Çağan efe ak...
Uyuyor muydum?
Rüyada mıydım?
Rüya ise güzel bir geceydi.
Ama rüya değilse daha da güzel hata mükemmeldi.
Uyanmamak için derin bir mücadele veriyordum.
Gözlerimi açıp onun kolarımdan gitmesini istemiyordum.
Ama boynumda hissetiğim ılık nefes bana gerçek olduğunu haykırıyordu.
Evet kolarımdaydı.
Parmaklarını saçlarımda hissediyordum bu beni daha çok mayıştırıyordu.
Ne kalkıp ondan ayrılmak istiyor ne de onun uyanıp kolarımdan kalmamasını istiyordum.
Gidecek ve sanki bir daha gelmeyecekti.
bunun olmasına izin vermeyecektim o yüzden uyumaya devam edecektim.
Ama daha fazla gözlerimi kapalı tutmaya dayanamadım ve gözlerimi açtım.
Kucağımda onu görmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oldu.
Yüzünü inceledim.
Bu nasıl bir güzellik?
Her baktığımda yeniden çarpıyordu kalbim.
Ne yapıyordu bu kadın bana?
artık o kadar delirmiştim ki
Yapamaz oldum onsun.
Dün gece gelince aklıma yutkundum. Hiçbir saniyesi bile silinmemişti aklımdan.
Aklımdan çıkmıyordu ilk temas.
Dudağını öptüğüm ilk defa. Sanki dün yaşanmış ve hala aklımdaydı halbuki üzerinden yılar geçmişti.
Varlığı bile tanrıya iltifattı.
Ben deliriyordum.
Neden olduğunu bilmiyordum ama o beni deli ediyordu.
Onun aşkı beni deli ediyordu.
Ona aşıktım. Bunu kendime daha önce itiraf etmiş ama kabulenememiştim.
Ama şimdi anlıyordum ona gerçketen deli gibi aşıktım.
İlk defa bir kadının yanında kendimi böyle hissediyordum.
İlk defa yaşanan bir gece benim için bu kadar unutulmaz olmuştu.
Gözlerimi sıkıca yumdum ve gözlerimin önüne dünkü haleri gelince yutkundum.
İlk defa bir kadının peşinden bu kadar koşmuştum.
İstediğim her kızı bir dakikada yatağa atabiliyorken bu kadın ile yatmam yılarımı almıştı.
Evet onu hep istemiştim.
İlk gördüğümde de istedim onu.
Gerçketen arzuladığım ilk kadın oydu.
Deli gibi istediğim tek kadın oydu.
Sevişmek için yalvaracağım ilk kadın da oydu.
Ben...ben ne zamandan beri böyle bir adam olmuştum?
Ne zaman bu kadın beni bu denli etkilemeye başlamıştı?
İlk gördüğümde sadece yatakta düşlediğim kadın şimdi ne ara hayatımın her yerini dolduruyordu.
Daha da kötüsü bu kadın ne zamandan beri benim hayatım olmuştu?
Tuana:çağan...
Diye mırıldandı dudakalrını boynuma sürterek.
İsmimi söylemesi bile tahrik ediyordu.
Çağan:söyle güzelim.
Dedim parmak uçlarım saçlarında gezinirken.
Daha sıkı sarıldı bana.
Tuana:ben uyanana kadar gitme.
Dedi gözlerini hafiften açıp.
Çağan:gitmeyeceğim güzelim onu da nerden çıkardın?
Dedim dudaklarımda ne Zaman yerleştiğini bilmediğim gülümseme ile onu izliyordum.
Tuana:demir geliyordu ve sen gidiyordun.
Diyince kabus görmüş olduğunu anladım.
Tuana:gitme. Demir gelse bile.
Eli karnımın üzerinde hareket etmeye başladı.
Çağan:söz gitmeyeceğim. Demirini de geleceğini pek sanmam zaten.
