Ormandaki Avcı 1: Vampir'in A...

By ladymelkw

200K 13.1K 4.5K

Kitap en baştan düzenleniyordur bu yüzden bölümlerde karışıklık olabilir. Bu yüzden düzenlenmeyen bölümlerin... More

Giriş | Doğan Çocuk
1. Bölüm | Veronica
2. Bölüm | Kan Kokusu
3. Bölüm | Güven Bana
0.5 -Beni Kurtaran Adam-
0.6-Yabancıya Veda-
0.7-Cehennem-
0.8-Geçmişin Kadını-
0.9-İlk-
1.0-Mektup-
1.1-Esir Gibi-
1.2-Cehennemin Dibini Görmek-
1.3-Aynı Yaşam Farklı Hayat-
1.4-Harita-
1.5-Yaşam-
1.6-Karahindiba-
1.7-Uçuşan Yapraklar-
1.8-Yara-
2.0-Izdırap-
2.1-Oyun-
2.2-Acı-
2.3-Katil-
2.4-Kurtuluş-
2.5-Vampir Ve Elf-
2.6-Av-
2.7 -Beyaz-
2.8-Küçük Şövalye-
2.9-Kardan Adam-
3.0-Gökyüzü-
3.1-Şeker-
3.2-Dans Edelim Mi?-
3.3-Pasta Ve Yangın-
3.4-Tutsak Ve Tutku-
3.5-Ez Ve Geç-
3.6-Seninle Yanmak-
3.7-Bitti mi?-
3.8-Gece Ve Gündüz-
3.9-Ses-
4.0-Mutlu Yaşamak-
4.1-Şarkı Söyle-
4.2-Güneş Ve Karanlık-
4.3-İşkence-
4.4-Boşluk-
4.5-Veliaht-
4.6-İmkansız-
4.7-Yeşil Gözler-
4.8-Vicdan-
4.9-Altıncık-
5.0-Biz-
5.1-Bana Ait-
5.2-Şefkat-
5.3-Deniz Kokan Menekşe-
5.4-Yanan Yıldızlar-
5.5-Şarap Ve Mum-
5.6-Arkadan Bıçaklayan-
5.7-Derin Tutku-
5.8-Bilinmeyen Kral'a Mektup-
5.9-Kalp Acısı-
6.0-Veronica Honaker-
Duyuru

1.9-Sevgi Ve Gözyaşı-

3K 202 67
By ladymelkw

Ormandaki Avcı'nın on dokuzuncu bölümüne hoşgeldinizz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

"Veronica..." diye fısıldadı. Gözleri ağlamaktan kızarmış vücudu yorgunluktan bitkin gözüküyordu. Saçlarını tepeden topuz yapmış, siyah tüllü bir elbise giymişti.

Tam çığlık atmak için ağzımı açacaktım ki dudaklarımı eliyle kapattı.

Lanet olsun beni öldürmek için gelmişti!

Kapıdaki muhafızlar ne güne duruyordu? Yoksa onları etkisiz hale mi getirmişti?

"Veronica yalvarırım sesini çıkarma. Lütfen. Sana zarar vermem. "Başımı iki yana sallayıp kurtulmaya çalışırken cebinden gümüş renginde hançer çıkardı. Korkuyla ağlamaya başlarken beni şaşırtan birşey yaptı.

Hançeri elime verip kendi kalbine dayadı. Kanım donmuştu. Bu kız ne yapmaya çalışıyordu?

"Madem sözüme güvenmiyorsun. " diyerek elini ağzımdan çekti.

"Anna sen beni öldürmeye çalıştın!" diye bağırdım. Başını aşağı yukarı salladı. "Justin seni seviyor Veronica. Seni çok seviyor. "Gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca vicdanım birazda olsa sızlamıştı.

O seni öldürmeye çalıştı...

"Ben Justin'i deliler gibi severken o seni seviyor! Neden Veronica? Neden?" Yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olurken dudaklarını araladı. "Kimsin sen? Seni neden bu kadar çok seviyor? Söylesene seni neden bu kadar çok seviyor?" Ne diyeceğimi bilemiyordum.

