platonik (ÇT)

By Gnelkan

174K 10K 3.1K

Yeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk g... More

bölüm 1 ~yeni okulun ilk günü~
bölüm 2 ~yardım çığlıkları mı?~
bölüm 3 ~~
Bölüm 4
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
bölüm 11
bölüm 12
bölüm 13
bölüm 14
bölüm 15
bölüm 16
bölüm 17
bölüm 18
bölüm 19
bölüm 20
bölüm 21
bölüm 22
bölüm 23
24. bölüm
bölüm 25
bölüm 26
bölüm 27
bölüm 28
bölüm 29
bölüm 30
bölüm 31
bölüm 32
bölüm 33
bölüm 34
bölüm 35
bölüm 36
bölüm 37
bölüm 38
bölüm 39
bölüm 40
bölüm 41
bölüm 42
bölüm 43
bölüm 44
bölüm 45
bölüm 46
bölüm 47
bölüm 48
bölüm 50
bölüm 51
bölüm 52
53. bölüm
54. bölüm
55. bölüm
56. bölüm
bölüm 57
58. bölüm
59. bölüm
60. bölüm
61. bölüm
62. bölüm
63. bölüm
64. bölüm
bölüm 65
bölüm 66
bölüm 67
bölüm 68
69. bölüm
70. bölüm
71. bölüm
72. bölüm
73. bölüm.
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77. bölüm
78. bölüm
79. bölüm
80. bölüm
81. bölüm
82. bölüm
83. bölüm
84. bölüm
85. bölüm
86. bölüm
87. bölüm
88. bölüm
89. bölüm
90. bölüm
91. bölüm
92. bölüm
93. bölüm
94. bölüm
95. bölüm
96. bölüm
97. bölüm
98. bölüm
99. bölüm
100. bölüm
101. bölüm
102. bölüm
103. bölüm
104. bölüm
105. bölüm
106. bölüm
107. bölüm
FİNAL

bölüm 49

1.3K 96 38
By Gnelkan

Yazarın anlatımıyla...

Yağız:ne oldu ne oldu?

Diye sordu idrak edemeyerek.

Çağan:o gitti.

Dedi bakışlarını yere eğip.

Bu kelime her seferinde canını daha çok yakıyordu.

Berat:ne demek gitti?

Çağan:gideceğim dedi ve gitti.

Dedi omzunu silkip.

Demir:gitme demedin mi?

Dedi gözlerini hüzünle çağana dikti.

Hiç biri istemezdi ki Tuananın gitmesini.

Çağan:demedim.

Dedi gülümseyerek.

Gitmemesi için yalvarmıştı halbuki.

Zeynep:sadece bir kere gitme demek çok zor değil çağan!

Tuana gitmek istiyordu.
Haklı veya haksız.

Çağan defalarca ona gitme demişti şimdi hiçbiri onu geri getiremezdi.

Çağan:umrumda değil. Gitmek istedi gitti işte.

Dedi onlara kolayca yalan söyleye biliyordu.

Buna alışmıştı.

Arda:çağan o nereye gitti?

Çağan:bilmiyorum. Belki başka bir şehire belki de başka bir ülkeye giderim dedi.

Umursamıyor gibiydi ama deli gibi bulmak istiyordu onu.

Eyer biraz cesaret etseydi kolundan tutup getirirdi gerekirse zorla yapardı ama getirirdi onu.

Leya:o gitmez. Bunu yapmaz.

Dedi ama kendisi de söylediğine inanmıyordu.

Ülkü:onun bu kadar kalması şaşırtıcıydı.

Dedi omzunu silkip.

Tuanaya kızgındı.
Belki de nefret ediyordu.

Ama pişman olacaktı.

Abisine olanlardan onu sorumlu tutuyordu.

Ama olan hiçbir şey Tuananın suçu değildi.

Arda:ülkü saçmalamayı kes artık!

Ülkü:yalan mı? Ben ikimizden de kurtulmak istiyor sanıyordum iki gün önce de bunu kanıtlamıştı.

Çağan ve arda ne kadar sinirli olsa da ona kızamıyorlardı.

Leya:ülkü lütfen. yapma artık.

Ülkü:bana o kızı savunmaktan vazgeçtin! orda olan her şeyi siz de görürdünüz. Hepiniz onun yüzünden olduğunu biliyorsunuz.

Arda:hiçbir şey onun suçu değildi anla artık!

Diye bağırdı birden.

Ülkü:o sürtük için bana bağırma!

Diye bağırdı oda.

Çağan:ülkü!

Ülkü:yalan mı? Şuan nerde? Şuan rüzgarın yanından başka nerde olabilir?

Arda birden ülkünün kolunu sıkıca sardı.

Ülkü acıyla inledi.

