Ninjago ve Leya

By Leyabahar

1.7K 126 68

Bu hikayede ki tek fark benim eklemiş olduğum bir karakter olması ve bazı konuşmaları ona göre değiştirmem. O... More

2:Yuva
3: Lloyd'un gelişi
4:Yeni güçler
7: Büyük Yok Edici'nin Günü
5:Yeşil ve Mor Ninja
9:Çocuk Oyuncağı
6: Büyük Yok Edici'nin Yükselişi
8:Korsanlar Ninjalara Karşı
10: Taş Ordu
11:Son Yolculuk
12:Son Umut

1:Yılanların Yükselişi

379 22 20
By Leyabahar

30.10.2023
Usta Wu'dan:
Çok eskiden daha zamanın bir adı olmadan önce ilk Spinjitsu ustası,dört temel silahı kullanarak Ninjago'yu yarattı.
Ama o öldükten sonra karanlık bir varlık onların hepsini toplamak için geldi;Lord garmadon.
Bu yüzden ben,Usta Wu,onun kardeşi,ondan önce bulmak için dört ninjayı aramaya başladım.

Leya'dan:
Sabah kalktığımda diğer kötü çocuklara göz gezdirdim.
Yine birilerine kötülük yapıyorlardı.Zamanında onlara bunun iyi birşey olmadığını anlattığım zaman ise bana bağırıp,çağırıyorlardı.

En azından kardeşim Lloyd benim yanımdaydı.

Lavaboya gidip üstümü giyindim ve Lloyd'un yanına geldim.
Siyah renkte iskelete benzer bir tişört giyinmiş ve altına da siyah pantolon giymişti.

Yanına ilerleyip sarı saçlarını karıştırdım.
-

Ne yapıyorsun canım?
-Leya,sana kaç kere bana böyle hitap etme demiştim.Diğerlerinin bakışları hiç hoşuma gitmiyor.
Omuz silktim.
-Diğerlerinin bakışları umrumda bile değil.

Masanın üzerinde bulunan kağıtlara baktım.
-Bu kağıtlar da ne?

-İkimizin kaçış planını yapıyorum. Bugün kesinlikle buradan kurtulacağız.

Onun bu dediği ile bezmiş bir şekilde nefesimi verdi.
-Bundan önceki beş seferde aynı şeyi söylemiştin.
-

Bu sefer ciddiyim Leya.Biz Garmadon'un çocuklarıyız,onun izninden gitmeliyiz.Buradan kaçmak zor değil.Senin tek yapman gereken sadece beni okulun arka duvarından yukarı çıkartman olacak,ben de sana bir merdiven getireceğim.

Kafamı iki yana salladım.
-Garmodun'un çocukları olmamız onun izninden gideceğimiz anlamına gelmiyor Lloyd.Bizim buradan kaçmamıza gerek yok.
-Seninle bu konuda kavga etmeyeceğimi biliyorsun Leya.

Etrafına göz gezdirdi ve konuştu.
-Geliyor musun,yoksa burda kalıp kardeşini yalnız mı bırakıcaksın?
-Seni yalnız bırakmam mümkün mü acaba,tabiki de geliyorum...

Odaya geçtim ve eşyalarımızı ayarlamaya başladım;yedek kıyafetlerimizi,diş fırçalarını,bir miktar para,tokalarımı,müzik çalar ve kulaklığımı...son olarak ikimizin de bulunduğu fotoğrafı aldıktan sonra çantayı kapattım.

Lila renginde olan saçlarımın örgü kısımlarını düzelttim. Buradaki çocuklar sürekli saçlarımın rengiyle dalga geçtikleri için rengini pek de sevmiyordum.Hem belki ileri zamanda boyatırdım.

Lloyd her ne kadar o çocukların bana öyle davranmasını engellemeye çalışmış olsa da yine de dalga geçmeye devam ediyorlardı.

