"Kanka,bak kız sana nasıl bakıyor görmüyor musun ya?"
Barış şekilden şekile girip dikkatimi çekmeye çalışırken sadece önüme döndüm ve bakışlarımı malum şahıstan uzak tuttum.
İnsanları sakinliğimle delirtmekten zevk aldığımı fark ettiğim o anda kafayı neredeyse sıyırmış olan arkadaşım hala başımın dibinde zırlıyordu.
Benden ümidini kesip malum şahsa doğru yol alıyordu ki elini hemen yakaladım.
"Sakın!"dedim.
"Bu sefer olmaz."
Gözlerimi sertçe ona dikip çektiğim sırada pes etmeden yanındaki sandalyeyi çekti ve tam karşıma oturdu.
İyi bok yedin,göremiyorum senin yüzünden..
İç sesimi susturamasam da Barış'ı susturmak da kararlıydım.
"Oğlum bak git!"dediğimde tüm ciddiyetini bir anda kaybedip gülmeye başladı.
"Ayıp oluyor kanki."dedi yarım ağızla.
"Senin saadetin için uğraşıyorum şurada!"
"Siktir git,başlatma saadetine!"diye söylendiğimde aptal aptal sırıtıp göz kırptı.
"Hadi hadi,sen de istiyorsun,biliyorum.Kankine rol yapma."
Gözlerimi devirip ayaklanıyordum ki bir soru aklımı kurcaladı.Geri oturdum.
"Oğlum mal mısın,sanane diyorum anlamıyor musun?İsterim istemem sanane!"
Dudaklarını büküp kollarını birbirine bağladı.
Alınmış mıydı o?
"Banane mi?Oğlum biz kardeş gibiyiz.Seni en iyi ben anlarım.Yaşadıklarından sonra senin yeni birine ihtiyacın var."
"Tam tersi gerizekalı!"dedim sinirle.
Sesim tahmin ettiğimden yüksek çıktığında tüm gözler üzerimdeydi.
O da dahil..
Ama geri vites atmadım.Aksine ayağa kalktım ve sesimi yüksek tuttum.
"Benim kimseye ihtiyacım yok!"
***
Ders bitti.Çok şükür..
Bir günümü daha gereksiz bir şekilde okula gelmeye harcadığıma pişman olarak hızlıca okulu terk ediyordum ki onu gördüm.
O da beni...
Bu kız sürekli bana mı bakıyordu sahiden yoksa tesadüf müydü?
Bakışlarımı ondan çekip yürüdüm.Önünden geçtiğim sırada beni durdurdu.
Kimdi bu kız?Hangi cesaretle...
"Eski sevgilinin kim olduğunu biliyorum.Neden ayrıldığını da..."
Ne bu şimdi?Sınıfa bir anda gelen yeni kızımız müneccim miymiş?
"Aferin."dedim anlık bir sinirle.
"Beklediğin bu herhalde değil mi,tebrik..?"
Gülerek nefes verdi.
"Sence?"
Gözlerimi devirip nefes verdim.Ona doğru yaklaşıp gözlerine baktığımda neredeyse orada kayboluyordum.
Mavi,yeşil,ela gözlerinde..
"Bak kızım."dedim sesimin sert çıkmasını umarak.
"Ne diyeceksen söyle tamam mı?Yoksa ne bildiğin umurumda olmayacak.."
Gözlerime farklı bir gözle baktı.Bunu anında hissetmiştim.Ve daha da yaklaştı.Dudaklarını diliyle ıslatıp gülümsedi.
"Söyleyeceğim.Ama burada değil.Duymak istiyorsan..
Elime bir kağıt tutuşturdu.
"Bu adrese gel."
Elinin altındaki kağıda şaşkınlıkla baktığım sırada elini elimden çekip uzaklaştı.
Önce güldü,el salladı ve sonra salına salına uzaklaştı.
Onu izlediğimden emin...Geleceğimden emin...
****
"Geleceğini biliyordum."
"Bak kızım,ya konuşursun ya giderim.Senin saçmalıklarınla uğraşacak vaktim yok benim!"