Arda:kardeşimle böyle konuşma!

Çağan ardayı ülkünün üzerinden itti.

Çağan:sen de bir daha kardeşime bu şekil dokunma!

Yağız:kesin sesinizi artık!

Yağız:çocuk gibisiniz bir boka yaramıyorsunuz! O kız senin yüzünden gitti çağan,eyer bir suçlu varsa o sensin. Şimdi ne bok yaparsan yap o kızı geri getir.

Yağızın sözleri hepsini susturdu.

Evet çağan yüzünden gitmişti.
Tek suçlu çağandı belki de.

Zeynep:eşya mı bu? Siz gel diyince gelecek git diyince gidecek mi?

Diye cevap verdi.

Belki de haklıydı Tuana kendi istediği zaman gelmeliydi.

Arda:bence de gelmemeli.

Berat:tek başına ne yapabilir arda?

Arda:tek olacağını kim söyledi?

Ülkü yutkunmuştu.

Çağan dinlemiyordu çünkü aklımdaki kadını silmeye çalışıyordu.

Yağız ne diyeceğini anlamıştı.
Ama sesizce dinlemeye devam ediyordu.

Leya:bu da ne demek?

Diye sordu kaşlarını çatarak.

Arda:onu yanlız bırakmayacağım demek.

Dedi rahatça.

Onun tarafı kardeşinden yanaydı.
Çünkü onun herkesi kardeşiydi.
Onun kardeşinden başka kimsesi yoktu.

Ülkü:gidecek misin?

Diye sordu yutkunup.

Arda:onun yanına.

Dedi omzunu silkip.

Ülkü:bizi bırakacak mısın?

Diye sordu hala idrak edemeyerek.

Arda:onu yanlız bırakmayacağım.

siz birbirinize aitsiniz o yanlız ve ben bu sefer onun yanlız kalmasına izin vermeyeceğim. Diye uzun bir açıklama yapmak yerine kısa bir şekilde cevap verdi ülküye.

Ülkü:arda.

Dedi yutkunup.

Ülkü:o kız için mi gideceksin?

Dediğinde arda ülkünün ne düşündüğünü umursamayarak başını saladı.

Arda:o benim kardeşim ülkü.

Ülkü:bu zamana kadar o yoktu! Şimdi onun için bizi bırakamazsın.

Ardanın gitmesini istemiyordu.
Onu kaybetmek istemiyordu.

Yıllardır aşık olduğu adamın bir kız -ne kadar kardeşi olsa da- onu bırakmasını istemiyordu.

Ülkü yılarca uzaktan sevmişti onu.

Arkadaşça yaklaşmıştı.
Bazen ardanın kardeşi olmuştu ama hep aşık olduğu adamdı arda.

Ülkü arkadaşlarına bile ardayı abim diye tanıtmıştı bir zaman.

Bu zamana kadar onunlayken şimdi kaybetmek istemiyordu onu.

Ülkü:yılardır yanında olanlar bizdik! Şimdi-

Ardanın kahkasıyla sustu.

Arda:yanımda mıydınız? Hangimiz?

Dedi başka bir kahkayla.

Arda:yılardır yanımda olan kimdi? Siz mi?

Dedi alayala.

Demir:arda seni ne zaman yanlız bıraktık?

Dediğinde arda öfkeyle demire baktı.

Arda:ateşler içinde baba diye sayıklarken hanginiz yanımdaydı?

Diye sordu dudaklarındaki gülümsemeyle.

Hepsi sustu.

Arda:söylesene!

Diye bağırdı.

Arda:her gece,o soğukta yolda oturup annemin gelmesini beklerken hanginiz yanımdaydı?

Diye sordu daha acılı bir gülüşle.

Hiç biri yoktu...

Arda:kanlar içinde ölmek için yalvarırken hanginiz vardı?

Dediğinde çağanın bile gözleri dolmuştu.

Arda:intahar ettiğimde hanginiz sardı bileklerimi?

Tüm İstanbul sustu.

Kimsenin aklına gelmeyecek bir gerçek ortaya çıktı.

Arda intahar etmişti.
Ve sadece on iki yaşındaydı?

Arda:canım çok acıyor biliyor musun?

Dedi ama yanında kimse yoktu.

Arda:çok fazla mı kestim?

Dedi bileğinden akan kana bakıp.

Arda:ölür müyüm?

Dediğinde yaptığı şeyden pişman olmaya başlıyordu.

Arda:ölürsem annem bana gelir mi?

Dediğinde ağlamaya başladı.

Arda:anne canım çok acıyor. Ölmek istiyorum.

Arda:bu çok acıtıyor! Ölmek istiyorum!

Tırnaklarını avcuna geçirdi.

