" Açelya ! Hadi geç kalacaz "
" Tamam geliyorum " lip glosumu sürdükten sonra aynaya bakıp kendimi süzdüm . Altımı Siyah bir pantolon üstüme de beyaz bir tişört giymiştim . Saçlarımı yukarıda sıkıca bağlamıştım . Gözlerime ince bir eyeliner çekip bir Gloss sürmüştüm çok sade ve şık gibi duruyordum ya da ben öyle düşünüyordum.
Mineyi daha fazla bekletmemek için banyodan çıktım oturma odasına girdiğimde Mine'yi televizyon izlerken görmüştüm .
" mine sen napıyorsun acaba "
" seni beklerken Film izliyordum gel sen de izle istersen çok heyecanlı "
" mine Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun çabuk kalk şu televizyona kapat hemen
Tesise gidiyoruz . Bugün son silah eğitimi var Onu da tamamladıktan sonra bildiğin üzere Yarın 1. düzey teşkilatına katılacağız"
" Amma konuştun ha Açelya herhalde Ben de biliyorum ama herkes senin gibi heyecanlı olmuyor işte " gözlerimi devirip kapının yanında ki ayakkabılarımı giymeye başladım .
Giydikten sonra mine'ye baktığımda oda benim gibi giyinmişti tek fark ben gömlek değil beyaz tişört giymiştim . Saçlarını açık bırakmıştı .
Mine ' de ayakkabılarını giydikten sonra evden çıktık. Arabaya doğru yürurke aramızda ki sessizliği bozan kişi mine'den başka biri değildi
" Teşkilatta yakışıklı erkek var mıdır?
Tesistekiler hiç yakışıklı değil "
" bence sen hepsiyle flört ettiğin için artık yakışıklı bulamıyorsundur "
" hayır bi kere melih , buğra , eren , ahmet , sefa ve mete ile flört etmedim yani herkesle etmiş olmam canısı "
Gülerek mine'ye döndüğümde " mine'cim tesiste 24 erkek var ve sen sadece 6 kişiyle flört etmedin yani 18 kişi ile flört ederek flört rekorunu kırdın tatlım "
" bi kere flört rekoru 34 amerikalı loni james kırmış ben değil yani "
" bunu araştırdığına inanamıyorum beyin ölümüm gerçekleşmemesi için lütfen sus mine " arabanın sürücü koltuğuna geçip oturduğumda mine de yan koltuğa oturdu
" tolga ile rüzgarı alıp öyle gidicez " cevap vermek yerine kafasını salladıktan sonra makyaj aynasını açıp makyaj yapmaya başladı .
Kırmızı ışıkta durunca ona döndüm " hangisi için bu hazırlık "
" kendim için " bu cevap beni güldürmüştü çün kü ne zaman ikisinin lafı geçse kendisini makyaj yapmaya çalışırken buluyordum .
Yeşil ışık yandığında gaza basmaya başladım . Rüzgar ve tolga 'nın evinin önüne gelince kornaya bastım. 2.dk sonra Rüzgâr çıktı fakat Tolga hayla yoktu . Rüzgar arabaya binince mine ;
" Tolga niye gelmedi hasta mı ? Yoksa düşüp bir yerinimi kırdı ? "
Ben ve rüzgar şok olmuş gözlerle mine'ye bakınca mine noldu dercesine kafasını salladı .
Tolga evden çıkıp arabaya doğru gelince mine 'ye;
" Arkana bak istersen " dedim . Mine arkasına baktığında Tolga arabaya binmek için sadece 4 adımı kalmıştı. Tolga'da arabaya binince yine sessizliğe gömüldük.
10 dk sonra Tolga sessizliği bozdu zaten ya mine yadaTolga sessizliği bozuyordu ben ve rüzgar kendi halinde garibanlardık.
" Açelya "
" efendim "
" bir şey söylicem ama kızma"
" naptın yine tolga " gülerek ona baktığımda oda gülüyordu.
" dün senden arabanı almıştımya "
" eee " sinirlenmeye başlıyordum inşallah arabamla bir suça karışmamıştır.
" İşte ben şaka olsun diye senin oturduğun koltuğun örtüsünün altına hamam böceği koydum ve sen onları şu an kalçanla eziyorsun " gòzlerim fal taşı gibi açılmıştı
" ne !! " arabayı önce sağa sonra sola çevirdikten sonra arabayı durdurup indim.
Tolga gülerek arabadan inince yanına gidip bacağının arasına tekme attım.
İnleyerek düşünce bu sefer gülme sırası bendeydi .
" şaka olsun diye yaptım Tolgaa " tolga yavaşça doğrulup bana bakıp işaret parmağını salladı
" dua et kızsın yoksa ben sana ne yapacagimi iyi biliyorum " göz devirip ruzgar'ın yanına gittim .
" böcek varmıymış " korkarak sorduğum soruya cevap almam çok uzun sürmedi
" hayır şaka yapmış sana " dudağımı ısırıp Tolgaya baktığımda mine ' nin arkasına saklanmıştı.
Bu çocuk kendini görünmez sanıyor galiba . mine'nin iki katıydı bu adam.