Dedim deneyerek.
Tuana:nerden biliyorsun her an gelebilir.
Çağan:gelmez eminim.
Onun uyanması için birkaç saat daha vakit vardı.
Tuana:nerden biliyorsun?
Çağan:içeceğindeki ilaç onu onu bir süre daha uyutur.
Dediğimde kaşlarını çatı.
Tuana:hala rüyada olduğumu farz ederek uyumaya devam edeceğim.
Boynuma daha çok gömüldü ve uyumaya devam etti.
Çıplak omzuna bir öpücük kondurdum.
Hayır rüya değildi.
Diğer herkes şuna uyuyordu çünkü dün içeceklerine biraz fazla ilaç koymuştum.
Onların burda olması işimi riske atardı ve ben herşeyi önceden hazırlamıştım.
O yüzden dün hepsinin hemen uykusu gelmişti.
Umarım düşündüğümden de fazla koymuşumdur da yarına kadar uyanamazlar.
Bu sayede ne demir tarafından basılmıştık ne de diğerleri.
Çok zekiyim ya.
Gurur duyuyorum kendimle.
***
Tuana naz tiryaki...
Sabah onun üzerinde uyanmıştım.
Onun hala uyuyor olduğunu görmek bir yandan beni sevindirmişti.
Bu demek oluyor ki gitmemişti sabaha kadar yanımdaydı.
Onu belki de dakikalarca izledim ama sorun değildi onu izlemek tüm filimlere bedeldi.
Ama beni korkutan bir şey daha vardı.
Abimler nerdeydi?
Evet hiçbiri yok gibiydi hala yattaydık ama hiç ses yoktu.
Dudağına ve boynuna bir öpücük kondurup üzerinden kalktım.
Aniden kaşlarını çatı ama uyumaya devam etti.
Üzerime çağının siyah gömleklerden birini geçirdim.
Kapıyı yavaşça açıp dışarı çıktım.
Etrafta kimse yoktu hepsi uyuyor olamazdı değil mi?
Ama şuan onlara bakmak yerine denizi izlemeye başladım.
Ama aklım hala dün gecedeydi.
Bir gece beni bu kadar çok etkileyemezdi değil mi?
Gözlerimi kapatım ve yutkudum.
Allah kahrestin her saniyesi hala aklımdaydı.
Bu kadarı fazlaydı beni bu kadar etkisi haline alamazdı.
Ama sanırım yapabilirdi ve yapıyordu da.
Yaptığım kötü bir şey değildi ama korkuyordum.
Sonuçta sevdiğim adam ile birlikte olmuştum.
Dudaklarımı ısırdım.
Çağan:bu kadar cabuk uyanacağını tahmin etmemiştim.
Diyerek yanıma gelmeye başladı. Altında bir eşofman vardı ve üstü çıplaktı.
Tuana:uyuyabilirdim ama sesizlik beni korkutu.
Yanıma geldi ve o hayran kaldığım gülüşünü gösterdi.
Çağan:seni korkutan neymiş söyle de alayım kelesini.
Bu sefer ben güldüm ama sorusunu cevapladım.
Tuana:diğerileri neden hala uyanmadı?
Çağan:uyanırlar birazdan.
Dedi omzunu silkip.
Tuana:çağan.
Dedim ona dönüp.
Çağan:efendim güzelim.
Tuana:hala inanmıyorum. Başardık değil mi?
Diye sordum bunu en çok ondan duymaya ihtiyacım vardı.
Çağan:çok şeyi başardık.
Kafamı omzuna yasladım.
Çağan:onlardan kurtulmayı başardık. Birbirimizden vazgeçmedik birbirimizi bulmayı başardık. Daha birçok şeyi başardık. Seni kendime aşık etmeyi başardım,seni kendime aşık etmeyi başardım.
Dediğinde hızla ona döndüm ve.
Tuana:bana aşık mısın?
