Selamün aleyküm 👋
Okulun ilk günü hediyesi diye atıyorum bir daha olmaz :))
Sınır.
210 oy 250 yorum.
🍄🍁
M
ardin tabelasını görünce yattığım yerden kalkmıştım. Neredeyse iki saattir uyuyordum biraz önce annem uyandırmıştı ' kalk artık ' diye. Arabaya binince uykum geliyordu napabilirim yani.
Agâh'tan evin konumunu istemiştim şimdide konumu açıp yol tarifine baktım. Şimdi bir kadın ' sağa dönün, 5 metre sonra sağa dönün ' diyecekti. Bu kadının konuşmasını çok seviyordum, komik oluyordu.
Kadının tarifleri ile biraz ilerledikten sonra çarşının içinden geçtik. Ve bu çarşının içinden 2.ci geçişimizdi.
" Baba bence karıştırdık. Sanki biz burdan bir kere daha geçmiştik" babam arabayı kenara bir yere çekerken bende konuma tekrar baktım. 13 dakika uzaklıkta diyordu ama bir türlü gidememiştik.
" Agâh'ı arayayım mı? Gelsin de yolu göstersin en azından" babam beni onaylarken arabadan inmişti bende o sırada kapıyı açtım ve Agâh'ı aradım. Burası gerçekten baya sıcaktı.
" Efendim yavrum"
" Agâh biz geldik ama yolu karıştırdık galiba. Konum tam göstermiyor"
" Tamam. Nerdesiniz siz? Geleyim ben oraya."
" Çarşının içindeyiz, bakayım. Şey var burda kuyumcu falan var. Çay bahçesi var"
" İsmi ne peki çay bahçesinin?" İsmini görmek için arabadan inmiştim.
" Bahar çay bahçesi"
( Çok güzel isim koyarım kqnxjwnxi)
" Tamam yavrum geliyorum ben " telefonu kapatıp etrafıma bakmaya başladım. Babam ileride bir adam ile konuşuyordu. Annemde arabanın kapısını açmış telefonu ile birşeyler yapıyordu.
Telefonun kamerasını açıp yemenime baktım. Gayet düzgündü. Biraz bekledikten sonra Agâh'ın arabası yanımızda durmuştu.
Agâh arabadan indikten sonra bana göz kırpıp önce annemin yanına gitmişti.
" Hoşgeldin Gülhan anne" annemin elini öpüp biraz ileride adam ile konuşan babamın yanına gitmişti. Adam Agâh'ı görünce ilk bir şaşırmış sonra gülerek Agâh'ın elini sıkmıştı. Agâh babamında elini öptükten sonra babam ile beraber bu tarafa gelmişlerdi.
" Ben önden gideyim siz de beni takip edersiniz" babam Agâh'ı onaylarken biz tekrar arabaya binmiştik. Agâh dediği gibi önden giderken bizde arkadan onu takip etmiştik. Aslında konum doğru göstermiş ama karıştırmış çünkü biz bu konağın önünden geçmiştik. Agâh arabasını park ederken bizde arkasına park etmiştik. Arabadan inerken son kez şalımı kontrol etmiştim.
Şuan Agâh'a hak veriyordum, her ne kadar Fadime anneler ile tanışmış olsam bile bizim evde tanışmıştım şimdi onların evindeydik ve bu daha farklı bir histi.
Annemler de arabadan inince kapının yanına ilerledik. Kocaman bir konak kapısıydı, galiba gerçekten Agâh'lar aşiretti.
Agâh önden kapıyı açıp kenara çekilirken
" Tekrardan hoşgeldiniz" demişti. Önden babam girerken arkadan da annem ile ben girmiştim. Fadime anneler de hemen ileride bizi bekliyorlardı. İlk bir selamlaşmadan sonra bahçedeki çardağa oturmuştuk.
" Yolculuğunuz nasıl geçti, inşallah çok yorulmamışsınızdır" Fadime annenin ilgili sesi ile beraber annem gülümseyerek.
" Gayet güzeldi yavaş yavaş geldik. " Annemler kendi aralarında konuşmaya başlarken bende Berfin ve Buket abla ile konuşuyordum.