Lloyd ile gizlice okulun arkasına geldik.
Söylediği gibi onu yukarı,duvarın arkasına çıkardım.Birkaç dakika sonra aşağıya doğru bir ip sarkıttı.
Hızlı bir şekilde yukarıya çıktım ve yanına atladım.
Sanırım merdiven bulamamıştı.
-Peki ya şimdi ne yapacağız Lloyd?
-Uzun zamandır hiç şeker yememiştim,Jamanakai Köyü'ne gidip şeker alalım.
Onun bu dediğine güldüm.
-Şu şekeri sevdiğin kadar,beni de sevsen keşke.
-Ben ikinizi de eşit seviyorum canım benim.
Kafa salladım.
-Peki,sonrasında ne olucak?
-Ona da sonra karar veririz.

Dediğini kabul ettim ve Lloyd ile birlikte Jamanakai köyüne doğru gittik...

Lloyd beni çeşmenin yanına getirmiş ve çeşmenin arkasına ilerlemiştik.
Anlamsızca ona baktım.
-Lloyd neden buraya geldik.
-Anlatacağım ama beni biraz burada bekler misin,hemen geleceğim.
-Tabiki beklerim,dikkatli ol.

Bir süre sonra insanlar bağırıp duruyordu.Dikkatlice dinleyince  "Lord Garmadon" dediklerini anladım.
Lloyd yine bir şey yapmıştı.Tam bu sırada Lloyd koşarak yanıma geldi.
-Hazır mısın?
-Ne için hazır mıyım?
-Benimle gel.

Lloyd yere ışık koydu ve kocaman bir gölgesinin oluşmasını sağladı.Yanına geçtiğimde ikimizinde gölgesi gözüküyordu.İnsanlar koşmaya devam ediyordu.Lloyd kahkaha atmaya başladı.
-Evet benim,Lloyd Montgomery Garmadon ve kız kardeşi Leya Rose Garmadon.

Hızlıca çeşmenin oturma yerine çıktı.Kesinlikle düşündüğüm şeyi yapacak.
-Şehirdeki bütün şekerleri istiyorum,yoksa sonucuna katlanırsınız.
Ben çeşmenin kenarına yaslanmış etrafa bakınıyordum.
Eminim ki artık Lloyd'a dur desem de beni dinlemezdı.
En azından ben rezil olmayayım.
Bir dakika şu ilerideki kişiler ninjalar mı?
Bu tarafa geliyorlar.

İnsanlar Lloyd'un bir çocuk olduğunu görüp kaçmayı bıraktılar ve yanımızda durmaya başladılar.Yanlış görmediysem ellerinde sebzeler vardı.
-Bana şekerlerinizi verin yoksa üzerinize Serpentine'leri salarım.
İnsanlar ona bağırmaya başlayınca Lloyd'a seslendim.
-Lloyd onlar gerçek değil aşağı in,ben sana şeker alırım.
Kafasını iki yana salladı.
-Hayır onlar gerçek,Leya.

Cebinden bir kutu çıkartıp, kutunun kapağını açtı ve içinden oyuncak yılanlar çıktı.
Bunu gören kasabalılar Lloyd'un kafasına sebzeler atmaya başlayınca Lloyd bağırmaya başladı.
-Hayır olmaz,ben sizden şeker istedim sebze değil.Sebzeden nefret ederim.
Aksine ben çok severim.Bazen benim ikizim olduğundan şüpheliyim.

Ninjalar yanımıza geldi.Kırmızı kıyafetli olan yerde bulunan oyuncak yılanı eline aldı.
-İnsanları korkutmak için eski korku hikayelerinden daha fazlasına ihtiyacı var.
Beyaz olan konuşmaya başladı.
-Serpentine'ler gerçek Kai,dalga geçilebilecek birşey değil.
-Serpentine gerçek mi?Bir zamanlar Ninjago'yu yöneten ve şimdi yerin altında hapsedilmiş eski yılan insan ırkından mı bahsediyorsun?
Demek ki ismi Kai'mış.Eski bir yılan ırkı mı,bunu daha önce duyduğuma eminim.