"Öyle mi,Allah Allah,ben sanki bu konuşmayı önce de duymuştum.Ama bak yine buradasın.Görünüşe göre vaktin o kadar da değerli değilmiş,ya da...
"Ne o,sana hayran olduğumu felan mı sanıyorsun şimdi de?"
"Belki de,kim bilir?"
Daha fazla bu saçmalığa katlanıp ateşimi yükseltmemek için kaçtım.Basbaya..Çünkü ateşim yükselirse hiç iyi şeyler olmazdı..
"Hey,nereye gidiyorsun!"
Beni yakalayıp önüme geçti.
"Sana saçmalamayı kes demiştim gerizekalı!"dedim sinirle.
"Benimle oyun oynamayacaksın.Neden geldiğimi mi öğrenmek istiyorsun?Soracaksın o zaman?!Duydun mu!"
"Tamam..Neden geldin?"dedi pişkin pişkin.
"Ne bildiğin zerre kadar umrumda değil!Sana bir şans daha verdim çünkü bilmek istediğim...Ne bildiğini sandığın!"
"Vay be,bunu düşünmüş olabilir misin?Eğer düşünmeden söylediysen gerçekten etkilendim."
Sinsice güler.
"Hey,ne yapıyorsun?"
"Sakin ol.Sana kiminle dans ettiğini göstereceğim sadece.Gel buraya,gir,hadi!"
Boş caddeye girerler ve elini duvara koyup onu hapseder.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun!Konuşacaksın,duydun mu!Ya kolaylıkla,ya da zorla!"
"Zorlamak gibi bir niyetim yoktu aslında.Sadece bir şeyi kabul etmeni istiyorum."
"Öyle mi,Neymiş o?"
"Önemsiyorsun."
"Neden bahsediyorsun?"
"Söyleyeceğim şeyi işte,kabul et.Bildiklerimi önemsiyorsun."
"Kes saçmalamayı.Sana bir bok bildiğin yok dedim."
"Asıl senin ne bilip bilmediğim hakkında bir fikrin yok!Ve bu seni deli ediyor değil mi?"
"Aslına bakarsan beni sen deli ediyorsun.Ve ben delirirsem...İşte o zaman hiç iyi şeyler olmaz."
"İltifatın için teşekkürler ve evet çok korktum.Ama hadi artık,sence de artık gerçeklerden konuşmanın zamanı gelmedi mi?"
"İnan bana söylediğim en gerçek şeydi.Sen...Beni deli ediyorsun...Ve evet yine söylüyorum.Ben delirirsem...Hiç iyi şeyler olmaz."
"Beni tehdit mi ediyorsun?Yoksa bana yavşıyor musun?"
Sinsice gülümser.
"Belki de ikisini de yapıyorumdur."
"Biliyor musun,bildiklerimi biliyor olsan bunu yapmazdın."
"Biliyor musun,çok sıkıldım!Lanet olası bildiklerini ya söyleyeceksin ya söyleyeceksin!Yoksa..!"
"Yoksa ne?"
"Beni eğlendirmek zorunda kalırsın..."
"Tamam,bana uyar."
Elinden tutup çeker
"Ne yapıyorsun?"
"Eğlenmek istemiyor muydun?Hadi gidelim sabahlara kadar dans edelim işte!"
"Sen...Asla pes etmeyeceksin değil mi?"
"Ben mi?Asla..."dedi giderken.
"Yavaş ol şampiyon!Kusarsan seninle uğraşmam."
"Biliyor musun,ilk kez içiyorum."
"Ciddi olmazsın."
"Ciddiyim."
"Neden şimdi?"
"Bilmem,özel bir nedeni yok."
"Kimi kandırıyorsun,özel bir nedeni olmak zorunda."
"Hayır,sadece özel bir neden beklemekten sıkıldım.Eğlenmek isteyen tek kişi sen değilsindir belki ha.."
"Vay,demek sırlarla dolu kızımızın içinde uyanmayı bekleyen bir serseri varmış.Ama tekrar söylüyorum kusarsan seninle uğraşmam."
"Merak etme,uğraşacak birileri bulurum."
"Diyorsun."
"Dedim bile.."