Diye sordum.
Çağan:sence. Fazla beli olmuyor mu?
Tuana:çağan...
Dedim ama daha fazla bir şey demeye cesaret edemedim.
Çağan:Tuana aramızda hiçbir zaman normal bir ilişki olmadı.
Dedi bana dönüp.
Çağan:bizim ilişkimiz hiçbir zaman arkadaşlık değildi bunun herkes farkıda.
Yutkundum parmak uçları bileklerime sürterek avcuma geçirdi.
Tuana:aramızda bir ilişki olduğunu mu sanıyorlar?
Diye sordum o anki afalamayala.
Çağan:aramızda bir şey yok mu Tuana?
Dedi ve bana birkaç adım yaklaşıp bedenini bedenime yasladı.
Çağan:buna kendin inanabiliyor musun?
Diye sordu gözlerini gözlerimden ayırmadan.
Tuana:bilmiyorum.
Dedim gözlerimi kaçırıp.
Tuana:aramızda birşey var mı?
Diye sordum ona bu sefer.
Çağan:evet dersen olur.
Diyince nefesimi tutum.
Bu konuşmanın varacağı yeri bilmiyordum.
Korkmuyorda değildim.
Çağan:Tuana.
Dedi dudağını ıslatıp.
Çağan:sana olan duygularım çok açık değil mi?
Diye sordu.
Çağan:hala sana aşım olduğumun farkında değil misin?
Diyince yutkundum.
Duygularını itiraf ediyordu. Bunu ilk defa yapıyordu ve ne diyeceğimi bilmiyordum.
Ona karşı hisslerimdem tam olarak emin değildim.
Evet onu seviyordum ama onunla bir ilişkiye başlayabilir miydim?
O benim yanımda mutlu olabilir miydi?
Tuana:bana gerçketen aşım mısın?
Diye sordum kısık sesle.
Çağan:sana aşık olduğumu kanıtlamak için ne
Yapmam gerekiyor?
Bakışlarım kısa bir an gözlerinden uzaklaştı.
Avcunu yanağıma koyup tekrardan ona bakmamı sağladı.
Yüzüne derin bir nefes verdim.
Çağan:sorun değil.
Diyince ne demek istediğini anlamadım.
Tuana:ne?
Çağan:sevmiyorsan söyle.
Dediğinde kaşlarım çatıldı.
Çağan:gerçketen seni böyle bir şey için zorlayamam,giderim, artık görmezsin beni.
Yüzünde gerçketen kırgın bir ifade vardı.
Onu sevmediğimi mi düşünüyordu?
Eh bana aşık olduğunu itiraf ederken birşey dememem böyle düşünmesini sağlamıştı.
Ama ona aşıktım.
O herşeyi anlardı bunu nasıl anlayamamıştı?
Bakışlarından herşeyi anlayan adam nasıl olur da onu sevdiğimi anlayamazdı?
Çağan:her neyse.
Dedi benden uzaklaşıp.
Çağan:anlayacağımı anladım.
Dedi ve yarım bir şekilde gülümsedi.
Çağan:sorun değil.
Dedi ve arkasını dönüp gitmeye başladı.
Ama ben daha birşey dememiştim ki!
Tuana:hey!
Diye seslendim.
Tuana:daha birşey dememiştim aptal!
Diye öfkeyle söyledim.
Çağan:açık açık söylemen birşey değiştirmez sadece daha çok canımı yakar.
Dedi omzunu silkip.
Tuana:eğer arkanı dönüp bana bakmazsan oraya gelip ağzını yüzünü parçlarım!
Diye bir tehdit savurdum.
Güldüğünü anlayabiliyordum.
Tuana:dediğimi gerçketen yaparım!
Diye bağırdım.
Çağan:tamam sonra.
Dedi ve yürümeye devam etti.
Tuana:gerçketen parçalayacağım seni!
Diyip üzerine atladım.