Mavi ninja hızlıca açıkladı.
-Savaşçı kabileleri ayırmak ve sonrasında onları oraya koyanlardan intikam almamaları için onları beş farklı mezara kapatmışlar.
-Bu çocukların ait olmayan yerlere burunlarını sokmamaları için anlatılan uydurma bir hikaye.Onların mezarlarının asla bulunmaması sizce de çok şüpheli değil mi?

Siyah ninja konuşmaya başladı.
-Çünkü onları aramak için budala olmak gerekir.
Bir yandan Lloyd'un yanına gelip onu kolundan tuttular.
Siyah ninja yüzünü buruşturarak konuştu.
-Ejderhalardan daha çok nefret ettiğim birşey varsa o da yılanlardır,plastiğini bile sevmem.

Kasabalılara döndü.
-Merak etmeyin millet bunu biz hallederiz,burada görülecek birşey yok.
Şekerci dükkanına doğru ilerlemeye başladılar.
Lloyd ise hala onlara bağırıyordu.
-Bana boyun eğin,yoksa gazabımdan kurtulamazsınız.Üçe kadar sayacağım bir,iki...
-Ona ne yapmamız gerekiyor?Poposuna mı vuralım?
-İki buçuk...

Sonrasında ne kadar onlara durmaları gerektiğini söylesem de Lloyd'u indirmediler,aksine onu şekerci dükkanının kenarına kıyafetinden tutup astılar.
-Beni en büyük düşmanınız yaptınız,sözlerime inanın.
Dördü de bu dediğine gülmeye başladı.

Beyaz olan dükkana ilerledi,şekerin parasını ödedi ve orada bulunan şekerleri aldı.

Sinirle onlara döndüm.
-Artık dersini almıştır,kardeşimi yere indirin.
Siyah ninja bana baktı.
-Üzgünüm tatlı kız ama kardeşin Lloyd rahat durmadığı sürece daha çok bunları çekecek gibi görünüyor.

Göz devirdim.
-Hadi ama,siz ciddi misiniz?
-Ama sen ondan daha akıllı gözüküyorsun,bu yüzden bu iki şekeri hakettin.
Verdikleri şekerleri çantama koydum.Daha sonra işime yarayacaktı.
-Bir daha ki sefere kardeşinin sözünü dinleyip,şekerini parayla almaya çalış,Lloyd.
Ardından siyah olan bana döndü ve saçlarımı karıştırarak konuştu.
-Hoşçakal tatlı kız,kardeşini de güvende tutmaya çalış.
Beyaz olan hafif bir şekilde dokundu ve gülümseyerek konuştu.
-Umarım daha sonra iyi bir şey için karşılaşırız genç bayan.

Ardından hepsi ejderhalarına doğru gitti.Bende bir şekilde Lloyd'u aşağı indirdim ve onu Jamanakai Köyü'nden çıkardım.

Suratını asmış bir şekilde duruyordu.Çantamdan şekerleri çıkarıp,ellerimi arkama koydum.
-Sana bir süprizim var canım.
-Ne anlamı kaldı ki,bir tane şeker bile alamadık.
Gülümseyerek ona baktım.
-Emin misin?
Heyecanlı bir şekilde bana döndü.Bende şekerleri gösterdim.
-Leya'm be sen harikasın.
Elimden şekeri aldı ve yanağımdan öptü ve kolunu omzuma attı.
-İyi ki sana sahibim.
-Ben olmasam ne yaparsın sen acaba.
Şekerlerimizi açtık ve yemeğe başladık.Bir yandan da ilerliyorduk ama nerelere doğru gittiğimizi bilmeden.

