KÖRDÜĞÜM

By luvb3lla

1.5K 64 29

Hayat insanı hep böyle arkasından vurur muydu? Beni çok kez vurmuştu. . . . More

🖤
Üzülmedin Mi?
Hatıran Yeter
Mutlu Ol Sevgilim
Elveda Deme Bana
Olmazsan Olmaz
Gitme

Seni Sevmiyorum Artık

127 9 2
By luvb3lla

Medya: Defne Demirel

Keyifli Okumalar🖤

Aras ve Ceren öpüşüyorlardı.

"Ben" Yutkundum. Sanki boğazım düğümlenmişti. "Bana ayrıldık demişti ama." Dedim zorlukla.

"Bitanem tamam boşver sen onları ne olursun." Zeynep elimi tuttu.

"Ama bana ayrıldık dedi, şimdi burda Ceren'le..." Ayağa kalkıp annemlerin yanına yürüdüm.

"Anne ben eve geçeceğim anahtarı verir misin?" Dedim.

"Tamam kızım bizde bir yarım saate kalkarız." Deyip anahtarı uzattı. Hızlıca elinden alıp çıkışa doğru koşmaya başladım. Biraz ileride bir bank bulunca oraya oturdum.

"Salak Defne senin onu sevmek ne haddine? Sen kimsin de onu seviyorsun, bak o ne kadar mutlu." Gözlerimden yaşlar süzüldü. Kendimi durduramıyordum. Bu yüzden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir yandan da elimle kafama vuruyordum. Daha sonra yanımda siyah bir gölge durdu. Başımı kaldırıp baktığımda ise gördüğüm suratı hiç beklemiyordum.

"Defne? Noldu neden ağlıyorsun? Kızım konuşsana." Aras gelmişti, ama umurumda değildi.

(Burdan sonrasını Oğuzhan Koç -Aşkla Aynı Değil- şarkısının nakarat kısmını dinleyerek okuyunuz.🤍)

"Sanane! Açıklamak zorunda mıyım?" Dedim ayağa kalkarken.

"Zorundasın çünkü abin sayılırım. Sen de benim bir kardeşimsin."

"Yeter! Abi abi abi yeter artık duymak istemiyorum şu kelimeyi! Söylemek istemiyorum ya neden anlamıyorsun? Ben sana abi demek istemiyorum." Allah kahretsin ya.

"Defne ne diyorsun sen? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"

"Duyuyor! Ama senin gözlerin Ceren'den başkasını görmüyor. Neden? Çok mu aşıksın sevgiline?"

"Sevgili falan değiliz kızım anlamıyor musun?"

"Aynen, düğünde öpüşürkende mi sevgili değildiniz?"

"O beni zorla öptü, ben istemediğimi söyledim ama" Dediğinde sözü bitmeden lafa atladım.

"Ama ne ya ama ne? Çekip gidebilirdin. Neden bekledin orada?"

"Defne hayırdır sen benden falan mı hoşlanıyorsun? Ne bu tavırlar? Sanki abin değil de sevgilinmişim gibi konuşma."

"Hoşlanıyordum." Sondaki üç harfi bastırdım. "Artık değil, Aras abi." Gözümden bir damla yaş süzüldü.

Yutkundu.

Onun yanından uzaklaşacağım sırada kolumu tuttu.

"Ne? Sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Bırak kolumu eve gideceğim." Kolumu elinden kurtarmaya çalıştım ama olmadı. Öyle sıkı tutuyordu ki kolumu çekemedim.

"Senden nefret ediyorum tamam mı? Hayatımda senin kadar kötü bir insan görmedim. Bir daha mümkünse karşıma çıkma!" Deyip kolumu kurtardım ve yürümeye başladım.

Bir yandan yürüyüp bir yandan da hıçkırarak ağlıyordum.

