Selamlar
Nasılsınız canlarım benim
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar canlarımmm
🩸
Biz en arkadan Karan ile ilerlerken önümüzde İlkin ve Bartu sohbet ederek ilerliyorlar.
"çok yakışmıyorlar mı" dedim. Karşımdaki çifti işaret ederek.
"dimi. bizim gibi"
Karan'ın bir anda dediği şey ile vücudum kas katı kesildi. bir anda deme şöyle be.
"yeteri kadar düşünmedin mi" dedi.
"düşündüm"
"cevabın ne" dediğinde hiç düşünmeden elimi eli ile buluşturdum.
"ciddisin dimi"başımı olumlu anlamda salladım.
"evet" dedim kısık bir sesle.
Beni bir anda kucağına alıp döndürmesi ile kahkaha attım.
Beni yere indirdiğinde ona sıkıca sarıldım.
Ben Karan'ı seviyordum.
"evlilik teklifi mi?" Elçin'in sesini duymam ile Karan'dan ayrıldım.
'Yok Elçincim şimdi sevgili olduk' diyemiyordum da.
"evet"
"hayır"
Karan saçmala daha şimdi sevgili olduk ne evlilik teklifi.
"şöyle ki Elçin önden hazırlık yapmak istemiş Karan sizin gibi" dedim kahve olayını ima ederek.
İlkin ve Okan herşeyi anlamış olsada Elçin ve Bartu şuan bu yalana inanmalıydı.
"He anladım" diyip geçiştirdiler.
"öyle işte hadi yürümeye devam edelim" dediğimde yine aynı pozisyonda yürümeye başladık.
🩸
"aaaaaa" başımı yastığa bastırmış bir şekilde sevinç çığlıkları atıyordum.
Karan'la sevgiliydik
Ay söylemesi bile çok değişikti.
Odanın kapısı hızla açılınca yerimde sıçradım.
"yavaş. çüş"
"Lina çığlık atma nedenini sorabilir miyim"
"onu da mı duydun ya" o kadar da çabalamıştım ses gitmesin diye.
"evet duydum ve sebebini merak ediyorum"
"b-bir sebebi yok"
"Hım emin misin" dedi yanıma yaklaşırken.
"e-evet eminim"
Karan dibimde bittiğinde yutkundum.
"zihnin öyle demiyor ama"
O kadar yaklaşmıştı ki yüzlerimizi arasında ki mesafe yok denecek kadar azdı.
Telefonumun melodisini duymam ile derin bir nefes aldım.
Ondan uzaklaşıp telefonu elime aldım.
"alo Selim"
"alo Lina nasılsın? kolun nasıl"
"iyi. kolumda da bir sorun yok. sen nasılsın" ben Selim'le konuşurken Karan gözlerini ayırmadan sinirle bana bakıyordu.
"bende iyiyim"
"eee"
"öyle kolun için aramıştım"
"tamam. teşekkür ederim. görüşürüz"
"görüşürüz. dikkat et kendine"
"sende" diyip telefonu kapattım. Karan hala sinirle bana bakarken masumca gülümsedim.
"ne bu sinir"
"şu Selim denen lavuktan hiç hoşlanmıyorum"
"arkadaşım olduğunu defalarca söylemiştim Karan"
"bende sana zihnini okuduğumu ve senden hoşlandığını söylemiştim. bak aklıma geliyor yine deli oluyorum"
"ya onun ne düşündüğünden banane"
"tamam Lina. bir gün pişman olursun" diyip odadan çıktı bende sinirle banyoya girdim.
Arkamdan telefonumun tekrar çalması ile tekrar odaya döndüm. bu sefer arayan Elçin'di.
"alo"
"Lina müsait misin? seninle konuşmak istiyorum"
"tamam"
"her zaman gittiğimiz parkta bekliyorum"
"tamam. çıkıyorum şimdi" telefonu kapattığımda banyoya tekrar girdim.
🩸
Çantamı da aldıktan sonra Odamdan çıktım. kapıya geldiğimde arkamdan seslenen Karan ile durdum.
