Kısa yazacağım dedim amk 24.bölümü yazıyorum kxmsmxömsmsmxmsmxmdm
Aynen kısa hikaye, aynen aynen birkaç bölüme bitti xkdmxmsmzmmsmx
Neysee nasılsınız?
Hadi başlayalımm
Jungkook'tan
O çok şeker.. Uyku sersemi kalkmış iştahla çorbayı yerken gülümseyerek izliyordum. Dudaklarını yalayarak diğer pakete geçti ve kaşığı dudaklarıma uzattı.
"Sen ye omegam, tokum ben"
"Bu çok güzel!"
Bitirdiğinde dudaklarını sildim ve ellerini de, direkt ağzını tutarak tuvalete gittiğinde nefes verdim sıkıntıyla. Çok bulanıyor midesi..
"Ştt tamam ağlama bebeğim"
"B-bebeğime daha gitmedi, neden neden kustum ki? Benim bebeğim aç mı kalsın?"
Gülme Jungkook gülme gülme! Güldüm..
Ayağa kalkıp hıçkırarak yatağa gittiğinde kafama vurdum, annem omzumu patpatladı.
"Alış, hassaslığı doğum yaklaştıkça artacak. Ben neler yaşamıştım, o da yaşayacak"
"Bilmiyorum anne, ben onun her haline bayılıyorum ama ağladığında canım yanıyor"
"Git yanına, gönlünü al"
Kafamı sallayıp odamıza gittim, yatakta yatmış yastığıma yanaklarını sürterek ağlıyordu. Hızlıca yastığı çekip kendim yatarak yüzünü öpücüklerle süsledim.
"Tamam bebeğim ağlama"
"G-güldün sen bana!"
"Özür dilerim canım, özür dilerim gülmek istemedim"
"Gerçekten mi?"
"Evet omegam, çok tatlısın"
"Alfa"
"Hmm?"
"Biraz daha öper misin?"
Yüzüne sayısız öpücük bıraktığımda öğürdü yine.
"Kusacağım"
"Nefes al bebeğim, evet sakince ver şimdi."
"Böyle daha iyiyim, teşekkürler"
"Miden bulandığında nefes al derince, kusmak seni halsiz bırakıyor"
"Kilo aldım"
"Hmhm, çok güzel oldun"
"Olmadım işte, çirkin oldum"
"Olmadın bebeğim yapma böyle, sen dünyanın en mükemmel omegasısın"
"Herkesten mi?"
"Herkesten omegam"
"Seni çok seviyorum"
Burnunu çekerek söylediğinde saçlarını sevdim.
"Uyu hadi, yatalım bütün gün böyle"
"Gidecek misin bugün?"
"Gitmeyeceğim, yanındayım"
"Jungkook"
"Efendim papatyam?"
"Bebeğimiz sanırım hep seni istiyor, sen olmadığında çok huzursuz oluyorum ben"
"Biliyorum, hissediyorum ondan yanında kalacağım. Zorunda olmadığımda gitmeyeceğim bebeğim"
"Dünyanın en iyi eşisin"
Dudaklarıma öpücük bırakıp boynuma sokularak uyuklamaya başladı, hamilelik ve kusmak onu bitkin düşürüp duruyordu. Karnını severek öpücüklerle süslemeye devam ettim saçlarını, güzel papatya kokusuyla uykuya daldım. Gözlerimi araladığımda Taehyung burnunu boynuma sürterek daha çok sokulmaya çalışıyordu, gülümseyip dudaklarından bir öpücük çaldım.
"Ne yapıyorsun omegam?"
"Jungkook lütfen böyle sıkıca sarılır mısın? Ben ben çok istiyorum"
Dediğini yaparak sarıldığımda yetmedi dercesine bakarken tişörtümü çekiştirdi.
"Çıkar lütfen"
Tişörtü çıkarıp köşeye koyacağım zaman kendi üstündekinden kurtulup benim tişörtümü giyindi. O... O çok tatlı öleceğim! Mırıltılarla yanaklarını göğsüme sürterken aşkla izliyordum onu.
"Güzel eşim benim"
"Jungkook"
"Efendim papatyam?"
"İstiyorum"
"Ne istiyorsun hm?"
Belindeki elimi kalçasına taşıyıp yüzüme baktı masumca.