🤐

Yaklaşık yirmi dakika sonra eve gelmiştim. Hızlı bir duş alıp makyajımı temizledikten sonra pijamalarımı üzerime geçirdim. Ardından kendimi yatağa attım. Yastığa başımı koyduktan beş dakika sonra gözlerim ağırlaşmaya başladı.

*

"Defne! Kızım kalksana ne uykucu çıktın sende." Gözlerimi araladığımda Zeyno'yu gördüm. Hemen yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Of ne var Zeyno bir uyutmadın." Dedim. Bir yandan da gözlerimi ovuşturuyordum.

"Dün gece neler oldu? Çabuk anlat çatlayacağım. Aras abinin yüzünü görmen gerekiyor bir üzgün, anlatamam." Ne yani üzülmüş müydü?

Zeyno'ya herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım.

"Oha ya bu da salak çıktı. Oysaki ben sana karşı boş değil sanmıştım. Ya bu Ceren nereden çıktı ki herşey mahvoldu." Zeyno konuşurken lavaboya gitmiş elimi yüzümü yıkamıştım. Ben dolabımın önüne geçerken Zeynep hala söyleniyordu. Üzerime mavi bir crop altıma da siyah bir eşofman altı giyinmiştim. Saçlarımı da güzel bir at kuyruğu yaptıktan sonra hazırdım.

"Bence seni seviyor bu çocuk. Neden diye sorarsan, sevmeyen adam dün dediklerine üzülmezdi. Ama bu üzüldü, yani seviyor." Bravo Zeynep.

"Harikasın Zeyno valla bakış açına hayran kaldım." Bir yandan konuşurken kirpiklerimi kıvırıp rimel sürüyordum.

"Of onu bunu bırak da ne öğrendim ben biliyor musun?" Şaşkınlıkla ona döndüm.

"Ne öğrendin?" Dedim allık sürerken.

"Aras abi," Ne yani Aras'la ilgili mi?

"Ee ne olmuş Aras'a?" Dedim.

"İzmir'e gitmesi gerekiyormuş." Nasıl yani?

"Ne, niye ama?" Tam da aramız kötü olduğunda.

"Ya bunların oradaki evden birkaç eşya alacakmış hemde işleri varmış."

"Kaç günlüğüne gidecek?" Yatağa oturdum.

"Bir ay." Ne? Nasıl yani?

"Hım iyi hayırlı gitsin gelsin." Dedim sadece.

"Nasıl yani Defne? Üzülmedin mi?"

"Artık üzülmüyorum Zeyno. Benim yapabileceğim birşey yok ben onu sevmekten bıktım artık. Ceren'i bile sevdi beni sevmedi. Demek ki kardeşi olarak görüyor. Zaten kendi de söylemişti."

"Defne bak,"

"Zeyno hadi çıkalım. Mahallede gezeriz, canım sıkıldı." Gerçekten canım sıkılmıştı, ama o gidecek diye.

"Tamam gidelim de ben bir lavaboya gideyim sen çık." Kafamı sallayıp dışarı çıktım.

-Yazarın anlatımıyla-

Zeynep aslında lavaboya değil Barış'ın odasına gidecekti. Öyle de yaptı. Barış'ın odasına gelip kapıyı tıklattı.

"Barış müsait misin?" Sessizce konuşmuştu ama Barış elbette duydu. Çünkü onu bekliyordu.

"Gel Zeynep." Zeynep kapıyı açıp içeriye girdi.

Barış yatağın üzerinde oturmuş telefona bakıyordu. Zeynep'in içeriye girdiğini görünce ayağa kalktı.

"Hoşgeldin aşkım." Zeynep'e sıkı bir şekilde sarıldı.

"Ya hoşbulduk aşkım da bu böyle nereye kadar devam edecek? Ben gizli saklı buluşmak istemiyorum. Ne olur söylesek?" O da aynı şekilde sarıldı.

"Bitanem yine mi bu konu?" Dedi Barış.

"Evet Barış başka ne olacak? En azından Defne bilse, hem buluşmamız daha kolay olur."

