Selamün aleyküm 👋
Nasılsınız?
Evet sınır koyuyorum arkadaşlar geçilmeden bölüm gelmeyecek.
220 oy 200 yorum.
Yorumlarda görüşürüz ❤️
...
🍁🍄
Gözlerimi açtım ve etrafıma bir bakıp geri kapattım. Biraz kendime geldikten sonra gözlerimi ovalayarak yatakta oturur pozisyona geçtim.
Agâh uyuyordu hâlâ onu uyandırmadan yataktan kalkıp banyoya geçtim.
Düğünümüz olalı 3 hafta olmuştu ilk iki hafta balayımız olmuş ve biz karadenizi gezmiştik. Çok güzel bir gezi olmuştu.
Bir haftadırda evdeydik, ve yavaş yavaş alışmaya başlamıştım.
Banyoda işlerimi hallettikten sonra içeriye geçtim ve Agâh'ı uyandırmak için yatağa oturdum. Yüzüstü uzanmış uyuyordu. Ellerimi sırtına koyup biraz eğildim ve ensesini öptüm.
" Agâh uyan hadi" Agâh kafa sallayıp gözlerini kısarak açmıştı. Uykusu hafifti hemen uyanıyordu, bu güzel bir şeydi.
( O sırada Oğuz Alp oqbdjwbdjwbjd)
" Günaydın" Agâh beni kendine çekip tekrar gözlerini kapatırken bende ona sarıldım.
" Kalkmamız lazım hadi. Kahvaltıya yardım edeyim" Agâh boynunu öperken beni daha sıkı sarmıştı.
" Havva abla hazırlıyor işte, hem Berfin yardım ediyor Havva ablaya boşver sen" Havva abla evin yardımcısıydı. 2 ay önce işe başlamış normalde de önceden bir yardımcıları varmış ama o başka bir şehre taşındığı için işten çıkmış.
" Olsun, yinede kalkmamız lazım. " Agâh en sonunda kalkıp banyoya gidince bende yatağı toplayıp üzerimi değiştirdim.
Agâh da hazırlandıktan sonra odadan çıktık. Siyah gömlek ve siyah pantolon giymişti. Resmen Agâh simsiyah ben pespembeydim.
Kocamla uyumumuz şaka mı?
Tabiki şaka.
Aşağı kata inip mutfağa geçtim. Berfin ve Havva abla çoğu şeyi hazırlamıştı zaten bende yardım ettim ve masayı hazırladık.
Buket abla bugünlerde biraz kötü olduğu için yardım etmiyordu, yani biz dinlenmesini istiyorduk.
Herşey hazır olduktan sonra masaya geçtik.
" Buket iyimisin kızım, bir hastaneye gidin isterseniz. Yoksa doktor falan çağıralım eve" Musa babamın ilgili sesi ile Buket abla
" Yok baba teşekkür ederim. Ömer de söyledi ama gerek yok hastane sevmiyorum ben. Eğer daha kötü olursam gideriz"
Yemeklerimizi yedikten sonra erkekler işe gitmiş bizde etrafı toplamıştık.
İşlerimiz bittikten sonra çardağa oturduk ve yaptığımız kahveyi içmeye başladık.
" Yenge "
" Efendim Berfin"
" Aslı abla ile Musa abimin arasında bir şey mi var?" Kahvemi kenara bırakıp Berfin'e döndüm.
" Neden sordun" Aslı ve Musa daha kimseye söylememişti. Musa söylemek istiyordu ama Aslı daha annesine söyleyememişti.
" Ne bileyim düğünde sanki biraz yakın geldilerde gözüme. Ondan sordum" evet bunu fark etmeyen kördür zaten. Musa düğünde gayette belli etmişti.
" Var ama kimse bilmiyor, şuanlık aramızda kalsın tamam mı?" Berfin kocaman gülümseyerek
" Ay olur olur, ee düğün ne zaman?"
" Valla bilmiyorum. İnşallah oda birgün olur işte"
🍄🍁
Akşam yemeğini yemiştik ve mutfakta oturuyorduk. Yani çay yapıyorduk aslında bulaşıkları halletmiş çayın olmasını bekliyorduk.
Telefonuma mesaj gelmesi ile masanın üzerineden telefonumu alıp gelen mesaja baktım.
...
Yavrum 🖤; yavrum dışarıya çıkalım mı?
