For Baby | TAEKOOK |

By Jeonlutae

114K 8.7K 6.3K

Bekar bir baba olan Jungkook, kızı ile yeterince ilgilenemediği için güzel Kim Taehyung'u biricik kızının bak... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
13
14
Final

12

6.1K 476 509
By Jeonlutae

Xx selamlarrr. Yeni bölüme hoş geldiniz ballarım. Umarım iyisinizdir hepiniz. Çok fazla uzatmadan sınırı şuraya bırakıp, sizi bölümle başbaşa bırakacağım.

Sınır: 60 Oy 300 Yorum

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen. Keyifli okumalar dilerimm♡

***

Taehyung

Söylediğim o son sözden sonra odadan çıkıp gitmişti. Ben de hemen o gittikten sonra misafir odasına inip bir duş almış ve yeniden odama çıktığım gibi telefonumu elime alıp Bogum'un engelini kaldırmıştım.

Ona bir bir şans daha verip Jungkook'un unutmak adına kendime söz vermiştim. Onu unutacağım ve kendi yoluma bakacağım. Burada kaldığım sürece yapacağım tek şey Eunmin'e bakmak olacak. Dahası yok...

İstesemde olamıyor zaten.

Bir an bile tereddüt etmeden Bogum'a mesaj attım.

***

Taehyung

Bogum

Bogum

Oh Taehyung
Engelimi kaldırmışsın nihayet
Güzelim lütfen affet beni
Çok pişmanım|
Bir daha ağzıma sürmeyeceğim o içkiyi
Bebeğim yemin ederim
Bir şans daha ver bize

Taehyung

Lütfen beni daha fazla üzme
Senden istediğim şey biraz olsun ilgi
Sana bir şans daha vereceğim
Ancak lütfen beni hayal kırıklığına uğratma

Bogum

Müsait misin?
Aramak istiyorum seni güzelim
Sesini duymak istiyorum

Taehyung

Ara

***

"Aşkım, nasılsın? Seni çok üzdüm farkındayım. Ancak bu bir kez daha tekrarlanmayacak. Bundan sonra içmeyeceğim tamam mı? İnan bana güzelim...".

"Beni seviyor musun?".

"Bebeğim tabii ki. Tabii ki seviyorum...Bu nasıl bir soru?".

"Bir daha hata yapma olur mu? Sana sığınmak istiyorum.".

"Söz veriyorum. Bebeğim söz veriyorum seni incitmeyeceğim. Bana sığınabilirsin...".

"Bogum...".

"Efendim bebeğim söyle.".

"Kapatmam gerek şimdi. Sonra konuşalım olur mu?".

"Oh tamam sevgilim...Taehyung. Hâlâ sevgilimsin değil mi?".

"Hı hım...Sevgilinim.".

"Seni seviyorum güzelim.".

"Ta-tamam...Kapatıyorum şimdi.".

"Sen de bana, beni sevdiğini söylemeyecek misin? Eskiden sürekli bana beni sevdiğini söylerdin.".

"Seni seviyorum...".

"Güzelim benim. Ben de seni seviyorum. O halde görüşürüz. Seni daha fazla tutmayayım...".

"Görüşürüz.".

***

Telefonumu bir hışım yatağa bıraktığım gibi sert bir soluk vermiştim. Jungkook'u unutmak adına Bogum ile barışmam ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ona 'seni seviyorum' derken canım yanmıştı.

Ben Jungkook'u seviyorum...

"Taehyung.". Hizmetli ajummanın sesini işittiğim an burnumu çekip bir hışım ona çevirdim bakışlarımı. "Efendim.".

Ajumma usulca bana doğru adımlamış ve uzanıp elimi tutmuştu. "Bay Jeon seni çağırdı. Aşağıda mutfakta. Eunmin de yanında...". Başımla onu onaylamış ve hızla odamdaki aynanın önüne geçip kıyafetlerimi ve saçlarımı düzelttim.

"Gidiyorum şimdi.".

***

Mutfağa geldiğim an girişte beklemiş ve Eunmin'e mama yediren Jungkook'u seyredurmuştum. Çok güzel göründüklerini geçirdim içimden yine. Onlar güzeldi...

"Taehyung, orda durma gel. Otur yanımıza.". Başımı belli belirsiz sallayıp usulca yanlarına oturmuştum. Yorgun bakışlarım ile onları seyrederken, Jungkook elindeki kaşığı masanın üzerine bıraktığı gibi bakışlarını bana çevirmişti.