Arda:yanlış mı yaptım ama o yaptığında böyle olmamıştı.

Onun gibi intahar eden arkadaşını hatırladı.

İkisi de küçücüktü.
Daha çocuklardı.

Ama acıları İstanbuldan büyüktü.

Kimsesizlerdi belki de en büyük acı buydu.

İkisinin arasında tek bir fark vardı.

Onun bileğini saran ardası vardı.
Ardanın ise...kimsesi yoktu.

Arda:Allah'ım yalvarırım bitsin bu acı.

Dedi gökyüzüne bakıp.

Arda:bitir şu acıyı. Öldür beni lütfen.

Dedi tekrar kimse yoktu onu duyacak.

Duysa bile yardım edecek.

Arda:ölmek istiyorum ama annemi de görmek istiyorum.

Arda:annem nasıl biri?

Diye sordu birden.
Ama onun sorusunu cevaplayacak kimse yoktu.

Arda:iyi biri mi yoksa kötü mü?

Arda:eyer iyi biriyse beni neden bıraktı?

Arda:ben mi kötü biriydim yoksa?

Sorularına soru ekliyor kendini daha çok yıpratıyordu.

Ağlıyor,ölmek için yalvarıyor ve annesini soruyordu.

Annesini son kez görüp ölmek istiyordu.

Bu acının son bulması için de ölmek istemişti.

Arda:ölemek istiyorum.

Arda:canım yanıyor.

Arda:anne nerdesin?

Arda:gelip beni alın lütfen.

Arda:ölmek istiyorum Allah'ım.

Kendi kendine konuşuyordu.

Akan her damla göz yaşı bileğinden akan kana damlıyordu.

Arda:o ölmemişti ama o da mı acı çekmişti.

Arda:bilmiyorum...

Diye mırıldandı.

Arda:ben bu zamana kadar hep acı çektim lütfen artık dursun.

Dedi ağlayarak.

Arda:canım çok yanıyor ölmek istiyorum anne.

Arda:ama biliyor musun canımı en çok sen yakıyorsun.

***

Tuana naz tiryaki...

Yine günlerdir olduğu gibi aynı pozisyonda oturuyordum.

Dizlerimi kendime çekmiş
Ve kolarımla kendime sıkıca sarılmıştım.

Kulaklığım her zamanki gibi kulağımdaydı.

No.1-böyle iyi şarkısı çalıyordu kulaklarımda.

Kaç saattir burda olduğumu,kaçıncı şarkıya geçitiğimi bilmiyordum ama dinlemeye devam ediyordum.

Bir otel odasında günlerdir tek başımaydım.

Aynı köşeden sadece bir kaç kez kalkmıştım.

Korkuyordum.
Ama neyden korkutuğumu bilmiyordum.

Her gözlerimi kapatığımda tanımadığım insanları görüyordum.

Uyumaktan korkuyordum.

Asıl korkunç olan onlarında yanımda olmuş olmasıydı.

Az önce uyumaya çalıştım ama sadece birkaç dakika.

Bir karakoldaydım. Bir sorguda.
Adam bana katil demişti.

Katil miydim ben?

Öykü diye bir kız vardı ve Ece.

Ama sonunda ikisi de ölmüştü. Bu kızlar ikizi di.

Uyumaya korkuyor Aynı şekilde dışarı çıkmaya da korkuyordum.

Onları görmekte beni korkutuyordu. Birkaç kere onlar tarafından aranmıştım.

Hiç birinin telefonunu açmamıştım.

Seslerini duymak istemiyordum.
Yanlız olmak istiyordum.

Onlar olmadan önce olduğu gibi kimsesiz olmak istiyordum.

Kapı çaldı.

Korkuyla sıçradım.

Kim gelmiş olabirdiki?

Bir süre kapıyı açmadım.

İçimde bir korku vardı.

Kapı teker çaldı.

O kadar korkuyordum ki nefesimi tutmaya çalışıyordum.

?:kimse yok mu?

Diye seslendi bir ses hiç duymadığım.

Kim olduğunu bilmiyordum ama ses bir kadına aitti.

Korkuyor olsamda oturduğum yerden kalktım.

Ne kadar istemesemde elim kapının kilidini gitti.

Yavaşça kapıyı açtım.

?:selam.

Dedi sadece kimdi ki bu?

Benden uzundu ama benim yaşlarımdaydı.

?:girebilir miyim?

Dedi direk.

Başımı saladım.

Tuana:tabii.

Dedim korkarak.

Sanki beni önceden tanıyormuş gibi rahattı.

?:yanlız olmanı beklemiyordum.

Dedi koltuğa oturup.

Tuana:kimle olmam gerekiyordu?

?:onların seni bırakmasını beklemiyordum.

Kimden bahsediyordu?