" Agâh bugün işe de gitmedi Asel gelecek diye" Buket abla muzip sesi ile konuşmuştu. Berfin
" Oo Asel yengem gelirde abim işe gider mi. Cık cık cık çok ayıp" Berfin de gülerken ben yandan Agâh'a bakmıştım. Babamlar ile konuşuyordu arada benden tarafa bakıyordu. Göz göze gelince göz kırpıp geri babamlara döndü.
" Kızım bir kahve yapında içelim" Fadime anne Berfin'e bakarak konuşurken Buket abla ve Berfin ayağa kalkmıştı, onlar ayağa kalkınca bende kalkıp peşlerinden gittim.
" Gel eltim gel sana biraz buraları göstereyim. Nede olsa çok uzun sürmez düğün yapmanız. Agâh çokta beklemez düğün yapmak için" Buket abla yüzüme imalı imalı bakarken ben mutfağa gelmek ile kötü mü yaptım acaba diye düşünüyordum.
Berfin kahveleri yaparken bende sandalyeye oturmuş onu izliyordum. Bir yandan da anlattığı şeyi dinliyordum.
" İşte öyle yenge, anneme söylemişler biz 'sizin kıza talibiz' diye sonra annemde 'yok bizim kız küçük daha' demiş. " Geçen gün Berfin'e biri talip olmuş ama Berfin istememiş o yüzden Fadime anne de daha küçük diyerek olayı kapatmış.
" Olsun ya hayırlısı " Buket abla elindeki çikolata ile beraber bizi dinleyip bir yandan da çikolata yiyordu. Ve çok tatlı duruyordu bu haliyle karnı da çok hafif şişmişti.
" Ama oğlan yakışıklıydı Allah var" Buket abla bizi dinlediğine dair bir cümle kurunca Berfin yüzünü buruşturup
" Yenge Allah aşkına o mu yakışıklı. Bir kere ben esmer olsun istemiyorum ya her tarafım esmer zaten. Ben sarışın istiyorum, böyle sarışın olsa renkli gözlü olsa fena mı olur"
" Valla renkler ve zevkler tartışılmaz, ama ben sarı sevmiyorum ya. Valla portakal gibi o ne öyle. Esmer iyidir her zaman, güneşte kararma falan da yapmaz. Birde sarışınlar daha çok hastalanıyor muş. O yüzden her halükarda esmer iyidir" Buket abla dediklerime kahkaha atarken Berfin somurtuyordu.
" Bencede, bende esmer taraftarıyım" Buket ablada bana katılırken Berfin bize göz devirip burun kıvırmıştı.
" İyiki bir kocanız esmer Hah, sarışın çocuklarınız olsun da görün siz" Berfin kahveleri alıp giderken bizde Buket abla ile suları ve çikolataları götürmüştük.
🍁🍄
Akşam yemeğini yemiştik ve şimdi de büyükler içeride salonda otururken biz gençler de çardakta oturuyorduk.
" Abi dondurma yemeye mi gitsek ya" Berfin bir öneride bulunurken Buket abla da onu onaylamıştı. Ben ise çok erinmiştim. Zaten yorgundum. Arabada ne kadar uyusam da yinede uykum vardı.
" Sen ne dersin Asel?" Bu çocuk da çok tatlıydı ha, birde tatlı tatlı banada fikrimi soruyordu.
" Yani aslında uykum var ama, buraya uyumaya gelmedik o yüzden gidebiliriz ama ilk önce babama bir söylememiz lazım" Agâh başını sallayıp babama söylemek için içeriye gitmişti. Aslında babamın izin vermeyeceğinden değil ama yinede Agâh hâlâ kocam falan değildi ve çıkarken haberinin olması lazımdı.
Agâh geri geldiğinde çantalarımızı alıp çıkmıştık. Üzerim gayet güzeldi o yüzden değiştirme gereği duymamıştım.
Buket abla Ömer abi ve Mûaz bir arabaya binerken Agâh ben ve Berfin de bir arabaya binmiştik.
" Yenge şurdan aynadan bir video fotoğraf bir şey çeksene paylaşayım" Berfin telefonunu bana uzatırken alıp arabanın camını açtım ve aynadan kendim gözükmeyecek şekilde video çektim. Gayet güzel olmuştu 10 parmağımda 10 marifet yani.