"L-lütfen"
Çok azgın.. Altındakini çıkarıp boxerın içine soktum elimi, deliği öyle bir ıslanmıştı ki.. Parmaklarımın ikisini de ittim sabırsızca, oysa inleyerek boynumu emmeye başladı. Elimin hareketi artarken nefes nefese dudaklarıma kapandığında özlemle öptüm yanımdayken özlüyorum işte..
"Ahh ıhmm b-ben geleceğim!"
"Boşal omegam"
Rahatlayan nefeslerinden boşaldığını anladım ama hıçkırarak ağlamasını beklemiyordum, parmaklarımı çekip silerek yüzünü ellerim arasına aldım.
"Ağlama, ağlama bebeğim"
"Özür d-dilerim ben neden böyleyim bilmiyorum, ç-çok istiyorum sadece"
"Normal bu özür dileme canım, sorun yok"
Feromonumla uykuya dalarken gülümsedim, duygu karmaşası yaşaması normaldi hormonlar...
Taehyung'tan
2 aylık olan bebeğimle birlikte hafifçe çıkmış karnımı seviyordum, üstümdeki alfamın kazağına burnumu gömüp kokusunu içime çekerek kakao ve vanilyanın yanına gittim.
"Merhabaa, nasılsınız? Bebeğiniz çok şeker~"
Duyduğum miyavlama sesleriyle ilerlediğimde beyaz, burnu gri yavru bir kedi görmem bir oldu. Hemen kucağıma alıp sevdim kafasını.
"Uww şeker gibisin! Ah annen buradaymış üzgünüm."
Kediyi annesinin yanına bırakıp yalamasını izlerken kurdum özlemle kavruluyordu. Jungkook bu aralar çok meşgul..
"Prensim, kraliçemiz sizi bekliyor"
"Tamam"
Annenin yanına gittiğimde ellerimi tutup sandıktan bir takım çıkardı ve gülümsedi.
"Bugün halkın içinde olacağız, bu bizim uğurlu takımımızdır"
"Şey teşekkürler"
"Ne demek oğlum, hadi hazırlan"
"Ama Jungkook?"
"Onlar oraya gelecekler"
Kafamla onaylayıp odamıza gittim ve giyindim, karnım.. Minicik bir karnım vardı çok şeker! Aşağıya inip at arabasına binerek beklemeye başladım, bir sürü korumayla birlikte ilerledik daha sonra. Büyük salona geldiğimizde kimse yoktu, anne yerine geçip oturmuştu ama benim canım oturmak istemediği için dolandım bir süre. Salona tekrar geldiğimde dopdolu görmek şaşkınlığa uğramamı sağladı, ilerlerken iki kızın konuşmasıyla durdum.
"Evet ya nasıl ayartmış o hizmetçi parçası prensi?"
"Ay bende anlamadım, bence altına yattı ve yanlışlıkla mühürlemesini sağladı"
"Olur mu olur"
Ağırca yutkunarak dolan gözlerimi saklamaya çalışıp arkama döndüm ama kolumdan tutup önüme döndüren bedenle kızlara baktım.
"Taehyung'u ben ayartmaya çalıştım, ona ilk aşık olan bendim. İsteyerek mühürlendik ve eşim veliahtımı taşıyor, şimdi diz çökün. Af dileyin ki sizi öldürmeyeyim!"
Kızlar özürler dizerken ben kolumu kurtarıp tuvalete giderek hıçkırıklarla lavaboya tutundum.
"Bebeğim-"
"Sana iyi gelmiyorum işte! Herkes dalga geçecek seninle, b-ben dalga geçmelerini istemiyorum!"
"Ştt ağlama bebeğim, saçmalama. Onlar boş konuşuyorlar, sen bana iyi gelen tek şeysin"
Yaşlarımı silip dudaklarıma bastırdı dudaklarını, kurdum daha fazla ağlamamı sağlarken iyice hıçkırıklara büründüm.
"Gidelim"
Elimden tutup at arabasına götürerek bindirdi.
"William gidelim"
İlerlerken saçlarımı öperek karnımı sevmeyi ihmal etmedi, omzunda kapandı gözlerim.
Jungkook'tan
O çok masum... Benim güzel eşim 3.ayına girmişti, şimdiyse 2 gündür yanında olmadığım için deliren kurdumu susturmaya çalışıyordum. At arabası sarayın içinde durduğunda direkt indim, babam bu halime gülmekle yetindi.
"Haline bak, şapşal aşık"
"Özledim"
"Biliyorum, git hadi"
Anneme sarılıp kaşlarımı çattım.