Siz; ya nereye?
Yavrum 🖤; bilmem gezer geliriz.
Siz; olurr.
Yavrum 🖤; bekliyorum hadi gel.
...
Telefonu kapatıp Berfin'e döndüm.
" Biz dışarıya çıkıyormuşuz da sen çayı götürürsün demi" Berfin beni onaylayıp
" Size iyi gezmeler yengem. Görüşürüz" Berfin'e öpücük atıp mutfaktan çıktım. Üzerim gayet iyiydi sabah giydiğim elbise vardı. Havada gayet iyi olduğu için üzerine bir şey almama gerek yoktu.
Beni bekleyen Agâh'ın yanına gidip elini tuttum.
" Nereye gidiyoruz?"
" Bilmem çarşıya doğru bir gidelim bakarız nereye gitmek istersen gideriz" Agâh'ı onayladım ve evden çıktık. Agâh arabaya geçecekken onu durdurdum.
" Yürüyerek gidelim mi? Hem hava da güzel"
Agâh beni onaylarken arabayı bırakıp yürümeye başladık. Başımı Agâh'ın koluna yasladım ve iyice koluna sarıldım.
Agâh şalımın üzerini öpüp yoluna devam etti. Sokakta kimse yoktu çok sessiz ve güzeldi. Hava tam bir yaz akşamıydı. Ve bu havada yürümek helede sevdiğin insanla yürümek çok güzel bir şeydi.
" Agâh"
" Efendim yavrum" ayh yavrum deme ama ya.
" Yavrum demen çok hoşuma gidiyor benim ya. " Kafamı kaldırıp Agâh'a bakarken Agâh gülümseyip burnumu sıktı.
" Sende benim çok hoşuma gidiyorsun ya" Agâh'ın sonda sesini inceltmesine kahkaha attım.
" Bir daha yapsana ya" Agâh gülümsemesini bozmadan kaşlarını çattı
" Ağa oğluyum kızım ben, öyle şeyler yakışmaz bana" kaşımı kaldırıp
" Yalnız ağa oğlu olmaz bana sökmez, karınım ben senin" Agâh beni kendine çekip sarılırken yürümeye devam ediyorduk.
Biraz daha yürüdükten sonra çarşıya gelmiştik. Burası kalabalıktı herkes bu güzel havanın keyfini çıkarıyordu. Agâh'ın elini bırakmadan yürümeye devam ettim.
" Eee napalım, dondurma alayım mı. Yoksa bir yere oturalım cafeye falan. " Kafamı iki yana salladım.
" Yok ya gerek yok, canım bir şey istemiyor. Ama su alalım bir yerden susaştım. " Agâh beni onaylayıp ilerideki markete girdik. Marketten su alıp çıktık. Biraz daha etrafı gezdikten sonra Agâh'ın telefonu çalmıştı.
" Efendim "
" Çarşıdayız, geziyoruz"
" Geliriz yarım saate"
" Tamam anne" telefonu kapatıp cebine koydu.
" Amcamlar ve halamlar gelmiş gelirken baklava alın diyo "
" Hadi alalım da eve gidelim o zaman." Agâh beni onaylayıp yürütmeye başladı. İlerideki tatlıcıya girdik. Önümüzdeki adam tatlısını alıp çıkarken Agâh
" İki kilo baklava yarım kilosu cevizli kalanı fıstıklı olsun" evde herkes fıstıklı yerken ben cevizli yiyordum. Neden, çünkü ruhum fakirdi benim. Evde baklava alırken yarısını cevizli yarısını fıstıklı alıyorduk annem fıstıklı yiyordu ben cevizli babam ise ikisinide yiyordu.
" afiyet olsun ağam" demişti çocuk baklavayı verirken. Agâh ' eyvallah ' deyip poşeti almış ve tatlıcıdan çıkmıştık.
🍁🍄
" Hoşgeldiniz" Berfin'e gülümseyip poşeti tezgaha bıraktım.
" Hoşbulduk"
Tatlıları ve çayları hazırlayıp yukarıya çıktık. Herşeyi dağıttıktan sonra Agâh'ın yanına oturdum.
" Nasılsın Asel" halaya gülümseyip
" İyiyim hala, sen nasılsın?" Hala gülümseyip
" İyiyim bende. Ben şeyi soracaktım, düğünde senin yanında gelen arkadaşın var ya" dudaklarımı ıslatıp yan tarafta oturan Musa'ya baktım. Düğünde gelen arkadaşım Aslı'ydı.
