~ BİSMİLLAHİRAHMANİRRAHİM~
Ruhum sıkılmış insanların örtüme diklenmesinden .
Canım acıyormuş piskolojimin üstüme gelmesinden.
Kalbim kanıyormuş ailemin ölümünden.
Zifiri ellerimden tutuyormuş asaletli durduğumdan...
Beni bana bırakın ben kendime yeterim kula ne hacet (!)
…
"Affedersiniz..."
Pardon...
Hanım Efendi...
ÇARŞAFLI Hanım...
~Firdevs hele bi arkana dön biri sesleniyor.~
"Efendim."
~Firdevs tanıyor musun ?~
"Bence ne yeri ne zamanı azra sen bi sus."
~kim o seni çağıran?
Adam sana bakıyor. Hadi kendine gel ama ...~
"Neden ağzını kapatmışsın..! Yoksa sen düşman mısın? Git ülkemden . Ne bakıyorsun aptal şey..."
Sabah sabah yüzümdeki peçeye laf atılmasını asla beklemezdim. Malesef gördüm. Gerçi şimdiye kadar kaç kişiden bir sürü azar işitmiştim. Buda bir başkası sanırım, ya herşeyi geçtim de ne diye düşman diyorsun be adam! düşmana benzer halim mi var ..?
Adamın soğuk bakışları beni sinir etmeye başladı.
Böyle bakmayı nasıl beceriyordu ki;
Çekik gözleri, esmer teni , yüzündeki seyrek sivilceleri ... tuhafıma gitmeye başladı. Ayağa kalkmak yerine yerde çömelmiş.
Acır bir ses tonuyla ;
"evimizi yakmaya mı geldin .
Neyin evi ya hâlâ anlam veremedim. "
"Kardeşim siz beni tanıyor musunuz?"
"Hayır tanımam mı gerekiyor .
Ajan...Ajan...Ajan"
Şimdi de bozuk pilak gibi ajan demeye başladı .
Ya dönüp kendime baktım da harbiden ajana benzer bir halim varmış.
~istersen git onada de benim ajana benzer bir halim var haklısın de bakalım ne yapacak ne dersin Firdevscim ...~
"Azra hem sen sussana ya biz adamla diyaloğa girmeye çalışıyoruz. İki-de bir bana laf atma artık."
~ peki ya sende fikir verilmeye gelmiyorsun.~
"Affedersiniz! Bana neden öyle dediniz ki."
Bu nasıl göz yaşı dökmekti ya ... neler oluyor . Adam ne yapıyordu? yoksa deli falan mıydı? Bence deli evet evet
~ Hayırdır Firdevscim adamı daha doğru düzgün tanımadan mı? Yargılıyorsun . ~
"Ne yargılaması be azra baksana adam ciddi ciddi deli işte bana bi 'düşman' diyor . Bir 'Evimi yakmaya mı geldin .'diyor. "
Adama doğru yaklaşıp :
"Beyefendi iyi misiniz?"
"Senin gözlerin çok güzel..."
"Yaaa sabır, "
"Anlaşıldı sizin akli dengeniz yerinde değil . Hadi Allah'a emanetsiniz."
Sanki ordan bir an önce kaçmak istiyordum . Tam gittim yöne döndüm derken yine bana seslendi:
"Hey nereye bekle bende gelicem."
"Düşman dediğiniz insanla yola çıkacaksınız öyle mi ?"
Ne oluyordu ya bu ne kadarda saçma sapan bir diyalog .
Benim her attığım adımda adam bana doğru gelmeye başlıyordu. Belliydi hafif sıyrık olduğu...
" Bakın kardeşim benim eve gitmem gerek lütfen beni rahatsız etmeyin . Bi zahmet etmeyin yaa..."
"Tamam gel şu oturakta oturalım . Sende hem beni çağırıyorsun 'buluşalım' diye hemde gidiyorsun . Bu ne iş ! "
"Benim sizi çağırdığımı da nereden çıkardınız ? "
~ Firdevs sana bişey soracam.~
"Buyur."
~ Sen kafadan kontak mısın ? Canımın içi~
"Bak sen şuna nedenmiş."
~ Görmüyor musun? Adam terelelli , bi otur konuş ! Derdi nedir? Sonra eve git . Yoksa seni rahat bırakmaz haberin olsun. ~
"Haklısın . Başka çarem yok."
~ Hadi gazabın mübarek olsun gülüm.~
Bende içimde ne yaşıyorsam. Sürekli olarak başka bir benle konuşuyorum sahi o da benim bende benim ...
Azra'nın yönlendirmesiyle oturduk.
"Öncelikle adını bilmek isterim . Nasıl hitap etmem gerekiyor. Onu bileyim değil mi?"
"Ben Prof. Uzm. Doç. Dr. Ayaz Taşkın ..."
~Allah'ım beni bana bırakma ben hep günah işlerim. Ve selam ~