"Tae nerede?"
"Odanızda oğlum, bugün sadece yemek yemeye çıktı."
Kafamı sallayarak odaya çıktım, kapıyı açtığımda aldığım yoğun papatya kokusuyla kaldım yerimde. Kurdum deliriyordu çünkü kızgınlığa girmem an meselesiydi, kapalı siyah perdelerden süzen hafif ışık hüzmeleri odayı loş kılarken içeriye girip kapıyı kapattım sessizce. Taehyung... O çok fena! Kıyafetlerimden kendine alan yapmış, çırılçıplak oturmuş sürtünüyordu kıyafetlere.
"Immhh"
"Bebeğim?"
"J-Jungkook"
Hıçkırarak sürtünmeye devam ettiğinde üstümdeki takımın kravatından kurtuldum, kasıklarım alev alev yanıyordu omegam için. Kurdum azgınlıkla yoğun okyanus kokumu yayarken kızgınlığın şehvetli ateşi kasıklarımı kavurmaya başladı. Bordo gözlerimi gözlerine diktiğimde anında kaydı gözleri.
"Ahh"
Üstümdekileri bir bir yerle buluşturup ilerledim ona doğru, yatağa oturmamla yanağını omzuma sürttü.
"Alfam ahh"
"Ne istiyorsun omega?"
Bacakları arasına geçip yavaşça çekerek sırtını yatakla buluşturdum, deliği deliler gibi sıvısını akıtmıştı. Şişkin, sürtünmekten kızarmış deliği dudaklarımı ıslatmamı sağladığında çarşafı sıkarak mırıldandı.
"Alfam lütfen"
"Ne zamandır bu haldesin?"
Parmaklarımı deliğine ittiğimde rahatlarcasına nefes aldı, hızlandırmamla çığlık attı ve boşalarak daha da itti kendini elime.
"Ne zamandır bu haldesin dedim omegam?"
"U-uyudum birkaç saat önce, s-sonra ahh rüyamda seni gördüm!"
"Nasıl gördün hm?"
"Tanrım ıhmm! B-biz birleşiyordu-ahh!"
Parmaklarımı son kez çevirip yaladım iştahla, penisimi okşamamla inledi.
"Alfam hadi!"
Yavaşça deliğine girdim, sıkı deliği başımı döndürürken hırsla derinlerini ezmeye başladım. Altımda kıvranıyor, belirgin karnıyla inlemeler bırakıp duruyordu ki karnına baskı uygulamadan boynuna izler bırakmaya başladım.
"Ahmm alfam ahh! Daha deri-ahmm orası!"
"Güzel omegam, kafayı yiyorum Taehyung. Hamileliğinin başından beri durulmaz bir azgınlığın var"
Hıçkırıklarla boşaldığında içine dolu dolu boşalıp tekrar hareket ettim. Durmak istemiyordum, duramazdım omegam bu kadar istek doluyken. Dudaklarıma kapandığında içinden çıkarak dudaklarından ayrıldım, kucağıma sırtı yüzüme denk gelecek şekilde oturtup penisimi tekrar dar deliğine gönderdim. Zıplıyor, çığlıklar atarak daha fazla yayıyordu feromonunu.
"Ihmm ahh prensim!"
Siktir! Dudaklarına kapanıp daha sert zıplatmaya başladım kucağımda, elimi penisine sardığım gibi boşaldı. Bende son kez derinlerine boşalıp kendimi geri çektim yavaşça, ağlayarak göğsüme sığındı hemen. Kucağıma uzandırıp sevdim yanaklarını.
" A-alfam ıhmm alfam"
"Tanrım.. Resmen zevkten titriyorsun"
"J-Jungkook gitme lütfen, ben ben duramıyorum sensiz"
"İşlerim acil olmasa bende gitmezdim bebeğim, çok özlüyorum seni"
Dudaklarından öpücük aldığımda karnının üstündeki eline baktım, bebeğimizi unutmaması hoşuma gidiyordu.. Karnını severek gülümsedim.
"Belli oluyor artık"
"Evett, çok şeker ve erkek"
"Ne?"
"Erkek olacak, hissettim. Çok güçlü olacak"
Gülümseyerek öptüm dudaklarını, güzel olurdu minik bir oğlumun olması.
Sizce kız mı erkek mi olacak?
Diğer bölümde görüşmek üzere muahh 💋