Deep trauma korean web
Foxyin:
KSJDIFKWLWMFKDKWWLWMDIDK
Sunshinelix:
AMXMCJANWLDODIAKQPSLXPAWJDISM
Seungminnie:
🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣
Hanji:
oooo neseniz bol olsun
asklar da neye 🌹uyonuz
Foxyin:
🤐
Seungminnie:
🤐
Sunshinelix:
🤐
Hanji:
OHAAAAAAA
CIDDEN MIII
OMAGAAAA
INANANIYORUM
Foxyin:
😕
Seungminnie:
😕
Sunshinelix:
😕
Hanji:
ya meraktan catlicam
SOYLEYIN
Foxyin:
su siralar teazarla
cok mu takiliyosun
Hanji:
yoo
niye ki
Sunshinelix:
cunku seyy
Hanji:
ney
Seungminnie:
Profil fotografin...
Hanji:
YA
YAKTIM
CIRANI
DOMDOM
Foxyin:
enistenin cani
sikilmis diye yorumladim
Hanji:
canini bilmem ama
baska yeri oyle olacak
Sunshinelix:
bence cok tatli olmus
🥺🤏💖
Seungminnie:
Tatli ama biraz garip hic
Minho hyung tarzi degil
Foxyin:
hyungun icindeki keko
uyanmis catir catir sictim
Sunshinelix:
beze mi 🤭
Foxyin:
agzina
Sunshinelix:
fetisim yok askim
Hanji:
of ya sirkettekiler gordu
mustakbel is arkadaslarim
mustakbel patronlarim
Seungminnie:
Endise etmemelisin
Bence tatli bi gorsel
Ozellikle de sen cok tatlisin
Hanji:
of seung askim yanaklarini
yiyim ama iste artik is hayatina
atilcam ve bu foto...
Sunshinelix:
tatliligini saklayamazsin
herkesin gozu gonlu var sonucta
Foxyin:
hyungun foto secimi
cok iyi ama mesela bak
kendisini karizmanitlik koymus
ama hanjiyi bebelak gibi koymus
Hanji:
bari koyuyo beni de
karizmanitlik koysaydi
Sunshinelix:
demek ki yumusak seviyo
Hanji:
sen nerden biliy9+1
Sunshinelix:
neyi
Hanji:
minhonun yumusak
sevdigini
Seungminnie:
Karakteri oyle
Foxyin:
mochi hanji
Hanji:
lan peki sen bunu
nerden biliy9+1
Foxyin:
neyi
Hanji:
mochi hanjiyi
Seungminnie:
Bilmeyen yok ki
Hanji:
ulan hain domdom
bittin ulan sen
Sunshinelix:
fransiz kaldim 😶
Foxyin:
ne diyon hanji
Seungminnie:
Anlamadim bende 😕
Hanji:
kucuk 🤏 bi
tartisma yapip
gelcem asklarim
-görüldü-
Ikukwklk X Hanji
Hanji:
ya sen ne karaktersiz
bi insansin
Ikukwklk:
Sonunda!
Nasılsın sevgilim?
Hanji:
sence nasilim
Ikukwklk:
Bomba gibisin.
Hanji:
evet sebebi
ne acaba
Ikukwklk:
Seni aldatmam?
Hanji:
nokta atisi
Ikukwklk:
Tamam, ama ben
seni aldatmadım ki.
Hanji:
yalan soyleme minho
gozlerimle gordum
Ikukwklk:
Gördüğün şeyin yanlış
olduğunu defalarca kez
söyledim.
Hanji:
sana mi inanicam yoksa
kendi gorduklerime mi
Ikukwklk:
Bu defa bana.
Hanji:
sus ya serefissiz
ben sana guvenmistim
ulan biz evlenecektik be
Ikukwklk:
Evleneceğiz zaten.
Hanji:
bok evlenirim artik
Ikukwklk:
:(
Hanji:
hic saf ayaklarina yatma
Ikukwklk:
Aldatmadım, masumum.
Hanji:
genelde boyle derler 🤡
Ikukwklk:
Şu saatten sonra çok
zor ama kalbim bir
başkasına kayarsa eğer
bunu senden saklamam.
Hanji:
zahmet olur ya
Ikukwklk:
Güzelim, abartmıyor musun?
Hanji:
hayir bence alttan bile
aliyorum normalde seni
kapi disari etmem lazimdi
ama ev senin|
Ikukwklk:
Haklısın.
Ama aldatmadım, yani
buna hiç gerek yok.
Hanji:
suscan
Ikukwklk:
Sustur.
Hanji:
gel de cakayim agzina
Ikukwklk:
Bana uyar.
Hanji:
igrencsin
Ikukwklk:
Bebeğim, lütfen ama.
Hanji:
ne lutfeni
Ikukwklk:
Basit bir rüya yüzünden
seninle böyle olmak istemiyorum.
Hanji:
basit bi ruya mi
ulan dokunuslarini
sicakligini falan hissettim
Ikukwklk:
Çünkü sana sarılıyordum.