Ninjalardan:
Kai ejderhasına çıkarken ayağı bir çantaya çarptı ve içinden bir parşömen düştü.
Ejderhasından indi ve parşömeni yerden aldı.Zane de onun yanına doğru geldi.
-Bunu buraya koyduğumu hatırlamıyorum.
-Bu ustanın çantası,aceleyle çıkarken almış olmalısın.
Jay,Kai ve Zane'in yanına geldi.
Kai'da bu sırada parşömeni açıyordu.

Mavi ninja yani Jay merakla sordu.
-O da ne?
Kai her zaman olduğu gibi alayla onunla konuştu.Bunun sebebi kız kardeşini seviyor olmasıydı ve Kai kesinlikle kardeşine yakın olmasını sevmiyordu.
-Bir parşömen,sivrizeka.
-Parşömen olduğunu biliyorum.Ne yazdığını soruyorum?Tavuk çiziği gibi duruyor.
Beyaz ninja Zane,ne olduğunu biliyor gibi konuşmaya başladı.
-Tavuk çiziği değil,atalarımızın eski dili.
-Peki ya onu okuyabilir misin?
-Yani,deneyebilirim.
Zane biraz çizgilere baktı ve o sırada Kai ile Jay boşboğazlık etti.

Zane açıklamaya başladı.
-İki ninja diğerlerinin önüne geçecek,sonrada yeşil ve mor ninja olucaklar.Kaderlerinde kötü lordu yok etmek olan ninjalar.
Jay,eliyle resimleri gösterdi.
-Baksanıza resimleride var.
-Kötü lord mu?Bir saniye sizce Lord Garmadon'dan mı bahsediyor?
Heyecanla konuşmaya devam etti.

-Bir saniye bu biz miyiz?Aranızda benim düşündüğümü düşünen var mı?
Diyerek sordu kırmızı ninja olan Kai,Jay hemen atladı.
-Yeşilin bana çok yakışacağını mı düşünüyorsun yoksa?
Kai,onun dediğine itiraz etti ve Jay aynı şekilde cevap verdi.
-Benim yeşil ninja olacağım bariz değil mi?
-Bu renk bana daha çok yakışırdı.
Zane olgun bir şekilde onlara cevap verdi.
-Teknik olarak en iyiniz benim.

Bir süre sonra kavga çıkacağını anlayan siyah ninja Cole,araya girdi.
-Hepiniz kesin şunu.Ustanın neden bizi bir araya getirdiğini hatırlasanıza,biz bir ekibiz.Bunu görmemeliydik ama muhtemelen bunun iyi bir nedeni var.Hadi eve dönelim,yapmamız gereken bir antrenman var.
Onun dediğini kabul ettiler ve dördü de kendi ejderhalarına bindiler.
Jay,Zane ve Cole havaya yükselirken Kai kendi kendine konuştu.
-Acaba yeşil ninja ben miyim?Peki ya mor ninja kim?Belki de Nya'dır?
Ardından Kai diğerlerinin yanına gitmek için yükselmeye başladı.

Leya'dan:
İkimizde fark etmeden her taraf karla kaplı bir yere gelmiştik. Lloyd hala söylenip duruyor bir yandan taşlara vuruyordu.
-Şapşal ninjalar,onlara kiminle uğraştıklarını göstereceğim.
Lloyd bir taşa daha vurdu ve taş ilerleyip demir sesi çıkardı. İkimizde oraya doğru ilerledik ve ne olduğuna baktık.
-Hey,bu da ne?
Karların tam ortasında garip çizgiler olan bir şeyler duruyordu.
Lloyd'a baktığımda yanda bulunan kolu aşağı indiyordu.
-Lloyd ne yapıyorsun?
-Burada ne olduğunu gerçekten merak ediyorum.
Lloyd kolu indirdiği anda yerler sallanmaya başladı,ortaya bir yarık açılıyordu.

Sallantı yüzünden ayağım kaydı ve aşağı düştüm.
-Leya,dikkat et!
-Lloyd!
Aşağı düştüğümde kafamı çok sert vurmuştum ve çok acıyordu.
Kollarımı kaldıracak halim bile yoktu.

