*****
Gözlerimi gördüğüm kabus ile şiddetle açtım. Oldukça terlemiştim ve sıcaklamıştım. Üstümdeki yorganı bir kenara attım. Ne? Bir saniye nasıl yani ben yataktaydım. Hava hala çok karanlıktı ama burası Kaplan ın evinde kaldığım odaydı tanımıştım.
Sokak lambası içeriye loş ışık verirken bu odada tek nefes alanın ben olmadığını anlamıştım. Yatakta doğrulup etrafa bakarken koca yatağın diğer ucunda yatan üstü çıplak kaplana bakıyordum. Loş ışık direkt karın kaslarına geliyordu ve istemsizce bakıyordum.
"Daha yakından bakabilirsin istersen"
Aniden sesini duyunca irkildim ve ne diyeceğimi bilemedim. Beni yine bulmuştu ama kurt ona bir şey yapmamış mıydı? Ben kurt'u istiyordum. Ben uyurken gitmiş miydi acaba nasıl uyanamadım.
Hala o diğer kurtu da unutamıyordum. Sahi aşağı da ki kurta ne olmuştu?
"Kurt! Aşağı daki kurtu ne yaptın?"
"Rüya mı görüyorsun kızım, yat uyu"
"Hayır aşağı da bir kurt vardı eminim diğer kurt onu parçaladı"
Hafif doğrularak koluyla beni geri yatırdı. Tek kolu karnımda dururken diğer kolunu büküp kafasının altına aldı ve beni izledi.
"Demek benden ilk fırsatta kurtulmak istedin"
Kaçtığıma emindim. O kurtu nasıl görmedi? Ya da bana yalan söylüyordu ama yalan söylemesi için bir sebep yoktu.
"Başka ne bekliyordun?"
Sessizce ve tepkisizce yüzümü izliyordu. Neden bu adam bana bu kadar derin bakıyordu?
"Hem kurtulamadım zaten, bulmuşsun yine beni"
"Sende beni çeken bir şeyler var"
"Ne"
"Anlamadığım halde neden seni hep istediğimi bilmiyorum"
İlk defa bana karşı bu kadar içten konuşuyordu sanırım.
"Neden seni korumak istiyorum mesela? Neden saçının teline zarar gelse dünyayı yakacakmış gibiyim?"
Kulağıma dudaklarını sürttü ve daha kısık bir sesle konuşmaya devam etti.
"Neden hep seni istiyorum, arzuluyorum?"
Karnımda ki elini ufak hareketlerle daireler çiziyordu. Ve ilk defa yalan söylediğini düşünmedim. Çünkü ben de de bir gariplik vardı. Onu görünce içim güven doluyordu ve dün onu geride bırakırken dahi aklım ondaydı.
Ya da ikiniz de kaçıksınız.
O da olabilir iç ses. Normal olduğumu hiç bir zaman kabul etmedim.
Karnımda ki elini çeneme doğru sürükleyerek getirdi. Sanki dokunduğu her yer alev alıyordu.
Çenem den tutup ona doğru bakmamı sağladı. Baş parmağı ile dudağımı okşadı. Çok yakındık! Çok tehlikeli biriydi! Anında büyüsüne kapılmıştım bile.
Dudaklarını dudaklarımın üstüne nazikçe bastırdı. Haraket etmiyor du, benim içim ise dün kurtun yanında olduğu gibi içim huzur dolmuştu. Gözlerimi kapatıp sadece hissettim.
Dudaklarını geri çekti ve bir kaç saniye haraket etmedi.
"Ama sanıyorsun ki o kaçman cezasız kalacak!"
Üstümden kalkıp odanın içinde ki banyoya girdi ve su sesi geldi. Neydi şimdi bu? Neden her güzel anı bozmak zorundaydı sanki?
İçeri geri girip beni kucağına aldı ve banyoya götürdü.
"Ne yapıyorsun indir beni!"
Tam o sırada buz gibi suyun içine atılmamla devrelerim şaşmıştı resmen. Ağzımdan koca bir çığlık çıktı ve çırpınmaya başladım. Ancak omuzlarımdan bastırıyor du ve boğulmak üzereydim.
Bir kaç dakika daha bana bu şekilde işkence ederek ellerini çekti. Vücudum uyuşmuş haldeydi ve çok bitkin düşmüştüm. Titriyordum ama ona baktığım da sadece tepeden bana acımasızca bakan bir canavar görüyordum.
"PISLIK!"
"HER DEDİĞİN YALANDAN IBARET! HANI SAÇIMIN TELINE ZARAR GELMESIN ISTEMEZDIN!"
eliyle dalga geçer gibi saçlarımı savurdu ve Dudağının bir kısmı yukarı kıvrıldı.
"Bakayım saçlarına, hala sağlam gözüküyorlar"
"Pislik!"
Kafama baskı uygulayarak tekrar beni küvete soktu ve cidden boğulmak üzereydim. Su buz gibiydi kesin hasta olacaktım.
Tekrar elini çektiğin de kafamı çıkarıp derin bir nefes aldım.