"Tamam bir ara söylerim."

"Hayır aşkım ben şimdi söylerim sen yorulma." Dedi Zeynep.

"Of Zeynep."

"Of deme bana vallahi küserim bak." Zeynep Barış'ın yanağına bir öpücük kondurup hızlı bir şekilde dışarıya kaçtı.

*

Kapının açıldığını görünce oturduğu yerden kalkıp oraya gitti.

"Nerde kaldın kızım? Ağaç oldum burda."

"Defne sen beni bırak da ben sana birşey söyleyeceğim."

"Allah'ım yine ne var ya?" Dedim bıkkın bir sesle.

"Biz abinle sevgiliyiz." Bir çırpıda söylediği için şok olmuştum.

"Ne?" Beni ayakta mı uyuttunuz yani?

"Bildiğin sevgili işte." Hadi canım ben bilmiyordum.

"Zeyno ne diyorsun sen? Ciddi misin? Ne zamandan beri?" Küçük soru yağmurundan sonra Zeynep hepsine cevap vermişti. Herşeyi de baştan sona kadar anlatmıştı. Açıkçası sevindim, ama sevinçten daha çok şaşırdım. Ayrıca sinirliyim, bana en başından beri söylememişler!

Biz Zeyno ile konuşurken abimler dışarı çıkmış, bir duvarın kenarına yaslanmış konuşuyorlardı. Sonra Aras abimlere birşey söyleyip yanımıza doğru gelmeye başladı. Niye geliyordu ki?

Yanıma gelip kolumdan tuttu.

"Ne yapıyorsun Aras abi bırak!"

"Konuşmamız lazım Defne yürü."

"Ya Aras abi bırak kızı." Dedi Zeynep.

"Zeynep sen karışma."

"Of tamam bırak kolumu. Bari arka tarafa geçelim burda abim görürse yanlış anlar." Dedim.

Arka tarafa geçtiğimizde ilk konuşan o oldu.

"Dün söylediklerin neydi öyle?"

"Önemsiz birşeydi. Sinirli olduğum için bir anda çıktı ağzımdan." Dedim.

"Kesin öyledir. Defne ben mal mıyım? Anlamadım mı sanıyorsun?" Mal olabilirsin biraz.

"Neyi anladın sen?"

"Benden hoşlandığını biliyordum, en başından beri." Ne! Nasıl ama ya? Hiç belli etmedim ki.

"Neyse ne zaten sevmiyorum artık o eskiden olan küçük birşeydi." Dedim.

"Eskiden," yutkundu. "Eskiden miydi yani?"

"Evet, zaten öyle birşeyi senin sevgilin varken hissetmem hataydı. Özür dilerim. Belki de aranız benim yüzümden bozuldu."

"İyi bari rahatladım." Dedi büyük bir oh çekerken.

"Rahatladın mı?" Gülümsedim.

"Ben senin abin sayılırım öyle birşey olmasın da zaten." Bütün hayallerim bir anda alt üst olmuştu.

"Haklısın Aras abi."

"Neyse hadi ben gideyim bavul hazırlamadım  daha." Dedi.

"Tamam o zaman görüşürüz, yolun açık olsun." Diyebildim sadece.

"Sağol, Defne." Dedi ve gitti.

*

Annem, abim ve ben balkonda oturmuş çay içiyorduk.

"Ben beş dakikaya geliyorum aramam gereken birisi var da." Abim konuşurken ayağa kalkmıştı.

"Kim oğlum bu akşam akşam, otur yarın ararsın." Dedi annem.

"Anne iki dakika arayayım geliyorum."

Abim içeriye geçince anneme döndüm.

"Zeynep'le konuşmaya gitti kesin."

Annemin yediği bisküvi boğazında kalınca sırtına vurdum.

"Ne! Zeynep mi? Şu bizim Zeyno değil mi?" Aynen o Zeynep annecim.

"Başka Zeynep mi var anne?"

