Omegaverse evreninde olsaydınız alfa mı yoksa omega mı olurdunuz?
Team kraliçe or team kral?
Önceki bölümden devam ediyoruzz
Hadi başlayalımm
Jungkook'tan
Duş aldım soğuk suyla, altıma şortla boxer giyinerek odaya girdiğimde Taehyung yastığıma yanağını sürtüyordu masumca. Kedi gibi çok şeker...
"Ne gerek var yastığıma sarılmana, ben varım?"
Kafasını sallayıp bıraktı hemen, düzeltip yan yatarak sarıldım beline. Anında yanağını göğsüme sürttü ve iç çekti, eşim olmasını dört gözle bekliyordum.
"Kokun çok hoşuma gidiyor, kalbimi delirtiyor"
Sen diye hitap etmesi hoşuma gidiyordu, kurdum feromonumu övmesiyle daha fazla yayarken saçlarını öptüm.
"Ağrın var mı?"
"Belim ağrıyor biraz"
Yavaş yavaş ovmaya başladım belini, mırıldanarak boynuma sokulmaya çalıştı daha çok.
"Çok garip"
"Ne garip?"
"Aşık olmak, çok garip ama güzel de."
Saçlarına yıldız öpücükleri dizmeye devam ettiğimde gözlerime bakmasıyla birbirimize çekildik, alnımı alnına yaslayarak nefes aldım derince. Öpmek istiyordum, o kadar çok istiyordum ki ama düğünümüzü de beklemek istiyordum. Yine de kurdum sabırsızdı..
"Prensim"
"Efendim?"
"Lütfen"
Gözlerimi aralayıp hafifçe gerilediğimde tekrar boynuma sokulmaya çalıştı.
"Lütfen daha sıkı sarıl"
Sarıldığımda minik bir inilti bıraktı.
"Düğün takımı provasını erteleyecekler"
"Üzgünüm, planları bozmak istemezdim"
"Saçmalama papatyam, bu bizim düğünümüz. İkimiz karar vermeliyiz"
"Papatyam dediğinde kalbim hızlanıyor"
Açık olması hoşuma giderken omzuna öpücük bıraktığımda boynunda yer açtı bana, dudaklarımı hafifçe boynuna bastırıp burnumu sürttüm.
"Kokun cennet gibi"
Birşey demedi ama hızlanan nefeslerinden belliydi hoşuna gittiği, tekrar ve tekrar boynunu öperek mırıldandım kulağına.
"Öptükçe öpesim geliyor seni, nasıl bir büyü yaptın bana Taehyung?"
"Ö-öpün prensim"
Tanrım! Bana onay verirken öpmeden durmak zordu, dudaklarımı boynuna bastırıp son bir öpücük bıraktığımda dolu gözlerle bakması mahvetti beni.
"Odadan çıkmamı ister misin papatyam?"
"Hayır lütfen lütfen gitmeyin"
"Ştt tamam yanındayım"
Burnunu çektiğinde feromonlarımı çoğalttım ve saçlarına daldırdım burnumu. Meleklerin kokusunu bilmezdim ama kesinlikle Taehyung gibi kokuyor olmalıydılar..
"Utandım"
"Utanma benden, uyu hadi"
"Teşekkürler"
Gülümsedim sadece, uyuduğunda yanından sessizce kalkıp bahçeye indim hava almak için.
"Prensim?"
Kuzen muzen demez dalarım artık buna be!
"Ne var?"
"İyi misiniz?"
"Evet neden?"
"Sormak istedim sadece"
Yanıma oturduğunda nefes verdim, salak mı bu neden götümde geziyor?
"Gerçekten eşlenecek misiniz?"
"Evet"
"Neden peki?"
"Aşık oldum çünkü"
"Ona mı? Prensim herkes arkanızdan dedikodu yapacaktır"
"Umurumda değil, Taehyung'a aşığım ve başkasıyla olamam"
"Önünüzde daha iyi fırsatlar olacaktır efendim, siz daha 28 yaşındasınız. Daha soylular olacaktır, daha güçlüler benim gibi"
"Sen ne saçma-"
"Bana bak sen bana!"
Taehyung geldiğinde kaldım yerimde, sikeyim ilk kez onu sarı gözleri bu denli korkutucu parlarken görüyordum.. Yanımıza gelip saçından tuttuğu gibi kaldırdığında araya girecektim ki sinirle hırladı.
"Sakın alfa, elini bile sürme bana! Gelelim sana, ne şeref yoksunu birisin sen be! Eşimi ayartmaya mı çalışıyorsun!"
Kapıya götürüp sarayın dışına atarak dudak büzdü masumca, ela gözleri bana dönerken mırıldandı.
"Haketti ama, haketmedi mi?"
Sabır taşım delindi! Kolundan tutup odaya götürerek duvarla arama aldım.
Taehyung'tan
Kalbim deli gibi atarken dudaklarıma kapandığında kaldım yerimde, öpüyor hemde dudağımdan! Ellerimi usulca boynuna sarmamı sağlayarak belimden tamamen kendine çektiğinde bende öptüm, alt dudağımı emerek üst dudağımı yaladığında ıslanan deliğim bana iyi gelmezken ağzına inleyerek daha sert yaydım feromonumu. Alt dudağını çekiştirdim hırsla, oysa beni kucağına alıp yatağa oturarak öpmeye devam etti bir süre daha. Alt dudağımı yalayarak ayrıldı dudaklarımdan, nefes nefese alnımı alnına dayadım sakinleşmek için.
"Ç-çok ani oldu"
"Dayanamadım"
Utanarak boynuna sokuldum hemen, eli rahatlatmak istercesine belimi okşarken mırıldandım.
"Hoşuma gitti"
"Hm?"