Büyük ihtimalle bedenin bunu
algıladı ve bu durum rüyana yansıdı.
Hanji:
ruyalar gercek cikarmis
Ikukwklk:
Lütfen.
Gereksiz kıskançlık yapma.
Hanji:
offf elimde degil ki
ruya da olsa seni
bi baskasiyla gormek
icimi bi garip yapti
sana cok kizginim
tamam sacma ama
elimde degil bu
Ikukwklk:
Kaygılarının rüyalarına
yansıdığını düşünüyorum.
Hanji:
iyi de ben hic senin
beni aldatacagini falan
dusunmuyorum ki
Ikukwklk:
Başka bir konularda olan
kaygıların rüyana bu şekilde
yansımış olabilir.
Hanji:
psikolog olsana sen
hazir hacker olmayi da
birakacaksin
Ikukwklk:
Bunu bir düşüneyim.
Peki şimdi nasılsın?
Hanji:
bu sorunu cozduk ama
sana hala birkac konuda
daha sinirliyim
Ikukwklk:
Hangi konularda sinirlisin?
Hanji:
oncelikle nie beni hackleyip
pp fotomu degistirdin 🤨
hani prensiplerin vardi
Ikukwklk:
Yalnızca seni neşelendirmek
istemiştim.
Hanji:
diger sorunun cevabi??
Ikukwklk:
Bazen sınırlarımı aşmak
hoşuma gidiyor.
Hanji:
kendini yakiSİKLİ
koyup beni nie boyle
koydun peki
Ikukwklk:
Çünkü o fotoğrafına bayılıyorum.
Çok sevimlisin.
Hanji:
diger sorunun cevabi??
Ikukwklk:
Yanına yakışabilmek için
en iyi göründüğüm fotoğrafı
kullanmam gerekiyordu.
Hanji:
YA GERIZEKALI SENIN
VARLIGIN BILE COK
YAKISIO ASK ADAMIM|
himmm
Ikukwklk:
Sevdin mi?
Hanji:
hi hii
diger soru gelio
Ikukwklk:
Gelsin.
Hanji:
felix senin yumusak sevdigini
nerden biliyo
Ikukwklk:
Anlayamadım.
Hanji:
felix senin yatakta
yumusak sevdigini
nasil biliyo?!?!?!?!!!?
Ikukwklk:
Sen söylemiş olabilir misin?
Hanji:
ben niye soyliyim
Ikukwklk:
Birkaç kez bunu yapmıştın.
Hanji:
birkac kez yapmis olmam
bunu kanitlamaz
Ikukwklk:
Verecek cevabım yok.
Hanji:
peki ya digerleri?!?!
mochi hanji muhabbetini
nerden biliyolar
Ikukwklk:
Bu daha dün akşam yaşandı.
Bilmelerine imkan yok.
Hanji:
ya hacker arkilerin
bizi izliyosa ve bunlar
is birligi yapiyolarsa
Ikukwklk:
Buna cesaret edemezler.
Ayrıca onların da prensipleri
var, yani yapmazlar.
Hanji:
offff yapmazlarsa gotumu
isirip mochi hanji dedigini
nasil bilebilirler
Ikukwklk:
Bir ihtimal, yanaklarından
bahsediyor olmasınlar?
Yumuşak ve mochi gibiler.
Hanji:
haaAAAaaa
olabilir
Ikukwklk:
Muhtemelen böyledir.
Hanji:
amaaa
hangi yanaklarim 😋
Ikukwklk:
İkisini de tatmış biri
olarak konuşmam gerekirse
eğer, her ikisi de yanıtını
vermem mümkün.
Hanji:
en cok hosuna giden
hangisi 👀
Ikukwklk:
İkisine de bayılıyorum.
Ancak yüzündekilerin tadını
çok daha fazla seviyorum.
Hanji:
gotum lezzetsiz yani
ha?!?!
Ikukwklk:
O konunun genel muhatabı
ben değilim.
Hanji:
ohnim askim ya
ozledim keratayi
Ikukwklk:
Daha dün gece onunla
birlikteydin.
Hanji:
kiskanma be adam
Ikukwklk:
Elimde değil. :)
Hanji:
ne elinde degil 😉
Ikukwklk:
Ellerin.
Hanji:
abimle gorusmeni yasakliyorum
iyice keko oldun sen
Ikukwklk:
Bugün hava soğuk.
Ellerim üşüyor ve
gerçekten de ellerini
tutmaya ihtiyacım var.
Hanji:
askim ya kiyamam sana
orgu ormeyi ogrenip sana
eldiven dikicem 🥺🥺
Ikukwklk:
Sabırsızlanıyorum.
Hanji:
ama o vakte kadar
memitolarimi kullanarak
isinabilirsin askim
Ikukwklk:
Seni görmek dahi ısıtır bedenimi.
Hanji:
seni sinsi seytan tavsan
bekle cekiyom
Ikukwklk:
Bekliyorum.
Hanji:
Ikukwklk:
Ben çok şanslı bir adamım.