Telefonu geri Berfin'e uzatıp etrafı izlemeye başladım. Çok güzel bir şehirdi.
Biraz daha gittikten sonra çarşıda bir kafede durmuştuk. Arkamızdan Ömer abinin arabası da durunca arabalardan indik. Akşam olmasına rağmen gayet kalabalıktı. Etrafımızdan bir kaç bakış bize dönerken bende etrafıma bakıyordum. Galiba Agâh'lar baya tanınıyordu çünkü çoğu bakış Agâh'lara dönmüştü.
Biz kafeye girip bir masaya oturmuştuk, garson gelip siparişlerimizi alıp gitmişti. Ben limonlu ve vişneli dondurma istemiştim. En sevdiğim dondrmaydı. Agâh ise vanilyalı ve çikolatalı istemişti ben vanilyalı hiç sevmezdim krem şanti gibi geliyordu tadı.
İstediklerimiz gelince bir yandan konuşurken bir yandan da dondurmalarımızı yiyorduk. Buket abla o kadar iştahlı güzel yiyorduki bu dondurma bu kadar güzel mi diye düşünüyordum.
" Eee düğünü ne zaman yapıyoruz abi" Mûaz'ın sorusu ile Agâh bana bakıp
" Bende bilmiyorum, Asel hanımın ikna olmasını bekliyoruz"
" İkna olmasam yüzüğünü takmazdım heralde. " Elimi yukarı kaldırıp yüzüğü gösterdim.
" O zaman yapalım artık düğünü Asel, neyi bekliyoruz tam olarak " Agâh sandalyesinde bana doğru dönerken ben arkama yaslandım.
" Agâh iç güveysi gelmek istermisin?"
Agâh şaşırırken yüzü buruşmuş komik bir hal almıştı.
" Saçmalama Asel, ne içgüveysi ya"
" Ne var yani, hep kızlar mı gitmek zorunda bizde bir değişiklik yapıp erkek gelsin. " Agâh iyice değişik olurken kahkaha attım. Onun yüzünün bu haline herkes gülmüştü. Biraz fazla gürültü yaptığımız için bir kaç kafa bu tarafa dönmüştü.
" Hiç komik değil gerçekten Asel" Agâh önüne dönüp suyunu içerken bu sefer ciddi bir şekilde
" Gerçekten böyle bir şey olsa kabul edermiydin. Ama gerçekten düşün ciddi yani"
" Şöyle yapardım, İstanbul'dan bir ev alırdık oraya da eşyalarımızı falan yerleştirirdik zaten İstanbul'da da sürekli işlerimiz oluyor biraz orda olurduk biraz orda biraz burda kalırdık. Gerçi hâlâ öyle bir şey yapabiliriz de orası ayrı bir konu. Ama içgüveysi olmaz yani arada misafir olarak gider kalırız ama temelli olarak da yerleşemeyiz. "
" Sen öyle bir şey olsa ne yapardın Ömer?" Buket ablanın sorusu ile beraber Ömer abiye döndüm. Ömer abi çok rahat bir şekilde hemen cevap vermişti.
" Öyle bir şey olamaz çünkü senin ailen Mardin'de. " Buket abla kaşlarını çatıp
" Ne alaka onunla ya, Agâh İstanbul'da olduğu için mi içgüveysi oluyor"
" Olmuyor içgüveysi falan" Agâh araya girerken Buket abla ona göz devirmişti.
" Güzelim niye bu konuyu konuşuyoruz ki şuan. Hadi dondurmalarımızı yediğimize göre eve gidelim artık, Asel de yol yorgunu zaten. Sende hamilesin dinlenmen lazım" Ömer abi Buket ablayı kaldırırken bizde kalkmıştık. Hep beraber geldiğimiz gibi arabalara binmiş ve eve geçmiştik.
🍄🍁
Bölüm sonu!.
Bölüm nasıldı?.
En sevdiğiniz sahne?.
Sevmediğiniz sahne?.
Allah'a emanet olun kendinize iyi bakın 🍁🍄..