"Öpmen"
Nefes al ver Taehyung bayılma! Söyle hadi, eşin o senin söyle. Tamam tam eşin değil ama olacak?
"Öpmen hoşuma gitti"
"Tanrım.. Yanıyor yanakların yine"
"Çok utanıyorum!"
"Çok tatlısın ve utanman normal"
Kıkırdadım sessizce, beni uzandırıp sarıldı sıkıca.
"Terbiyesizlik mi yaptım?"
"Hayır haklıydın, takma kafana"
"Kurdumu durduramadım"
"Anlıyorum papatyam"
Tebessümle daha sıkı sarıldım, kurdunun hoşuna gidiyordu kıskanmam.
.
.
.
.
Takım elbise provalarını halletmiş, üstümdeki güpürlü biraz ağır takımla duruyordum. Kızgınlığım bitmişti, prens yanımda olup feromonuyla sakinleştirmişti beni. Odaya girerek dudağını ısırıp baktığında dudaklarımı yaladım, öpüştüğümüz zaman hala aklımda..
"Çok güzelsin, mükemmel duruyor üstünde herşey. Kıskanıyorum Taehyung, deliriyorum herkes senin güzelliğini görecek diye"
"D-deme böyle aniden ama!"
"Öyle ama, şuna bak"
Yanağımı öptüğünde üstündeki siyah ağır ve güpürlü takımda gezdirdim bakışlarımı, siyah onun rengiydi..
"Çok güzel olmuş"
"Emin misin? Sanki dar gibi"
"Sen kaslı-yani şey olmuş!"
Hızlıca gidip üstümdeki takımı çıkardım, hizmetliler alarak gülümsediler.
"Sevdiniz mi efendim?"
"Evet çok sevdim, teşekkürler"
"Biz teşekkür ederiz"
Üstüme normal takımımı giyinerek prova odasından çıktığımda prens beni kapıda bekliyordu.
"Hadi gidelim"
"Ne nereye ki?"
"Yarın düğünümüz var ve bugün sadece gezmek istiyorum seninle."
Elini tuttuğumda at arabasına bindik, çarşıya inerek mağazaları gezdik ve birşeyler aldık bir süre. Bu çok güzel ama kısa, alsam mı? Kadın askıdaki renklerin her birinden indirirken ağzım açık baktım.
"Başka istediğin birşey var mı papatyam?"
"Fazla olmadı mı?"
"Olsun, sana yakışıyor saf ipekten gecelikler. Bana kalsa hepsini yeni dikim yaptıralım ama sen-"
"İstemem biliyorsun, hem böyle daha iyi? Gereksiz altın harcamamış oluyoruz"
"Deme böyle, sana yaptığım harcamalar gereksiz değil gözümde"
Yanağımı öperek kolunu uzattığında girdim ve çıktık oradan, çok tatlı şeyler var! Küçük bir kız bileklik satıyordu, yanına çökerek saçlarını karıştırdım.
"Merhaba, nasılsın?"
"I-Iyiyim efendim! Hemen toplarım burayı, özür dilerim"
"Hayır hayır toplama, neden topluyorsun?"
"Kızmadınız mı?"
"Hayır kızmadım, çok şekersin"
Prens bilekliklere bakarak kıkırdadı, asla burnu büyük değil sanki prens değilmişte normal biriymiş gibi tavırları.
"Bunlar kaç altın?"
"Size hiç efendim!"
"Olmaz öyle, o zaman ben ne yapayım biliyor musun? Sana bir kese altın vereyim, sende bana hepsini sat"
"Ama efendim o zaman fazla olur, hak yemek istemem"
"Arkadaşlarına da birşeyler alırsan hak yememiş olursun anlaştık mı?"
Kız kafasını heyecanla salladığında altınları verdi ve bileklikleri geri kıza uzattı.
"Bunlar benim sana hediyem olsun"
"Teşekkürler, teşekkürler efendim size minnettarım"
Burnumu çektim hassaslıkla, at arabasına bindiğimizde bana sarılmasıyla hıçkırık kaçtı ağzımdan.
"Ağlama, ağlama papatyam ne oldu hm?"
"Bilmiyorum ben s-sadece aniden-"
"Tamam, sorun yok ağla içini dök"
Saçlarımı severek öpücükler dizdi.
"İnanamıyorum"
"Neye?"
"Benim hayatım yoktu, sen bana hayat oldun ev oldun. Ş-şimdiyse eş olacağız, sana layık olamamak deli gibi korkutuyor beni"
"Hayır"
Sertçe söyleyip yüzümü elleri arasına aldı.
"Annemde eskiden böyle düşünürmüş, babam ona ne demiş biliyor musun?"
Kafamı hayır olarak salladığımda yaşlarımı sildi.
"Bir bütün krallık önümde diz çöküyor olabilir ama ben sadece senin önünde diz çökerim demiş, şimdi bende sana aynısını diyorum Taehyung. Bir bütük krallık önümde diz çökse de ben her zaman senin önünde diz çökeceğim, sen benim eşimsin ve seni bütün yeryüzünün sevgisiyle seviyorum"
Burnumu çeke çeke yanağını öptüm ve sarıldım.
"Bende seni seviyorum, çok çok seviyorum hemde. Nasıl bir tabir kullanmalıyım bilmiyorum ama koskocaman seviyorum"
"Çok tatlısın, ağlama artık bak kızarım yoksa"
"Ağlamayacağım tamam"
Gülümseyerek öpücük bıraktı alnıma, Jeon Jungkook benim şansımdı bunu yeniden anlıyordum.
Ve finaldi
Diğer ficlerimde-zort ne finali be xkmdmxmd
Diğer bölümde görüşmek üzere muahh ❤️