" Tolga çık ordan "
" hııı " masum bir çocuk gibi dee konuşmaz mı .
" Tolga kızmicam çık ordan hemen " tabikide kızmicam fakat dövecem Tolgayı dövmek için her yol mübahtır.
" Tamam çıkıyorum o halde " mine'nin arkasından çıktığı gibi ona doğru koşmaya başladım.
" hani bir şey yapmayacaktın yalancı "
" kızmicam dedim vurmicam demedim " biraz onu kovaladıktan sonra bende yorulduğum için yerde ki bir taşı alıp ona fırlattım . Bana doğru dönünce
" ödeştik bir şey yaparsan ben iki katını yaparım " sahte bir gülümsemeyle
" Benim yaptıklarım daha etkili oluyor ama " dedim . Elini omzuma koyup kolumu sıvazladı .
Bizim yani benim için hepsi kardeş gibi onlara gelicek zararı kendime gelmiş sayarım . Onlar benim herşeyim ben yıkılırken onlar beni tamir etti biz birbirimizden ayrılamayız. Biz birlikteyken hiç kimse bizi yıkamaz .
Arabaya bindik ve tesise doğru yola çıktık.
Tesisin önüne geldiğimizde ilk inen Rüzgar olmuştu . Arkasından bizde indik tesise girdiğimizde atış sahasına girdik . Hocalar yerlerini almıştı. Bizde yerimize geçtiğimizde temel dövüş hocası kübra hoca yanımıza gelip konuşmaya başladı.
" bu sefer bi değişiklik yaptık . Size vereceğimiz silahların içinde mürekkep var"
" boyama mı yapıcaz hocam " öğrencilerden biri olan buse yine hicbir şeyden geri kalmamış sözünü esirgememişti.
Bu kızı öldürsem kim ne yapabilir ki .
Kübra hoca silahı alarak buse'nin bacağına sıktığında buse inleyerek yere düştü.
Sanırım silahın içindeki mürekkep zehirli şu silahı benden uzağa allaha yakın tutun lütfen .
" mürekkep diyip geçmeyin sizi 5 dakika boyunca etkisiz hale getirecek kadar kuvvetli bir mürekkep " buse'ye bakarak
" buda kanıtı "
Buse'nin pantolonuna gelmesine rağmen acı çektiği her halinden belliydi . 5 dakika sonra kendine geldiğinde takımları kurup sahaya indik .
Karşı takımda mine ve Rüzgâr vardı . Bizim takımda ise anlaştığım bi tek Tolga vardı.
Eğitim başladığında her şey çok güzel gidiyordu taki gerizekalı olan Tolga beni karşı takımda ki biri sanıp bacağıma sinana kadar .
" Lan Açelya sen miydin ben mine zannettim "
" Oğlum mine sarı saçlı ben kumral hadi ordan anlamadım üstümde bizim takımın forması var gerizekalı bu gitgide daha çok yakıyor ! " Tolga yanımdan hiç bir şey olmamış gibi giderken ağlamamak için kendi mi zor tutuyordum . 5 dk bana 5 yıl gibi gelmişti. Sürem bittiğinde ayağa kalmıştım ki bir adam gelip silahla koluma sıktü .burada daha önce onu görmemiştim.
" sen kimsin ya " yine yere oturduğumda daha fazla dayanamayıp uzandım.
Yanıma gelip " bana bak bak ki beni asla unutma " diyip gitti .
Ben anlamadım şimdi bu adam onu bulma mi istiyor aynen işim gücüm yok seni bulucam siktir git .
Kübra hoca yanıma gelip " 10 dk oldu niye kalkmadın cezalısın "
" hocam bi adam geldi koluma sıktı gitti keyfinden burada uzanmıyorum " kübra hoca kaşlarını çattığında içimden bir ses bir şeylerin yolunda gitmediğini söylüyordu. Ben ayağa kalktıgımda güvenliklerden biri koşarak yanımıza geldi .
" müdür herkesin bodruma gitmesini istedi"
Kübra hoca burnundan soluyor sanki yok yok gerçekten burnundan soluyor bu kadın.
Kolumdan tutarak beni bodruma kadar sürükledi . Sanki ben yürümeyi bilmiyorum .
Bu insanlar beni cahil mi sanıyor. Oysaki ben hepsinden daha zekiyim
Bodruma girdiğimde Rüzgar ve tolga yan yanaydı ama mine yoktu .
Yanlarına gittim onlar da bir sorun olduğunu anlamış olacakları kaşlarını çatmışlardı.
" mine nerde ? "
Tolga " senle değil mi ? "
" evet benle bak mine "
cebimi gösterince tolga kapıya doğru yürüdü yani koştu yada fırladı desek daha doğru olur . Kapıyı açıp çıktığında bize dönerek " eğitmenleri oyalayın " dedi eğitmenler çakmasın diye mecburen burda kaldık.
15 dakika evet 15 dakika sonra hepimiz tek bir ses duyduk silah sesi .
Bir bölümün daha sonuna geldik yeni bölüm en kısa
Zamanda sizlerle olucak görüşürüz
Canlarım
Şarkı ismi =) derya uluğ & Asil gök - yansıma
( şarkılar kitapla alakasızdır )