Kadın adamı çok seviyordu ama adam başka bir kadını seviyordu. Üstelik kadının sevgisini görmeyerek.

"Neden Veronica?" diye fısıldadı diz çökerken. "Onu çok seviyorum. Lanet olsun onu çok seviyorum. "

Kalbine dayalı hançer elimden düştü. Bir kadın bunları yaşamamalıydı. O kadın ne kadar kötü olursa olsun bunu yaşamak çok kötü birşeydi. Birini çok sevmek, ve o kişinin seni sevmemesi. Üstüne başka bir kızı sevmesi...

Bin kilo demirden daha ağır gelirdi aşk acısı.

Aşk saf su kadar temiz bir duyguydu. Bazen ise çamur gibi kirli bir duygu olurdu. Bu yüzden aşk belirsizlikti. Bazen acı veren bazen mutlu veren bir belirsizlikten ibaretti.

Belki Anna'yı anlayamazdım ama ona üzülmüştüm. Bana yaptığı onca şeyden sonra bile ona üzülmüştüm.

Yataktan kalkıp yanına oturdum. Eğer bana zarar vermek için gelseydi çoktan işim bitmişti ancak ben yaşıyordum. Bana zarar vermek için gelmemişti.

"Özür dilerim Anna. Aşkını istemeden de olsa çaldığım için özür dilerim." Başını omzuma koydu. "Asıl ben özür dilerim Veronica. Seni suçladım. Seni öldürmeye çalıştım. " Başını kaldırıp yüzüme baktı. "Beni affeder misin?"

"Ben.." Anna kolay kolay özür dileyen birine benzemiyordu. Anlaşılan fazla pişmandı. "Seni affederim. " Gözlerini kapatıp kollarını bedenime sardı.

"Teşekkür ederim Veronica. Sen çok iyi birisin. " Gülümsedim.

Saatler boyunca Anna ile sohbet ettik. Hatta sabah saatlerine kadar. Aslında kafa dengi biriydi. Benimle çok güzel dertleşmişti. Justin'in kötü biri olduğunu söylemişti yinede ona aşıktı. Justin'in bana yaptıklarını anlatınca ise Justin'e fena sinirlendi.

Sabah saatlerine doğru, güneşin doğmasına yakın uyku bastırınca odamdan gitti. Günlerdir uyumaktan sıkılmış ben soyunma odasına girdim.

Pembe çiçekli, beyaz bir elbise giydim. Bel kısmı hafif sıkıydı. Dizlerimin altında biten bu elbise küçük kızların üstündeki elbiseler gibi hoş duruyordu. Saçlarıma beyaz kurdele takıp beyaz babetlerimi giydim.

Odamdan çıkınca kapıdaki muhafızları gördüm. Biri sağ, biri sol tarafa kafasını yaslamış uyuyorlardı. Ellerimi ağzıma götürüp kıkırdadım. İşlerini çok iyi yapıyorlardı. Ancak onlarında canı vardı. Biraz uyumalarından zarar gelmezdi.

Sarayın dış kapısına gelince askerler beni durdurdu.

"Buyrun efendim?"

"Biraz dışarı çıkmak istiyorum. " dedim. Asker yanındakine baktı. Yanındaki ise başını salladı. "Gidebilirsiniz efendim. " İkisi de eğilip selam verince gülümseyerek dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımda ise beklemediğim manzara vardı.

Neredeyse yüz çocuk ikili sıraya girmiş öndeki adamı takip ederek koşuyorlardı. Hafif tempoda gidiyorlardı.

Çoğu çocuk yorgundu. Bazıları ise fazla enerjikti ve gülüyorlardı.

Yaşları yedi ile dokuz arasında olmalıydı.

Kollarımı göğsümde birleştirip gülümseyerek çocuklara baktım.

Çocukları izlemek güzel bir manzaraya bakmak gibiydi.

"Veronica!" diyerek yanıma gelen Justin'i görünce bütün neşem gitti. Elindeki beyaz hırka ile yanıma geliyordu.