Gözlerimi hafif de olsa araladığımda Lloyd'un yanımda olduğunu gördüm.
-Leya'm,sen iyi misin?
Hareket etmediğimi görünce beni sarsmaya başladı..
Leya kendine gel,burası çok soğuk.Ben,seni buradan nasıl çıkarıcağım?

Ardından farklı bir ses duydum ve o tarafa bakmaya çalıştım.
Lloyd'da kafasını o tarafa çevirdi.
-Evinden bu kadar uzağa gitmekle budalalık ettin ufaklık.Küçük kardeşini de yanında getirmişsin ve şimdi ayağa kalkamıyor bir vaziyette.

Lloyd korkuyla geri geri gitmeye başladı.Dikkatli bakınca onun bir serpantine olduğunu anladım.Elinde de bir asa vardı.
-Gözlerime bak,aklını ver,seni ben kontrol edicem.
Gücüm yettiğimce konuştum.
-Ona sakın dokunma!
Lloyd geri gittiği zaman bir buza çarptı.Serpantine onu hipnotize etmek için tam gözlerini kullanacakken Lloyd hızlıca eğildi ve Serpantine kendini hipnotize etti.

Lloyd ayağa kalktığında neler olduğunu anlamış gibi kahkaha attı.
-Hayır,bundan sonra ben seni kontrol edicem.
-Bizden ne yapmamızı istiyorsunuz efendim?
Lloyd şaşkınlıkla ona baktı.
-Biz mi?
Lloyd bunu dediği anda diğer yılanlar etraftan çıkmaya başladı, gerçekten de çok fazla yılan vardı.
-Evet,kendi yılan ordum.
Diyerek kahkaha atmaya başladı.
Son gördüklerim bunlardan ibaretti ardından kafamın acısıyla bayılmıştım.

Nya'dan:
Manavın önünde hangi sebzeleri alsam diye bakıyordum ki insanların bağırış seslerini duyup etrafa bakındım.
-Yine ne oldu?
Bu sırada Lloyd Garmadon'un elinde bir şeker arabasıyla evden çıktığını gördüm.
-Şekerleri alın,hepsini alın.
Arkasında da Serpantine'ler vardı.
Dikkatli baktığım zaman iki tane serpantine'in yaralı bir kızı taşıdıklarını fark ettim.Lila renginde saçları vardı ve Lloyd'un resmen kız haline benziyordu.
Bir süre sonra Ninjalar da Jamanakai Köyü'ne geldiler.
-Bundan sonra asla şekersiz kalmayacağım ve Leya'da benimle birlikte çok mutlu olucak.
Cole alayla konuştu.
-Canını sıktığım için üzgünüm küçük Garmadon ama yatma vaktin geçeli çok oldu.
Jay araya girdi.
-Hem senin bir ablan yok muydu?
-O benim ablam değil ikizim.Serpantine'ler yakalayın onları.
Elinde asa bulunan Serpantine kuyruğunu salladı ve diğerlerine de haber verdi.
Kai endişeyle konuştu.
-Serpantine'ler gerçek mi?
-Endişeleneceğimiz tek şey onlar değil,bütün köy hipnotize olmuş.
-Sanırım şu anda hepimiz kaçmalıyız.
Zane'in dediği ile dördünün de evlerin arkasına gittiğini görünce yanlarına gittim.

Kai beni görünce gülümsedi.
-Nya,iyisin değil mi?
Kafa salladım.
-İdare eder,buradaki herkesi hipnotize ettiler.
-Akıl kontrolü mü,bu nasıl olabilir?
Hızlıca olayı açıkladım.
-Kuyruklarından ses geldiği zaman sakın gözlerine bakmayın.
-Ne yapacağız?Silahlarımızı da kullanamıyoruz ve şimdi de gözlerimiz kapalı mı dövüşeceğiz, harika.
-Asası olan yılan,general.Hepsinin başındaki yılan o.Asasında panzehir var ve eğer onu alırsak herkesi kurtarabiliriz.