"Bak sen oğluma. Sevgilisi var da bize söylemiyor. Kız seninde var mı yoksa?" İçtiğim çayı püskürtünce ayağa kalktım.

"Tövbe ya anne ne diyorsun. Ben bir abime bakayım." Sessizce içeriye geçtim. Büyük ihtimalle abim mutfaktaydı. Oraya doğru gidip abimi dinlemeye başladım. Allah'ım sen affet ama çok merak ettim.

"Aşkım Defne'ye hemen mi söyledin ya." Dedi abim.

"Keşke biraz daha bekleseydik, şimdi başımın etini yer bu gerizekalı." Demek gerizekalı ha.

Yalandan öksürerek mutfağa girdim. Abim şaşkınlıkla bir bana bir telefona baktı.

"Ben seni sonra ararım, hadi öptüm." Öpmüşmüş birde.

"Hodo optom." Abimi taklit edince sinirli sinirli baktı.

"Defne ağzına sıçarım, kapı mı dinliyorsun artık."

"Of kes abi ya banane senden? Ben su içmeye geldim." Kesin su içmeye gelmişimdir.

"İyi sen iç bakalım ben içeri geçiyorum." Abim çıkınca bende mutfaktan kaçıp yukarı çıktım. Pijamalarımı giyinip yatağa uzandım.

Uykum yoktu onu düşünüyordum. Bugün söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. Daha fazla bunları düşünmeyerek uyumaya çalıştım. Çok değil birkaç dakika sonra gözlerim ağırlaşmaya başladı.

                                     💌

Onun gitmesinin üstünden tam bir ay on gün geçmişti. İşleri aksadığı için on gün daha kalmıştı, ve ben onu çok özlüyordum.

Bugün geliyordu, ve ben şuan evde boş boş oturuyordum, annemler de yoktu. Bu benim için ne kadar kötü olsa da o sözlerden sonra yanına gidecek değildim.

Bu süre içinde okulum da açılmıştı. Bugün pazar olduğu için dersim yoktu, ama yarın yoğun bir okul günü beni bekliyordu. Bölüm olarak da tıp fakültesini yazmıştım. Bu sayede küçüklük hayalim olan cerrahlığı kazanabilirdim.

Bunları düşünürken zil çaldığını hissettim. Ayağa kalkıp aşağı indim. Kapıya öyle sert vuruluyordu ki laf söylemeden geçemedim.

"Patlama geldik!" Dedim ve kapıyı açtım.

"Ay Defne sağır mısın çocuğum açsana kapıyı." Gelen Zeynep'ti.

"Of yukardaydım. Ne oldu da böyle acele ediyorsun?" Dedim.

"Ya şeyi konuşmaya geldim." Dedi koltuğa otururken.

"Neyi?" Bende yanına oturdum.

"Şimdi biz yarın okula kaçta gideceğiz?"

"Yani aynı üniversiteyi kazandık ama fakülte ve dersler farklı mesela benim yarın tüm günüm dolu." Dedim.

"Hım o zaman ben bir hocamızı arayayım. Hadi akşam görüşürüz." Zeynep de hukuk bölümünü kazanmıştı. O da iyi bir avukat olmak istiyordu.

"Akşam derken? Bir yere mi gideceğiz?" Dedim merakla. Bu sırada da Zeynep ayaklanıp kapıya doğru gitmişti.

"Bugün Aras abi falan geldi ya Barış akşam parkta buluşalım hep beraber dedi, senin haberin yok mu?" Abimin ağzına sıçma vaktim gelmişti. Resmen bana haber vermemişti ya.

"Hayır yoktu. Neyse görüşürüz tamam." Dedikten sonra Zeynep kapıyı kapatıp çıktı.

Telefonu alıp abimin numarasını buldum. Hemen arayıp kulağıma yasladım. Aynı zamanda da mutfağa girdim çünkü beni bekleyen bulaşıklar vardı. İkinci çalışta telefon açıldı.