"Sabah sabah neden dışarı çıktın? Üstelik biraz daha dinlenmen gerekiyor. Ve neden üzerine hırka almadın?"

"Canım sıkıldı ve dışarı çıktım. " diye mırıldandım. Birşey demeden hırkayı sırtıma koydu. "Teşekkür ederim."

O da benim gibi kollarını göğsünde birleştirip çocuklara bakmaya başladı. "Neden sabah sabah çocuklar spor yapıyor?"

"Spor yapmıyorlar. " Çocukları tek tek incelemeye başladı. "Eğitim alıyorlar."

"Nasıl yani?"

"Her çocuk beş yaşına gelince yeteneklerine göre ayrılıyorlar. Buradaki çocuklar gelecekteki askerler. Bazı çocuklar ajan olarak eğitiliyor bazıları ise ülkeye doktor,mühendis gibi meslekleri yapmaları için eğitiliyor. " Çocukların hepsi erkekti. Peki kızlar neden yoktu?

"Kızlar ne gibi işler yapıyorlar?" diye sordum. Çocuklara bakmaya devam ederken konuştu. "Onlar ise kocalarına ve çocuklarına hizmet etmek için yetiştiriliyorlar. "

Bu ülkeyi bu yüzden sevmiyordum. Herkese göre kadın demek evinde oturup kocasına ve çocuklarına yemek yapan, evi temizleyen, bir mesleği olmayan ve erkekten güçlü olmayan anlamına geliyordu. Bu konuyu Justin ile tartışsam bile bir etki yaratmazdı. Kadınlar yine değersiz olurdu.

"Peki çocuklar ya asker olmak istemezse?" diye sordum. Çocukları zorlayacak değildiler değil mi?

"Öyle bir şansları yok. " Kaşlarımı çattım. "İdam edilirler Veronica. Ülkesine sadık kalıp savaşmayan kişi, ölmeyi en çok hak eden kişidir. "

Kanım donmuştu. Çocukları zorluyorlardı. Bu ülkeden gittikçe nefret ediyordum. Herşey zorla yapılıyordu. Zorla asker olan biri nasıl ülkesine sadık olup savaşabilirdi ki?

"Biraz yürüyüş yapmaya ne dersin?" diye sordu. Başımı salladım. "Olur."

İkimizde birbirimize uyarak yürümeye başladık. Aklıma bana sevdiğini söylediği zaman gelince yutkundum. Başıma ağrı girerken evrenden yok olmak istiyordum.

"Çiçekli elbise sana çok yakışmış. "

"Teşekkür ederim."

Birden durup bana dönünce bende ona doğru döndüm.

"İyi misin?" diye sordu. Başımı aşağı yukarı sallayınca elini yanağıma koyup okşamaya başladı. Bu yaptığı hareket yüzünden vücudum yay gibi gerilse de korkudan çekilemedim. Çekilirsem yine dayak yerdim. Ve bunu artık istemiyordum.

"Seni çok seviyorum Veronica. Aklının alamayacağı kadar çok. " Sol gözümden bir damla yaş akarken kaşlarını çattı. "Justin be- demiştim ki yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma değdirdi.

<><><><><><><><><><><><><><><><

Selammmmmm yeni bölüm ile geldimmm 🙃

Size çok teşekkür ederimm sürekli okunma artıyor çok mutlu oluyorum🌞

ORMANDAKİ AVCI 💫

Continue Reading

You'll Also Like

82.3K 3.6K 30
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...
MOİRA By sy

Fantasy

23.1K 1.8K 104
Nefesini duydum yakamda. İçine çekiyordu. "Şu kokun yüzünden... kırk yıl sende kalacağım." Gözlerine bakmak istemiyordum. Yoksa kendimi durdurmam bir...
161K 7K 15
"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına...
4.6K 1.8K 25
Anne karnında başlayan acı dolu bir hayat. Gülperi'yi doğarken heyecanla kapıda bekleyen babası yerine, doğmasını istemeyen sinirli, asabi mahkumla...