Cole onların endişelerinin gitmesi için konuşt.
-Bakın çocuklar bu yeşil ninja olayını unutalım,ustamızı gururlandıralım.Dördümüz,biz bir ekibiz.
-Çok güzel konuştun.
Jay bana döndü.
-Bu arada Nya,sen de onursal üyemiz olabilirsin.
İmalı bir şekilde konuştum.
-Bak sen,teşekkür ederim.
Aklıma gelenle tekrar onlara döndüm.
-Bu arada,yılanların yanında tuttuğu bir kız var ama baygın gibi gözüküyordu.Ona da bir bakarsanız iyi olur.
-Nasıl gözüküyordu?
-Saçları lila rengindeydi.
Cole şaşırmış gibi bana baktı.
-Umarım düşündüğüm kişi değildir.

Ninjalar hemen çatıya atladı.Cole onlara bahsettiğim kızı gördü.
-Daha dün ona dikkatli olması gerektiğini söylemişdim.
Şu anda uyanık bir şekilde iki yılanın elinden kurtulmaya çalışıyordu fakat boyu yetişemiyordu.
-Hey,bırakın beni.
-Sessiz ol,efendi seni tutmamız gerektiğini yoksa ona engel olacağını söyledi.
-Çok doğru söylemiş,beni o efendinize götürseniz mi acaba.
-Sana sus dedim.
Ardından kızın kafasına sert bir şekilde vurdu.

Cole hemen yanlarına ilerledi.
-Neden boyunuza göre kişilerle uğraşmıyorsunuz ki?Kızı lütfen sakince yere bırak.
-Hayır,o bizimle gelecek.
-Demek ki illa zoru kullanıp kavga edeceğiz.

Cole yılanların üstüne doğru koştu ve biriyle dövüşmeye başladı.
Diğer yılanda kızı tutuyordu.Tam yılan Cole'u hipnotize edecekken yılanın kafasına vurdum.Böylece hem panzehiri almış olduk,hem de Cole hipnotize olmamıştı. Lloyd'un başında Zane bulunuyordu.Anlaşılan onu halletmişti.
-Geri çekilin.
Yılanların hepsi Lloyd'u dinleyip geri çekilmeye başladı.
-Bırakın beni,bırak dedim,Lloyd madem seni dinliyorlar onlara bir şey söyle.
Ancak o onu umursamadı bile.

Kai gidip,kızı yılanların elinden aldı ve yanımıza getirdi.
-Sen iyi misin?
Küçük kız birkaç saniye arkalarında bulunan kardeşine baktı ve hepsi gittikten sonra kafasını eğdi.
-Evet ben iyiyim,sadece kafamı buza çarptım ve az da olsa başımı acıtıyor o kadar.

Kardeşinin gittiğine çok üzülmüş olmalıydı.Tam karşısına geçtim ve eğildim.
Bu sırada Cole panzehiri çeşmeye yerleştirmiş ve bütün köyü hipnozun etkisinden çıkarmıştı.
-Sorun değil,kardeşini o kötü yılanların ellerinden kurtaracağız.
-O yılan ordusunu kendisi oradan çıkardı.O yüzden onun kurtulmak gibi bir ihtiyacı olduğunu hiç de sanmıyorum.
Onun bu dediğine üzüldüm.
-Sarılmak ister misin?Hem belki biraz da olsa acısı geçer.
Küçük kız dediğimi yapıp bana sarıldı ve kafasını saçlarıma gömdü.
-Peki senin adın ne güzelim?
-Leya,Leya Rose Garmadon.
Diğerleriyle göz göze geldik.Kai sessiz bir şekilde onu Usta Wu'ya götürmemiz gerektiğini söyledi. Gözlerimi açıp kapatarak, dediğini kabul ettim.