Hanji:
🥺🥺
sira sende
Ikukwklk:
Sen beni gördün.
Hanji:
nasi ya
Ikukwklk:
Rüyanda.
Hanji:
SENI DOVERIM COCUK
o ve bu ayni sey mi
Ikukwklk:
Kısmen.
Hanji:
sen sansli degil
sanssiz bi adamsin
Ikukwklk:
Neden?
Hanji:
cunku bu aksam yine
3f yapariz diye dusunuyodum
artk dusnmuyom yakisikli
elin ile bas basasin
Ikukwklk:
Hem şanlıyım, hem de şanssız.
Hanji:
nedenmis
Ikukwklk:
Babam bu akşam bize gelecek.
Hanji:
ya minho bugun beni
siniyosun sen niye son
dk haber veriyosun
Ikukwklk:
Benim de yeni haberim
oldu sayılır.
Hanji:
heyecan basti sen
ne zaman gelicwksin
Ikukwklk:
En geç iki saat sonra
evde olurum.
Hanji:
tamam askim
gidetim de bi dusa falan
gireyim evi toplayayim
Ikukwklk:
Yorma kendini.
Geldiğimde birlikte yaparız.
Hanji:
heyecanimi bi seyler
yaparak atmam lazim
yorulursam da masaj yaparsin
😋😋😋
Ikukwklk:
Pekâlâ.
Gelirken almamı istediğin
bir şey var mı?
Hanji:
atistirmalik olarak servis
edebilecegimiz seyler alabilirsn
ac kopekler (hyunin+abim)
hepsini bitirmisler
Ikukwklk:
Başka bir isteğin olursa
ara beni.
Hanji:
~Sesli Mesaj.
Ikukwklk:
Yapacağım. :)
Hanji X Evethegod
Hanji:
askim balim
napiyon
Evethegod:
Çalışıyorum.
Sen ne yapıyorsun güzellik?
Hanji:
mustakbel kocamla ugrastim
foto istedim atmadi 😔
Evethegod:
Hallederiz.
Hanji:
sen harikasin
Evethegod:
Hanji:
ayy askiMMM
napiyo su an
niyw o kdr ciddi 🤨
Evethegod:
Sanırım şu anda mobil
güvenlik geliştirmesi yapıyor.
Oysa ki birkaç dakika önce ekrana
bakıp salak gibi sırıtıyordu.
Hanji:
askimdan bayilcaM
biz konusuyoduk 😭
Evethegod:
Tahmin etmek zor değil.
Günün büyük bir kısmında
yüzü sirke satıyor.
Eve dönmeye yakın da yüzünde
güller açıyor.
Hanji:
yicem poposunu
Evethegod:
Keşke bu bilgiyi almasaydım.
Hanji:
ayyy bi de sey
orasi soguk mu
Evethegod:
Maalesef evet.
Tesisat yenilendiği için ısı
problemi yaşıyoruz.
Yerin altında olduğumuzdan dolayı
da etraf bayağı serin oluyor.
Hanji:
keko degilmis cidden
usuyomus sadece askiM
Evethegod:
Aşkın şu anda benim
herifi zorbalıyor.
Hanji:
ehehee seyyy
alirim ben onun boyunun
olcusunu merak etme
Evethegod:
Sana güveniyorum.
Hanji:
balimsin 🥺💜
Evethegod:
💜
Hanji telefonunun müzik uygulamasına girip eğlenceli bir playlist açtıktan hemen sonra oturduğu yerden kalktı.
Gözlerini salonda kısaca gezdirdikten sonra ortalıktaki minik dağınıklığı toparlamak için hareketlendi. Şanslıydı, evleri temiz ve olabildiğince düzenliydi.
Minho'nun yaşadığı evde dağınıklık pek de olası bir şey değildi. Yine de Hanji evlerini bir kez daha temizlemek istiyordu.
Çünkü içi içine sığmıyor, kalbi güm güm atıyordu.
Uzun zamandır hayalini kurduğu her şey sırayla gerçekleşirken içindeki mutluluk dışa yansıyordu. Odağını başka yere yönlendirerek bu yoğun duyguyu hafifletebilmeyi umut ediyordu.
Tamamıyla benimsediği bu ev, Minho'nun da geri dönmesiyle birlikte gerçek bir yuvaya dönmüş ve Hanji'ye her konuda şans getirmeye başlamıştı.
Bunca yıldır eksikliğini çektiği her şeyi yavaş yavaş tadıyor, en önemlisi de hayatını kendi isteklerine göre şekillendiriyordu.
Gerçekten sevdiği biriyle birlikteydi. İlk defa bu kadar güzel seviliyor, ilk defa bu kadar çok saygı görüyor, ilk defa verdiği değerin onlarca katını alıyor ve ilişkisi hakkında ilk defa bu kadar fazla söz sahibi oluyordu.
Kısacası ilk defa insan yerine konuluyordu.
