Save Me Prince

By arcoiris_perdido

449K 38.2K 22.7K

Köle pazarına satılan omega Taehyung ve onu oradan huzuruna getirten alfa prens Jeon Jungkook Jungkook:28 Tae... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
20
21
22
23
24
25
26
27:')
Özel Bölüm/1
Özel Bölüm2/Happy End

19

14.9K 1.1K 487
By arcoiris_perdido

Zaman atlamaları yapabilirim, kafama göre yazıyorum unutmayınız.

Yazım yanlışlarım olabilir, hepimiz insanız hata yapabiliriz fazla takılmayın pls

Hadi başlayalımm






Taehyung'tan

Gözlerimi araladığımda eşimin göğsünde uyuyordum, dün gece... Dün gece biz birlikte olduk! Mutluydum, sandığım kadar canım yanmamıştı saf zevk almıştım ve çok hoşuma gitmişti sakin davranıp sabretmeye çalışarak canımı acıtmaması. Mızmızlanmak istiyordum, sanırım mühür yüzündendi ama eşim seviyordu mızmızlanmamı o yüzden burnumu koluna sürttüm ve yüzüne baktım. Uyanmadı ama..
Tekrar sürterek mırıldandım, kendimi tamamlanmış hissediyordum.

"Alfam"

Alnımı öptü ve sarıldı belime, beni altına alarak üstüme fazla ağırlığını vermeden uzandığında kıkırdadım. Haklıydı, eşimdi utanmak istemiyordum ama sanırım biraz utandım.

"Günaydın omegam"

"Günaydın"

"Canın yanıyor mu?"

"Hmhm, biraz ama şu kadar"

Elimle birazcık işareti yaptığımda gülerek yanağımı ısırdı hafifçe.

"Çok tatlısın, güzel omegam benim"

Ama utanmak istemiyorum diyorum utandırıyor! Çok özel hissediyordum, çok özeldi sevgimiz. Kapı çaldığında zıpladım anlık korkuyla.

"Ne?"

"Efendim kahvaltı hazır"

"Tamam geliriz birazdan"

Sesler kesildiğinde boynuma sokulmuş yatan eşimin saçlarına daldırdım elimi ve okşadım yavaşça, saçına dokunurken bile canı yanar diye korkuyordum işte.

"Gidecek miyiz?"

"Hmhm, biraz daha kalalım böyle"

"Ama annenler bekler?"

"Beklemezler, boşver"

Kıkırdadığımda kafasını kaldırıp gözlerime bakarak gülümsedi.

"Tae"

"Efendim?"

"Çok güzelsin"

"A-aniden deme ama"

"Olsun, hep söylemek istiyorum"

Tebessüm ettim sadece, bilmiyorum size basit gelebilir belkide ama ben bu zamana kadar ezildiğim için hep özürler diler ve hatayı kendimde arardım. Oysa aslında suçlunun ben olmadığımı görmemi sağlamıştı, yavaşça dudaklarımı yanağına bastırdığımda dudağımdan öperek ısırdı.

"Yaa"

"Yemek istiyorum köfte dudaklarını"

"Büyük mü o kadar?"

"Şuna bak çok tatlı, şeker gibisin. Hoş sana şeker tuz dememek lazım"

"Ne neden?"

"Kahveme tuz, yemeğime şeker koydun da ondan"

"Amaa karıştırdım! Birdaha yapmadım?"

"Hmhmm"

"Gülme amaa"

"Birde kaçtın benden"

"Utandım çünkü..."

"Çok utangaçsın"

"Üzgünüm, umarım zamanla yenerim"

"Hayır hayır kötü anlamda demedim, seviyorum utangaç olmanı"

"Ama bu yanlış değil mi?"

"Neden yanlış olsun papatyam? Utangaç olman ve hep yanaklarının kızarması çok hoşuma gidiyor benim."

Yanağımı dişlediğinde gülerek sırtını patpatladım.

"Birşey sorabilir miyim?"

"Hmhmmm"

Tekrar boynuma sokulduğunda saçlarını severek mırıldandım.

"Nasıl bu kadar kalıplısın, alfalar kalıplıdır ama sen daha da kalıplısın"

"Ben baskın alfayım çünkü, onu da boşverdim çok çalışırdım eskiden. Kılıç eğitimleri spor gibi"

Kurdum kendi kendine konuşuyordu.

Alfamla tanışmak istiyorum!
Hadi Taehyung, lütfen sor alfamıza kurt formuna geçebilir miyiz diye.