"nereye"
"Elçin'le buluşacağım"
Yavaş adımlarla yaklaşıp dibimde bitti ardından ellerini belime koyup bana sarıldı.
"dargın gitme" diyip anlıma bir öpücük kondurdu.
Şuan Karan'ın kollarına bayılabilirdim. Kalbime indirmek mi derdi.
"dargın değilim" diyip ona sarıldım.
"bırakayım mı seni gideceğin yere"
"gerek yok"
"tamam dikkat et. beni haberdar et"
Saçıma bir öpücük kondurup benden ayrıldı.
"görüşürüz" diyip evden çıktım.
🩸
"Lina ben sana bunu ilk günden beri söylemek istiyordum ama diyemedim"
"ne oldu Elçin" dedim ciddileşerek.
"Okan ile ben sevgiliyiz. çok ani gelişti. Okan söylemek istemedi bu yüzden söyleyemedim ama içimde tutamadım"
Okan'ın değişik tavırları bu yüzden di demek ki
"ne güzel. senin adına sevindim. ne zamandır sevgilisiniz"
buna sevinmiştim ama Okan'ın vampir olduğunu öğrendiğinde tepkisi aynı olabilirmiydi.
"dört gündür" o zamandan beri şimdimi söylüyordu. Ah Okan
"peki Elçin onu gerçekten seviyor musun? ne olursa olsun"
"evet onu gerçekten seviyorum. neden öyle dedin ki şimdi"
"yok yani ciddi misiniz diye"
"evet. ben gerçekten ilk defa böyle hissediyorum" bu dediği ile gülümsedim.
Umarım gerçekleri öğrendiğinde de böyle dersin.
🩸
Elçinle ayrıldıktan sonra eve yürüyerek gitmeye karar verdim.
Yolda yürürken omzuma ağrı girmesi ile durdum.
"ahh bunun iyileşmesi gerekmiyor muydu"
Omzuma fazlası ile ağrımaya başladığında hastaneye gitmeye karar verdim.
Önümden geçen ilk taxiyi durdurup hastanenin adını verdim.
Neden birden bu kadar ağrımıştı.
Hastaneye geldiğimizde parayı ödeyip taxiden indim.
Bir ağrı kesici yaptırsam yeterdi bence.
Hastanenin kapısına geldiğimde dışarıya doğru gelen Yiğit'i görmem ile yönümü değiştirdim.
Beni görmesin lütfen. Şuan onunla uğraşamazdım hele ki bu halde.
"Lina" Hay senin ben.
Yanımdaki gelen Yiğit'e bir bakış attım.
"ne var!" tam olarak önüme geçip konuşmaya başladı.
"o günki piç kimdi" Karan hakkında söylediği şey ile sağlam kolum ile onu omzundan ittirdim.
"sensin piç. düzgün konuş"
"Lina!" diyip elini kolumun biraz yukarısını koydu ve sıktı.
"ahh" tam yaralı olan yerdi.
"çek şu elini" diyip elini itsemde hiç oralı olmadı ben iki büklüm olurken o saydırmaya devam ediyordu.
"önce seni sonrada o yanındaki piçi gebertirim Lina. kendine gel. sana kaç kere söyledim pişmanım diye ama sen hiç oralı olmadın. artık zorla güzellik oluyo mu, olmuyo mu öğrenicez"
"Yiğit! siktir git" ne olursa olsun ona boyun eğmicektim.
Yiğit yüzüne yediği yumruk ile savrulurken omzumu ovuşturdum.
"iyi misiniz" sesin sahibine baktığımda karşımda Pars'ı gördüm.
"iyiyim. teşekkürler"
Pars omzuma baktığında benimde gözüm istemsizce omzuma gitmişti. yaralı yer kanamaya başlamıştı.
"güvenlik. ilgilenin burayla. gel yarana bakayım" güvenliklere seslendikten sonra bana döndüğünde onu başımla onayladım ve hastaneye doğru ilerledim.
🩸
Bu bölümü nasıl buldunuz aşklar
İçimden geldi direk yazdım attım bölümü
Umarım beğenmişsinizdir
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum kendinize iyi bakın yeni bölüm de görüşmek üzere 💗