Evvet gençlik ahiret ficimizin yeni bölümüne hoşgeldiniz zkdmzmsmzms
Sizce neler olacak?
Hadi başlayalımm
Jungkook'tan
Saraya gittiğimde annemler korumaları kontrol ediyordu, odaya gitmemle hıçkırıklar duymam bir olduğunda hemen yatağa oturdum.
"Bebeğim ağlama, iyi misin hm?"
Saçlarını seveceğim zaman geri çekildiğinde kalbime saplanan ağrıyla tısladım.
"Ben istemedim, ben istemedim Jungkook. B-beni öptü, ben istemedim yemin ederim ki"
Sikik orospu çocuğu! Kucağıma aldım bedenini yavaşça, saçlarını severek öpücükler bırakırken dudaklarını silip duruyordu ki okşadım sakince.
"Yapma bebeğim, canını yakma"
"Özür dilerim, d-durduramadım onu. Ö-öptü"
"Senin suçun değildi güzelliğim, cezasını çekti. Suçlama kendini, ben özür dilerim seni koruyamadım"
"T-tiksindin mi benden? U-uzak durma lütfen tamam mı? Ben ben istemedim"
Gözlerim akarken dudaklarına bastırdım dudaklarımı, sakin bir öpücüğü paylaştık bir süre.
"Senden tiksinmem, o piçin cezasını kendi ellerimle verdim omegam. Uzak durmam, duramam senden. Benim omegamsın, güzel eşimsin"
"Çok korktum"
"Korkma, birdaha olmayacak korkma bebeğim"
Karnını severek uyuttum kollarımda, yatağa yatırdığımda hala mırıldanıyordu kendi kendine.
"Ben istemedim, b-ben istemedim"
Canımı yakıyordu onu böyle görmek, sinirle aşağıya inip baş korumaya bir tokat geçirdim.
"Nesin sen ha?! Bir sikim beceremedin mi, koruma değil misin sen!"
"Özür dilerim prensim, özür dilerim haklısınız. Yalvarırım affedin"
"Ülke sınırları içinde durmanı yasaklıyorum alfa!"
William onu götürürken babam yanıma oturup sırtımı patpatladı.
"Taehyung nasıl?"
"Sayıklayıp duruyor, daha şimdiden omegamı koruyamıyorsam nasıl bir bütün ülkeyi yöneteceğim ben?!"
"Deme öyle, bilemezdin oğlum."
Annem yaşlarını silip hıçkırarak içeriye girdi.
"Ah benim şanssız bebeğim, mışıl mışıl uyuyor şimdi. O adam ona birşey-"
"Öpmüş"
"Ne?"
Sinirle dişlerimi sıktım.
"O piç omegamı öpmüş, zorlamış! Ne kadar yıprandığı gözler önünde zaten, sinirden delireceğim!"
"Yaşamıyor değil mi?!"
Annem bağırdığında güldüm.
"Kendim parçaladım onu, yaşaması imkansız. Organsız yaşayamaz"
"Haketmiş şerefsiz, güvenliği üç katına çıkardık. Böyle bir durum olmayacak birdaha, hadi sen omeganın yanına git oğlum. Yeterince yıprandınız"
Kafamı sallayıp odama girerek üstümdekileri çıkardım, altıma şortumu giyinip yattığımda Taehyung gözlerini açtı korkuyla.
"J-Jungkook"
"Buradayım güzel papatyam"
"Gitme, gitme lütfen tamam mı?"
"Gitmeyeceğim, yanındayım"
"Öpsen olmaz mı beni? K-kötü hissediyorum"
Dudaklarımı dudaklarına bastırıp sayısız minik öpücükle süsledim, rahatlarcasına boynuma sokuldu.
"Bana beni uzun zamandır istediğini söyledi, b-bebeğimi öldürecekti."
"Yok artık güzelim, ikiniz de iyisiniz yanınızdayım."
Burnunu boynuma sürtüp mırıldandı.
"Seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum, çok seviyorum papatyam"
Taehyung'tan
Oley çarşıya çıkıyoruz! Arabayla ilerlerken Jungkook'un elini tutup karnıma koydum hafif hareketlenmelerle.
"Minik bebeğim benim, nasılda kıpır kıpır"
"Şey doğmasına az kaldı ya ondandır, böyle minik ördek yavruları gibi hep dönüyor"
"Yerim dudaklarını senin ben, nasıl tatlı konuşuyorsun öyle"
Dudağımı ısırdığında kıkırdadım, çarşıya vardığımızda burnuma dolan kokuyla dudaklarımı yaladım.
"Jungkook"
"Efendim meleğim?"
"Ben ben ne olduğunu bilmediğim birşey istiyorum şuanda"
"Ha nasıl?"
"Bilmiyorum işte, kokuyor ya hani!"
"O koku ahtapottan geliyor birtanem"
"Çok istiyorum, kafayı yedim sanırım sonunda"
"Gel benimle"
Gülerek söyleyip belime elini sardığında karnıma koydum elimin tekini, bebeğim çook kilo aldığı için belimi ağrıtıyordu.. Bir yere girip çubukta aptapot alarak yedim bir tane, mükemmel!
"J-Jungkook"
"Efendim omegam?"
"B-bu bebek ahtapot mu?"
"Evet güzelim nede-"
"B-ben bebek ahtapotu mu yedim? Ya anne ahtapot üzülmüş bebeğini arıyorsa? Birisi bebeğimizi yese üzülürdüm"
"Ağlama güzelim"
"Banane işte, kötü insan oldum ben!"
"Tamam bebeğim gel hadi, sakinleş. Birşey yok, sadece yemek tamam mı?"
"Ama ama bebekti"
Akan gözlerimi durduramazken arabaya binip saçlarımı severek feromon yaymaya başladı, yorgunlukla omzuna bıraktım kafamı.
