Sabah uyandığımda kendi evimde olmadığımı farketmem uzun sürmemişti. Yatakta tek başımaydım. Gözlerimi iyice açıp etrafa baktığımda ise camın önünde sandalyeye oturmuş sigara içen Hyunjinu görmüştüm. Onu izlemeye başlamıştım. Çok geçmeden sigarasını söndürüp arkasını döndüğünde konuşmuştu.
"Uyandın mı" derken yanıma yatıp arkamdan sarılmıştı.
"Hm" derken ben de biraz daha yerleşmiştim.
"Günaydın"
"Günaydın"
"Kokuyor muyum"
"Önemli değil" dememden sonra kıkırdamıştı.
"Saat kaç"
"Bilmem"
"Of Hyunjin" derken yaptıkların altında telefonumu aramıştım. Ama tabii ki şarjı yoktu.
"Of aman neyse saat kaçsa kaç"
"Bence de" demesinin ardından ben de ona doğru dönmüştüm. Bir elim yanağını bulurken boşta kalan elimi de o tutmuştu. Yanağını hafiften okşarken o da gözlerini kapatmıştı.
Uzanıp dudağının kenarını öptüğümde gözleri açılmıştı.
"Hadi kalk kahvaltı yapalım" derken yatakta doğrulup gerinmeye başlamıştım.
"Habersizce öpmezsen sevinirim"
"O niyeymiş"
"Hazırlıksız yakalanıyorum"
"Hazırlıklı olunca ne yapacaksın" diyip güldüğümde o da hafiften sırıtıyordu.
Yataktan kalkıp uzun süredir üzerimde olan kıyafetlere çeki duzen verip odadaki aynadan kendime bakıyordum.
"Baş ağrın var mı" derken yataktan kalkıyordu.
"Pek yok"
"İyi tamam. Ben zaten sarhoş olmadım"
"YOKSA! Yoksa sen sarhoş halimden yararlandın mı? Bakirliğim gitti resmen!"
"Jeongin öpüşüyor olmamıza kalbim hızlanıyor sokuşmaktan bahsediyorsun" demesiyle kahkaha atmıştım.
"Komik değildi" diyip odadan çıkmasına karşın ben de arkasından koşar adımlarla çıkıp koluna sarılmıştım.
"Hyunjiiinnn"
"Ooo günaydın" derken mutfaktan çıkan Chan elindeki süt gevreği ile oturma odasına geçmişti.
Mutfağa girdiğimizde ise yerde boş bakışlarla portakal yiyen Felix, masada menemen yiyen Jisung ve Minho, dolaptan peynir ve reçel çıkaran Changbin ile karşılaşmıştık.
"Günaydın"
"Günaydın, gelin menemen yiyin"
"Minho yapmadıysa yemem"
"Ben varken kim yapabilir başka" demesine rağmen hâlâ dolaptan malzeme gelen masaya biz de oturmuştuk.
Changbinin, "Felixcim hadi masaya geç tatlım" demesine karşın daldığı yere bakmaya devam ederek elindeki portakal tabağı ile ayağa kalkmıştı Felix.
"Hadi kuzum. Uyansan artık keşke" derken masadaki sandalyeye doğru yönlendirmişti Felixi.
"Seungmin nerde"
"Chan Seungminle kendisine süt gevreği yaptı. İçerde televizyon izliyor onlar"
Biz menemen yerken Changbin de son olarak krepleri masaya koymuştu.
"Seungmin gel de krep ye. Seversin sen gel" derken Seungmine bağırmıştım. Çok geçmeden mutfağa gelip bir krepe çikolata sürüp tekrar gitmişti. Sessiz bir şekilde herkes gözleri yanakları şişik bir şekilde kahvaltı yapmıştı.
"Saat kaç"
"10"
"Of erken daha"
"Erken yatarsın bugün bir şey olmaz"
"Sağol Changbin. İşbitiricisin"
"Ya bu sabah çok sorun odaklıyım. Babanızmışım gibi hissettim. Chanın görevini üstlendim çok zormuş" demesine gülmüştüm.
Kahvaltıdan sonra salonda oturup muhabbet ediyorduk.
"Ya chan biz sende kaldık ama arkadaşların için sorun olmasın"
"Yok Jeongin sorun yok. Onlar da başkalarında kaldı" demesine karşın başımı sallamıştım.