?:çağan.

Dediğinde kaşlarımı çatım.

?:üç yıl boyunca her gece mezarına gitiği kızı bir gün bırakacağını beklemezdim.

Tuana:neden geldin?

?:seni merak ettim.

Dediğinde içimde bir öfke belirdi.
Belki de kıskançlık.

Çağanı tanıyordu.

?:acınası halini görmek istedim.

Dediğinde öfkeyle nefes verdim.

Tuana:demekki artık gidebilirsin.

Dedim karşısında ki koltuğa oturarak.

?:merak ediyorum hala nasıl çağanı sevebiliyorsun?

Cevap vermedim.
O devam etti.

?:seni zorbalayan birini nasıl sevebilirsin?

Dediğinde ben hala bir şey anlamayı bekliyordum.

?:sana fahişe iftirası atan,özel fotoraflarını bütün okula yayan. en önemlisi senden bir şeyler saklayan birini-

Demişti ki sözünü kestim.

Tuana:benden ne saklıyor?

Diye sordum.

Sırıtı ve bakışları parmağındaki alyansa kaydı.

Bu alyansın aynısını çağan da görmüştüm.

Yutkundum.

Tuana:nasıl bir manyaksın sen?

Diye sordum.

Çağan:ne manyaklığımı gördün?

Diye sordu oda.

Tuana:neden odanda üç tane alyans var?

Diye sordum.

Birini dolabın içinden bulmuştum.

Rasgele fırlatmış olmalıydı.

Kendim için bir Tişört alacakken bulmuştum.

Diye ikisi birbirine bağlıydı ve bir koleyenin içindeydi.

O kolyeyi boynundan hiç çıkarmazdı koltuğu için çıkarmıştı ama ilk defa iki tane alyansa bağlı olduğunu görmüştüm.

Birbirine bağlı olan alyanslar dolabın içinden bulduğum ile farklılardı.

Bağlı olanlardan birini taktığımda bana tam olmuşlardı.

Yutkunarak döndü bana.

Çağan:eşyalarımı mı karıştırdın?

Diye sordu hızla.

Tuana:hayır!

Çağan:eşyalarıma eleme!

Dedi elimdeki yüzükleri alıp.

Tuana:ben sadece-

Çağan:Tuana! Odamdan uzak dur.

Dediğinde kaşlarımı çatım.

Tuana:aman be ne kadar değlerli aşyaların varmış.

Dedim göz devirip.

Bana ters ters vardı.

Tuana:sadece kimin olduğunu sordum!

Sormamıştım halbuki.

Her neyse ona bir cevap vermesi için baktım.

Bakışları dalgınlaştı.
Dudaklarında bir gülümseme belirdi.

Çağan:bu senindi,bu da-

Demişti ki sözünü kestim.

Tuana:ne?

Dedim afalayarak.

Demir:inin be aşağı. Açım ama yarım saattir sizi bekliyorum!

?:iki gün sonra. Sabah saatleri sahile gel. O zaman öğreneceksin elaların sahibinin senden ne sakaladığını.

Ayağa kalktı.

Bana son kes alayala baktı ve kapıyı açtı.

?:bu arada ben beste.

Dedi ve gitti.

Aklım hala iki gün sonra ne öğrenecek olduğumdaydı.

Ne olacaktı iki gün sonra?

Ne saklıyorlardı benden?

İçimdeki merak duygusu iki gün sonra sahile gideceğimi anlatıyordu.

Gidecektim ve öğrenecektim.

Belki de herşey alt üst olacaktı ama benden saklanan şeyleri öğrenecektim.

Continue Reading

You'll Also Like

380K 12K 51
işten eve dönerken ıssız bir ormanda duyduğu sesin peşine gitti ve bu bulunduğu yer onun hayatının değişim noktasıydı. * * * * * İLK KİTABIM OLDUĞU İ...
YASAK DENEY By 👑

Science Fiction

167K 16K 34
Tarih boyunca sadece birkaç kez cesaret edilen ve eşine az rastlanan, insanlık dışı bir yöntemle yapılan dil yoksunluğu deneylerine bundan yirmi iki...
788K 50.6K 47
Yakın gelecekte öngörülebilen teknolojilerin peşine düşen ülkeler, bir güç yarışına girer. Ülkelerin tehlike getiren icatları, dünyaya sunulması konu...
12.7K 968 49
24.09.23' #birtutamaşk🥇1️⃣ #jülide🥇1️⃣ #hayallerim🥇1️⃣ #leya🥇1️⃣ #julia🥇1️⃣ #umutlarım🥇1️⃣ #erkan🥈2️⃣ #tuananaz🥈2️⃣ #isel🥉3️⃣ #irem🏅4️⃣ #le...