Onu durdurup kendime çevirdim ve hiç beklemeden yüzüne yumruğu geçirdim.
Bu hareketim karşısında afalayarak yere düştü.
Çağan:manyak mısın sen?
Dedi kanayan dudağındaki kanı silip.
Tuana:dediğimi yaparım dedim,ama sen beni dinlemedin.
Dedim omzumu silkip.
Bana kaşlarını çatarak bakıyordu.
Tuana:hadi ayağa kalk.
Dedim hiçbir şey olmamış gibi.
Çağan:sen gerçketen garipsin.
Dedi ve ayağa kalktı.
Yüzündeki kanı görünce birkaç saniyelik pişman oldum.
Keşke kaşını patlatsaydım.
Tuana:acıyor mu?
Diye sordum kanı silip.
Çağan:az önce patlattığın dudağımdan mı bahsediyorsun? Hayır.
Diye cevapladı.
Tuana: yanlışlıkla oldu canım.
Diye mırıldandım.
Çağan:aynen diye cevapladı.
Parmağım hala dudağındaydı ve o bana bakarken konuşmakta zorlanıyordum.
Tuana:çağan bana bakmasan olur mu? Konuşamıyordum da.
Dedim utançla.
Güldü ama bana bakmaya devam etti.
Çağan:sen varken başka bir yere bakmak ayıp olur.
Dediğinde yüzünün kızardığını hissetim.
Tuana:çağan.
Dedim bana büyülenmiş gibi bakan gözlere bakıp.
Tuana:seviyorum seni.
Dediğimde bir an duraksadı hemen itiraf etmemi beklemiyordu ama daha fazla da bekleyemezdim.
Sonuçta onu seviyordum neden daha fazla saklayayım ki?
Bana bakmaya devam ediyordu bakışları hala beni terletiyordu.
Çağan:sen...-
Başımı saladım.
Tuana:evet aşığım sana.
Dedim bu sefer yaklaşan ben oldum.
Tuana:bana öyle bakma aşığım işte senin bana olduğun gibi.
Diye bir imada bulundum.
Eğer biraz daha böyle bakarsa kendimi şu yattan aşağı atardım.
Çağan:seni kendime aşık etmeyi başardım demek ki ha? Böyle bir varlığı elde edebildiysem dünyayı da ele geçirebilirim.
Dediğinde kafamı yana yatırdım.
Tuana:bu övgüyü ben almalıyım. Senin gibi kalpsiz bir adamın kalbinde yer aldığıma göre dünyayı da alabilirim değil mi?
Anlını anlıma yasladı.
Çağan:kalbimde yer almıyorsun Tuana,Kalbim senden oluşuyor.
Gülümsedim ama konuşmaya devam etmedim.
Gerçekti yaşanan herşey.
Olan herşeye göğüs germiş ve kurtulmuştuk.
Onca olaya rağmen ayrılmamış hala birlikteydik.
Onu seviyordum ve beni seviyordu.
Bunu hissedebiliyordum.
Bana ilk defa sevilmeyi öğretiyordu.
İlk defa biri tarafından bu kadar seviliyordum.
Sevgisizlik ile yaşarken sevilme hissinin içinde boğluyordum.
O herkesten farklıydı.
O herşeydi...herşeyimdi.
Onun kolarında kalmayı daha çok isterdim ama artık bu konuşmaya bir son vermeliydim diğerlerinin uyanmasına fazla kalmamıştı belki de uyanmışlardı bilmiyorum.
Tuana:yani?
Dedim ondan ayrılmadan.
Derin bir nefes verdi gülümsedi o kadar çok gülümsedi ki gamzesi belirdi.
Çağan:artık sevgilimsin.
Bu kelime basit ama unutulmazdı
Başka birşey söyleyemedim çünkü dudakları dudaklarıma kapanarak konuşmamı engeldi.
Ne romantik bir çıkma teklifi ama!