"ya ben bir şey yapmadım diyorum size! adam arkadan arabama çarptı nasıl ben suçlu oluyorum ya?"
polislere kendimi savunmaya çalışsam da karşımdaki adam ZENGİN BİR İŞ ADAMIYDI. Hoseok ve Yoongi durumun farkındaydı ve bütün çabamın boşa olduğunu biliyorlardı.
"beyefendi, Bay Jeon yanlışlıkla olduğunu söylemesine rağmen siz bilerek arabasına çarpmışsınız. üstelik sizin verdiğiniz zarar onun verdiği zarardan daha fazla. Bay Jeon sizden şikayetçi olmasa ve ceza almasanız bile verdiğiniz zararı karşılamanız gerekiyor."
ceza alsaydım büyük ihtimalle para cezası alacaktım. bunun yanında bir de hem kendi arabamın hem de adamın arabasının zararını karşılamam gerekecekti. hepsini birden yapamazdım, sonuçta ben normal düzeyde bir bütçeye sahiptim.
yani ceza almamak için, gururumu birazcık ezebilirdim.
yolda adının Jeon Jungkook olduğu öğrendiğim zengin iş adamı, ondan özür dilersem şikayetini geri çekeceğini söylemişti. bunu yapmak zorundaydım.
hadi Kim Taehyung. sen sırf altına işememek için kadın tuvaletine girmiş adamsın. alt tarafı bir özür, ne olabilir ki?
"artık özür dileyecek misin Kim?"
Jungkook, karşımdaki sandalyede oturmuş, kollarını birbirine bağlamış ve bacaklarını açmış bana bakıyordu.
"özür dilerim."
gözlerim yerdeyken söylediğim iki kelimeyle Jungkook'un dudağı yana kıvrılmıştı.
"duyamadım?"
ne? ne yani, oyun mu oynayacaktık????
"sağır mısın?"
tek kaşını havaya kaldırıp 2 saniye bana baktı.
"şikayetimi geri çekmiyorum polis bey."
hay senin yapacağın gururu sikeyim Taehyung.
"özür dilerim Bay Jeon."
"tekrar söyle."
ebesinin nikâhı.
dalgamigeciyorsuncanim?
"ÖZÜR DİLERİM BAY JEON!"
bu sefer yüksek tonda söylemiştim.
"Bay Jeon? şikayetinizi geri çekecek misiniz efendim?"
şerefsiz afetti resmen. adam inanılmaz yakışıklıydı ama iğrenç bir karaktere sahipti.
şerefsiz afet.
(acaba estetiksiz güzel yüzler de doğal afet sayılır mı)
saatler süren karakol serüveni ardından ben, namjoon, hoseok ve yoongi karakoldan çıktık. Jungkook şikayetini geri çekmişti. tekrar ifadelerimiz alındı, evraklar imzalandı, en az 6 saattir karakoldaydık.
"hey! dursana sen!"
arkamdan gelen sesle bir sabır çektim ve duymamış gibi yaptım.
"sana diyorum, Kim Taehyung!"
ah tanrım! şimdi çıldıracağım.
yüzüme yapmacık bir gülümseme ve sakin bir ifade kondurup arkamı döndüm.
"efendim Bay Jeon?"
"duymuyor musun? sana sesleniyorum."
hayır duyuyorum. sadece evime gidip bu günü unutmak ve sizi bir daha görmemek istiyorum.
"kusura bakmayın lütfen, duymamışım."
elini arka cebine atıp telefonunu çıkardı ve bana uzattı.
"ne bu?"
"telefon."
Hoseok'un attığı kahkaha ve aldığım cevap iyice sinirimi bozuyordu.
"aa öyle mi, anlayamadım bunun bir telefon olduğunu."
yüzündeki garip ifade neredeyse beni bile güldürecekti. ama neyseki ciddiyetimi korudum.
"ne için bana uzattığınızı soruyorum."
"numaranı gir diye."
"o niye?"
"verdiğin zararın faturasını sana başka türlü nasıl ulaştırabilirim?"
şimdi suratına karşı bir küfür edeceğim var ya.
"siz de benim arabama zarar verdiniz?"
"faturayı yollarsın o zaman."
ooff
"hiç bulaşmasak herkes kendi zararını ödese olmuyor mu?"
"olmuyor."
daha fazla diretmeden numaramı girdim ve telefonu ona geri verip Yoongi'nin arabasına bindim.
önce beni eve bıraktılar. onlar zaten aynı sokakta kalıyorlardı.
burası bizim mahalle
Yoongi:
ee şimdi ne olacak?
Hoseok:
ney ne olacak?
Yoongi:
bu arabanın zararını diyorum
nereden baksan Tae'nin 3 aylık maaşı kadar
Namjoon:
cidden abi
nasıl ödeyeceğiz
Taehyung:
ödeyeceğiz değil hyung
ödeyeceğim
Yoongi:
olur mu oğlum öyle şey
sen hepimizin derdine koşuyorsun
bir kere de biz sana yardım edelim
Namjoon:
++++
Taehyung:
cidden olmaz hyung
ben bir şekilde hallederim parayı
hem zaten baksana adam bela oldu resmen
size de sıçramasın
Hoseok:
bişey olmazzz
hep birlikte hallederiz
///
Jeon ve Haremi
Jimin:
şimdi sen ciddi ciddi numarasını aldın yani
Jungkook:
evet
Seokjin:
ee
şimdi ne yapacaksın
Jungkook:
dedem son zamanlarda birini bulup şirketi tekrar gündeme getirmemi söylüyordu
bende ayak üstü küçük bir plan yaptım
Jimin:
ne planı
Jungkook:
Taehyung'un bu parayı bulması imkansız bile değil
aylarca çalışsa ödeyemez
bende para vermeden borcunu kapatabileceği bir yol sunacağım
Seokjin:
oğlum söylesene şunu açık açık
şifreli konuşuyorsun
Jungkook:
onunla bir anlaşma imzalayıp 4 ay boyunca benimle ilişkisi varmış gibi yapmasını sağlayacağım
bu sayede hem şirket yeniden gündeme gelecek
hem de Taehyung ödeyeceği paradan kurtulmuş olacak
bu anlaşmayı da biz ve o dışında kimse asla öğrenmeyecek
Jimin:
oha
sen ne ara düşündün bunu
Jungkook:
bende anlamadım ki bir anda aklıma geldi
bende çok şaşırdım
Seokjin:
peki Taehyung bu teklifi kabul edecek mi?
Jimin:
aynen
onu nasıl ikna edeceksin
Jungkook:
başka şansı kalmayacak
sonuçta borcunu bir şekilde ödemesi lazım:)
☆
nerelere geldiiikkkk
bölüm içime sinmedi ama nasıl olmuş?
klasik yaz dizisi gibi olmadı mı ya ŞWNFŞWMGŞWMGŞ
bir sonraki bölümdee görüşürüüüz
iyi okumalar.