KARŞIT AŞK

By Nisanazz21

190 103 9

Bir savcı kadın ve suikastçının hikayesi bu... Kim vurduya giden cinayetler ve her şeyden haberi olan kadın... More

1.BÖLÜM: SUİKASTÇI
2.BÖLÜM:DAĞ EVİ
3.BÖLÜM: CESETLER
4.BÖLÜM:DÖNÜM NOKTASI

5.BÖLÜM:BULUŞMA

32 19 0
By Nisanazz21

Bazı insanlar vardır. Hiç yüz yüze gelmemiş,hiç doğru dürüst konuşmamışsınızdır. Ama o insana karşı içinizde bir sempati beslersiniz. İşte o Timur denen adama karşı içimde bir sempati oluşmuştu.

Şimdi Timur ile buluşacaktım. İçimde gereksiz bir heyecan vardı.

Odamda oturmuş Aysima'nın bana kombin yapmasını bekliyordum. O benden daha heyecanlıydı.

"Bak şu elbise nasıl?",diyerek beyaz üzerinde papatyalar olan bir elbise gösterdi.

"Olmaz,ciddi olmam lazım."

Döndü ve, "İlişkide mi?",dedi. Omzuna vurdum.

"Of tamam be!"

"Şu siyah elbise nasıl?" Gösterdiği elbise siyah, askılı diz üstü , vücudu saran bir elbiseydi.

"Bu olur.",dedim ve hızla üzerime geçirdim.

"Şu blazer ve tek bant topuklu ayakkabıları da giy bence.",dedi ve onları da giydim.

Saçlarımı açık bıraktım ve siyah,antrasit zincirli bir çanta taktım. Küçük bir kolye taktıktan sonra sade bir makyaj yaptım.

"Çıkıyorum o zaman."

"Dur bir bakayım şöyle.",dedi ve etrafımda döndürdü.

"Kimin kankası be!",dediğinde güldüm.

"Eve gelince tüm ayrıntılarıyla anlatıyorsun. Ay çok heyecanlı!"

"Abartma istesen."

"Ne abartması kızım. O şerefsiz Hakan'dan sonra hiçbir sevgili yapmadın. Bu senin için büyük bir adım."

"Çünkü hiçbir erkeğe güvenilmemesi gerektiğini öğrendim.",dediğimde sustu.

"Ama Atalay beni aldatmaz.",dediğinde öyle olmasını umut eder gibi bir hâli vardı.

"Tabi aldatmaz,o hariç. Ama siz önce bir sevgili olunda gerisi kolay."

"Neyse ben çıkıyorum. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz.",dedim ve evden hızla çıktım. Hakan'ın adını bile duymak istemiyordum.

Arabaya binip attığı konuma doğru yol aldım. Restoranta vardığımda lüks ama bir o kadar da tatlı bir mekan olduğunu gördüm.

"Görelim bakalım Timur Beyi.",dedim ve içeri girdim.

Biraz etrafıma bakındım. Fotoğraflardan biliyordum ama çok kalabalıktı ve bu kalabalıkta onu görmem imkansızdı.

Ben hâlâ etrafıma bakınırken bir el belime sarıldı. Hızlı bir şekilde soluma döndüğüm için arkaya doğru sendeledim. O el beni sıkıca tuttu. Ve o elin sahibinin üzerime eğilmiş kocaman gülümseyen Timur olduğunu gördüm. Bir kaç saniye gereksiz bir bakıştık. Hemen toparlandım.

"Kusura bakma.",derken gözlerimi kaçırdım.

"Çok güzelsin Sayın Savcım.",dedi beni umursamayıp.

"Şu deniz manzaralı masayı seçtim. Denizi sevdiğini biliyorum.",dediğinde masaya doğru yürümeye başladık.

"Nereden biliyorsun?"

"Ben senin hakkında her şeyi bilirim Sayın Savcım."

Sadece yandan bakmakla yetindim. Timur gerçekten çok gizemli bir adamdı.

Tam sandalyemi çekecektim ki sandalyede olan elimi tuttu. Bakışlarımı ona sabitledim.

"Gerçekten sana sandalye çektireceğimi mi sandın Savcım. O hâlde yanılmışsın.",dedi ve sandalyeyi çekti. Yerime oturdum.

O da yerine geçerken yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Takım elbise giymişti Timur. Yakından daha yakışıklıydı .Ceketini çıkarttı ve yerine oturdu.

"Ne yemek istersin Savcım?"

"Bahar,adım Bahar.",dedim vurgu yaparak."

"Benim için hep Sayın Savcım olarak kalacaksın ama.", dediğinde öyle derin baktı ki o derinliklerde kaybolacağımı sandım...

"O zaman ben salata alayım.",dedim lafı değiştirerek.

"Salata mı,ciddi misin?

"Evet."

"Neden? Bence daha doyurucu bir yemek yemelisin."

"Diyetteyim."

"Şaka yapıyorsun değil mi?",dedi yarı alay yarı ciddiyetle.

"Tabii ki şaka yapıyorum.",dedim ve gülmeye başladık.

Sonra yemeğimizi yiyip sufle söyledik.
Gerçekten kafam dağılmıştı. Onunla sohbet etmek içimi ısıtmıştı.

