"Emin misin alf?" Tim yoğun bir geceden sonra uyumamış bruce'un ilgilenmesini istediği bir dava üzerinde çalışıyordu. Ama son bardak kahveyi de içtiğinde yenisini almak üzere mutfağa gitmişti ve kahvenin bittiğini öğreniyordu."aslında dışarı çıkıp alsanız iyi olur efendi Timothy bugün korkarım markete gidemeyeceğim"
Tim davayı yarım bırakmak istemiyordu bu yüzden acaba dışarı çıkacak birinden isteyebilirdi mutfaktan çıkıp birilerine bakındığında etrafta kimse yoktu kendi kendine söylenerek çalışma odasına çıktı bruce şirkete gidecekse ona söylemek iyi bir fikirdi. Şimdiden ölmüş hissediyordu. Kapıyı açmadan önce tıklattı Bruce'un sesini duyduğunda odaya girdi. Bruce muhtemelen şirket ile ilgili belgeleri inceliyordu.
Tim onunda meşgul olamaması için dua etti. Tim duraksadığında, Bruce göz ucuyla Tim'e baktı "Bir sorun mu var Tim, dava hakkında gözden geçirmemiz gereken bişey mi buldun"
Tim, Bruce konuşmasını bitirdikten sonra ona sormaktan vazgeçti belgeler önemli görünüyordu. Çünki bruce sinirli olduğu zaman yaptığı o yüz ifadesindeydi. Evet.. tüm çocukları yani.. nerdeyse hepsi onu yüz ifadeleriyle değerlendiriyordu."hayır, hayır sadece kahve stokum bitmiş. Bende markete gidecektim istediğin birşey varmı?" Bruce iki saniye sonra "lütfen Jason'ın dairesine uğrar mısın onu kontrol et. Sonra beni ararsan iyi olur"
Tim meraklı bir şekilde sordu" o iyimi yani tabi en son aylar önce delirmişti yarası hala duruyor tabi ama-"
"Tim!"
"Tamam bruce afedersin o iyimi?"
"İki gün önce jason kimle bilmiyorum ama biriyle şiddetli bir kavgaya girdiği kesin yine tetiklenmiş"
"Talia ordamıydı, ama haberimiz olurdu."
"Sorun da bu onu tetikleyen şeylerin başında talia geliyor. Ama talia o gün başka bir yerdeydi. Eğer bu kişi talia değilse ve jason'ı öldürmediğine göre bu Jason için tehlike yaratıyor. Oğlumu korumam gerek. O istese de istemese de"
Tim bir an talia hakkında nasıl kesin sonuca vardığını düşündü ama bu anlıktı. "Onu kontrol ederim ağzından laf bile alırım merak etme"
Malikaneden çıkarken ayağıyla birşeye çarptı bu bir hediye kutusuydu. Aklına hemen Joker geldi ama Joker olsaydı malikane ye yollamazdı. Tim kutuyu çevirdiğinde üstünde Littlewing yazdığını gördü. Çok tanıdık bir isimdi ama nerden.. Dick. Dick jason henüz robin iken ona böyle seslendiğini herkes bilirdi. Tabi dick hala aynı şeyi yapıyor ama dick hediyesini böyle vermezdi.
Bu kutuyu Jason'a götürüp bizzat öğrenmeye karar verdi. Jason'ın apartmanına gelince kırık kapıdan girdi ve rutubet kokan apartmanın merdivenlerini çıkmaya başladı. Neden diye düşündü.. ama Jason zor biriydi ve bazen hatta çoğu zaman inatçı olabiliyordu. Kendisini öldürmeye çalıştığını unutmaya bile çalışıyordu.
Jason'ın dairesinin kapısını gördüğünde koşarak eve girdi. O sırada Jason sadece yemek yemeğe çalışıyordu. Elleri hiç hareket etmezken sadece diliyle yalayarak muhtemelen zaten bir kapağı bile olmayan tencereden yiyordu.