Kurdum haklıydı, uzun zamandır onu hep dizginliyordum.

"Şey"

"Hm?"

"K-kurdum şey diyor"

"Ne diyor omegam?"

"Kurt formuna geçebilir miyiz?"

"Kalk bakalım, ilk önce yemek sonra kurt formu. Açsın"

"Ama fazla aç değilim ki?"

"Olsun, gel bakalım"

Kucağına aldığında boynuna sarıldım.

"B-böyle mi ineceğiz?"

"Neden?"

"Annenle baban!"

"Olsun, onların normal halini gördün mü hiç?"

"Iıh görmedim"

"Gidelim de gör"

"Ama utanırım böyle gidersek?"

"Utanmaman için bıraksam mı acaba?"

"Hmhm lütfen"

Gülerek bıraktığında üstümü değiştirecektim ki elimden tutup kapıyı açtı.

"Geri yatacağız, bütün gün kokunla uyumak istiyorum"

Ama böyle şeyler deme! Yine de hoşuma gidiyor ehe. Yemek odasına indiğimizde kral ağzını açmış, kraliçe ona yemek yediriyordu gülerek.

"Hey hey o benim!"

"Olsun, sende benimsin?"

"Aniden deme!"

Bize benziyorlar...

"Bize benziyorlar değil mi?"

"Evet, çok tatlılar"

Içeriye girdiğimizde eğilecektim ki eşim engelledi ve fısıldadı.

"Gerek yok"

Sandalyemi çektiğinde oturup ileri kaydım biraz.

"Günaydın efendim"

"Ay hala efendim diyorsun be oğlum, anne de baba de"

Krala bakarak mırıldandım.

"U-utanıyorum da biraz"

"Aynı ben"

Kraliçe gülerek saçlarımı karıştırdı ve tabağıma doldurdu yemeklerden.

"Anne yavaş ne yapıyorsun?"

"Siz yeni evlisiniz lazım olur iyi yiyin"

Ne?! Kızararak kafamı yere eğdim ve gülümsedim, annesi çok açık..

"Anne öyle denir mi?!"

"Anneni bilmiyor musun oğlum? Bunlar daha iyi günleriniz. Taehyung sende utanma canım, sen utandıkça Reum seni daha da utandırır"

Kafamı salladım sadece, yemek yerken sessizdim. Kurtlarımız anlaşıyorlar ama alfa kabul edecek mi kurdumu gördüğünde merak ediyordum, yemekten sonra arka bahçeye çıkarak elimi tuttu ve bir yere götürdü beni. Orta boy bir kapıdan geçtik, koca orman benzeri yerle gözlerim parladı resmen.

"Burası neresi?"

"Kurdumu dizginlemekte zorlandığımda geldiğim yer"

"Çok güzel! Ağaçlar ve çiçeklerde"

Yanağımı sıkarak kıkırdadı.

"İlerideyim?"

"Tamamm"

Üstümdekilerden kurtularak kurdumla iletişime geçtim, kurdum sakinlikle dururken çalıların ardından gelen koskocaman gri kurtla irkildim ama kurdum heyecanla yanına gitti. Alfa hiç tepki vermeden bakarak hırladığında şaşkındım ki kurdumun eğilmesiyle burnunu karnına sürterek üstüne yattı ve eşini temizlemeye başladı. Yaklaşık 1 2 saat sonra kurdumla iletişimi kesip üstümü giyinerek alfanın yanına ilerledim, çimenlere oturmamla kafasını uyluğuma bıraktı parlayan kırmızı gözlerle.

"Merhaba, çok kocamansın ve çok iyi duruyorsun alfa. Şeker gibisin çok tatlış!"

Gittiğinde dudak büzdüm, sevmedi mi şeker dememi? Birkaç dakika sonra üstünü giyinmiş gelen eşime bakarak ayağa kalktığımda beni kucağına alarak saraya girdi tekrar.

"Yaa annenler-"

"Olsun, sevmek istiyorum seni ne olacak?"

Hizmetliler şaşkınca bize bakarken kraliçe gülerek önümüzde durdu.

"Yavaş oğlum"

"Rahatsız edilmek istemiyoruz, acil olmadığı sürece kimse gelmesin"

"Tamamm"












Jungkook'tan

Odaya girmiş, omegamı uzandırarak üstüne hafifçe uzanmıştım. Eli saçlarımı severken ben güzel papatya kokusunu doldurdum ciğerlerime.