"Çok yorgunum"
"Geri dönelim"
"Özür dilerim yeni geldik ama fazla kalamıyorum.."
"Hamilesin sen birtanem ne özrü, ben özür dilerim çıkarmamam lazımdı seni dışarıya. Doğumun yakın çünkü, bazen minik bebeğimizin çabuk büyüdüğünü unutuyorum"
"Sen çok tatlış bir alfasın, senin yanaklarını ısırmak istiyorum"
Gülerek dudaklarıma öpücük bıraktığında alt dudağımı ısırıp yerimde kıpırdandım.
Eli uyluğumdan bacak içime, oradan da kasıklarıma taşınırken omzuna bastırdım kafamı.
"Sertleşmişsin bebeğim, neyi düşündün?"
"Ihmm alfam"
"Ştt sessiz ol ve arkaya yaslan. Seninle eve gittiğimizde ilgileneceğim"
"Ama ama penisim acıyor alfam"
Dudaklarını yalayarak önümde diz çöktü ve altımdakileri indirdi, penisimi okşadığında dudak büzdüm. Hamilelik beni zorluyordu..
"Sessiz olacak mısın omegam?"
Hemen kafamı salladım, dudaklarını penisime bastırıp emmeye başladığında titreyerek saçlarına sardım ellerimi. Belirgin göbeğimden fazla göremesemde baygın bakışlarımı diktim gözlerine. Aniden dişlerini penisime sürtüp aşağı yukarı hareket ettirdiğinde inledim kısıkça.
"Alfam, g-geleceğim ıhmm"
Boşaldığımda yutarak dudaklarını penisime bastırdı ve üstümü düzeltti.
"T-teşekkürler"
Utandım aniden.. Yüzümü kapattığımda dudaklarını ellerime bastırıp açtı.
"Neden utandın sen hm?"
"Bilmem ki, aniden utanıverdim"
Saraya girdiğimiz gibi kendimi odamıza atarak üstümdekileri çıkardım, alfamın uzun geceliğini üstüme geçirip uzandığımda kapı tıklandı.
"Gel?"
"Oğlum,nasılsın iyi misin?"
"İyiyim ama çok yorgunum anne, birde ağrım var"
"Ne ağrın mı var? Neren ağrıyor canım?"
"Şurası"
Karnımın altını gösterdiğimde yaklaşıp karnımı sevdi.
"Doğumun yakın ya ondandır, ah güzellerim benim ne de çok yakıştı sana hamilelik"
Kıkırdayarak mırıldandım utançla.
"Teşekkürler anne"
Jungkook'tan
Dürtülmeyle gözlerimi açarak esnedim.
"Efendim omegam?"
"Geliyor"
"Kim geliyor bebeğim?"
"Bebek"
"Hmm anladım, boşver gelmesin yat"
Tekrar arkamı döndüğümde kafama dank etti, geliyor?!
"Lan ne bebeği!"
"Bebeğimiz, off ağrım var!"
"Geliyor mu? Şimdi mi?!"
"Bilmiyorum sadece acıyor"
"Bekle bekle hemen geleceğim"
Merdivenleri ikişerli atlayarak bağırdım.
"William doktoru getirin!"
"Ne ne oldu efendim?"
"Oğlum ne oluyor?"
"Doğum!"
Annem direkt odaya çıkarken Vera şaşkınlıkla baktı.
"Ama erken efendim?"
"Bilmiyorum"
Odaya tekrar çıktığımda Taehyung akan gözlerle karnını tutmuş kıvranıyordu, elini tutup saçlarına öpücükler bıraktım.
"Tamam bebeğim sakin ol, nefes al ver"
"Ç-çok acıyor ahh"
Doktor dakikalar sonra yanında birkaç doktorla geldiğinde hepimizi dışarıya çıkardılar, volta atıyordum deli gibi koridorda.
"Nasıl olacak, ne olacak anne? İyi olurlar mı?"
"Oğlum sakin ol, annende böyleyi"
"Baba sakin ol demesi kolay"
Korkuyordum, ya omegama ve bebeğime birşey olursa. Saatler birbirini kovalarken içeriden duyduğumuz hafif bebek ağlama sesiyle heyecanla ayağa kalktım.
"Prensim, siz gelebilirsiniz"
Odaya girmemle derince nefes almam bir oldu, yatak kan içinde..
"Dikişler yeni olduğu için fazla kendini zorlamaması lazım prensimizin, oğlunuz çok sağlıklı efendim"
Vera yatağı temizleyerek etrafı da halletti ve küçük beşiği yatağın yanına yerleştirdi, bebeğimizi kucağıma aldığımda ağlamasıyla salladım yavaşça.
"Çok güzelsin, aynı Taehyung gibisin"
Sarı saçları vardı, dudağının altındaki ben beni gülümsetirken saçlarını kokladım. Buram buram okyanus kokuyordu, gözlerini aralayıp kırmızı harelerini benimle buluşturduğunda ağzım açık kaldı.
"Alfa"
"Bebeğim?"
Hemen bebeği beşiğe bırakıp yanına gittim ve saçlarını severek elini tuttum.
"İyi misin hm?"
"Hmhm, bebeğim nerede?"
Yavaşça kucağına verdiğimde burnunu çekerek saçlarını öptü.
"Minicik, çok k-küçücük ama neden okyanus kokuyor?"
"Alfa"
"Ne?"
"Minik oğlumuz alfa bebeğim"
Heyecanla yüzüme bakarak kıkırdadı.
"Oğlumuzun adı Jong-in olsa?"
"Jong.. Güzel isim. Minik bebeklerim benim"
Eheheheh diğer bölümde görüşmek üzere muah💋💋