Tim rahat bir nefes vererek ve gülerek ona doğru adım attı "Bu sefer kim ile iddaya girdin? ama bu çorbayı ellerinle yemelisin Littlewing"
Jason onun geldiğini farketmemişti. Ve gerçekten şaşırmıştı, onu böyle görmemesi gerekiyordu. Bruce iyileştiğini düşünsün diye devriye ye bile gitmiş ama dövülmüştü.
"İddaya girmedim salak. Sadece acaba dilim ne kadar güçlü diye test ediyorum.. boşver sen anlamazsın. Hemen sağında kalan yerdeki kapıya bakış atıp" haber verebilirdin" dediğinde Tim göz devirdi.
"Bazıları telefonuna baksa inan benim de işim daha kolay olur" Jason birşeyler mırıldandı. Sonra Tim'e baktı "şu yemeği ısıtıp kaseye koyar mısın." Tim ses tonundan şüphelenmişti ama yinede dediklerini yapmıştı. Jason tabak önüne koyulduğunda uzun bir süre tabak ile bakıştı
Kardeşi en sonunda sıkılmıştı "Jay noluyor anlatsana Bruce seni kontol etmemi söyledi ama gördüğüm manzara.. bak Bruce bana iki gün önce olanları anlattı o zamadır böylemisin?" Jason artık sıkılmıştı "Buraya ne demeye geldin sümüklü!" Bağırmasıyla Tim ister istemez irkildi ve geri çekildi. Bu tepkiyi sadece Jason'a gösterirdi. O günden sonra hep bu olmuştu.
Jason bu sefer yüzünü yere indirmiş ve sessizce konuşmuştu "bak ne için geldin bilmiyorum ama bana iyi olup olmadığımı sorma robin ben hiçbir zaman iyi olmadım" aklına o anlar gelmişti ama artık yoktu kim siklerdiki "yemeğini yemene yardım edeyim mi"
Jason kafasını kaldırıp oğlana baktı. Jason açtı.. şuan gerçekten drake veya Bruce'u düşünemezdi "eğer istiyorsan sümüklü ama sadece bu seferlik"
Tim gülerek eline kaşığı alarak Jason'a yemeğini yedirmeye başladı, arada bazen su içiriyor ve Jason'ın ,açlıktan nerdeyse süpürdüğü çorbadan kirlenmiş, ağzını temizliyordu. Kesinlikle bu anı birine anlatmayacaktı. Bu hem kendi can güvenliği hemde aralarındaki yarım saatlik samimiyet içindi. Belki Dick'e anlatırdı.
"Bana buraya aslında neden geldiğini söylemedin."
Tim arkasında bakarak sehpada duran kutuyu gösterdi. Jason ayağa kalkarak kutuya yaklaştı ve eskimiş koltuğa oturdu. Tim de onu takip etti. Tim kutuyu kavrayıp ters çevirdi. Jason da kırmızı harfler ile yazılmış Littlewing yazısına baktı. Kaşlarını çatarak kardeşine baktı "Bunu dick'in yollamadığını mı düşünüyorsun özellikle hediye kutusunda. Özellikle joker tarzında"
"Ah tanrım yeter şu deliyi konuşmayı bırak!"
"Vay vay bim timbo sinirlenebiliyormuş"
"İkimizinde hayatını kaydırmış bir piçin sana hediye yolladığına inanmıyorum"
"İçini açsana?"
Tim ona hayalet görmüş gibi bakarak "Ciddimisin?" Diye sordu. Jason rahat bir tavırla omuz silkti
Tim bu sefer kutunun kapağını açınca ikiside kutuya bakmaya çalıştığı için kafaları çarpıştı. Jason hızlı bir küfür savururken, Tim kafasını tuttu. Daha sonra jason Tim'e baktı. komutu anlayan oğlan kutunun içinden bir parfüm kutusu çıkardı.
İki oğlan birbirine bir bakış attığında Tim parfümün zehir olup olmadığını düşündü. "Bunu Bruce'a götürelim o bunun ne olduğunu çözebilir"
"Of timbo bazen çok sıkıcısın. Eski usul yapmalısın. Getir şunu burnuma"
Tim önce tereddüt etsene. Jason'ın ısrarlı bakışları sonrası eline bir-iki kere sıkarak bileğini Jason'a tuttu.