"Nolur! Çok üşüdüm"
"Az önce Pislik diyordun"
"Yok yanlış anlamışsın sen dermiyim hiç öyle şey? "
Bu defa içten bir şekilde gülümseyip eğildi ve küvette ki tıpayı çekerek suyun gitmesine izin verdi. Ardından sıcak suyu açıp küvetin dolmasını bekledi. Deli gibi üşüyordum çenem titriyordu.
Zaten üstü çıplak olan Kaplan altında ki pantolonu da çıkarıp bir kenara attı.
"Hey ne yapıyorsun?"
Yanıma yaklaşıp benim üstümde ki kazağı da tek hamleyle çıkarmıştı. Kollarım ile göğüslerimi kapatmaya çalışıyordum.
NERDE BENIM SÜTYENİM!??
ve altımda da bir şey yoktu yeni fark ediyordum. Neyseki kilodum duruyordu.
Küvet tamamen dolunca suyu kapattı ve tek bacağını küvete attı. Ben şuan da rahatlamakla meşgulken beyefendi kesinlikle zayıf anımdan yararlanmaya çalışıyordu.
"Ben böyle bir şey istemiyorum çık hemen buradan! Çıplağım kör müsün?"
İki bacağını da atıp küvetin ucuna sırtını dayadı.
"Üşümüyor musun? Seni ısıtmaya geldim işte. Hem senin dilin çok uzamış! O dili bir kesmek lazım"
Beni tek eliyle karnımdan tutup sıcak göğsüne yasladı. Ben bu adamla bu kadar yakınken neden beynimi uyuşuk hissediyordum acaba?
Şuan da olduğum konum çok yanlıştı biliyordum. Ama kendimi çok rahat ve iyi hissettiğim için seslenmedim.
"İndir Kollarını görmüyorum zaten"
"Hayır olmaz, görürsün sen bir şekilde"
"Ne sanıyorsun sen beni cin falan mı?"
"Sen direkt şeytansın!"
Elini ağzımdan tutup beni geriye doğru yasladı tam o sırada refleks olarak ellerimle elini tuttum.
"Neyim ben bir daha söy-"
İkimiz de donup kalmıştık. Göğüslerimi görüyordu. Bakıyordu, gözünü dahi kırpmıyordu. Ağzımda ki eli yavaşça gevşedi, fırsat bilip öne doğru eğildim ve hemen geri kapattım. Şuan utançtan ölebilirdim!
"Benden utanma"
Beni geri göğsüne yasladı. Gözlerimi kapatıp utancımın geçmesini beklerken kafamın içinde dönen rastgele bir cümle gözlerimin fal taşı gibi açılmasını sağladı.
Görmediğim şey değil.
Tamam gece! Bu sana beyninin bir oyunu sadece! Sakin ol. Aklıma kurt ile yaşadığım iğrenç şeyler gelince utancım bin kat artmıştı. Utançtan ağlamak üzereydim o derece!
Kaplan ın aniden boynumdan öpmesi ile kendime gelmiştim. Kulağıma dudaklarını sürtüp etkileyici sesi ile konuşmaya başladı.
"Rahatla biraz"
Boynuma sırasıyla öpücükler konduruyordu.
Yarı +18 herhalde ne bilim msksmdkdmdkd
Belimden tutan elleri yavaşça yukarı doğru çıkıyordu. İki elinin üstüne ellerimi koyarak durdurdum onu. İçimde ciddi bir ergenlik hormonu vardı Ve şuan başlarsa ve daha fazlasını istersem sonradan çok pişman olabilirdim. Bu adamın kim olduğunu unutmamalıydım.
"Ben böyle şeylere hazır değilim lütfen"
"Ne lütfen"
Etkileyici erkeksi sesiyle Kulağıma doğru fısıldamayı bırakmalıydı.
"Lütfen, dur"
"Durmak istemiyorum, sen de istemiyorsun biliyorum"
Daha fazla direnmeden kendimi ona doğru yasladım ve ellerimi indirdim.
Eli yavaşça Göğüslerime geldiğin de kalbim ağzımda atıyordu resmen. Çok garip hissediyordum. İki eliyle yavaşça okşamaya başladı Göğüslerimi.
Ağzımdan ufak ufak inlemeler çıkıyordu utanç bir yana daha fazlasını istiyordum.
Bir yandan boynuma öpücükler kondururken diğer yandan okşamaya devam ediyordu.
"Meme uçların nasıl da sertleşmiş!"
Kalçamı kıvırarak bacaklarına sürtündüm. Ağzından erkeksi bir inleme dökülmüştü.
"O gün bugün değil ama zamanı geldiğinde seni o kadar sert sikicem ki!"
Resmen konuşması ile zevke geliyordum şuan. Göğsümdeki ellerini belime indirip beni küvetin içinde ters çevirdi.
Bacaklarım bacaklarının üstündeydi. Ve artık ona bakıyordum.
Geriye yaslanıp vücudumu ezberlercesine dikkatli bakıyordu. Elini kaldırıp parmak ucuyla göğüs ucumu ezdi. Kafamı geriye yatırıp derince inledim. Neden bu kadar zevk veriyordu her haraketi.