Sertçe yutkundum...

"Beraber kahvaltı yapalım mı?". Kaşlarımı anlamaz bir eda ile havalandırmış ve kuşku ile mırıldanmıştım. "Buraya beni, bunu söylemek için çağırmadınız herhalde?".

Burnundan sert bir nefes vermiş ve başını mutfağın girişine çevirip seslenmişti. "Jihye!". Mutfağa koşar adımlarla bir kız girdiğinde, gözlerimle onu baştan ayağa süzmüştüm.

Bu kimdi ki? Onu burada daha önce görmemiştim.

"Eunmin'i al.". Kız hızla başıyla Jungkook'u onaylamış ve Eunmin'i kucakladığı gibi mutfaktan çıkmıştı. Bakışlarım Jungkook'a kaydığı an tek kaşımı kaldırıp sorgulayıcı bir tonda mırıldanmıştım.

"Kim bu kız?". Ellerini saçlarına atıp tutmanlarını geriye yatırdığı an derin bir nefes almış ve kollarını önündeki masaya yaslayıp kollarının üzerine abanmıştı.

"Eunmin'in bakıcısı.".

"Ne?". Gözlerim şok içerisinde aralandığı an hızla ayağa kalkmıştım. Sikeyim inanamıyorum...

Kovdu mu yani beni? Benden bu kadar kolay mı vazgeçti...

"Eş-eşyalarımı topl-". Dolu dolu olan gözlerim ile mırıldanmaya başladığım an, ayağa kalkarak bana sıkıca sarılmış ve cümlemin yarım kalmasına neden olmuştu.

Kollarını etrafıma sardığı an bulunduğum yerde donup kalmıştım. O an kulağıma fısıldamıştı. "Bu evde Eunmin'in bakıcısı olarak değil...Benim güzelim olarak kalmanı istiyorum.".

Jungkook

Sözlerimi işittiği an usulca kollarımın arasından sıyrılmış ve kocaman açtığı şaşkın gözleri ile bana bakmıştı. "Saçmalıyorsun.". Buz kesen sesi ile fısıldadığında kalbimde müthiş bir sızı baş göstermişti. Onu öyle incitmiştim ki...

Ondan uzak kalmaya devam edecektim fakat söylediği o son söz beni mahvetmişti. Taehyung'un benden vazgeçmesine dayanamamıştım.

Onun gibi temiz ve güzel kalpli biriyle bir kez daha karşılaşamayacağımı çok iyi biliyordum. O öyle saf, öyle iyi biri ki...Kendimi ona layık görememiştim.

Taehyung'un bir iki adım geri gidip benden uzaklaşmasıyla kendime gelmiş ve beni çepe çevre sarmalayan bu düşünce buhranından sıyrılmıştım.

"Saçmalamıyorum. Hatta ilk kez sana karşı mantıklı bir yaklaşımda bulunduğumu hissediyorum.". Bir iki adım daha ilerleyip, onun aramıza koyduğu mesafeyi yeniden kapatmış ve usulca ellerini tutmuştum.

Ellerini tutmayı seviyorum...

"B-bak. Eğer şaka yapıyorsan bu hi-hiç hoş değil tamam mı-". Elimin tekini yüzüne çıkardığım gibi baş parmağımı dudaklarına yaslayıp onu susturmuş ve parmağımın altında dolgun et parçasını yavaş yavaş, kıyamazcasına sevdim.

"Şaka değil...Sen haklıydın Taehyung. Biz birbirimizin yaralarını sarabiliriz öyle değil mi?". Göz yaşları tek tek süzülmeye başladığı an gözlerimi sımsıkı yummuştum.

Göz yaşları aktıkça içim kavruluyordu...O bilmiyordu lakin, benim kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş Taehyung'um her bir göz yaşı döktüğünde içim parçalanıyordu.

Ondan uzak kalarak doğru yolda olacağımı, onu incitmeyeceğimi, en önemlisi ise kendine layık biri ile birlikte olup mutlu olacağını düşünmüştüm.

Ancak bu böyle olmamıştı. Biz, birbirimizin yanındayken mutluyduk...

Gözlerimi usulca açtığımda Taehyung'un beni izliyor olduğunu gördüm. Tepki vermiyor olması beni korkutuyordu...

Gerçekten artık beni istemiyor muydu?

