SEVENTEEN REACTIONS

Da niksthanatos

31.4K 876 437

say the name SEVENTEEN!! Altro

JOSHUA
WONWOO
S. COUPS
aciklama
JOSHUA
VERNON
SEVENTEEN part1
SEVENTEEN part2
HYUNG LINE
SEVENTEEN part1
SEVENTEEN /5 MEMBERS/
SEVENTEEN part2
HIP HOP LINE
VOCAL UNIT
SEUNGCHEOL part1
SEUNGCHEOLpart2
SEVENTEEN
WONWOO
say the name SEVENTEEN!
SEVENTEEN
SEUNGCHEOL
WONWOO
MİNGYU
MİNGYU part2
SEUNGCHEOL
SEVENTEEN /7 members/
SEVENTEEN
MİNGYU part3
HOSHI
say the name seventeen
SEVENTEEN
HİP-HOP UNİT
Seungcheol part3
HİP-HOP unit
PERFORMANCE unit
VOCAL unit
VOCAL unit
PERFORMANCE unit
PERFORMANCE unıt
HİPHOP unit
15 BİN!!🥳
SEVENTEEN
JOSHUA
MİNGYU
MİNGYU part2
SEVENTEEN
MİNGYU part2
MİNGYU part3
S.COUPS-WONWOO
MİNGYU part4
SEVENTEEN
SEVENTEEN
say the name
HİP HOP
VOCAL UNIT
JOSHUA
SEVENTEEN
SEOKMIN
SEUNGCHEOL
VERNON
WONWOO
MİNGYU
VERNON
HYUNG LINE
SEVENTEEN
MİNGYU
SEVENTEEN
SEVENTEEN
:))
SEVENTEEN
SEVENTEEN

SEUNGCHEOL

680 13 5
Da niksthanatos

SIZDEN RICAM BU BOLUMU OKURKEN "M" SAKISINI DINLEYIN
.
.
.

   Paris güzeldi, hareketli ve gelişen şehirde ne kadar çok vakit geçirirseniz, uzun yolculuk o kadar değerli oluyordu.
Amerika, Fransa ile karşılaştırıldığında hiçbir şeydi; kırsal kesimler ve şehirler sanki bir kitaptan fırlamış gibiydi.Hayat nihayet seni aramaya başlıyordu, Amerika'da karşılaştığın çalkantılardan tam olarak kaçamasan bile, sözde aşk şehrinde sana daha fazla fırsat veriliyordu.

   Erkeklerin kullandığı arabalar hala size korna çalıyordu ve siz sokakta yürürken, göğüs dekolteniz ve omuzlarınız sergileniyor ve dizlerinizin çok üzerinde eteğiniz varken çocuklarıyla birlikte kadınlar dik dik bakıyordu.
 
   Şehrin gün içindeki yoğunluğuna rağmen şehir merkezinde akşam karanlığına kadar açılmayan pek çok mağaza vardı.
  
    Özellikle Club Kidult'un ülkenin en iyi gece kulübü olduğu söyleniyordu. Sahibi Koreli, joker karakterli, yabancıları "evlat edinme" becerisine sahip bir adama ait - ya da size öyle söylendi.

   "Okuyamıyor musun? Şu anda kapalıyız." Club Kidult'un kapısını çaldıktan sonra bir adam sana dik dik bakıyor.

    "Sahibi burada mı?" Garip adamın düşmanlığını başından savdın.

   Sonunda bana alışılmadık olmayan bir şekilde yukarıdan aşağıya bakarken bakışları meraka dönüştü.

   "Neden? Sana borcu var mı bebeğim?" Adam tamamen kapı çerçevesinde durmak için hareket ediyor ve uzun boyunun ardında dükkanın içini güzel bir şekilde görmemi sağladı.
 
   "Hayır..." Bir erkekle nasıl oynanacağını çok iyi bilerek ona en tatlı gülümsememi vermeden önce bu ima karşısında sessizce ofladım.

  "Bu gece burada gösteri yapıp yapamayacağımı görmek istedim."
 
  "Dansçı mısın?"

" Hayır ama çoğunlukla şarkı söylüyorum."

  "Şarkıcı?" Sessizce mırıldanıyor, sırıtışı keskin dişlerini gösteriyor.
 
   "Buraya çok fazla insan gelmiyor, çoğu kadın sahnemizde dans etmek istiyor."
  
    "Tahmin edebiliyordum." Diyip suratına baktım.

   "Peki... İçeride mi?"