"Bugün senin neden canın sıkkındı?",dedi aniden.

"Önemli bir şey değildi.",diyerek geçiştirdim.
Bakışlarını bana çevirdi.

"Peki.",dediğinde gülümsedim. En azından üstlememişti.

Tatlılarımızı yedik.

"Kalkalım mı artık?",diye sordum.

"Olur,ama bir saniye.",dedi ve baş parmağını dudağıma doğru ilerletince  dondum kaldım.

"Dudağında,",dedi ağır ağır. "Çikolata kalmış.",dediğinde gözlerim zaten kocamandı.

Boğazımı temizledim ve çantamdan cüzdanımı çıkardım. Timur şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Ne oldu?",diye sorduğumda garson gelmişti.

"Hesabı ödemeyeceksin değil mi!?"

"Niye ödemeyim?"

"Çünkü ben ödeyeceğim.",dedi ve kartını çıkardı.

"Hayır , saçmalama. Ben şu erkeklerin ,kızların hesabını ödemesinden hiç hoşlanmıyorum."

"O zaman alışırsın Savcım."

"Hiç sanmıyorum.",dedim ve gelen garsona kartı uzatıp ödedim. Garson şaşkın gözlerle bizi izliyordu.

İddialı bir bakış attım.
"Öyle mi?"dercesine bir bakış attı.

"Bundan sonra hep bende ama."
Gülümsedim ve kaşlarımı kaldırdım.

Ayaklandık ve Timur elini belime yerleştirdi. Gülümsedim.

Tam kapının önüne gelmiştik ki telefonum çaldı. Çantamdan çıkardığımda Hakan'ın aradığını gördüm. Onu engellemeye bile tenezzül etmemiştim.

İster istemez Timur'un da bakışları telefona döndü. Yazıyı okuduğunda alnının kasıldığını hissettim ya da bana öyle geldi.

"Bir saniye.",dedim ve biraz uzaklaştım.

"Alo?"

"Alo,sevgilim."

"Yanlış kişiyi aramışsın Hakan. Ben sevgilin değilim.",deyip telefonu suratına kapattım.

Timur'un yanına gittiğimde bana baktığını gördüm.

Elimi uzattım ve, "Tanıştığımıza memnun oldum."

"Bende çok memnun oldum Savcım.",dedi ve uzattığım elimi sıkmak yerine tutup tersini öptü. Gülümsedim.

"Lütfen tekrar görüşelim."

"Bende çok isterim. Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz Sayın Savcım.",dedi ve arabama yürümeye başladım.

Onca olanlardan sonra içimde garip bir his vardı. Öyle ki arabaya binip hareketli bir şarkı açmamın başka bir açıklaması olamazdı.

Bir de Aysima vardı. Tek tek her şeyi anlattıracaktı bana.

Peki Hakan'ı anlatmalı mıydım? Belki daha sonra.

Eve gelince Aysima heyecanla pencereden dışarı bakıyordu. Beni görünce hemen kapıya koştu.

"Nasıldı?",diye sordu on kere tekrarlayarak.

"Bir dur içeri gireyim.",dedim ve içeri girdim. Kendimi koltuğa fırlattım.

"Hadi hadi anlat."

Derin bir nefes aldım.

"Gittim,gördüm,yemek yedik ve sohbet ettik. Bu kadar."

"Hadi ya. İyi ki söyledin.",dedi gözlerini kısarak.

"Yakışıklı mı onu söyle.",dediğinde daldım gittim. Aklıma sendelediğimde beni tutup kocaman gülümsediği geldi.

"Bir saniye!",dedi heyecanla. Bakışlarımı ona sabitledim.

"Daldın gittin ve şuan gülümsüyorsun!",dediğinde gülümsediğimin farkında bile değildim. Hemen kendimi toparladım.

"Kızım sen hoşlandın mı bu çocuktan!?"

"Ne alaka ya!"

"Aynen aynen."

"Neyse ben odama çıkıyorum.",dedim ve merdivenlere yöneldim.

"İşine gelmeyince kaç zaten."

"Sana da iyi geceler.",dedim ve odama girdim. Telefonumu elime aldım ve Timur'un mesaj attığını gördüm. E daha yeni ayrılmıştık!

"Evine geçtin mi Sayın Savcım?"

"Evet."

""Uyuyacak mısın peki?"

"Sanırım evet."

"O zaman en az kendin kadar tatlı rüyalar gör."

"Sen de rüyanda beni gör."
Bir saniye! Biz şuan flörtleşiyor muyuz!?

Tam silecektim ki mesaj geldi. Elimi alnıma vurdum.

"Zaten hep görüyorum.",yazdığında sadece kaldım. Sınırları çoktan aşmıştık...

Bir sorunumuz daha vardı;

Neden şuan karnıma kramplar giriyordu?

------------------------💛-----------------------------

Yıdız atmayı unutmayın._💌_

Continue Reading

You'll Also Like

252K 13.1K 45
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.
45.1M 2.1M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
65K 3.9K 30
Bir suçlu ile mektup arkadaşlığı...
359K 19.8K 56
"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parmağımı doğrulttum. "Sakın Yüzbaşı, sakın o...