Jason aldığı koku ile kas katı kesilmişti. Hassiktir. Şuan gerçektende hassiktirlik bir durum vardı. "Damian nerde?"
"Evde ders.."
"Malikaneye gidiyoruz"
"Ne-? Neden?" Jason, Tim'in hediyeyi yanına alarak peşinden geldiğinden emin oldu. Ve malikaneye giderken Tim ona manasız bakışlar atsa da tek kelime etmedi.
"Hoşgeldiniz efendi Jason, Efendi Bruce'a haber vermemi istermisiniz?"
Jason ona kısa süreli bakıp merdivenlere yöneldi "seni de görmek güzel alf"
Jason kapıya kadar gelip tam kapıyı açacağı sırada acı gerçek yüzüne çarptı. Ve kısa bir küfür etti "orda sırıtmayı bırakta yanıma gel" Tim gülüşünü bastırarak "tabi tabi Red hodd" diyerek. Damian'ın odasının kapısını tıklattı. Jason göz devirse de, kapı birkaç saniye sonra kapı açıldı.
"Drake , Todd?"
"Konuşmamız gerek" diyerek koca gövdesiyle çocuğu içeri soktu."Bana ne zaman ulaşacaktın merak ediyordum Todd" Damian Ciddi bir ifadeyle konuşunca çocuk devam etti "Sadece tek kabul etmek istemeyenin sen olduğunu mu sanıyorsun. Aynı şeyleri yaşıyoruz. İkimizde kaybettik."
Tim bir oğlana birde çocuğa bakıyordu. Ama anlamadığı için karışmamayı tercih ediyordu. "Eğer hemen birşey yapmazsan ben yapacağım ve babam bundan hiç memnun olmayacak"
"Hayır küçük şeytan. Bruce asla bu konuya dahil edilmeyecek. O hiçbirşey bilmemeli. Hatta öncede bilmiyordu. İkimizde ona anlatmak isteseydik anlatırdık. Talia bile ona anlatmadı. Bu mesele onunla alakalı olmamalı" Çocuk uzun bir iç çekti.
"Siz ikiniz neyden bahsediyorsunuz?"
Tim konuştuğunda ikiside ona baktı. "Bu uzun bir hikaye timbo sana yolda anlatırım"
"Hayır Todd bu halde olmaz." Jason biraz düşündü. Aslında çok zor olmazdı. Ama Jason, çocuğun korktuğunu biliyordu. O da korkuyordu. Kendine ait olan sorunlardan kaçmaktan yorulmuştu. Ama bu sefer olmazdı. Yardım almadan da halledebilirdi ama bu Kollarından önceydi. Belki birazcık yardımın zararı olmazdı. Elbette bruce olmazdı. Bu konuda haklı çıkacak kişi değildi. Bu kavgada kaybetmeye mahkumdu. "Tamam sadece bir kişiye daha söylerim ama bruce olmaz."
Tim ne döndüğünü kesinlikle anlamamıştı. Ama konu büyük ihtimal ya Jason'dı , ya Damian yada şu uyuşuk kollar ile bir alakası vardı."o zaman Richard ile konuşalım"
Damian ve Jason, Aynı anda "kesinlikle!" Dediğinde ortamda hafif bir gerginlik oluşmuştu. Herkes birbirine bakarken. Damian konuştu "hadi Grayson'ın yanına gidelim"
Bu iyi bir fikir miydi emin değildi Jason. Ama denemeye değerdi. Ama galiba Titans kulesine doğru gitmek için Bruce'a köpek gibi yalvarmaları gerekebilir di. Tim o sırada hala Dava detaylarını düşünüyordu. Ama merdivenden düşen Jason, galiba kalkamıyordu.
_____________________
Alın la bölüm Tim ve Jason kardeş dışında birşey olmamalı bence lütfen yapmayın ya
Eğer bitirirsem yarın atarım bölüm ya