"Taehyung bir şey söylemeyecek misin? Bize bir şans verip, sana iğrenç davranan bu piçi affetmeyecek misin?". İşaret ve orta parmağını usulca dudağıma yasladığı gibi kaşlarını çatarak bana çıkışmıştı.

"Küfür etme. Hele kendine asla...". Öyle güzelsin ki Taehyung. Hâlâ daha seni hak etmediğimi düşünsemde artık seni ve kendimi üzmeye niyetim yok...

Bana evet dersen sana her şeyimi anlatmaya, geçmişimde yaptığım her bir şeyi sana anlatmaya hazırım güzelim...Eunmin'in annesini ve onunla ne sebeple evlediğimi, her şeyi...

"Sen iste yeter göz bebeğim...Sen iste, yapamayacağım şey yok. Biliyorum ki sen benim şansımsın. Dönüm noktam, talih kuşumsun...". Ona bir kez daha sarılmak adına öne atıldığım an geri çekilip bana mani olmuştu.

Hâlâ affetmemişti beni belli ki. Ama ben onun gönlünü alacaktım...

"Taehyung biliyorum seni çok kırdım fakat görüyorsun ne denli pişman olduğumu...Seni istiyoru-".

"Ben...". Diye başlayıp cümlemin yarım kalmasını sağlamıştı fakat uzun bir süre yarım bıraktığı cümlesini tamamlayamamıştı.

Onun cümlesini tamamlamasını beklerken ecel terleri dökmüştüm. İçimi öyle bir sıkıntı kaplamıştı ki Taehyung'un beni affetmemesinden, dahası beni reddedip buradan gitmesinden öyle korkuyordum ki...

"Jungkook...". Elinin tekini usulca yüzüne çıkarıp ıslanan yanaklarını silmiş ve minik, kırmızı burnunu usulca çekmişti. Eunmin kadar masum, Eunmin kadar tatlıydı...

"Söyle göz bebeğim. Bana istediğin gibi bağırıp çağırabilirsin...İstersen vur bana, at sinirini. Yeter ki ağlama.". Kısık bir tonda fısıldadığım an sertçe yutkunmuştu.

Sanki ne diyeceğini bilmiyor gibiydi. Cümlesini toparlamaya çalışıyordu...

"Jungkook...Ben, Bogum ile yeniden...". O cümlesinin devamını getirememişti fakat ben onun ne demek istediğini anlamıştım.

Barışmışlardı demek...

Ne bekliyordum ki zaten? Dul ve çocuklu bir adamla elbette bir ilişki içine girecek değildi. Ben onun için bir hevesden ibarettim sadece...

Muhtemelen yaptığı hatayı anlamış ve erkek arkadaşıyla barışmıştı...

Konuşmak istedim ama olmadı. Gözlerim doldu, boğazım düğümlendi, yutkunamadım. O da bu halimi fark etmiş olacak ki hızla omzumu tutmuş ve iyi olup olmadığımı sormuştu.

Zoraki bir gülümseme verdim ona. Daha sonra ise içimde fırtınalar kopar vaziyetteyken çatallaşmış sesim ile mırıldandım.

"Sarman gereken yaralarım vardı Taehyung...".

***

Bölüm sonu...

Sonunda Jungkook'un anlatımıyla da yazmayı başarabildim. Bu bölüm cidden benim için çok hüzünlüydü.

Taehyung şu an Bogum ile barıştığı için çok pişman fakat onu bir an da bırakıp, duygularıyla oynayamacağını düşünüyor.

Taehyung'a biraz zaman vermemiz gerek...

Herr neysee...
Bölüm sınırımızı hatırlatıp gideyim ben artık. Yeni bölümde görüşürüz bebitolarım.

Sınır: 60 Oy 300 Yorum

(Yorumları satır içi yapın. Noktalama işaretleri ve randomlar istemiyorum. Tabii birde sayılar.)

Continue Reading

You'll Also Like

11K 1.4K 7
Su altında sakin bir yaşam süren deniz erkeği Jeon Jungkook, Kral Kim Taehyung'a hediye olarak götürüleceğinden habersizdi. "Aşk bazen hiç olmadık b...
95K 5K 61
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...
34.6K 5.3K 14
taehyung, jungkook'un şanslı gitar penasını bulur.
2.4K 232 12
Basketbol takım kaptanı alfa taehyung ve voleybol takım kaptanı omega jungkook. Top!tae Yan shipler Jenlisa yoonmin Ryeji Başlama tarihi:12.03.23 Yay...