   Adam sessizce mırıldanıyor.

  "Ah, hayır."

  Boş binaya bakmak için omzunun üzerinden geriye bakmadan önce cevabı çok açık sözlüydü.

"Ancak..."

"Ancak?"

"Bunun için beni öldürebilir ama,"

diye dönüp bana baktı.

"Onu beklemene izin vereceğim. Uğramayı ve süslenmeye gitmeden önceki gece için her şeyin hazır olduğundan emin olmayı seviyor."


"Pekala, şimdi başını belaya sokmak istemiyorum."

"Ah, eminim başımı büyük belaya sokacaksın bebeğim."

Seni kulübe davet etmek için yoldan çekilmeden önce sana göz kırpıyor.

"Ne yazık ki Cheol'den korkmuyorum."

"Cheol?"

Tereddütle tesise doğru yürürken bir an sorguladım.

Hala kapalı olmasına rağmen müzik çalıyordu ve arkalardan bir sürü ses geliyordu; bu yabancıyla muhtemelen yalnız kalmanın sinirlerini rahatlatıyordu.

"Sahibin adı Choi Seungcheol, ama ona bu şekilde seslenme, yoksa kafanı ısırabilir."

"O halde ona ne diyeceğim?"

"Size anlatacağından eminim ama ona efendim diye hitap edebilirsiniz sanırım."

Adam omuz silkiyor.

"Bu arada ben Mingyu, bu barın güvenlik şefiyim."

"Peki güvenlik şefi, patronunuzu aramak için kapınızı çalan herkesin içeri girmesine izin mi veriyorsunuz?"

"Sadece güzel olanları."

Barın etrafında dolaşırken gülümsüyor.

"Barmenlerimiz bir saat daha gelmeyecek ama istersen sana basit bir şeyler hazırlayabilirim."

Bar taburelerinden birine oturmanızı izlerken tezgaha yaslanıyor.

"Viski lütfen."

"Sadece viski mi?" Başını salladığımda kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.

Memleketinizdeki barlarda kendinizi hiç rahat hissetmezdiniz, çoğu sadece erkeklerle doluydu ve bu yüzden karışık içkilerin listesi gözümü korkutmuştu.

Rahat ettiğim tek şey burbon ve viskiydi çünkü babam bunları her zaman dolabında bulundururdu.

içeceği hazırlayıp önüme koydu. Ve ardından tezgahın üstüne yaslandı.

Çalışanlara bakıp,

"Onlar Amerikalı mı?"

"Şey... biraz daha güneye. Brezilya sanırım."

"Dansçı mı bunlar?"

İçkinizden bir yudum daha alırsınız.

"Bay Choi'nin hoşuna giden şeyin bu olduğunu varsayıyorum."

"Birkaç tanesi öyle ama içlerinden biri baş aşçımız."

Mingyu sessizce mırıldanıyor.

"Ve dansçılar Cheol'ün favorisi değil, onlar benim."

Onun kurt gibi sırıtmasına sessizce gülersin."Peki Bay Choi nelerden hoşlanır?"

"Eh, kendisine Bay Choi denilmesinden hoşlanmıyor, orası kesin."

Kulübün kapısı açılırken tezgâhı itti. "Ve şarkıcıları seviyor!"

Biraz önünüzde durmak için barın etrafında hızla yürürken aceleyle dışarı çıkıyor.

"Ne-"

Sandalyende dönerken sözünün ortasında durursun ve sana doğru bakan ölü bir adam görürsün.

"Cheol!"

"Senin burada ne işin var"

Diyen eski sevgiline bakıyordun.İkiniz çok zaman önce ayrılmıştınız, aslında o yüzden de gelmiştin bu şehre, hala ona olan sevgin azalmamıştı da.

Ama onu bu kadar erken beklemiyordun.

Tekrar mırıldandın.

"Ö-özür dilerim bilmiyordum."

Eline çantanı geçirip kapıya doğru hareket edince seni durdurup kendine doğru çevirdi.

O sırada elamanlara kaş göz işaret ediyordu. Bir süre sonra sadece ikimiz kalınca kolumu bırakıp barın başına geçti.

"Niye geldin."

"Cheol ben gerçekten bilmiyordum kafamı dağıtmak için çıkmıştım."

Sana yorgun, dargın bir o kadar da duygusuz gözle baktı.

"Sanırım kafanı dağıtmak için beni aldattığın şehri terkedip olduğum yere geldin."