"İyimiş,ama dikkat et,bana kalırsan o zaman buraya geldiğine çok pişman olursun."
"Sen hep böyle çok konuşur musun?"
"Sadece...
"A en sevdiğim şarkı..Hadi gel,dans edelim!"
"Dur kızım ya."
"Hadi,hadi!Nazlanmayı bırak.Unuttun mu seni eğlendirmek zorundayım!"
Kollarını boynuna sarar ve çılgınca dans eder.
Geçen garsonun tepsisinden içkiyi dikler.
Barış onu bakışlarıyla sorgular.
"Ne oldu?Sen de mi istiyorsun?Al iç."
"Ne tür bir manyaksın sen?"der
"Bilmek istemezsin."
"Bu kadar hızlı içersen..
"Seni duymuyorum...!"
"Peki.Ama başıma kalırsan...
"Seni yine duymuyorum!"
Barış sonunda geri çekilir.
"Ben hemen geliyorum."
"Nereye?"
Cevap vermeden avına doğru ilerler.
"Hey,hemen dön!"
Bir saat sonra...
Kız kendini piste atmış çılgınca dans eder.
"Hey,ne yapıyorsun sen orada!"
"Vay vay vay,kimler gelmiş?Ne yapıyora benziyorum?"
"Bana bak,in heme oradan,düşeceksin şimdi!"
"Düşersem düşerim,sanane!"
"Ya sabır!İn dedim!"
"İndir kolaysa!"
Gider ve kızı kucağına alıp indirir.
"Ya manyak!Bırak beni!"
"Kes sesini ağırmışsın zaten!"
"Öküz,sensin şişman!"
"Sana şişman demedim yalnız."
"Aynı şey!"
"Tamam işte geldik...Oh be rahatladım."
Koz ona tokatı yapıştırır
"Ne yapıyorsun lan manyak!"
"Hayatımda ilk kez çılgınlar gibi eğlendim ve sen bunu bozdun!Hangi hakla!"
"Kızım ben seni korudum!"
"Ya senden beni korumanı isteyen mi oldu!Sen 2 dakika öncesine kadar yoktun farkında mısın gerizekalı!"
"Ama şimdi varım aptal!Ve eğer seni orada bıraksaydım...
"Ne,ne olacaktı!Senin gibi pisliğin teki geliş musallat mı olacaktı?"
"Ağzını topla!"
"Toplamazsam!"
"O ağzını...
"Ne yaparsın!Kırar mısın?Hı!"
"..."
"Hey,ne oluyor orada?"
"Bu kim lan?"
"Sana demiştim.Benimle ilgilenecek birilerini bulurum diye."
"Bunu mu buldun?Hay ben senin bulacağın tipe..."
"Neden bu kadar kızdın?Hayırdır?"
"Sana seninle ilgilenmem dedim.Ve sen beni buna mecbur bıraktın!Bundan olabilir mi!"
"Allah Allah!Öyle mi yaptım!"
"Öyle yaptın!"
"Sana diyorum duymuyor musun?"
""Çekil git kardeşim dövdürtme kendini!"
"Sen mi beni döveceksin?Gelsene,hadi!"
Aldığı darbeykr bayılır.
Koz şaşkınlıkla kalakalır.
"Bir şey yok bayıldı sadece."
"Sen...
"Ne ben!Senin yüzünden oldu.Adamakıllı duramadın iki dakika."
"2 dakika mı,sen bir saattir yoktun aptal!kim bilir kiminle ne bok...
"Hop hop...Orası seni hiç ilgilendirmez!"
Kız histerikçe güler.
"Şaka mı yapıyorsun?Seninki beni ilgilendirmez,ama benimki seni ilgilendirir.Bu...Bu nasıl bir ego?!Bu nasıl bir...
"Kızım sen aradaki farkı göremiyor musun?Kör müsün sen?Sen ilk kez bugün içtin!Benim yanımda!.Seni bıraksaydım da o şerefsiz seni....
"Kes sesini!"
"Kesmiyorum ne yapacaksın!Gerçeği sen de biliyorsun değil mi,tabi farkında olmayacak kadar içmediysen!"
