldüğüm için boğazımdan garip bir ses çıkmıştı. Mirayda boğazımdan çıkan sese gülüp kocaman kahkaha attı.

İçeriye gelen koca cüsse ile gülüşme
mizi sonlandırdık. Rezil olmuştuk.
Gelen Emrah komutandı. Miray'a döndüğümde donup kalmıştı hafiften yanakları kızarmaya başlamış çok tatlı görünüyordu.

"Az önce kapıya tıklattım ama duymadınız o yüzden içeri girdimde. "

Emrah komutan konuştuğu anda ayağa kalmıştık.

"Buyrun bir şey mi istediniz komutanım"

"Hayır, beni Murat Albay gönderdi makina geldi , koyulucak yeri boşaltın dedi eğer doluysa boşaltayım hemen"

Miray sonunda kendine gelip konuştu.

"Aslında pek ağır değil yani biz taşıyabiliriz. " dedi tezgahın altındaki torbayı göstererek.

"Yok ben taşırım, siz yorulmahın önemlisiniz bizler için " dedi ve tezgahın altındaki torbayı hiç zorlanmadan alıp sordu.

"Nereye koyayım? "

"Şurası olur masanın yanındaki boş olan yere "

Torbayı bırakıp konuştu.

"Şimdi biz makinasını getirelim"

Kafa sallayıp önümüze döndük. Emrah komutan da çıktı zaten.

"Gördünmü gördünmü! Benimle konuştu ilk defa bizim için önemlisiniz dedi" dedi heyecanla Miray.

"Evet gördüm duydum Miray"

"Nasıl taşıdığını gördünmü? Hiç zorlanmadan aldı kaslı kollarıyla taşıdı"

İçeriye giren Emrah komutan ile Miray sustu.

Emrah komutan ve bir tane daha asker ismini yeni öğrendiğim Mert komutan makinayı taşıyorlardı. Miray'a baktığımda Emraha nasıl baktığını gördüm, aşık hemde fazla aşık.

Bulaşık makinasını yerleştirdikten sonra Miray'a dönüp konuştu.

"Biz yerleştirdik, taktık kurduk gerisi sizde hanımlar " diyip gitti.

Miray ise arkasına baka kaldı.

"Bana bakarak konuştu. Kafasını kaldırdığı gibi benimle konuştu "

-

Saat beş'e yaklaştığı için Miray'la masadan kalkıp dolaba yöneldik. Ne yapsak diye düşünüyorduk.

"Askerler başka ne sever bilir misin? "

"Pek fazla bende bilmiyorum, yani ne yapsam yiyorlardı. "

Dolapta haşlanıp dolaba bırakılan nohutu gördüm.

"Ezogelin çorbası, Nohut, pirinç pilavı ve turşu nasıl"

"Çok iyi"

Dolaptan nohutu aldım.Tezgaha koydum. Miray ise pirinçleri yıkamaya başladı. Bende ezogelin çorbasını yapmaya başladım.

-

Miray ile yemek yaparken hiç konuşma
mıştık. Çünkü yemek yapılırken konuşulmazdı bizde böyle öğretmişti annem...

Yemekleri yine sıraya koyup zilin çalmasını bekledik.

Zil çaldığı anda kapıdan giden beş koca cüsse ile şaşırdık normalde hep sonlara doğru gelirlerdi.

Miray hemen heyecanlanmıştı, tabii bende birazcık.

İlk giren kişi Safir komutandı sonrasında ise, Emre komutan, Emrah komutan, Teoman komutan ve son olarak Baran komutan girdi. Hepsininde maşallahı vardı. Ama en büyüğü ve yakışıklısı Safirdi.

Safir sıraya geçip bana baktı, yine yüzünde maske vardı. Çok merak ediyordum yüzünü.

"Hoşgeldiniz " diyerek başladım

"Hoşbulduk" dedi. Konuşmasına şaşırmıştım cevap vermez diye düşünmüştüm ama sesi çok güzeldi.

Ben çorbayı ve nohutu koyarken Miray ise pilav ve turşu koyuyordu.

Safir Miray'ın bölümüne giderken ona baktım. O da bana bakıyordu.

Safirden sonra Emrah gelmişti.
Yemeğe değilde Miray'a bakıyordu. Oraya ise pilavı karıştırıhoedu yani ona baktığını görmüyordu.

Bende yemeğe baksın diye kaşığı tencereye vurdum anında gözü bana değdi. Mirayda bana baktı.

Tabağına yemeğini koyduğum gibi gitti. Miray'ın bölümüne ona bakıp gülerken Safirin sesini duydum

"Haydi haydi hızlı olun, Emrah! " diye bağırdı

Diğerlerine de hızla gülümseyerek, yemeklerini koydum.

-

Bugün nedense bi ayrı yorulmuştum, ve Mirayda yorulmuştu onun yorgunluğunu alıcak şeyi biliyordum.

"Miray baksana bir"

"Efendim" dedi yorgun sesle

"Bugün yemek dağıtırken Emrah sana baktı. "

Anında gözlerini pörtleterek baktı.

" Ne! Ne zaman nasıl? Güzel miydim"

"Güzeldin güzel, yarkın komutandan sonra Emrah vardı ben yemeği koyarken hep sana baktı, bende kaşığı tencereye vurdum önüne dönsün diye işte o zaman baktı. "

"Ohaa hiç farket etmedim nasıl ya! "

"Onu bende bilmiyorum yanii ona bakmamana şaşırdım."

"Bugünün çok güzel geçiceğini biliyordum.Neyse ben artık kalkayım heç noldu annemler merak eder"

"Sen burada mı yaşıyorsun"

"Evet,ailemle birlikte burada yaşıyorum sen lojmandamı kalıyorsun?"

"Evet, aslında bir ev bakıcaktım sonra vazgeçtim hem askeriye yakın daha iyi oluyor"

Kafa sallayıp ayağa kalktı. Tezgahın biraz uzağında duran fortmantodan montunu aldı malum dışarısı kutup olduğu için.

"Yarın görüşürüz, öptüm bay"

"Görüşürüz" diyip bende ayakalandım.
Fortmanto'ya yaklaşıp kalın montumu aldım ve giyindim.

Askeriyeden çıkıp lojmana doğru ilerledim kısa sürede vardığımda dış kapının anahtarını çıkardım.

Anahtarı deliğine sokup ters çevirdim.
Kapıyı açıp içeriye girdim. Asansör vardı ama ben onu kullanmıyordum. Klostrofobim vardı. Yani, dar alanda kalamama gibi bir şey.

Merdivenlere çıkıp kenti katıma geldiğimde karşı daireden, siyah bir gölge girdi evin içine 1.90 boylarında bir adamdı. Bu kadar gözüküyordu sadece, kim olduğunu merak etmiştim.

Selamm. İkinci bölüm ile karşınızdayım. Yeni bir çift açıldı Miray ve Emrah çifti. Hayırlı olsun

Oylamayı ve yorum atmayı unutmayınn öptüm bayy

Tt:danesssy1

Continue Reading

You'll Also Like

36.2K 1.7K 20
Askeri ve Doktor kurgusudur. Umay neşeli deli dolu bir kızdı. Umayın hayatı tam olarak on yedi yaşındayken uğradığı iftirayla başladı. Umayın uğradı...
27.5K 1.4K 19
ruhsuz bir kadın. çoğu kişiyi umursamaz.borda bereli bir kadın birgün hastahanede karıştığını öğrenir. Diyer tarafta ise baba- kız, anne- kız, ab...
1.8M 49K 26
asker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben...
1.2M 74.4K 66
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...