Bu sefer üstüme çıkarak beni küvete yasladı ve deli gibi öpmeye başladı. Elleriyle göğüslerimi tekrardan okşamaya başladı.
"Lütfen"
"Ne lütfen bebeğim?"
"Lütfen, daha fazlası!"
Sanki işin ileri gideceğini bildiği için bir anda üstümden kalktı ve küvetten çıkıp gitti.
Belki geri döner diye beklemiştim ama dönmedi. Beni bu halde bırakıp gitmişti. Yine aynı şeyi yapmıştı, o gün bar da yaptığı gibi. Bana kendimi iğrenç hissetirmişti.
Oysa ben bugün ona çok daha farklı duygular ve düşünceler beslemeye başlamıştım. Yine yanıldın gece! gözümden düşen yaşa engel olamamıştım. Kollarımla Bacaklarımı sarıp içli içli ağlamaya başlamıştım.
Şuan çok iğrenç hissediyordum. Ben basit bir insan değildim, ben ona izin vermiştim halbuki. Neden böyle yaptı neden?
"Fıstığım, ağlıyor musun? Seni üzecek bir şey mi yaptım?"
Kafamı kaldırıp kapının orada üzgün surat ile izleyen kaplana baktım. Bu adam benimle dalga mı geçiyordu?
"Neden gittin?"
"Yatak çarşaflarını değiştirdim. Ağzıma çeşme suyu girdi napayım? Ben senin tadını almak istiyorum"
Dehşetle izledim onu. Tüm hevesim heyecanım herşeyim kaçmıştı.
"En azından bir şey diyebilirdin değil mi? Öyle bırakıp gidince kendimi çok kötü hissettim"
Yanıma gelip beni kucağına aldı ve yan odaya taşıdı.
Nazikçe yatağın üstüne bıraktı beni ve eğildi. Kafasını bacaklarımın üstüne koydu. Şuan önümde diz çöküyordu.
"Ben seni diğer kadınlar gibi asla görmüyorum. Aklına öyle düşünceler gelmesin tamam mı? Bak bir daha sakın yoksa çok kızarım!"
Hıhım diyerek geçiştirdim sadece çünkü hala kötü hissediyordum.
Ayağa kalkıp eğildi ve yanağımdan öptü. Arkasını dönüp dolaptan havlu çıkardı ve gelip üstümü kuruladı.
"Şimdi sen giyin, ben de giyineyim beraber uyuyalım olur mu?"
Kafamı salladım. Eline bir kaç parça kıyafet alıp odadan çıkmıştı. Ben de ayağa kalkıp kalın Bir şeyler alarak giyindim. İçeri tekrar girdiğinde ışıkları söndürüp beraber yatağa girdik.
İlk defa kendi isteğimle göğsün de yatıyordum ve mutlu hissediyordum.
"İyi geceler"
Saçlarımdan öpüp geri çekildi.
"İyi geceler küçük kızım"
*****
Sabah gözlerimi açtığımda Kaplan yanımda değildi ve biraz hasta hissediyordum. Ayağa kalkıp kaplanı bulmak umuduyla aşağı kata inmiştim.
Mutfakta kahvesini yudumlayarak sigarasını içiyordu. Üstün de siyah takım elbisesi vardı Ve saçları her zaman ki gibi özenle yapılmıştı. Kafasını kaldırıp sert gözlerle bana baktı. Gözleri her zaman ki gibi parlıyordu ama bu sefer alışık olduğum gibi sert ve acımasız gözlerle.
"Günaydın"
Yüzüme daha sert bakınca tedirgin olmuştum. Gülerek günaydın demiştim halbuki. Karşılık dahi vermedi.
Bakışlarından dolayı merdivenin ucunda kalmıştım yanına gidemiyordum.
"İyi misin?"
Tekrardan cevap vermeyince arkamı dönüp gitmenin daha sağlıklı olduğunu düşündüm. Tam arkamı dönmüşken konuştu.
"Bundan sonra her haraketine dikkat etsen iyi olur, sana çok yüz verdim"
Hızla arkamı dönüp dediği şey de ciddi mi diye baktım. Ama oldukça ciddi görünüyordu.
"Anlamadım?"
"Aptalsın ya biraz geç anlarsın!"
"Tersinden kalktın sanırım neler diyorsun?"
Hızla ayağa kalktı ve yanıma geldi. Yanıma gelip boğazıma yapışması ve beni duvara yaslaması bir oldu.
"Yediğin bokları öğrendim! Kendine kaçacak delik ara!"
Nefesim kesilirken duyduklarımı dahi sindiremeden gözüm kararmıştı.
En son gördüğüm gözler öfkeden laciverte dönmüş ama hala parlaklığını kaybetmeyen gözlerdi.
******
Aklınız da soru işareti kaldı dimi? Birden iyiyken ne olmuş olabilir bir gece de diye? Diğer bölümde anlariz beybiler.
İlk defa bu kadar hızlı bölüm attım demi mdkemdkdmdkd
İyi geceler♡