" Evet hala, bir şey mi oldu?"
" Ben o kızı çok beğendim, benim bir eltim var oda çok beğenmiş de onun oğlanla bir görüşseler diyorduk. Sende aracı olurmusun Asel kızım, yuva kurmak sevaptır" boğazımı temizleyip yerimde kıpırdandım.
" Hangi arkadaşım diyordun Hala" belki başka birini benim arkadaşım sanmıştı. Olabilirdi yani
" Kızım mavi bir elbise giymişti işte" Aslı lacivert giymişti. Ama mavi gibi bir şal takmıştı.
" O benim arkadaşım değil heralde ya, benim arkadaşım lacivert giymişti" Musa yerinde kıpırdanıp dururken yavaşça Agâh'a yaklaşıp
" Agâh bir şey yapsana " Agâh omuz silkip
" Banane Musa zamanında benimle çok uğraşmıştı şimdi kıvranıp dursun it. " Agâh hiç umursamayıp kolunu arka tarafıma atarken hala
" Kızım mavi şal takmıştı işte, senin yanında gezip duruyordu" evet Aslı'dan bahsediyordu.
" Ha evet benim arkadaşım. Aslı" Musa öksürürken dönüp ona baktım. Kaşlarını havaya kaldırmış bana bakıyordu.
" Ha Aslı mı ismi. İsmide güzelmiş kendi gibi. Eee sevdiği falan varmı? Yoktur inşallah" hala yiğeninin sevdiğine görücü olmuştu haberi yok.
" Yengem de burda sakın kızı kötüleyecek bir şey söyleme" Agâh yan taraftan bunları söylerken dönüp göz devirdim.
" Şöyle ki hala, sevdiği varmı tam emin değilim ama şuanlık evlilik düşünmüyor. Hem oğlan ne iş yapıyordu"
" Napıcan oğlanın ne iş yaptığını Asel" Agâh kaşlarını çatıp bana bakarken yandan belini cimcikledim. Hem yardım etmiyordu hemde bana karışıyordu.
Musa
" Berfin bir su getirir misin?"
" Soğuk olsun" Agâh Musa ile uğraşırken hala onları umursamayıp
" Doktor, işi gücü yerinde bir konuşsunlar belki anlaşırlar " bir keresinde bir kız çocuk sırf doktor kadınları muayene ediyor diye kabul etmemişti ve ben buna çok gülmüştüm şimdi Aslı için aynı şeyi söylesem acaba Aslı bana çok kızarmıydı.
" Ay Aslı doktor istemiyor ya, yok olmaz bu iş" hala kaşlarını çatıp
" Kız niye istemesin. Bari bir konuşsalardı" ne ısrar ediyon hala ya yok işte.
" Yani bilmiyorum ya" umutsuluk ile Musa'ya dönerken Musa'nın iyice kızarmış olduğunu gördüm. Aslı zor durumda kalmasın diye çıkıp ' Aslı'yı ben seviyorum ' falan da diyemiyordu çocuk. Yazık ya.
" Sen yinede bir numarasını ver kızım olmazsa yine olmaz"
" Hala uzatmasan mı? Ha, bak kız olmaz diyor işte " Musa en sonunda konuşurken hala ona dönüp
" Sana ne oluyor Musa biz burda Asel ile konuşuyoruz işte. Hem belki Aslı isteyecek"
" Aslı'nın sevdiği var hala. Ciddi De düşünüyorlar. O yüzden numarasını falan veremem" oh sonunda söylemiştim. Hem burdan kimse Asuman teyzemleri tanımıyordu söyleyemezlerdi. İki saattir boş yere kıvranıyordum, Musa'yı da kıvrandırıyordum.
" Ha tüh, neyse nasip değilmiş. Ama güzel kızdı ha" Musa yerine oturup Berfin'in getirdiği suyu tepesine dikmişti. Resmen çocuk 10 yaş yaşlanmıştı.
🍁
Bölüm sonu!
Bölüm nasıldı?
En sevdiğiniz sahne?
Sevmediğiniz sahne?.
Musa'nın ecel terleri oandkqndiw
Allah'a emanet olun kendinize iyi bakın 🍁🍄..