-ah bebeğim hala kızgınsın bana hala inanıyorsun sana ihanet ettiğime-

Gerçekleri bilmemesini istediğim için kafamı eğip sustum.

"İstersen gidebilirim"

Demenle elindeki bardağı duvara çarpması bir oldu.

"SADECE BİR AÇIKLAMA LAN BİR AÇIKLAMA SENELERCE SİKİTİĞİMİN ŞU DÜNYASINDA NERDE HATA YAPTIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM GELMİŞ BANA GİDEBİLİRİM DİYORSUN, SİKTİR GİT"

Söyledikleri o kadar ağırdı ki ama sarhoştu yoksa böyle şeyler söylemez-di mi- haklıydı da ona göre onu aldatıyordum.

  Bir şey diyemedim gözlerim dolmuştu, koşar adım dışarıya çıkınca bırakmıştım gözlerimi onun da sorunu olacak ki gökyüzü de ağlıyordu benle birlikte.

  Görmemi engelleyen yaşları silerken bu sefer yağmur engelliyordu. İleriye doğru adım atmamla birisinin beni arkaya çekmesi bir oldu. Cheoldu.

"Apta- hayır sen değilsin benim aptal olan hala daha seni düşünüyo-"

Yağmurun altında o kadar güzeldi ki dudaklarını hayatın bize vermiş olduğu acıyla öptüm.

"B-ben ölüyorum cheol"

derken ağlıyordum artık.

"Ben seni aldatmadım yemin ederim sürekli şehir dışına çıkmam ,o yazışmalar"

Gücüm kalmamıştı artık anlatmaya. Cheol olayların şokunu yaşıyordu, bense ona sanki sonmuş gibi sarıldım, içime çektim kokusunu..Hıçkırarak,

"Yemin ederim cheol beni böyle hatırlama olur mu seni aldatmadım"

Bana inanır mıydı bilmiyorum ama o an gitmenin mantıklı olduğunu düşünüp arkamı döndüm.

"Y/N"

Bu sefer ağlayan taraf oydu, yanıma gelip dudaklarıma buse kondurdu.

-hala bana inanıyor... hala beni seviyor...-

"İçeriye geçelim hadi yeterince ıslandık"

Ona buruk bir bakış atıp clube doğru yürüdük. Bir kez bile bırakmıyordu elimi. İçeriye girince bana battaniye getirdi.

"Bu sefer, bu sefer ne olur doğruları söyle olur mu."

"2022"


"Evet doktor Park neymiş neden sürekli baş ağrılarım geçmiyor"

"Y/N hanım nasıl söylenir bilmiyorum ama beyninizde.. Tümör var ve sorun iyi mi kötü mü olduğunu anlayamıyoruz"

Duyduğun şeyle yerle bir olmuştun resmen daha dün sevgiline hayallerinden bahsediyordun, onca planınız vardı hayata karşı.

"Y-yani doktor bey ameliyatı yok mu bunun benim karşıma gelip bana resmen öleceksin diyorsunuz."

"Tümör büyük değil ama dediğim gibi anlaşılması zor özür dilerim ama ameliyat yapamayız bu çok riskli hastanemizin adına hiç iyi değil"

Duyduğum şeyle daha da yerle bir oldum.

"Ne iğrenç insansınız."
dedim.
Hastaneden çıkınca ağlamaya başladım. Hiç bu kadar çaresiz değildim. Ne yapacaktım...

-GÜNÜMÜZ-

"Özür dilerim Cheol sana böyle veda etmemeliydim ama korktum, sen hasta bir kadına-"

  Yutkundum başımı öne eğip alıyordum da.Cheol de benle ağlıyordu olayları sindirip derin nefes alıp ayağa kalktı, eline ne geliyorsa fırlatıyordu.

"SEN DEĞİLSİN , AMINAKODUĞUMUN ÇOCUĞU SENİ BUSUN İŞTE OROSPU ÇOCUĞU"

Aynanın karşısında sayıklıyordu.

"Senin suçun deği-"

"Hayır Y/N benim asıl ben seni haketmiyorum sen bunca şeyle yalnız savaşırken ben-"

Ağlıyordu bağırarak, yanıma gelip bana sarıldı bu sefer o korkuyordu sanki sonmuş gibi.

"Hadi gel gidiyoruz ilk uçakla hemde"

Anlamayan gözlerle ona baktım.