Su gibi akıp geçen aylarda ehliyetini almış, okulunu iyi bir dereceyle tamamlamış, staj yaptığı kurumdan ise iş onayı almıştı. Askerlikten yana da herhangi bir sıkıntısı yoktu.
Hayatı mükemmel ilerliyordu.
Minho'nun desteği ve kendi çabası sayesinde değişmişti, değişiminin farkındaydı. İyi olan tüm değişimlere açıktı, değişmeye ve yeni gelişmeler göstermeye de devam edecekti.
Geriye dönüp baktığında geçmişindeki yıkıntıları göremeyecek kadar uzun bir yol katetmişti.
En önemlisi de artık yastığa başını koyar koymaz uyuyabiliyor, kendisini her daim güvende hissediyordu.
Eskiden en ufak seste dahi irkilen ve korkan Hanji, korkularının büyük bir kısmının üstüne giderek onları teker teker yenmiş, yenmeye de devam ediyordu.
Beline dolanan kollar ve ensesine bastırılan dudaklar onun odağını bozdu. Elindeki bezi hemen yanındaki dolabın üstüne bırakırken kıkırdadı.
''Bir gün seni hırsız sanacak ve yumruğu geçireceğim.'' Minho kendisini sevgilisine iyice yasladıktan sonra oldukça sakin bir ses tonuyla konuştu ''Bu eve hırsız giremez.''
Hanji, Minho'nun kollarının arasında döndü ''Bundan nasıl bu kadar emin olabilirsin ki?'' Minho sırıttı ''Zamanında önlemimi almıştım.'' burnunu sevgilisinin burnuna sürterken ekledi.
''Seni buraya getirme kararı aldığımda bu evi de senin için en güvenli olan yer yapmak istemiştim. Yuva dediğin tehditsiz olmalı, öyle değil mi?''
Hanji, Minho'nun dudaklarına minik bir öpücük bıraktı ''Şapşalsın ama seni çok seviyorum.'' onlar çok tatlıydı, arka fonda çalan Tarkan şarkılarını saymazsak tabii.
Minho, Hanji'nin yüzüne birkaç sert ve sulu öpücük kondurduktan sonra konuştu ''Umarım bana da yapacak işler bırakmışsındır.'' Hanji sırıttı ''Her zaman yapacak işlerin var.''
Minho elini Hanji'nin kalçasına indirerek orayı hafifçe sıktı ''Bundan mı bahsediyorsun?'' Hanji dudaklarını büzdü ''Bilmem ki... Sen ne olmasını isterdin?'' yüz ifadesi içindeki sinsiliği dışa yansıttı.
Evet, evlilik konusu onlara yaradı ve olduklarından çok daha da arsız bir hale geldiler.
''Her şey kabulüm.'' diyerek düz bir yanıt verdi Minho ve bunun üzerine Hanji onun eline bezi tutuşturdu ''Güzel, öyleyse ben yemek yaparken sen de kalan kısmı tamamla.''
Minho, kollarının arasından sıyrılan sevgilisine gülerek bakarken bir yandan da ceketini çıkarmaya başladı ''Tamam, üstümü değiştirip işimin başına geçeceğim efendim.''
Minho üstünü değiştirip geldikten sonra kalan yerleri temizledi ve hemen ardından mutfağa geçerek Hanji'ye yardım etmeye başladı.
Küçük mutfak onların eğlence alanına döndüğünde evin içinde tatlı kahkahalar yankılanıyor, mis gibi yemek kokuları da iştah açıyordu.
Her şey tamamlandığında üstlerini değiştirip özel misafirlerini beklemeye koyuldular. Minho, Hanji'ye kıyasla çok daha sakindi. Yine de içinde hafif bir gerginlik söz konusuydu.
Nihayet kapı zili çaldığında Hanji oturduğu yerden adeta fırladı. Minho onun bu hallerine gülmeden edemedi, bu görüntü oldukça sevimliydi.
Ma Dong Seok, kapının girişinde belirdiğinde Hanji'nin gözleri de ağzı da aralandı. Küçüklüğünün en büyük gizemi haline gelmiş olan adam şu anda tam karşısında dikiliyordu.
İri gözleriyle adamın yüzünü detaylıca incelerken kendisinden geçmiş gibiydi. Minho onun bu halini fark ettiğinde bir elini Hanji'nin beline sardı.
Ve ''Hoş geldin baba.'' diyerek eliyle içeriyi işaret etti. Dong Seok onlara tatlı bir gülümseme sunduktan sonra içeriye girdi. Elindekileri koltuklardan birinin üstüne bıraktıktan sonra da hemen arkasından gelen çocuklara döndü.
Ortamda garip bir sessizlik oluştu. Minho bu sessizliği bozmak amacıyla bildiği en kolay tekniği uyguladı ''Baba, eşim Han Jisung.'' daha sonra sevgilisinin bedenini hafifçe okşadı ''Sevgilim, babam Dong Seok.''
Hanji öne eğilerek konuştu ''Sizinle tanışabilmek çok büyük bir şeref. Çok memnun oldum efendim.'' Dong Seok'un gülümsemesi genişledi.