"Abi neredesin sen?" Dedim tabakları makineye koyarken.

"Aras'ı aldım havaalanından, mahalleye geliyoruz şimdi. Ne oldu?" Dedi.

"Akşam parkta buluşacakmışız. Neden söylemedin bana?"

"Ha o mu bende zaten seni arayacaktım şimdi." Aynen canım bende yedim şuan.

"Kesin öyledir abi. Madem bu kadar istemiyorsunuz bende gelmem. Zeyno da zaten soğuk davrandı baya." Gerçekten de öyleydi.

"Abicim neden böyle yapıy-" Cümlesini tamamlamadan kapattım. Ardından işlerimi bitirip yukarı çıktım. Üzerime siyah rahat bir şort üzerime de beyaz bir tişört giyindim. Kitabımı alıp dışarı çıktım. Anlamadığım şekilde bugün Zeynep bana soğuk davranmıştı. Normalde uzun uzun oturur konuşurduk, ama bugün oturup kalkması bir olmuştu. Nedenini anlayamasam da daha fazla üstünde durmadım.

Kitabımı alıp evin önündeki koltuklardan birine geçtim. Kitaba başlayalı on beş dakika olmuştu ki korna sesi ile yola döndüm. Abimler gelmişti. Arabadan önce Aras sonra abim indi.

"Defne, ne yapıyorsun burada abicim?" Dedi abim yanıma gelirken. Arkasında Aras'ta bize bakıyordu.

"Kitap okuyorum." Dedim sadece.

"Sen bana küstün mü bana mı öyle geliyor?" Dedi yanıma otururken.

"Ne alakası var? Hem siz gidin eğlenin rahat rahat, beni ne yapacaksın?"

"Defne valla benim bir suçum yok. Akşam Ceren de gelecekmiş o yüzden belki istemezsin sandık. Aslında ben istedim ama Zeynep gelmesin dedi." Ne? Zeynep neden böyle birşey istesin ki?

"Nasıl yani? Bizim Zeynep değil mi? Benim en yakın arkadaşım olan?" Dedim şaşkınlıkla.

"Evet ama ben aranıza girmeyeyim abicim siz kendiniz halledin. Sonuçta o da benim sevgilim, aramız bozulmasın."

"Abi sen şaka mısın başlarım sevgiline de sana da. Ben Zeynep'i arayacağım."

Abimin yanından uzaklaşıp Zeynep'i aradım. Üçüncü çalışta açtı.

"Alo, Zeynep?" Dedim.

"Efendim Defne?"

"Neredesin?"

"Evdeyim Defne, başka nerede olayım?" Dedi. Ama arkadan kız sesleri geliyordu.

"Yanında birisi mi var?"

"Ceren vardı. Öyle laflamaya gelmiş." Duyduğum şey ile başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.

"Ne demek Ceren ile? Benim aram onunla bozuk ama Zeynep. Bunu bile bile onunla mı konuşuyorsun?" Dedim.

"Senin aran bozuk diye benim de mi olsun Defne? Bunu mu diyorsun yani?" Yüzsüzlükte zirve.

"Sen benim soruma cevap ver önce!"

"Evet ne var?" Dedi umursamazca.

"Gerçekten tebrik ediyorum başka da birşey demiyorum. Benden bu kadar mı nefret ediyorsun ya? Ben seni kardeşim yerine koydum ya. Bu kadar mı değersizdim gözünde?"

"Bitti mi Defne?" Yok artık. Gerçekten yok artık.

"Bitti, ama arkadaşlığımızda bitti." Deyip telefonu kapattım. Gerçekten Zeynep'in böyle birşey yapacağını aklımın ucundan geçmezdi. Neden bir anda böyle oldu niye böyle birşey yaptı bilmiyorum. En sevdiğim arkadaşım, kardeşim beni sırtımdan bıçaklamıştı resmen.