"Taehyung"

"Efendim?"

"Nereye gitmek istersin?"

"Burada durmak istiyorum"

"Neden?"

"Ç-çünkü ımm nasıl desem ki..."

"Söyle omegam"

"Kokun var çünkü"

Sikeyim! Kurdum kontrolü almak için çabalarken göz devirdim, salak her lafa yükselirsen işimiz var seninle!

Omegamızın her lafına yükselmem normal!

Mührünü öptüğümde inilti bıraktığı gibi şaşkınca yüzüne baktım ki sonradan aklıma geldi, mühür zevk verir ama o bilmiyor gibiydi.

"N-ne oldu öyle?"

"Mühür omegam, ben öpersem ya da dokunursam zevk verebilir ama başkası dokunursa ikimizde acı çekeriz"

"Haberim yoktu, peki annen dokunsa?"

"Hayır o omega, alfa dokunursa"

"Anladımmm"

"Yerim seni, anladım derken bile tatlısın"

Aşığım dememe gerek yok sanırım, belli oluyordur?

"Alfam"

Taehyung böyle yaparsan yerim gerçekten seni ama..

"Efendim?"

"Uykum geliyor"

"Uyu omegam, hatta bende uyurum"

Yorgundu, mühür onu birkaç gün yorgun bırakacaktı..

"İyi uykular prensim"

Taehyung elim ayağım titriyor deme şunu bana.. Burnumu boynunda gezdirerek feromon yaydım sertçe, kokumu üstüne bıraktığımda baygın gözlerle bana bakması penisimi sızlattı. Alfam ona karşı dirençsizdi, omegamızın her lafı onu etkiliyor ve delirtiyordu aynı beni delirttiği gibi. Yanına uzandığımda sarıldığım gibi burnunu göğsüme sürttü mırıltılarla, ilgi istediği belliydi. Saçlarını severek yüzüne öpücükler bıraktım bir süre, daha sonra dudaklarımı dudaklarına sürttüğümde biraz daha yaklaşmaya çalıştı bedenime. Usulca yalayıp emdim dudaklarını, oysa öpüşmek istediğini kapattığı gözleriyle belirtti. Beklemeden kapandım dudaklarına, sertçe öpüyor arada ısırıp emerek mırıltılar bırakmasını sağlıyorken nefes almasını fırsat bilip dilimi diline doladım ve daha da derinleştirdim öpücüğümüzü. Kucağıma çekip sırtımı yatak başlığına dayayarak ıslak öpücüğüme devam ettiğimde alt dudağımı emdi ısırıp. Belindeki elim olduğu yeri okşarken kıpırdanmasıyla kalçasına kaydırdım hafifçe, okşadığımda inleyerek kendini bana bastırdı. Yaptığı hareket ağzına boğukça inlememe sebep oldu, kapı çaldığı gibi Taehyung dudaklarımdan hızla uzaklaşıp göğsüme sokuldu utançla. Saçlarını severek kıkırdadım.

"Ne var?"

"Efendim kralımız sizi çağırıyor"

"Tamam"

Kucağımdaki beden beni bırakmak istemiyor gibiydi, belki bana sen nasıl alfasın diyebilirsiniz ama bende ondan uzaklaşmak istemiyordum. Saçlarını öptüğümde kucağımdan kalkıp yatağa yatarak gözlerine kadar çekti yorganı.
Alnına öpücük bırakıp mırıldandım.

"Hemen geleceğim tamam mı?"

"T-tamam"

Odadan çıkıp aşağı salona indiğimde babam yanıma geldi telaşla.

"Ne oldu?"

"Ülkeleri ayıran sınırda sorun çıkmış, ordu hazır seni bekliyor"

Kafamla onayladım ve nefes verdim, bakalım ne olacak?
















Ehehehe kaos mu yapsamm?

Diğer bölümde görüşmek üzere muahh ❤️‍🩹

Continue Reading

You'll Also Like

6.1K 852 15
[mpreg | yoonmin] Eski krallıklarda erkek bir cariyenin olması zayıflık olarak kabul edilirdi. Onlara göre erkekler doğuramaz; narin, güzel olamazdı...
180K 16.4K 71
O haydutlar çetesinin kayıp lideri Min Yoongi'ydi. Bense son anda ölümün kollarından kurtardığı bir çocuktum. 'Yoonkook Vmin Namjin'
423K 50.9K 49
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı slowburn⚠️
47.6K 4.2K 37
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.