Ellerini öne uzattı ve birbirine yapışık olan çifti tek hamleyle kollarının arasına aldı.
''Resmiyete gerek yok, ben senin de babanım.'' diyerek evin en küçüğünü rahatlattı. Minho ve Hanji göz göze geldiklerinde Minho alış buna dermişçesine gülümsedi.
Hanji çekingen bir tavırla kollarını Dong Seok'un bedenine doladığında gözleri sulandı.
Sahi babasından, gerçek bir babadan sarılma almayalı ne kadar zaman olmuştu?
Minho'nun üvey babasından aldığı ufak sarılmalar dahi ona şu anda yaşadığı hissin yüzde onunu bile yaşatamamıştı.
Minho, Hanji'nin sulu gözlerini fark ettiğinde babasının kollarının arasından sıyrıldı ve ''Arabamda bir şey unuttum, onu alıp geleceğim.'' diyerek genel bir bilgilendirme sundu.
Babası onun yapacağı şeyi anladığında başını sallayıp onay verdi. Hanji ise hâlâ aynı pozisyondaydı. Çevresine olan dikkatini yitirmişti.
Minho evden çıktı, apartmanın merdivenlerine oturdu ve öylece beklemeye başladı.
İki hafta önce yaşadığı o duyguyu sevgilisinin de yaşadığını anlamıştı. Kendisini ortamdan uzaklaştırarak onun için özel bir alan tanıdı.
Dong Seok, Hanji'nin saçlarını okşamaya başladığında tiz ve kısık bir ses duyuldu ''Teşekkür ederim.'' dudaklarını dişledi Hanji.
Minho'nun daha önce kendisine bahsettiği tüm o hisleri şu anda yaşıyordu.
Dong Seok karşılık verdi ''Neden bana teşekkür ediyorsun? Asıl benim sana teşekkür etmem gerekiyor.''
''Babam olduğunuz, beni sevdiğiniz, Minho'yu koruduğunuz ve diğer her şey için teşekkür ederim.'' diyerek kendisini açıkladı Hanji.
Daha sonra kendisini biraz geriye çekerek sulu gözlerini iri adama dikti.
''Acaba bir kere bana sıkıca sarılıp iyi iş çıkardığımı söyleyebilir misiniz? Kendi babam beni hiçbir zaman tebrik etmedi, doğrusu bunu duymaya hasretim.''
Dong Seok kaşlarını çattı hemen ardından da Hanji'yi sıkıca sararak konuştu ''Çabaların ve emeklerinle birlikte iyi iş çıkardın. Seninle gurur duyuyorum oğlum.'' Hanji kocamanca gülümsedi.
''Demek böyle hissettiriyormuş.'' dedikten bir süre sonra Dong Seok'un kolları arasından çıktı ve gözlerini ellerinin tersiyle sildi ''Size olan hayranlığım artık çok daha güçlü.''
Dong Seok, Minho'nun ve kendi kardeşinin bahsettiği kadarıyla Hanji'nin hayranlığından haberdardı. Üstelik Hanji'nin günlüğünü de okumuştu.
Bu yüzden onun sözlerini garipsemiyor ya da komik bulmuyordu.
''Ben de sana hayranım. Kafamda kurguladığım şeye bu kadar kusursuzca uyum sağlaman, Minho'nun hayatına girmen ve sonrasında onu bana getirmen gerçekten de hayranlık duyulası.''
Sözlerini bitirdikten sonra elini ceketinin cebine atıp çıkardı ve avcunun arasındaki peluşu Hanji'ye uzattı ''Bu ufaklığın evine dönme vakti gelmiş.'' Hanji, Kibhruk'u aldı.
''Bu, abimin bana aldığı bir hediyeydi. Annem tüm oyuncaklarıma zarar verirdi. Ben de Kibhruk zarar görmesin diye onu ağacın altına gömmüştüm.'' Dong Seok gülümsedi.
''O ağacın gölgesi hepimizi altında topladı. Önce seni, sonra Minho'yu ve en sonda da beni.'' Hanji gözlerini Dong Seok'un gözlerine getirdi ''Merakımı mazur görün ama orası park değil miydi?''
Dong Seok başını salladı ''O parkı yıkıp oraya bir restoran dikeceklerdi. Oğlumun anılarını öylece teslim edemezdim. Bu yüzden o araziyi satın alıp oraya bir ev yaptım.'' burukça gülümsedi.
''Minho bana gelmese dahi onun anılarıyla yaşamaya devam edecektim işte.'' Hanji aklındaki bir soru işaretinden daha kurtulduğu için hafifledi.
Evin kapısı açıldı ve Minho içeriye girdi. Hanji elindeki kurbağa oyuncağını kocaman gülümsemesi eşliğinde Minho'ya gösterdi ''Bak!'' Minho oyuncağı gördüğünde konuştu ''Gerçek sahibine dönmesine sevindim.''
Mutfak tarafına doğru adımlarken bir kez daha konuştu ''Sizi bölmeyi gerçekten istemiyorum ancak yemeklerimiz soğuyacak.'' Hanji dakikalardır ayakta durduklarının farkına vardığında mahcubiyet duydu.
''Siz oturun, hemen geleceğim.'' diyerek yatak odasına doğru ilerlemeye başladı. Yalnızca biraz sakinleşip hareketlerini dizginleyebilmek istiyordu.
Dong Seok masaya oturduğunda konuştu ''Annen bu davranışı görseydi seni saatlerce övebilirdi.'' Minho servisleri yapmaya başladı ''Yalnızca olması gerekeni yaptım. İçini rahatça dökebilsin istedim.''
Gözlerini babasına çevirdi ''Onun sana daha çok ihtiyacı var.'' Dong Seok bu cümleyi anlamaya çalışırken Minho açıkladı ''Ben sahte de olsa baba sevgisinin nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Ancak o bundan dahi mahrum bırakıldı.''
Hanji'nin salona girmesiyle birlikte ikisi de onun hakkında olan sözleri yuttu. ''Ne yapmayı planlıyorsun?'' diyerek yeni bir konu başlattı Dong Seok. Minho, Hanji'nin yanına yerleştikten sonra yanıtladı.
''Hanji'nin askerliği bitinceye kadar sağdan soldan iş alırım. Askerliğini bitirdiğinde de onu alıp kısa bir dünya turu yapmayı planlıyorum.''
Hanji duyduğu şeyden sonra tükürüğünü boğazına kaçırıp öksürmeye başladı. Minho onun sırtına hafifçe vurup su verdi ve Hanji kendisine gelir gelmez sordu ''Ne?''
Minho utangaçlıkla yanıtladı ''Sürpriz olacaktı ama işte...'' Dong Seok oğlunu kurtarmak amacıyla sohbete dahil oldu ''Çok iyi düşünmüşsün. Ancak benim sana bir teklifim olacaktı.''
Minho ve Hanji aynı anda Dong Seok'a doğru döndüler. Dong Seok üstündeki meraklı bakışlara bir açıklama borçlu olduğunu düşünerek yeniden konuştu.
''Kendi küçük güvenlik ve teknoloji şirketimi kurmak istiyorum. Elbette ki senin de orada yer almanı istiyorum.''
Minho bu teklifi düşünmeye dahi gerek duymadan onayladı ''Olur.'' ayağına gelen işi tepmek gibi bir aptallık yapamazdı. Dong Seok duydukları karşısında memnuniyetini gizleyemedi.
''Amcan ve ben yönetimde olacağız. Henüz senin dışında çalışanımız yok, umarım bu eksiğimizi de en kısa sürede tamamlayabiliriz.''
Hanji başını Minho'nun omzuna yaslayıp konuştu ''Oğlunuz tek başınayken bile koca bir orduya bedel.'' Minho, Hanji'nin sırtını okşayarak ona sessizce teşekkür etti. Dong Seok onun bu sözlerini onayladı.
''Kesinlikle. Bu yüzden zorluk çekeceğimi düşünmüyorum.'' daha sonra gözlerini ikisinin arasında gezdirdi ''Bu işte günlerce ayrı kalmanıza da gerek olmayacak. Minho artık tehlikeli işlerde yer almayacak.''
Bu Hanji'nin en çok istediği şeylerden biriydi ve nihayet gerçekleşiyordu. Yemek boyunca yeni şirket ve Hanji'nin askerlik sonrası gireceği iş hakkında konuşuldu.
Etrafı toplayıp salona geçtiklerinde Dong Seok yanında getirdiği paketlerden birine uzanarak içinden büyük bir kutu çıkardı ''Burada sizin çocukluğunuza ait fotoğraflar ve videolar var.''
Kutunun kapağını açarken devam etti ''Hepsini toplayabilmek zamanımı aldı ama kesinlikle buna değdi.'' Hanji ve Minho şaşkınlıklarına yenik düştüler.
Şaşkınlıklarını üstlerinden attıktan sonra da büyük bir heyecanla kutunun içindekileri kurcalamaya başladılar. Dong Seok ise onları büyülenmiş bir şekilde izliyordu.
Şu anda karşısında iki küçük çocuk vardı ve birbirlerine ait olan fotoğraflar hakkında gülerek konuşuyorlardı.
Şu anda karşısında duran bu eşsiz manzarayı görebilmek için yıllarını harcamıştı.
Fotoğraf faslının ardından Dong Seok oğulları için aldığı hediyeleri onlara verdi. Düğün hakkında konuşuldu ve planlamalar yapıldı.
Tecrübeli bir yetişkin eşliğinde, ciddi bir konu hakkında planlama yapmak güven vericiydi.
Sonrasında Hanji küçüklüğünden bu yana olan tüm duygularını Dong Seok'a aktardı. Dong Seok ise onlara şu ana kadar yaşamış olduğu her şeyi birer birer anlattı.
Bunu yaparken onları sevmeyi de ihmal etmedi.
Saat üç sularına kadar kim nerede yatacak kavgası yapıldı ve kazanan elbette ki evin en büyüğü olan Dong Seok oldu.
Hanji ve Minho tatlı bir azarlanmanın ardından tıpış tıpış odalarına dönüp yataklarına girdiler.
Hanji, Minho'nun ellerini kavrayarak konuştu ''Minho, bugün Eve ile konuştum ve oranın gerçekten de soğuk olduğunu öğrendim.'' cümlesini bitirdiğinde dudaklarını Minho'nun ellerine bastırdı.
Minho parmaklarını Hanji'in elinin üstünde gezdirirken yanıtladı ''Oradaki son günlerim, endişelenmene gerek yok.'' Hanji tepkisizce konuştu ''Bunu demeyecektim ki.''
Minho meraklandı ''Üzgünüm, yanlış anladım.'' Hanji başını sorun yok anlamında salladığında Minho sordu ''Ne diyecektin peki?''
''Gün boyunca ellerin buz gibi, götün karpuz gibi. Yenir.''
Hanji'nin tepkisizce söylediği bu cümle Minho'nun gülmesini sağladı. Ellerini Hanji'nin ellerinin arasından çekip onun gıdık aldığı noktalara saldırdı ''Demek öyle ha? Ye o zaman.''
Hanji yüksek sesli kahkaha atmamak için kendini sıkarken bir taraftan da Minho'nun ellerinden kurtulmak için debeleniyordu.
Minho'nun gıdık almaması büyük bir şanssızlıktı, neyse ki Hanji onun zayıf noktasını çok iyi biliyordu.
Kendisi.
Ellerini havaya kaldırıp nefes alamadığına dair birkaç işaret yaptıktan sonra serbest bırakıldı. Minho endişeyle sordu ''İyi misin?'' Hanji soluklandıktan sonra yanıtladı ''Çok iyiyim.''
Minho rahatlayıp kendisini yatağa bırakırken kolunu Hanji'ye sardı ''Aklımı aldın.'' Hanji sinsice sırıttı.
''Hani aklını alalı çok olmuştum?'' Minho bu soruya anında yanıt verdi ''Gördün mü? Beni aşkınla delirttiğin için beynim düzgün çalışmıyor.''
Hanji itraf etmeliydi ki bu ustaca bir kaçış yöntemiydi. Ancak Minho'nun öylece kaçmasına izin vermeyecekti.
''Beni aldattığını unutmadım Mi- nho bey. Bu yüzden adımlarınızı atarken dikkatli olmalısınız.'' Minho gözlerini devirdi.
''Yine mi bu konu?'' dışarıdan bakıldığında bundan bıkmış gibi görünse de aslında hoşuna gidiyordu. Hanji ile atışmak eğlenceliydi.
''Öyle rüya gerçeğinin arkasına sığınıp milletle takılamazsın tamam mı? Artık evli ve dört çocuk babasısın. Üstelik artık böylesi görevlere gitmek falan da yok.''
İşaret ve orta parmağını açarak onları önce kendi gözlerine ardından da Minho'nun gözlerine yönlendirdi ''Gözüm üstünde.''
Hemen ardından da işaret parmağını Minho'nun kaşlarının arasına bastırdı ''Ben Hanji Teksoy, sokarım. Gözüne gözüne!''
Minho sevgilisinin garip programlar izlediği gerçeğiyle mi uğraşsa yoksa onun rüyasına giren bu durum hakkında mı konuşsa bilemedi. Bir süre sonra ise her ikisini de yapmaya karar verdi.
''Tüm servetimi şu programların yayından kaldırılması için harcayabilirim.'' Hanji kaşlarını kaldırdı ''Sen hacker değil misin? Bence hiçbir ücret ödemeden de onları kaldırabilirsin. Yoksa gücün buna yetmez mi?''
Minho onun parmağını kavradı ''Gücüm yeter ama...'' Hanji'nin parmağını kendisinin dudaklarına getirdi ''Kendim uğraşırsam eğer senden mahrum kalırım. Bu yüzden parasını verip yaptırmak çok daha kârlı bir iş.''
Hanji bu romantik düşünce karşısında eridi. Minho'nun dudağını okşadıktan sonra elini onun saçlarına çıkardı.
''Babana benziyorsun. Tıpkı onun gibi iyi kalpli ve düşüncelisin.'' Minho gülümsedi ''Bana diyene bak. Sanki benden çok farkın var.''
Hanji onun omzuna hafifçe vurdu ''Hemen de bozuyorsun be! Oynamıyorum ben, git.''
Minho yataktan kalkar gibi yaptığında Hanji onu tutup hızla üstüne çıktı ''Hop emmioğlu nereye?'' Minho başıyla dışarıyı işaret etti ''Git dedin, gidiyordum.'' Hanji kaşlarını çattı.
''Rüyamda da aynısını yapıp kadınlara gidiyordun.'' Minho ciddi bir yüz ifadesine bürünüp ellerini Hanji'nin beline yerleştirdi ''Bu konuyu konuşmak ister misin?''