-Seni biriyle tanıştırmamı ister misin Leya?
Bana sarılmayı bıraktı ve omzunu silkti.
-Hadi gel ejderhalara binelim.
Leya'nın elinden tuttum ve ejderhalara doğru ilerledik.

Kafasını kaldırıp,bana baktı.
-Peki ya senin adın ne?
-Nya Smith,kırmızı ninja yani Kai ile kardeşiz.
Şaşırmış bir şekilde bana bakmaya başladı.
Gülümseyerek ona baktım.
-Hey,ne oldu?
Şaşkınlıkla konuştu.
-O senin abin mi?
Kafa salladım.
-Evet,neden?
-Hiç benzemiyorsunuz da o yüzden.
Bu söylediği ile kıkırdadım.O çok tatlıydı.

Merakla ona döndüm.
-Peki Lloyd senin abin mi yoksa kardeşin mi?
-Her ne kadar karakter olarak benzemesekte,o benim ikizim.Biz aynı anda doğduk.
-Ne güzel.

Ejderhalar ile Manastır'a gelmişdik.Usta Wu da Leya'yı görünce çok mutlu olmuştu.
Hemen yanına gelip ona sarıldı.İkisi konuşarak Usta Wu'nun odasına gittiler ve saatlerce vakit geçirdiler...

Sonradan öğrendiğimize göre Lloyd ve Leya onun yiğeniymiş. Ardından Manastır da benim odama bir tane daha yatak ekledik.Leya yanıma geldiğinde ona kendi kıyafetlerimden verdim.Kendisi resmen benim kız kardeşim gibi olmuştu. Ninjalara hala alışamamış olmalıydı ki onlar yanına yaklaştığı zaman hemen benim yanıma geliyordu.

Yemek yerken herkes bugün olanları konuşuyordu ancak Leya sessiz bir şekilde duruyordu.Hatta tabağında bulunan yemeğine bile dokunmamıştı.
Ardından hepimize bir göz attı ve ayağa kalktı.
-Ben doydum sizlere afiyet olsun.
-Daha hiçbir şey yemedin ki Leya.
Tabağına baktı ve geri kafasını kaldırdı.
-Üzgünüm amca,kendimi iyi hissetmiyorum.Biraz uyusam iyi olacak.
Usta Wu kafa salladı.
-Tabi,tabiki sen git ve biraz dinlen.
Ardından Leya yanımızdan ayrılıp odaya gitti.

Kai merakla ona döndü.
-Usta yılanları ne yapacağız?
-Bir yolunu bulup bunu da atlatacağız Kai,merak etme.
Bir süre daha yılanlar hakkında konuştuktan sonra Jay,Kai ve ben sofrayı topladık.Odaya geçtiğim zaman Leya'nın üstünü örttüm ve yatağa geçip uyudum.
(...)
Evet bu benim ilk hikayem ve şimdiden hoşunuza gideceğine eminim.Bu hikayede elementler vardır ve bunların hiçbiri gerçek değildir!

Ayrıca lütfen önce diziyi izleyip gelin,çünkü bazı yerlerini atlayarak yazıyorum.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.
İyi okumalar =)

Continue Reading

You'll Also Like

227K 7.1K 27
ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana ba...
AURORA By a d a l i a

Science Fiction

1.8M 145K 44
(Aurora Serisi'nin 1. kitabıdır. Seri iki kitaptan oluşmaktadır.) Özel güçlere sahip 12 insanı başka bir gezegene sürgün etmek ve onları bunun bir...
825K 54.5K 51
Karantinaya alınan bir kasaba. Olanlardan habersiz atandığı yere giden bir öğretmen ve tüm karanlık sırların ardında duran bir yüzbaşı. İnsanlara hı...
992K 48.7K 70
0545 *** ** **: Hanımefendi şemsiyeniz bende kalmış Siz: Pardon tanıyamadım? 0545 *** ** **: Kader Ortağın 0545 *** ** **: Ruh Eşin 0545 *** ** **: v...