"Herkes iyiyse eğer bi evlere dağılıp tekrar buluşalım diyorum ben. Bi toparlanalım" demişti Minho. Herkes onayladığında Minho Jisung ve ben Hyunjinin arabasıyla gidiyorduk.
dişi kurtlar
(Felix, Jisung, Seungmin ve Siz)
Siz
Changbinin arabasi niye yok ki
Bi sey mi oldu
Felix
Tamirdeymiş
Siz
Ha anladim
Jisung
Bulusunca napcaz bilen var mi 🤨
Siz
Hic bilmiyorum ki
Seungmin
Chan bowling diyodu
Kış max ne yapabiliriz ki
Felix
Hyung'a ne oldu da dumduz Chan diyosun
Seungmin
Sizle konuşurken de uzun uzun hyung yazmak istemedim
Felix
Saka yapiom
Seungmin
Tmm
Jisung
Ne kadar cirkin bi diyalog oldu amk
Siz
HARBI AGSJQHSOQHSKQHSKQ
Çocuklarla yazışırken bi anda Hyunjinin elini bacağımda hissetmeme karşın parmaklarım donakalmıştı. Hyunjin gayet sakin bi şekilde tek eliyle sürüyordu arabayı. Elini tuttuğumda da ağzının yanıyla gülmüştü.
dişi kurtlar
(Felix, Jisung, Seungmin ve Siz)
Jisung
LAN SİKİS VAR
HYUNJIN BI ANDA ELINI VITESTEN JEONGININ BACAGINA ATTI
BEN SOK JEONGİN DE SOK
Felix
NEEE HSAKHSQKJSQKSJ
Seungmin
Jisung korusana lan Jeongini
Yanlislikla hamile kalir falan
Bi de bebeyle ugrasamayiz amk
Jisung
AHDKAHSKQHSKQHSKQJSKQJ
"Hyunjin" derken başımı belli belirsiz ona çevirip kısık sesle konuşmuştum.
"Habersizce öpmenin bi karşılığı olmalıydı" derken o başını çevirmeden önüne bakarak konuşuyordu.
Arada bi elini bacağımda hareket ettiriyordu. Ben de durdurmak adına elimi eline atsam da durmuyordu.
"Hyunjin dursana"
"Niye"
"Olmaz"
"Ne olmaz"
"Of" derken başımı diğer tarafa çevirmiştim. O da kıkırdayıp elini geri çekmişti.
Çok geçmeden eve geldiğimde bi duş alıp üzerimi değiştirmiştim. Biraz bekledikten sonra beklemeye başlamıştım. Hyunjin mesaj attığında da evden çıkıp arabaya binmiştim.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum" derken kollarımı uzatmıştım. O da karşılık verip ayrılmadan önce yanağımdan öpmüştü. Aniden yaptığı için tüylerim diken diken olurken o bu halime gülüyordu.
Hepimiz en sonunda avmde buluştuğumuzda bowling alanına gidip takımları kurmuştuk.
"Seungmin düzgün atmayı mı denesen"
"Chan hyung lütfen sus" derken listenin son sırasındaki Seungmin ve Chan ikilisi komik konuşmalar gerçekleştiriyordu.
Birinci ise Changbin ve Felixti. Biz ikinciydik fakat fark gerçekten minicikti.
Oyunun sonunda birinci olanın Changbin ve Felix olmasına karşın ikili sevincini yaşarken Chan ve Seungmin yas tutuyordu. Hyunjin ve ben ise depresyondaydık. Minho ve Jisung zaten pek umursamıyordu şu an.
Minhonun "Sonuçta arkadaşlık kazandı" diye bağırmasına karşın herkes gülerken saat üçü geçtiğinden dolayı yemek yemeye gitmiştik. Bir saat kadar da orda vakit geçirdikten sonra bi kafeye geçip masa oyunları oynamaya başlamıştık. Monopoly'de saatlerimizi harcayıp unoda hileleri havada uçuşturup tabuda da sinir krizlerine girdikten sonra hava karardığında avmden ayrılmıştık. Herkes evlere dağıldığında da günü ailemle beraber vakit geçirerek sonlandırmıştım.
Iyi okumalar ❤️🩹