"O kadar boş yapıyorsun ki,hala neden burada olduğunu bile anlamıyorum!Ama seni anlamak için uğraşmayacağım! Şimdi dönüp eğlenmeye devam edeceğim ve sen de defolup gideceksin duydun mu, bir daha gelmemek üzere!"
"Gidemem."
"Ne demek gidemem!"
"Basbaya ama gidemem işte!Sen bu haldeyken olmaz!Ya sen de benimle geleceksin ya da ikimizde burada kalacağız!"
Kız histerikçe güler.
"Bir dakika ya,anlamadım ben.İki takıldık diye sen kendini benim sahibim mi sandın?"
"Ne alakası var şimdi?"
"Ne o zaman ya!Ne!İstemiyorum diyorum,seni...yanımda...istemiyorum!Anlamıyor musun?"
Kızı duvara hapseder.
"Ben anlıyorum seni.Ama senin de anlamadığın bir şey var.Canın eğlenmek istedi diye ben seni itlerle dolu yerde öylece bırakamam.Okey?"
"Sen de bir itsin biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum.Ama illaki eğlenmek istiyorsan benim gibi bir itle idare etmek zorundasın."
Kulağına eğilir.
"Sen de bunu bil olur mu?"
"Neden senle idare edeyim?"
"Çünkü seni istiyorum...Seni...şu anda...tahmin edemeyeceğin kadar çok istiyorum.."
Kıza doğru yavaşça eğilir.Elinş beline koyar ve kendine çeker.Nefesleri birbirine değdiğinde gözleri dudaklarını bulur.Kırmızı parlak dudaklarına doğru yavaşça eğilir ve minik bir öpücük kondurur.Kız gözleri kapalı kendini tamamen ona bırakmıştır.Erkeğin gözleri kızın bu halini görünce inanılmaz bir arzuyla dolar.Islattığı dudaklarını bu kez daha sıkı değdirir kızınkine.Yavaşça geri çeker ve tekrar öper.Önce üst sonra alt dudağını iki dudağının arasına alır ve karşı konulmaz bir şekilde öper. Kızın ona uyum sağlamasıyla kendilerini hızlı bir ritme kaptırırlar ve sonunda erkek kızın dudaklarını adeta ele geçirir.Kız nefes almakta zorlanmaya başlarken parmaklarını erkeğin boynunda çenesinde ve yüzünde sertçe gezdirir.
Erkek de elini belinden yavaşça kızın kalçasına doğru indirir.
Kız ürpertiyle başını arkaya çeker dudaklarını erkeğin dudaklarından ayırır ve duvara doğru yaslanır.Aldığı derin nefesler ve göğsünün inip kalkması erkeği daha da durdurulamaz hale getirir ve erkek bir anda kızın bacaklarını beline yaslayıp ayaklarını yerden keser.kızın göğsündeki dekolteye kendini hapsetmemek için tüm gece gösterdiği sabrı bir anda hiçe sayar ve dudaklarıyla yavaşça kızın boynundan aşağı bir seyahate başlar.
Kız her bir saniyesinde her aşağı inişinde daha da güçsüzce nefesini tutarken elleri erkeğin saçlarında kendini teslim ediyormuş gibi bir hisle hareketsizce durur.Erkeğin nemli dudağı neredeyse göğsüne ulaşacakken aklına gelen düşünceyle onu kendinden bir anda uzaklaştırır.
Erkek şaşkınlıkla kalakalır.
"Sorun ne?"diye sorar.
"Sorun sensin."der kız.
"Kim olduğunu biliyorum.Sen bir katilsin.Eski sevgilinin babasını öldürdün.Kazayla oldu ama öldürdün,sen yaptın."
"Sen ne saçmalıyprsub..
"Sakın inkar etmeye çalışma.Her şeyi gördüm.Bu yüzden ayrldın sevgilinden.Onu görmek sana onu hatırlatıyordu ya da belki onu senin öldürdüğünü anlatmasından korktun.Sen...
"Ben ne!"
"Alçağın tekisin!"
"Öyle miyim?Peki o zaman bunu neden şimdi söylüyorsun?