"Nereye cheol"

"Amerikaya.. Seni en iyi hastanelere götüreceğim korkma olur mu"

Alnıma öpücük bırakıp dışarıda olan mingyuyu çağırıp bir şeyler söyledi. Kısa zaman da bir araba geldi bizi almaya.

"Cheol şimdi mi gerçekten"

Bana cevap vermeden çalışanlara birkaç şey söyleyip arabaya bindi..Havalimanına gelişimiz, uçağa binişimiz her şey o kadar hızlı olmuştu ki...

8 SAAT SONRA

Amerikaya gelmiş hatta hastanedeydik beni bir odaya almış Cheol kapıda doktorla konuşuyordu, birkaç dakika sonra gözleri dolmuş şekilde yanıma geldi.

"Güzelim şimdi seni ameliyata alacaklar korkma olur mu ben yanındayım fazla riskli değilmiş zaten"

-Yalan söylüyordu bunu biliyordum ne olduğu bilinmeyen bir hastalık mı riski değil-

Tebessüm edip kafa salladım ve kirazı andıran dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım.

Genç adam içinde pişmanlık ve kendine olan öfkeyle bekliyordu sevgilisini dışarıda elinde olsa gözünü bile kırpmayacaktı..

Ameliyat bitmiş olacak ki doktorlar dışarıya çıkıyordu ama sevgilisinin üstü örtülmüştü.
"H-HAYIR HAYIR SAKIN SAKIN BANA OLUMSUZ BİR ŞEY SÖYLEME DOKTOR"

Nefes alışverişleri normal değildi. Karşında aylardır hasret kalmış kadınının cansız bedeni duruyordu ve onun suçu olduğunu düşünüyordu. Koşup sevgilisinin yüzünü açıp ona baktı baktıkça daha çok ağladı dudaklarına öpücük bıraktı

BU KEZ SON OLDUĞU İÇİN...

Hayat durmuştu artık hala onu bekliyordu kapıda. Pembe önlüklü bir hemşire gelip,

"Cheol bey bu mektubu Y/N hanım size vermemi istedi"

Dokunsan yıkılacak olan adam artık yerin dibindeydi. Titreyen elleriyle kağıdı açıp okumaya başladı.

Beni bir gün affedecek olan sevgilime...Cheol choim.. Özür dilerim sana bu öfkeyi bıraktığım için belki bana inanmayacaksın ama her şey senin için yemin ederim. Keşke seni hiç sevmeseydim hiç karşılaşmasaydık seninle o sahil kenarında.. Neyse bu kağıda sitem etmeyeceğim. Ne yazılır veda mektuplarında bilmiyorum sevgilim ama seni çok seviyorum onu biliyorum. Beni bulduğunda ben çoktan ölmüş olurum sevgilim. Senden tek bir şey istiyorum kendini suçlama olur mu hani bizim inandığımız kader yıldızları varya onlara öfkelen çünkü son bir aydır küçük yıldız büyük yıldızın yanında değil. Neyse benim sevmeye kıyamadığım tel insan bunca şey için sana teşekkür ederim seni çok seviyorum...

Y/N

BİRKAÇ AY SONRA

Genç adam sessizce yürüdü seulun sokaklarında sevgilisinin yanından ayrılıp. Onun sevdiği sahile gitti denizin sesini dinledi ama fayda etmedi, sevdiği dondurmadan aldı, çok sevdiği fotoğrafçıya gitti...

Hiç biri fayda etmeyince onun evine yürüdü. Kapıyı açar açmaz anılar geldi gözünün önüne daha kötü oluyordu bile bile. Onun odasına gitti, dolabını açtı eline geçen şeyi koklayarak yatağına uzandı. Ağlayarak,

"Olmuyor Y/N affedemiyorum kendimi unutamıyorum çok özledim seni seni hiç görmeyeceğimi bileceğime aldatmanı tercih ederdim. Çok canım yanıyor sevgilim sen nasıl dayandın."

.
.
.
.

OFFF AMK AGLIYORUM SUAN

NE YAZDIM BEN BOYLE

CHEOL ASKIM TUTTU AGLMK

bol bol yorum bekliyorum

Continua a leggere

Ti piacerà anche

101K 2K 18
Instagram ve Tumblr'dan çevirdiğim tepkileri paylaşıyorum -(20/07/20)
218K 21.7K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
27.6K 351 17
Oppacı değilim. Ceviridir lakin bazı tepkilerde değişiklik yapiyorum. İyi okumalar.
18.1K 924 76
Naruto Bilgileri 2 vote ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar!