Medya: Warriors Demon Slayer AMV edit. Hikayeyle zerre bağlantısı yok videoyu sevdiğim için koydum
Hayırlı uğurlu müq harika iyi okumalar...
Michiko Suzumi
"Mui? Yui? Neredesiniz?" H&M mağazaları neden hep bu kadar büyük oluyordu ki? Bugün ikizler ile birbirimizi üçüncü kaybedişimizdi ve her seferinde çalışanlar olmadan birbirimizi bulamıyorduk. Bu insanlar nasıl bu kadar geniş mağazada yolunu buluyordu ki?
"Sweatshirt reyonundayım!"
"Hanginiz? İkinizin de sesi aynı."
"Yuichiro ben." dedi Yui askılıktaki kadın kıyafetlerinin arasından çıkarken. Oraya neden girdiğini sormak bile istemiyordum ama yüz ifademden anlamış olacak ki kendisi söyledi. "Buradan yol daha kısa sürüyor."
"Neyse, Mui nerede?"
"Bilmiyorum ki. O salak en son doğmamış çocuğa kıyafet bakmaya gidiyordu." Normalde sevgilimi savunmam gerektiğini biliyorum ama daha ultrason görüntüsünü bile alamadığımız çocuk için gidip de kıyafet bakmanın ne kadar saçma olduğunu da kabul etmek zorundaydım, bu yüzden bir yorumda bulunmadım. Telefonumu çıkardığımda tam onu arayacaktım ki Mitsuri gruba mesaj attı.
dEMOn SLAYer
Mitsuri
Obanai'nin kolu kırıldı yardım lazım
Michiko
Yemek katındaydınız zaten nasıl başardınız çocuğun kolunu kırmayı?
Rengoku
Üstüne Giyu düştü
Giyu
Ben atlarken orada kimse yoktu bir kere
Yuichiro
Başarılarının devamını dilerim kardeşim (Bu bölümü pc'den yazdım o yüzden fazla boşluk kaldı düzeltemiyorum kb)
Bu arada Muichiro'yu kaybettik
Arıyoruz arıyoruz bulamıyoruz nerede bu çocuk
Yorumlara yazarsanız seviniriz*
Muichiro
Buradayım
Michiko
Yer olarak neredesin
Muichiro
Ben üst katta takıcıya girmiştim geçen trip atıyordun gönlünü alayım diye
Soyguncular geldi amk
Shinobu
Salak mısın sen bize yazacağına polisi arasana
Muichiro
Polise gerek yok sadece siz habersiz kalmayın isted
Sanemi
Lan çocuk mesajı bitiremedi
Nezuko
Zenitsu'nun da asansör korkusu varmış bayıldı kucağımda şuan
Aoi'yi ve İnosuke'yi aradım yardıma gelsinler yakınlar diye ikisi de açmadı.
Tanjiro
Mesajları gördük hemen çıktık filmden
Bir kere olsun olaysız bir gün geçirelim ya
Kanao
Of kim bilir onların başına neler gelmiştir?
Yazar-chan'ınızdan
İnosuke hemen kasada ödemesini yapıp kucağındaki dev domuz oyuncağıyla abur cubur reyonuna koştu. Marketteki insanlar ona dik dik bakarken İnosuke de ona gülenlere yandan öldürücü bakışlarını fırlatıyordu. Kırk yılda bir romantik olası gelmişti, onda da başkalarının anı bozmasına izin vermeyecekti.
Önünü fazla göremeden koşturduğu için birine çarpıp yeri boylaması kaçınılmaz olmuştu. Çarptığı kız, Aoi, az kalsın beton zemini öpecekken İnosuke onu yanına çekmişti ve peluşun üzerine düşmüşlerdi.
"Ne oluyor be?"
"Sürpriz!"
Aoi başta ona kızmak istese de kızamamıştı çünkü komik bir sürpriz olmuştu ve sürprizi yapan da İnosuke'ydi. Genç çocuğun boynuna sarıldığında İnosuke onun kızmadığına sevinmişti "Yaaa. Çok teşekkürler."
Yerden kalktıklarında Aoi, ani gelen kaşıntıyla kaşlarını çattı. Kolları ve şorttan açıkta kalan bacakları kızarmaya başladığında ise kendisine ne olduğunu anladı.
"İnosuke?"
"Hı?"
"Benim kadife kumaşa alerjim var." dedi, o sırada derisi kabarmaya başlamıştı bile. İnosuke, ne yapacağını bilememişti ama onu hastaneye götürmesi gerektiğini biliyordu. Kumaş alerjisi hafife alınacak bir şey değildi. Oyuncağı bir tarafa fırlatıp kızı kucağına aldı ve hemen marketten çıktılar.
***
"Kimse kıpırdamasın! Bu bir soygundur!"
Muichiro, ellerini havaya kaldırırken soyguncuların ne kadar aptal olduğunu düşünmeden edemedi. Resmen hiçbir altın-gümüş ürünü satmayan bir bijuteriye girmişlerdi soygun yapmak için. İnsan gider banka, kuyumcu falan soyardı. Sadece bir tanesinin elinde silah olmasını bile saymayabilirdi ama bu salakların yüzünde maske niyetine ten çorap vardı.
Silahlı olan adam biraz önce telefonları toplamıştı ve şimdi de özellikle Muichiro'nun olduğu tarafta dikilip millete silah doğrultuyordu. Muichiro zaten en köşede durduğu için yanında tahmini yirmili yaşlarda olan bir çift dışında kimse yoktu. Sırtını duvara dayamış oturuyordu. Sonra düşündü, zaten bu soyguncular muhtemelen kaçış planı bile yapmamıştı. Şimdi önündeki silahlı adamın üstüne atılsa büyük ihtimalle bayıltması zor olmazdı. Gördüğü kadarıyla silahın emniyeti açık değildi yani şuan ateş edemezdi, boğuşma esnasında da emniyeti açamazdı. Fazla düşünmeden oturdu yerden kalktığında adam silahı ona doğrulttu.
"Hey seni lanet olası. O beyaz kıçını yere oturt hemen." Adamın Amerikan dublaj gibi konuşması garip gelmişti ama üstünde durmadı. Hemen üzerine atılıp koluyla boynundan tuttu ve yere yapıştırdı. Kalabalıktan çığlıklar yükseldi. Adam yerde çırpınırken silahı elinden aldı ve tekrar ayağa kalktı. Silahın emniyetini açmaya çalışıyordu ancak sıkışmıştı, yine de bozuntuya vermedi.
İkinci soyguncu konuştu. "Ne yapıyorsun küçük kız? O silahı yere bırak hemen."
"Ben kız değilim!" diye kendini savundu ister istemez. Saçı uzun ve yüzü pürüzsüz diye kız olmak zorunda mıydı? Soyguncu, ellerini yukarı bile kaldırmamıştı. Muichiro'nun ciddi yüz ifadesini görünce güldü. "Madem ateş etmeye meyillisin, sık bakalım tavana. Merak etme üst kattakilere bir şey olmaz."
Muichiro, ona meydan okuyan soyguncuya inat emniyetin açık olmadığını unutup silahı havaya kaldırdı ve ateş etti. Silah sesi duyacağını düşünerek gözlerini kapatmıştı ki yüzüne birkaç damla su geldi. Silahı indirdi, meğerse bu bir su tabancasıydı!
Soyguncular kafalarındaki ten çorapları çıkarıp Muichiro'nun az önce yanında oturduğu çiftin yanına geldiklerinde adamın yüzünde şok ifadesi vardı. "İyi ki doğdun Ryu! Şakayı beğendin mi?"
"Lan siz miydiniz salaklar!?"
"Tabi bizdik oğlum. Art arda iki gün soyguna denk gelebileceğini düşünmedin herhalde."
Böylece bu soygunun bir şaka olduğu ve çalışanların da şakadan haberdar olduğu öğrenilmişti. Muichiro, yere yapıştırdığı adamdan özür dilediğinde adam kahkaha patlattı. "Önemli değil kanka. Cesaretini takdir ettim."
Telefonunu alıp dükkandan çıkarken Muichiro da telefon rehberinden Michiko'nun numarasını bulmuştu.
Nasıl buldunuz bölümü? XDTFCYGVBHUNJIOMKÖLP
Soygun fikri hiç aklımda yoktu bu arada, bu hikayede nedense hep aklımda olmayan şeyleri yazıp duruyorum. Hoşunuza gitmeyen bir durum olursa söyleyin ha
Dün de bugün de bölüm attım ve çok güzel hissediyorum. Gündüz gereksiz bir sinir vardı üzerimde, onu atlattığımdan herhalde. Neyse, gününüz nasıl geçti? Ben okulun üçüncü gününde bu yılın şimdiye kadarki en kötü okul yılı olacağından emin oldum. Tahminimce bu hikayede okuyabileceğiniz en uzun bölüm de buydu
Felicity_38_Fornow Aoi'nin kadife kumaş alerjisini senin kadife sevmeyişinden esinlendim bu arada helal et
Peki Zenitsu'nun asansörde Nezuko'nun kucağına bayılması AWRHTJYDHJ
Obanai zaten knyde Giyu'dan nefret ediyordu, şimdi bir de tepesine Giyu düşüp de kolu kırılınca neler olabileceğini siz düşünün. Buraya da random atacaktım da çok random oldu siz güldüm sayın
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya bir daha alayım
İyi akşamlar...