Hanji başını salladı ''Doğrusu senin görevlerde yapmak zorunda kaldığın şeyleri öğrendikten sonra bu gerçeği elimden gelebildiğince bastırabilmeyi denedim, başardım da.''
Minho dinlediğini belirten tepkiler sunarken Hanji sözlerine devam etti.
''Bu durumu sindirebilmek için bazen seni bir başkasıyla hayal ettiğim çokça zaman oldu. Zordu be yanlıştı ama kendimi buna alıştırmam gerekiyordu.''
Ellerini Minho'nun yanaklarına koyup okşadı.
''Rüya olsa dahi seni bir başkasıyla birlikte görmek ciddi anlamda kötü hissetmeme sebep oldu. Bu, seni o halde hayal ettiğimde yaşadığım histen çok farklı ve acı vericiydi...''
Minho sevgilisine sıkıca sarıldı ''Böyle hissettiğin için özür dilerim.'' Hanji de kollarını Minho'nun bedenine sardı ''Dileme, yalnızca içimdekileri paylaştım.''
Minho'nun yanağına bir öpücük bıraktı ''Yemin ederim, gerçekte böyle şeyler yapabileceğini bir kere dahi aklımın ucuna getirmedim.''
Minho onun sırtını hafifçe sıvazladı ''Yine de geçmişte bunun endişesini yaşadın, istemsizce bu bilince sahip oldun.''
Hanji başını salladığında Minho devam etti ''Bazen bilincimiz bizi yanlış yönlendirir ve bu genelde hayatımızın sorunsuz giden dönemlerinde olur.''
Hanji sevgilisinin sözlerini can kulağıyla dinliyor, endişesinin olası sebebini anlamaya çalışıyordu.
''Bazen bu kadar mutluluk bana endişe veriyor. Sanki her an bir şey olacakmış ve her şey elimden kayıp gidecekmiş gibi hissediyorum. Çünkü bunu daha önce deneyimledim.''
Kendi tecrübelerini anlatarak kendisini Hanji'ye yakın kıldı ''Sanırım kaosa alışan psikolojimiz bu mutluluğu garipsememek için rüyalarımıza kaos ekliyor.'' Hanji bu sözlere katıldı ''Sanırım öyle.''
"Ayrıca ilişkimiz için önemli bir adım atmak üzereyiz. Bu dönemde stresli ve endişeli olmak gayet normal. Bu bile kötü rüyaların bir etkeni olabilir."
Hanji dudaklarını Minho'nun dudaklarına yaslayıp geri çekti ''Bu içimi rahatlattı sevgilim, teşekkür ederim.''
Ardından Minho'nun yorgun yüzünü nazikçe okşadı ''Hadi uyuyalım artık.'' uykusu yoktu ancak Minho'nun uyumaya ihtiyacı olduğu belliydi.
Onun kucağından inip kendi tarafına geçti. Minho da onun hemen arkasından yatağa uzandı ve kendisini Hanji'nin kollarının arasına yerleştirdi.
Dong Seok, çocuklarının sesinin kesildiğini duyduğunda beklemeye başladı.
Minho'nun uyku hazırlığı sırasında sergilediği birkaç garip davranış vardı.
Dong Seok o davranışları yorumlayarak küçük bir tahminde bulundu.
Zaman aktı, bir süre sonra yattığı yerden kalktı. Koridora çıktığında oğullarının yatak odasının aralık olan kapısına baktı.
Tahmininde yanılmamış olmak içini ferahlattı.
Bu Minho'nun onlar için bilinçli olarak bıraktığı aralıktı.
İkisinin de eksiklik çektiği şeyleri tamamlayabilmelerini istiyordu.
Dong Seok sessizce kendisi için aralık bırakılmış olan kapıya yaklaştı. Derin bir nefes aldıktan sonra da kapıyı iyice aralayıp içeriye girdi.
Mışıl mışıl uyuyan oğullarına birkaç saniye boyunca bakıp gülümsedi. Onların bu halini zihnine kazıdı.
Ardından yatağa yaklaştı ve çocuklarının açılmış üstlerini özenlice örttü.
İkisinin de saçlarını hafifçe okşayıp tüy misali bir öpücük bıraktıktan sonra da odadan ayrıldı.
Hanji'nin üstü ilk kez kez babası tarafından örtüldü.
Hayatında ilk defa bir ebeveyni tarafından başı okşanıp ondan bir öpücük alarak tatlı uykusuna devam etti.
Ma Dong Seok ise yaklaşık otuz yıldır hasretini çektiği bu davranışı bir kez daha yapabilmiş oldu.
-ฅ/ᐠ. ̫ .ᐟ\ฅ -
Hanji'nin giderek daha da güçlü ve mutlu bir hale gelmesi beni paramparça ediyor... Bebeğim ellerimde büyüdü!
Bir sonraki bölüm spoilerları;
• Dirty talk, random kalk! (fan servis bölüm)
• Yan çiftlerin hayatına giriş (timeskip)