*

Akşam olmuştu. Ben odamda kitap okurken, annem yemek yapıyordu. Abim nerede diye söylememe gerek yok herhalde.

Zeynep'le konuşmamızdan sonra odama gidip akşama kadar uyumuştum. Annem ile abim gelince sese kalkıp aşağı inmiştim.

Abimler aşağı mahallenin parkında buluşacaklarını söyleyip çıkmıştı. Ben ise kalakalmıştım. Aras'ı da görememiştim. Ama görsem de birşey değişmezdi zaten.

Evde durmaktan sıkıldığım için anneme dışarı çıkacağım demiştim. Biraz gezinecektim. Belki kafam da dağılırdı. Kulaklığımı takıp rastgele şarkı açmıştım. Şarkıya kendimi o kadar çok kaptırmışım ki alt mahalleye kadar geldiğimin farkında bile değildim. Karşı tarafıma baktığımda abimler oturmuş sohbet ediyordu. Dönüp tekrar yukarı gidecektim ama arkamdan birinin koştuğunu hissettim. Sonra koluma bir el dolandı. Kulaklığımı çıkarıp arkamı döndüm.

"Sende gelsene yanımıza." Gelen Aras'tı. Biraz değişmişti. Daha da yakışıklı olmuştu. Kahretsin ki ondan istesem de vazgeçemiyordum.

"Yok ben eve geçeceğim." Dedim kolumu elinden çekerken.

"Defne neden böyle yapıyorsun? Sanki biz düşmanmışız gibi davranma. Ben sana hiçbir şey yapmadım." Dedi.

"Biliyorum Aras abi, ama ben birşey yapmıyorum. Sen öyle algılıyorsun."

"Geçen söyl-" Sözünü kestim.

"Geçen söylediklerim tamamen geçmişte kaldı. Ben küçükken sana ilgi duydum evet, ama bu şuan için geçerli değil. Sen benim abimsin, böyle birşey hissetmem çok saçmaydı. Kusura bakma. Ayrıca yanımda daha fazla durmasan iyi olur, Ceren bize bakıyor. Yanlış anlayacak." Dedim.

"Ceren sikimde mi sanıyorsun?" Ne olmuştu buna?

"Neyse ne Aras abi, iyi geceler."

"Defne bak," daha fazla dinlemeden arkamı dönüp yürümeye başladım. Kulaklığımı tekrar takıp 'anlamazdın' şarkısını açtım.

Dilerim ki mutlu ol sevgilim
Ben olmasam bile, hayat gülsün sana
Günahım boynunda
Ağlayan bir çift göz, bıraktın arkanda...

Benim için yazılmış bir şarkı olabilirdi.

Bir bank bulup oturdum. Kulaklığımı çıkarıp yanıma koydum. Gözlerimi daha fazla tutamadığım için iki tane göz yaşı yanaklarımdan süzüldü.

"Allah'ım ne olursun bana bir yol göster. Ben daha fazla dayanamıyorum. Aras beni sevmiyor, bende onu sevmek istemiyorum. Ne olursun sen onu aklımdan sil." Dedim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Bölüm sonu💜

Defne hakkında ne düşünüyorsunuz?

İstediğiniz bir sahne ya da artık şu olsun dediğiniz birşey var mı?

Zeynep'in backstabber çıkması şoku.

Sizce diğer bölüm neler olur?

Lütfen oy ve yorumları yüksek tutun. Sizler benim motivasyon kaynağımsınız.🤕

Görüşmek üzere!🤍
















Continue Reading

You'll Also Like

45.8K 5.6K 12
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi. Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi. Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi? İçimden cevapladı...
1.1M 44.3K 63
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
752K 12.7K 7
Yıllarca aile baskısı gören , aile sevgisinden mahrum kalan Peri. Babasına gelen telefon ile doğumda karıştırıldığını öğrenir. Peki bundan sonra ne o...
57.1K 5.4K 63
Asi ve Alaz Twitter üzerinden tanışırlar.